SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Türk Ocağı Sohbet Toplantısı

0
Güncellendi - 2016-02-15 00:34:32
Türk Ocağı Sohbet Toplantısı
A- A+ PAYLAŞ

Türk Ocağı Malatya Şubesi'nin haftalık sohbet programının sonuncusuna konuşmacı olarak katılan Doç.Dr. Atilla Özcan, Hicaz Demiryolu'nu anlattı.

Türk Ocağı Şube Başkanı Nadir Günata, "Ortadoğu coğrafyası alev alev yanarken, Süleyman Şah Türbesinden başlayarak devam edegelen mevzi ve itibar kaybımızın had safhaya ulaştığı bu günlerde bir zamanlar bize ait olan toprakları siyasi, askeri ve sosyal olarak birbirine bağlamak için planlanmış ve hayata geçirilmiş olan Sultan Abdulhamid’in Hicaz Demiryolu’nu konuşacağız." sunumundan sonra, Doç.Dr. Özcan Hicaz Demiryolu'nu anlattı ve şu bilgileri verdi:

"Haydarpaşa İstasyonu’ndan başlayan Hicaz Demiryolu inşaatı 1 Eylül 1900 yılında yapılan resmi tören ile başlatılmıştır. İktisadi olarak çok sıkıntılı bir dönemde başlanmıştır bu projeye. Tahmini maliyet bedeli 4 milyon lira olarak planlanmıştır. Bu para 1901 yılı devlet bütçesinin %18’ine tekabül etmektedir. Büyük devletlerin kredi vermediği, para bulunmasının sıkıntılı olduğu bir dönemde halkın ve dünya Müslümanlarının katkılarıyla gerçekleştirilmiştir. Destek verenler için madalyalar, takdirnameler hazırlanmış, pullar bastırılmış. Bu büyük milletin zor zamanlarda ve şartlarda neleri başarabileceğinin göstergelerinden biridir Hicaz Demiryolu.

Sultan II. Abdulhamid 50.000 lira ile kampanyayı başlatmıştır. Memurlar kendi istekleri ile birer maaşlarını bağışlamışlardır. Müslümanlardan büyük bağışlar gelmiştir. Sırf Hindistan’dan gelen yardım 40.000 liradır. 1908 yılına kadar toplanan toplam bağış miktarı 1.127.893 lirayı bulmuştur. İngiliz yazar R. Tourret “Hicaz Demiryolu” kitabında; dünyada belki de borçsuz, faiz ödemesi olmayan ve tamamlandığında kara geçmiş olan tek demiryolu Hicaz Demiryolu’dur diye bahseder.

Demiryolu “İnanç Yolu” ya da “Kutsal Yolculuk” adlarıyla da bilinir. Şam-Medine arasında 1766 km. uzunlğundadır.

Demiryolunun teknik işlerinin idaresi Alman mühendis Meissner’e verilmiş. Sonraları paşa ünvanı da verilen Meissner ile birlikte 17’si Türk, 12’si Alman, 5’i İtalyan, 5’i Fransız, 2’si Avusturya’lı, 1’i Belçika’lıve 1’i de Rum olmak üzere 43 mühendis çalışıyormuş. İlerleyen zamanlarda Türk mühendislerinin sayısı artmış. Kutsal topraklardaki inşaat tamamen Müslüman mühendisler tarafından gerçeleştirilmiş. İşçilik hizmetlerinde sayıları 7500’ü bulan Osmanlı askerleri de hizmet görmüş. 31 Ağustos 1908’de Medine’ye varıldı. Abdulhamid Han’ın tahta çıkışının 33. yılında 1 Eylül 1908 günü yapılan resmi törenle demiryolu bütünüyle hizmete açılmış.

Demiryolunda yapılan inşaat faaliyetlerinden bazıları şöyle sırlanmaktadır;

-Şam’da lokomotif, vagon tamir ve bakım atölyesi

-Medine’de tren ve lokomotif bakım atölyesi

-2666 adet kâgir köprü ve menfez

-7 adet demir köprü

-9 adet tünel

-96 adet istasyon

-7 adet gölet

-Hayfa, Der’a ve Maan da fabrika

-Hayfa’da iskele, ambarlar, dökümhane ve boruhane

-Maan’da otel ve hastane

-Tebuk’da otel ve hastane

-37 adet su deposu.

1 Eylül 1900’de başlayıp 1 Eylül 1908’de Medine’de biten Hicaz Demiryolu’nun maliyeti 3.357.819 lirayı bulmuştur.

Abdulhamid Han’ın tahttan indirilmesine kadar “Hamidiye Hicaz Demiryolu” olarak adlandırılırken 18 Ocak 1909’dan itibaren “Hicaz Demiryolu” olarak adlandırılmış. Yapımı bütün Müslümanların isteği olan Medine-Mekke ve Mekke-Cidde hatları ise bütün gayretlere rağmen gerçekleştirilememiş.

1916 yılındaki isyandan sonra demiryolunun tahribini önlemek ve kullanıma açık tutulmasını sağlamak için çok çaba sarf edilmesine rağmen muvaffak olunamamış.

Medine komutanı Fahrettin Paşa’nın Mondros Mütarekesi’nin 16. maddesi gereğince 7 Ocak 1919’da imzaladığı şartname gereği Medine’yi teslim ve tahliye etmesi ile birlikte Hicaz Demiryolu üzerindeki Osmanlı hakimiyeti sona ermiştir. Medine’de bulunan Mukaddes Emanetler ile binlerce sivil halkın Suriye’ye gönderilmesi bu demiryolu sayesinde olmuştur.

1908’den 1913’e kadar toplam 968.000 sivil yolcu taşınmış. Senede ortalama 16.000 hacı bu demiryolunu kullanıyormuş. 2 lira olan Şam-Medine arası Hac yolculuğu bu yol sayesinde 72 saate düşmüş."

Bülten

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız