SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"Topluma Dayatılıyor"

0
Güncellendi - 2015-12-28 01:42:26
A- A+ PAYLAŞ

Alevi Dernekleri, Eğitim Sen ve Birleşik Haziran Hareketi tarafından tüm Türkiye genelinde başlatılan ‘Laik ve Bilimsel Eğitim’ boykotu kapsamında Malatya’da da iş bırakma eylemi gerçekleştirildi. 

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İl Teşkilatı, HDP İl Başkanlığı ile çeşitli sivil toplum örgütleri ve sendikaların da destek verdiği eylemde, Milli Egemenlik Caddesi’nde buluşan kitle, İnönü Cadde ve Atatürk Caddesi üzerinde sloganlar atarak Milli Eğitim Müdürlüğü’ne kadar yürüdü ve kurumun kapısına siyah çelenk bıraktı. 

CHP Genel Başkan Yardımcıları Veli Ağbaba ve Seyhan Erdoğdu’da eyleme destek verdi. 

Milli Eğitim Müdürlüğü önünde ortak basın açıklamasını okuyan Eğitim Sen Malatya Şubesi Eş Başkanı Tarık Kaya, “12 Eylül darbeci zihniyetinin günümüzdeki temsilcisi AKP iktidarı, başta eğitim sistemi olmak üzere, toplumsal yaşamın bütün alanlarını kendi siyasal-ideolojik hedefleri doğrultusunda, tekçi, baskıcı ve otoriter uygulamalar üzerinden tüm topluma dayatmaktadır” dedi.

Eğitim sistemi üzerinde yıllardır hayata geçirilen pedagoji bilimine tamamen aykırı olan, bilim dışı politikalar ve uygulamaların son 12 yılda hızla arttığına vurgu yapan Tarık Kaya, “Siyasi iktidar, eğitimde bilimsel, laik ve demokratik ilke ve değerleri temel almak yerine, farklı din, mezhep ve kimlikleri yok sayan ayrımcı, ötekileştirici politikaları hayata geçirmektedir. Çok inançlı, çok dilli, çok kültürlü Türkiye halkları, iktidar tarafından okulda, işyerinde, mahallede ve sokakta inanç ve kimlik farklılıkları üzerinden kutuplaştırıp karşı karşıya getirilerek bölünmeye çalışılmaktadır” diye konuştu.

“Amaç, karma eğitimi kaldırmaktır”

Eğitimde 4+4+4 dayatması sonrasında gündeme getirilen karma eğitimi kaldırma girişimlerinin, öğrencileri imam hatiplere yönlendirme, normal ortaokullar içinde imam hatip sınıflarının açılmasını hedeflediğine işaret eden Kaya, şu görüşleri dile getirdi: “Reşit olmayan kız çocuklarının zorla başının kapatılması, okullara zorunlu mescit uygulaması, ders kitapları ve müfredatta dini söylemlerin kullanılması ve son olarak içeriği itibariyle din şurası şeklinde gerçekleşen 19. Milli Eğitim Şurasında alınan kararlar, bizler için bardağı taşıran son damla olmuştur. 

12 Eylül askeri darbesi sonrasında uygulanmaya başlanan zorunlu din dersi, yıllardır din ve vicdan özgürlüğü açıkça ihlal edilerek uygulanmaktadır. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi zorunlu din dersinin, din ve vicdan özgürlüğünün ihlali olduğuna karar vermiş, ancak yargı kararlarına rağmen bugüne kadar gerekli adımlar atılmamıştır. Türkiye’de yıllardır okullarda zorunlu din derslerinde okutulan İslam’ın Sünni-Hanefi mezhebinin kurallarıdır. Bu nedenle bütün din ve inanışlar öğrencilere eşit mesafede tanıtılmamakta, bu durum okullarda özellikle Alevi ve gayri Müslim öğrencilere yönelik ayrımcı, dışlayıcı uygulamaların ortaya çıkmasına neden olmaktadır.  

AKP’nin geçmiş iktidarlardan miras alarak sürdürdüğü “tekçi” bakış açısı, toplumun farklı inanç ve kimliklerine yönelik ayrımcı uygulamaları arttıran, onları ötekileştirmeye, aşağılamaya hatta yok saymaya dayanan uygulamalar ile eğitimin ve ülkenin Ortaçağ zihniyetine göre düzenlenmek istendiği görülmektedir.”

“Eğitim kurumları gerçek işlevinden hızla uzaklaştırılıyor”

Siyasi iktidarın, ırkçı, mezhepçi bir yaklaşım sergilediğini ileri süren Kaya,  Türkiye’de okullar ve üniversiteler başta olmak üzere, bütün eğitim kurumlarının gerçek işlevinden hızla uzaklaştığını dile getirdi. 

Laik olmayan bir eğitim sisteminin demokratik ve bilimsel olmasının mümkün olmayacağını kaydeden Kaya, “Gerçek anlamda eşit, özgür ve laik bir eğitim ancak demokrasinin, eşitliğin, temel hak ve özgürlükler alanının genişlemesi, bütün yurttaşların eşit haklar temelinde, barış içinde bir arada yaşaması ile mümkündür.  Hiçbir toplum birbirinin aynı ve tamamen aynı düşünen, aynı inancı paylaşan, aynı değerleri benimsemiş insanlardan oluşmamaktadır. Devletin bütün inanç, kimlik ve dünya görüşleri karşısında eşit mesafede ve tarafsız olması gerekirken, sadece belli bir inanç sisteminin kural ve ibadetini okullarda bütün öğrencilere dayatması kabul edilemez. Devlet, kişisel bir alan olan inanç alanından elini tamamen çekmeli, inanç alanını kendi çıkarları için istismar etmekten derhal vazgeçmelidir” dedi.

Eğitim sistemi ve okulların tamamen siyasi iktidarın denetimine girmesine ve egemen ideolojiye teslim edilmesine asla izin vermeyeceklerini kaydeden Eğitim Sen Malatya Şubesi Eş başkanı Tarık Kaya, açıklamasını şöyle tamamladı: “Bugün ülke çapında gerçekleşen hem okul boykotu ve iş bırakma eylemimiz siyasi iktidara yönelik toplumun vicdanının sesini yansıtmaktadır. Siyasi iktidarı, toplumu din, dil, mezhep ve kimlik farklılıkları üzerinden kutuplaştırma politikalarına son vermeye, kamusal, bilimsel, laik ve anadilinde eğitim karşıtı uygulamalarını derhal durdurmaya çağırıyoruz.”

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız