SON DAKİKA
SON DEPREMLER

'Tüketim Olumsuz Etkiliyor'

A- A+ PAYLAŞ

İnönü Üniversitesi (İ.Ü) Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü ile Türkiye Biyologlar Derneği tarafından ortaklaşa düzenlenen ve üç gün sürecek olan 7. Ulusal Ekoloji ve Çevre Kongresi İÜ Kongre ve Kültür Merkezinde başladı. Kongrenin açılış törenine Vali yardımcısı Bayram Öz, Belediye başkan yardımcısı Yusuf İzzetin Cengiz, İ.Ü. Rektörü Prof.Dr. Fatih Hilmioğlu, TEMA VAKFI kurucusu Hayretti Karaca , Rektör yardımcıları, Dekanlar, öğretim üyeleri ve davetliler katıldı.

Kongrenin açılış konuşmasını yapan Fen Edebiyat Fakültesi öğretim üyesi ve Kongre Düzenleme kurulu başkanlarından Prof. Dr. Murat Özmen,“ Bilimsel veriler ve yapılan araştırmalar Türkiye’de son 40 yılda Van Gölünün 3 katı, Beyşehir Gölünün 25 katı büyüklüğünde sulak alanları yok edildiğini söylüyor. Aynı verilere göre dünyada yegane doğal tuz kaynaklarından biri olan Tuz gölü giderek haritalardan siliniyor ve gölü besleyebilen en önemli su kaynağı olarak artık Konya şehrinin kanalizasyon atıklarını taşıyan suyu gösteriliyor. Karasal alanlarımızın yüzde 90’ında çeşitli şiddetlerde erozyonlar görülüyor ve verimli topraklarımız hızla kaybediliyor. Bu kongre de ülkemizde ki mevcut ekolojik durumun ortaya konulması, çevre sorunlarının ve ekolojik varlıklarımızın yani aslında kısacası geleceğimizin geniş bir yelpaze de tartışılması amaçlanmıştır.” dedi.

Fen- Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Özfer Yeşilada da “Karşımızda sürekli bozulan, kirlenen ve sürdürülebilir bir kalkınmanın gerçekleşmediği bir çevre bulunmaktadır. Pek çok belediye ve endüstrinin yeterli arıtım sistemlerinin bulunmaması, olanlarının bir kısmının deşarj yönetmeliklerine uymaması olur olmaz yerlere evler binalar yapmak adına ekosistemlerin tahrip edilmesi, bio çeşitliliğin azalması ve su havzalarının kirlenmesi bunun örnekleri arasındadır. Sürdürülebilir kalkınma şarttır. Yönetimlerin bizlere ve bizden sonraki kuşaklara sağlıklı ve yaşanabilir çevre bırakma sorumlulukları vardır. Fakat bunu yerine getirme noktasında çok önemli eksiklikler olduğu açıktır. Çevrenin hor kullanılması sonucu olarak, bugün karşımızda en önemli sorun küresel ısınmadır.”diye konuştu.

TEMA Vakfı kurucusu ve çevre dostu Hayrettin Karaca da “Orman Yangınları” başlıklı sunumundan önce yaptığı konuşma da “ Yeni bir tüketim ahlakının yerleşmesi gerekir. Şimdiki sistemde medya tüketimi zorluyor. Eğer tüketim olmazsa yok olacakları düşüncesi hakim. Yok olmamak için tüketimi kamçılıyorlar bu da doğal kaynaklarımızın hızla tükenmesine ve yok olmasına neden oluyor.”dedi. ve sinevizyon eşliğinde Orman yangınları başlıklı sunumunu gerçekleştirdi.

13 Eylül Perşembe günü sona erecek olan kongreye 400'e yakın bilim adamının katıldığı ve çok sayıda bildiri sunulacağı bildirildi.

TEMALAR..
Kongrede ele alınacak konulara ilişkin temalar da şöyle sıralandı:

Atık Yönetimi
- Biyoçeşitlilik
- Çevre Biyolojisi
- Çevre Biyoteknolojisi
- Çevre Eğitimi
- Çevre Hukuku
- Çevre Kimyası
- Çevre Kirliliği
- Çevre Politikaları
- Çevre Sosyolojisi
- Çevre Toksikolojisi
- Çevre ve Avrupa Birliği Uyumu
- Çevre ve Biyoteknoloji
- Çevre ve Enerji
- Çevre ve İnsan Sağlığı
- Çevre ve Kanser
- Çevre Yönetimi
- Çevresel Östrojenler
- Çevresel Risk Değerlendirme
- Dioksinler
- Doğa Koruma
- Ekocoğrafya
- Ekogenetik
- Ekoloji
- Ekolojik Tarım
- Ekososyoloji
- Ekotoksikoloji
- Ekoturizm
- Gıda Güvenliği ve Çevre
- Hava Kirliliği
- Iklimsel Değişimler
- Kentler ve Su Sağlığı
- Kıyı Yönetimi
- Kirlilik ve Kontrolü
- Küresel Isınma ve Etkileri
- Nanoteknoloji ve Çevre Güvenliği
- Su Kaynakları ve Yönetimi
- Su Kirliliği
- Tarımsal Biyoteknoloji
- Toprak Kirliliği
- Yaşam Döngüsü Değerlendirmeleri
- Yerel Yönetimler ve Çevre

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız