SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"'Türk Malı'nı Sahiplenelim"

0
Güncellendi - 2015-12-28 00:53:07
A- A+ PAYLAŞ

Malatya Kültür Yaşam Derneği (MAKÜYAD)'nden, 12- 18 Aralık Yerli Malı Haftası nedeniyle yapılan açıklamada, yerli malı kullanılmasının önemine değinildi ve vatandaşları 'Türk Malı' yazan ürünleri sahiplenmesi istendi.  

Derneğin Basın Sözcüsü Makbule Karaman tarafından, yönetim kurulu adına yapılan açıklama şöyle:

“Etiketinde Türk malı yazan ürünleri gururla alalım ve giyelim. Ve bir kumbara alalım çocuklarımıza. Tutumlu olmayı sadece bir deyim değil bir yaşam şekli olduğunu anlatalım. Kumbaraya attığı her paranın çıkardığı o muhteşem tınının geleceği için yanan bir yıldız olduğunu anlatalım. Bu yerli malı haftasını gerçekten yerli olarak kutlayalım. Okulda, evde, sokakta bunu yaşamak ve yaşatmaktan çekinmeyelim. Göğsümüzü gere gere ''bunu ben yaptım'' dediğimiz ürünlerle donatalım sofraları.

İhtiyaçlar Sonsuzdur, ritüelini birebir yaşadığımız tüketim çılgınlığı günlerindeyiz. Onu da alalım bunu da...  Her şeyimiz olsun mantığı ile doluyor alış veriş arabalarımız. Markaların janjanlı ışıkları gözümüzü alıyor, reklamların hoş çağrısına kapılıp koşuyoruz AVM’lere. Yerli malı yurdun malı herkes onu kullanmalı'' sloganı ile büyüyen çocuklardık biz oysa. Şimdi ise etiketinde mutlaka ithal yazan ürünlere uzanıyor ellerimiz.

12-18 Aralık Yerli Malı Haftası olarak bilinse de aslında tutum ve yatırım haftası olarak belirlenmiş bir gündür. Kurtuluş Savaşı gibi büyük bir mücadeleden çıkmış, yorgun, kırık, dökük ve fakir bir ülkenin mücadelesini ve dünyada kendi olarak var olma gücünü ortaya çıkarmak en önemli misyonu olmuştu o yıllarda. Üretim, bu misyonun temelindeki unsurdu ve yerli malı ürünlerin üretilmesi ve tüketilmesinin teşvik edilmesi ile Türkiye dış ülkelere muhtaç olmadan güçlü bir şekilde büyüyecek ve güçlenecekti. Bunu başarmak için ta çocukluktan çalışmak, çocuklara bu ruhu aşılamak gerekiyordu. İşte o yıllarda kazındı kulaklarımıza bu muhteşem slogan. Elimize aldığımız bez torbalara koyduğumuz çeşit çeşit yemişler ile karlara bata çıka koşardık okula. Herkes dökerdi heybesini ortaya. Kuru kaysılar, incirler, elmalar, üzümler, pestiller ve daha neler neler... Zenginlerin torbasındaki fındık, fıstık ve cevizle buluşurdu kuru üzümler ve herkese eş olarak dağıtılırdı. Hepsi el emeği kendi toprağımızdan kendi terimizden. Dolardı sıralarımız. Şarkılar söyler şiirler okurduk.”

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız