SON DAKİKA
SON DEPREMLER

TÖTM'de Kanser Tedavisi

A- A+ PAYLAŞ

İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi bünyesinde faaliyet gösteren, ilimizin yanı sıra bölge ve yurtdışından gelen hastalara verdiği hizmetle şifa umudu olan Turgut Özal Tıp Merkezi (TÖTM) Organ naklinde yakaladığı ulusal ve uluslar arası başarı yanında diğer dallarda da gösterdiği performansla adından söz ettirmeye başladı. Bu merkezde tedavi gören ve sağlığına kavuşan hastalardan biri de Tıp Fakültesi Histoloji ve Embriyoloji ana bilim dalı öğretim üyesi Prof.Dr. Ali Otlu (fotoğraftaki) oldu.

HASTALARIN YÜZDE 70'İ İL DIŞINDAN..
1998 yılında kurulan Radyolojik Onkoloji Ana Bilim Dalı (Kanser hastalıkları tedavisi) bölümüne 2000’li yılların başında alınan ve son sistem teknolojik özelliklere sahip cihazların uygun hale getirilen fiziki mekânlara yerleştirilmesiyle, 2004 yılından sonra hastalarına hizmet vermeye başlayan Radyolojik Onkoloji Ana Bilim Dalı, aradan geçen 4 yıllık süre içerisinde yüzde 70’i il dışından olmak üzere yaklaşık 4.000 kanser hastasına tedavi hizmeti sunmuş.

Konu ile ilgili olarak görüşlerini aldığımız bölüm yetkilileri özetle; “ Çağımız insanlarının korkulu rüyası gelen kanser hastalıklarının tanı ve tedavisi konusunda hizmet veren bölümümüz tam olarak hizmete girdiği 2004 yılından bu yana yaklaşık 4000 civarında hastayı yaptıkları tedavilerle sağlıklarına kavuşturmuştur. Bölümümüzde kanserin tüm türleri konusunda gerek tanı gerekse de tedavi konusunda hizmet veriyoruz. Başvurularda ağırlıklı olarak Akciğer, baş ve boyun, Mide-bağırsak ve meme kanseri ilk sıralarda yer alıyor.

Bölümümüz, Malatya’dan hasta akışı olmamasına rağmen bölgeye hizmet veriyor. Elazığ, Bingöl, Tunceli ve Muş birinci derece de olmak üzere K.Maraş, G.Antep ve Sivas’tan hasta akışı oranı yüzde yetmişleri bulmaktadır. Yani bölümümüz bir bölge merkezi olma yolunda emin adımlarla ilerlemektedir. Bunu rakamlarla da izah etmeye çalışırsak TÖTM’ye başvuran il dışı hasta oranı yüzde 8’lerde iken bölümümüze başvuran il dışı hasta sayısı oranı yüzde otuzbeş-kırkları bulmaktadır.

Malatya’dan hasta akışı olmamasının en önemli nedenlerinden biri de diğer hastanelerimizin bölümümüze görmezden gelme anlayışlarının devam etmesidir. Defalarca bu konuda kendilerine bilgi vermemize rağmen kendilerine başvuran hastaları Kayseri, Ankara, İstanbul hatta yurt dışına sevk etmektedirler. Hâlbuki bölümümüzde kanser hastalıkları ile ilgili gerek tanı gerekse de tedavi en üst düzeyde ve başarıyla yapılmaktadır. Bugüne kadar hiçbir hastamızı dışarıya sevk etmedik çünkü bölümümüz, üst düzey teknolojik özelliklere sahip donanımlara ve konularında uzman kadrolara sahibiz” dediler.

"SAĞLIĞIMA KAVUŞTUM"
Yapılan tanı ve tedavilerle "Nazofarinks(*)” teşhisi konulan hastalıktan sağlığına kavuşan, eski rektör yardımcılarından, Tıp Fakültesi öğretim üyesi Prof.Dr. Ali Otlu da (fotoğraftaki) “Hastalığımı öğrendiğim zaman yakınlarım ve dostlarım Ankara, İstanbul hatta yurtdışına gidip tedavi görmemi istediler. Yurtdışına gitme olanağım olmasına rağmen gitmek istemedim. Küçük bir araştırma yaptırdım ve TÖTM’de bu hizmetlerin en son teknolojilerle ve uzman bir kadro ile verildiğini öğrendim ve tercihim TÖTM oldu. İyi ki de gitmemişim. Çünkü Üniversitemiz hastanesinde her türlü olanaklar varken biz neden il dışına veya yurt dışına gidelim. Bu hastane bizim. Hastalığımın tanısı ve tedavisi konusunda verdikleri hizmetle eski sağlığıma kavuşmuş durumdayım” dedi.

(*) Nazofarinks: Burnun arka kısmı ile yutağın birbirine yakın olduğu bölge. Burada gelişen kanser hücresinin de adı.

HABER-FOTO: Yaşar KARAASLAN

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız