SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"TTK Amacından Uzaklaştı"

0
Güncellendi - 2015-12-27 16:15:58
A- A+ PAYLAŞ

Malatya Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası’nın düzenlendiği toplantı ile muhasebeci ve mali müşavirlere Merkezi Sicil Kayıt Sistemi (MERSİS) Projesi’nin tanıtımı yapıldı. 

Ramada Altın Kayısı Otel’de düzenlenen toplantıya, TÜRMOB Genel Başkanı Nail Sanlı, Belediye Başkan Yardımcısı Ertan Mumcu, Vergi Dairesi Başkanı Ersin Özkan, SGK İl Müdürü Mustafa Yılmaz, MESOB Başkanı Şevket Keskin, Malatya Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası Başkanı Ramazan Bozkurt, TÜRMOB Disiplin Kurulu Üyesi Bahadır Atlaş ile çok sayıda muhasebeci ve mali müşavir katıldı.

Malatya Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası Başkanı Ramazan Bozkurt, toplantıda yaptığı açılış konuşmasında “Geçtiğimiz günlerde Kamu Gözetim kurumu tarafından bağımsız denetim yönetmenliği yayınlanmıştır. Meslek örgütlerimiz ve görüşleri dikkate alınmadan yayınlanan, 90 bin üyeli TÜRMOB camiasını yok sayan bağımsız denetim yönetmenliği bu hali ile kabul etmemiz mümkün değildir. Denetim eğitimlerini bizler çok önemsiyoruz. Malatya Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası olarak bu konudaki isteğimiz Sayın Başbakanımızın TÜRMOB camiasının sesini dikkate alarak henüz zaman geçmeden bu konuda gerekli düzenlemelerin yapılması için bezlerin yanında olmasıdır” dedi.

MERSİS Projesi hakkında da konuşan Bozkurt şunları söyledi:

“Merkezi Sicil Kayıt Sistemi (MERSİS) Gümrük ve Ticaret Bakanlığı tarafından yürütülen ve kamu kurumlarının tüzel kişilerle ilgili ihtiyacı olan bilgilerin tek noktadan sunulmasını, sisteme dahil kişilere ait bilgilerin ortak anahtar bir numara ile bir sistemde birleştirilmesini sağlayan ve sistemde tutulan şirket bilgilerinin uluslar arası standartlara uyumlu hale getirilmesini amaçlayan projedir. MERSİS projesi ile yeni şirket kuruluşu, bilgi güncelleme, şirket birleştirme, unvan değişikliği ve iflas başvuruları, genel kurul bildirimlerinin yapılması, onaylanması, arşivlenmesi, çeşitli lisans başvuruları, mali destek ve teşvik başvuruları, ayrıca şirketlerin yaşam süreçleri içinde faaliyetlerini sürdürebilmeleri amacıyla çeşitli kamu kurum ve kuruluşlarından aldıkları veya almaları muhtemel tescil, patent ve belge işlemleri de kapsama dahil edilecektir. E-bildirge ve E-beyanname uygulamasından sonra MERSİS projesi ile mesleğimiz bilgi, deneyim ve teknolojiyi kullanma ve bilgiye erişmede eskisinden daha çok önem kazanmıştır.”

Belediye Başkan Yardımcısı Ertan Mumcu, Muhasebeciler Odası Başkanlığına seçilen Ramazan Bozkurt’a başarılar dileyerek, her zaman yanlarında olduğunu kaydetti.

Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği (TÜRMOB) Başkanı Nail Sanlı, 6335 sayılı değişiklik yasası ile Türk Ticaret Kanunu'nun ana felsefesinden, merkezinden ve amacından uzaklaştığını savundu. 

Sanlı, Ramada Altın Kayısı Oteli'nde Malatya Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavirler Odası'nın düzenlediği ''Merkezi Sicil Kayıt Sistemi Bilgilendirme ve Eğitim Semineri''nin açılışında yaptığı konuşmada, 2012 yılının biraz yoğun ve yorucu bir geçtiğini belirterek, Türk Ticaret Kanunu'nun değiştirilerek yeni kanunun yürürlüğe girdiğini hatırlattı. 

Kanunun hazırlık ve yasalaşma sürecinin 10 yılı bulduğunu anlatan Sanlı, yeni Türk Ticaret Kanunu ile çok şeyin değişeceğini ümit ettiklerini, halka açık şirketlerin çoğalacağını düşündüklerini kaydetti. 

Rekabet gücünü artıracağı umuduyla, TÜRMOB olarak hazırlık sürecinden yasalaşma sürecine kadar yeni Türk Ticaret Kanunu'nun her safhasında ve ortamında katkı sunduklarını belirten Sanlı, ''Yasa yürürlüğe girdi. Ne olduysa ondan sonra oldu. Sanki 10 yıllık bir yasalaşma süreci geçirmemiş gibi çeşitli kesimlerden birtakım bazı olumsuz sesler yükselmeye ve kanun eleştirilmeye başlandı'' dedi. 

Kanuna yönelik eleştirilere değinen Sanlı, cezaların gözden geçirilmesi ve hürriyeti bağlayıcı cezaların tamamen kaldırılması yönünde talepler olduğunu kaydetti. İş dünyasının, kanunda geçen işletmelerin zorunlu olarak internet sitesi oluşturmasına yönelik uygulamayı eleştirdiğini ifade eden Sanlı, ''Türkiye'de bütün şirketlerimiz patron, yani aile şirketidir. Şirketlerin kasası şirket sahibinin cebi gibi kullanılır. Şirket paralarının kullanılmasına yönelik getirilen tedbirler, yasaklar eleştirilmeye başlanmıştı. Son olarak da kanunla şirketlerin bilgi ve belgelerinde yapılan değişiklikler eleştiriliyordu. Bunların üzerine Türk Ticaret Kanunu'nun gözden geçirilmesi gündeme geldi. 6335 sayılı değişiklik yasası tartışılmaya başlandı ve yayımlanarak yürürlüğe girdi. Bu değişiklikle Türk Ticaret Kanunu ana felsefesinden, merkezinden, amacından uzaklaşmıştır. İlk felsefesinde ve ilk heyecanında değildir'' diye konuştu. 

Türk Ticaret Kanunu'nun Türkiye'deki 800 bin firmayı denetime tabi tutmayı hedeflediğini kaydeden Sanlı, şunları söyledi: 

''660 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile Türkiye'de yeni bir kurum kuruldu. Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu. Bu kurum, Türk Ticaret Kanunu'nun ön gördüğü denetimler yapılacak diye, bu denetimlere gözetim yetkisi için kuruldu. Peki nerede bu denetim. Bu kurumun yapmış olduğu ve Bakanlar Kurulu'na vermiş olduğu bir ön çalışmaya göre denetim kriterleri 800 bin firmadan nereye düştü- Denetime tabi olacak firmaların kriterleri var. 150 milyon aktif kıymeti olacak. 200 milyon cirosu olacak. 500 ve üstü çalışanı olacak. Böyle bir firmaya sahip olan bir mali müşavir var mı burada. Bırakın burayı Türkiye'de de çok az. Bu kriterlere uyacak firma sayısı Türkiye'de bin 500 ile 2 bin firma arasındadır. Tamamı aktif olsa bile bin 800 civarında bir firmaya tekabül edecek bir denetim dünyası çiziliyor şu anda. Duyduk ki Bakanlar Kurulu kararına veri teşkil edecek bu kriterlerin içerisinden belediye iktisadi teşekkülleri ile kamu iktisadi teşekkülleri de 2014'e kadar ertelenecek şekilde çıkarılıyor. Bunlar da çıkarıldığı zaman Türkiye'de denetlenecek maksimum firma sayısı bin 500'ü geçmeyecek. Bin 500 firma için mi biz yıllarımızı verdik.'' 

Sanlı, yasanın mutlaka ana felsefesine geri dönmesi gerektiğini ifade etti. 

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız