SON DAKİKA
SON DEPREMLER

'Türk Bayraklı Dövme Yüzünden..'

0
Güncellendi - 2019-09-26 00:52:24
'Türk Bayraklı Dövme Yüzünden..'
A- A+ PAYLAŞ

Almanya’nın Dortmund şehrinde, elinde Türk bayrağı dövmesi bulunan Türk genci iddiaya göre okula alınmadı. Elindeki Türk bayraklı dövmeyi asla silmeyeceğini söyleyen gencin babası okula dava açmaya hazırlanıyor.

Almanya’nın Kuzey Ren Vestfalya eyaletine bağlı Dortmund şehrinde Oğuzhan Öz adlı 16 yaşındaki Türk genci, iddiaya göre elinde Türk bayrağı dövmesi olduğu gerekçesiyle okula alınmadı. Türk genci elindeki Türk bayraklı dövmeyi asla silmeyeceğini söylerken, babası da okula dava açmaya hazırlanıyor.

Oğuzhan Öz, elinin üzerinde Türk bayrağı dövmesi bulunduğu gerekçesiyle okula alınmadığını, okula sadece elindeki Türk bayraklı dövmeyi bantla kapatarak girebildiğini ifade ederek, arkadaşlarının kendisiyle dalga geçtiğini ve psikolojisinin bozulduğunu söyledi. Oğuzhan Öz, İHA muhabirine yaptığı açıklamada şunları söyledi:

"Babam benim için elime doğum günü hediyesi olarak Türk bayrağı dövmesi yaptırdı. Ben okula giderken bu dövmeyi öğretmenim gördü. Bana çok kızdı. Elimdeki Türk bayraklı dövmeyi bantla kapattı. Çok gücüme gitti. Bana bu dövme ile okula giremezsin dedi. Arkadaşlarım benimle dalga geçiyor. Psikolojim bozuldu. Bunu aileme anlattım. Annem okula geldi. Öğretmenler anneme de aynısı söyledi. Daha sonra polis çağırdılar. Ben asla elimdeki Türk bayrağını silmeyeceğim. Kimse beni Türk olduğum için dışlayamaz. Bu şekilde yapmaya hakları yok" dedi.

"Bu ırkçılıktır"

Oğuzhan Öz’ün babası Mustafa Öz ise hukuki yollara başvuracağını ifade ederek, okulun bu tavrını ırkçı ve insan haklarına aykırı olarak nitelendirdi. Baba Mustafa Öz, "Bugün okulda büyük bir macera yaşadık. Oğlumun elinde Türk bayrağı dövmesi olduğu için, eline bant yapıştırmışlar. Oğluma, okula girmeyi yasak etmişler. Polis çağırmışlar. Okul yönetimini Türk bayrağını politik bir sembol olarak görüp, yasakladı. Bu benim Türklüğüme hakarettir. Gururuma yediremedim. Ben de polise giderek okul hakkında şikayetçi oldum. Polis, bu dövmenin politikayla alakası yok dedi. Daha sonra tekrar okula gittim. Okul müdürü ile görüştüm. Durumu anlattım. Müdür yine kabul etmedi. Bana başka polisleri anlattı. Ben de bunu anlattım. Bana da kafamdaki üç hilal dövmesi var diye yasak koydu. Bu benim için çok büyük bir ırkçılıktır. Beş haftadan beri oğluma okulda hakaret ediyorlarmış. Oğlum bana bunu bugün söyledi. Baba ben elime bant yapıştırıyordum. Artık dayanamadım. Oğlumu kimseye yedirtmem" diye konuştu.

"Okula giriş yasası getirdiler"

Baba Öz sözlerini şu şekilde sürdürdü:

"Biz Türk vatandaşıyız. Oğlum şu an okula giremiyor. Okul müdürü yasak koydu. Ben bu konuyla ilgili araştırma yaptım. Almanya kanunları ile ilgili öğretmenin önüne koydum. Bakın okuyun. Böyle bir yasak yok dedim. Ona bakarsanız, bizim bütün derneklerimizi kapatmamız lazım dedim. Türk bayrağını da yasak etmeniz lazım dedim. Bunu kapattırmak demek, ben Türk bayrağına karşıyım, bununla okula giremezsin demek dedim. Okuldan yine eve gönderdiler. Polis geldi. Hanıma olaya müdahale etti. Hanıma da politik suçlaması yapmışlar. Bu Türk bayrağı. Bu Türk milletinin bayrağı. Kimse benim Türk bayrağını kapatmaya gücü yetmez. Hukuki haklarımız konusunda girişim başlattım. Başkonsolosluğuna durumu anlatacağız. Bana bunu yazılı olarak verin dedim. Veremediler. Yasaksa bunu bana yazılı verin dedim. Hayır olmaz dediler. Yarın tekrar okula göndereceğim. Oğlumu geri eve gönderirlerse yine polis çağıracağım.“

Dortmund, iha

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız