SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"Türkiye Tutumunu Sürdürecek"

0
Güncellendi - 2015-12-27 18:14:19
A- A+ PAYLAŞ

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, Mısır'da yaşayan Türklerin durumuyla ilgili olarak, "Hepsiyle irtibat kurulmuştur. Fevkalade gelişme olur da yurttaşlarımızın tahliyesi söz konusu olursa süratle tahliye olabilecek noktadadır. Bununla ilgili bir endişe yaşamıyoruz" dedi. 

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, Bakanlar Kurulu'nun ardından gazetecilerin sorularını cevapladı. Arınç, bir gazetecinin "Türkiye'nin diplomatik olarak bir yaptırım uygulama konusunda bir kararlığı var mı?" şeklindeki soru üzerine, "Mısır'da olan bitenlere karşı ilkeli ve ahlaki tavrımızı devam ettireceğiz. Bunu bütün dünyaya ilan ediyoruz. Mısır'da yönetime geldiğini zannedenlere de bunu yüksek sesle söylüyoruz" diye konuştu. 

Mısır'da demokrasinin gereklerinin ifa edilmesi konusundaki açıklamaları sürdüreceklerini ifade eden Arınç, "İnancımız itibariyle, tarihimiz itibariyle, coğrafyamız itibariyle geçmişten bu yana yaşadığımız ortak değerler itibariyle Türkiye ve Mısır birbirinin ayrılmaz parçasıdır. Bu ilkeden hareket etmek ve Mısır halkı ile dayanışmamızı sürdürmek, Mısır'ın meşru ve seçilmiş Cumhurbaşkanı ve hükümetleriyle dayanışmamızı sürdürmek bizim gayretlerimizin içerisindedir" şeklinde konuştu.

Mısır'da flu bir durum olduğunu, bu sebepten dolayı Mısır'daki darbe hükümetine karşı bir yaptırım uygulanmasının söz konusu olmadığını söyleyen Arınç, konuyla ilgili olarak şunları kaydetti:

"Şüphesiz orada flu bir durum var. Bir; anayasa mahkemesi başkanıyken Cumhurbaşkanı yetkileriyle donatılan kişinin durumu. ikincisi; Başbakan olarak atandığı ifade edilen ama geç saatlerde vazgeçildiği söylenen Bareday ve ondan sonra geldiği ifade edilen kişinin durumunun da netleşmemesi. Üçüncüsü; bu açıklamalar yapılırken Genelkurmay Başkanı ve Milli Savunma Bakanı'nın koltuklarda oturan kişiler arasında da bölünme ve parçalanmanın olması. Bildiğiniz gibi Selefiler'in Nur Partisi'nin ileri gelenleri de özellikle bu sabah yaşanan olaylardan sonra darbecilerle birlikte olmaktan ayrıldıklarını ve buna karşı olduklarını ifade etmişlerdir.

Yine Selefiler'le birlikte diğer koalisyon ortakları da tutuklamaların gözaltıların derhal kaldırılmasını, seçimlere biran evvel gidilmesini talep etmektedirler. Ve bu toplantılar eğer miting olarak halkın kitlesel olarak katıldığı büyük toplantılara dikkat edilirse bunların sayılarının 1 milyonu aştığı görülmektedir. Hatta 8 milyona kadar muhtelif illerde yapılan toplantılarla darbeye karşı olduğunu ifade eden halk sayısı 8 milyon civarındadır.

Bu olaylardan sonra Tahrir Meydanı'nda darbeyi alkışlayanın sayısında gittikçe azalma meydana gelmiştir. Orada havai fişek kutlamaları, yerini bomboş bir meydana bırakmak üzeredir. Dolayısıyla iş başına geldiğini zanneden hükümete karşı bizim şuanda ekstra bir yaptırım uygulamamız söz konusu değildir. Ortada bir flu durum var, dolayısıyla bu flu durumu Dışişleri Bakanlığımız süratle, her gün, her an değerlendirmektedir. Biz de işin takibindeyiz."

"MURSİ'DEN TALEP GELMEDİ"

Bülent Arınç, bir gazetecinin Mursi'nin Türkiye'ye geleceği şeklinde iddialar olduğunu, böyle bir durum söz konusu olduğunda Türkiye'nin tavrının ne olacağı sorulması üzerine Arınç şunları söyledi:

"Spekülasyondur. Sayın Mursi seçilmiş bir cumhurbaşkanıdır. Türkiye'ye daha önce gelmiştir. Türkiye'ye dost bir insandır. Türkiye ve Mısır tarihini ok iyi bilen bir insandır. Ancak ne var ki bir darbeyle görevinden uzaklaştırılmıştır. Böyle birisinin Türkiye'ye ihtiyaç duyduğu anda şüphesiz olumlu bir şekilde değerlendirmek bize düşen ahlaki bir görevdir. Ama ne kendisinde böyle bir talep gelmiştir ne de bir başkasından böyle bir ihtiyaç olduğu bize söylenmiştir."

İSTANBUL'DAKİ PALALI SALDIRI

Bülent Arınç, İstanbul'da Gezi Parkı eylemcilerine elindeki palayla saldıran kişinin serbest bırakılması sorulması üzerine şu değerlendirmelerde bulundu:

"Elinde bir pala satır olan herkese sataşan kimisine tekme atan görüntü korkunç bir görüntü meşru görmek, buna farklı anlamlar yüklemek doğru değil. Kamu düzenin bozan bir harekettir. İnsanların hayatına can ve malına tehdit kokan bir harekettir. Kim yaparsa yapsın Türk Ceza Kanunu'nda karşılığı vardır. Uzun süre ekranlarda kaldı polisin müdahalesi daha sonra oldu. Savcılık tutuklama talebiyle göndermiş fakat mahkeme serbest bırakmıştır.

Savcılar ve hakimlerin verdiği kararlarla herkesi alabildiğince eleştirdiği bir ülkedeyiz. Elinde satırla sağa sola hücum eden insan neden serbest bırakılmış hatta bunu adli kontrol mekanizması niçin öngörülmemiştir hakime sormak lazım. Hükümetin bir işi değil ben de garip karşıladım. İnsanlara korku endişe salan hareket karşısında telkin etmesi. Bu saldırgan hakkında mutlaka TCK kapsamında yargının mutlaka süratle bir karar vermesi gerekir ama niçin serbest bırakıldı bunlar mahkemenin bildiği hususlardır."

Arınç, Başbakan Erdoğan'ın TBMM Başkanı Cemil Çiçek ile ne zaman görüşeceğine ilişkin bir soru üzerine "Bilmiyorum ki, hiç gündeme gelmedi. Sayın Başbakanımızdan randevu talep etmişlerse, Sayın Başkan'dan böyle bir talep geldiğine göre bir cevap verilecektir" şeklinde cevap verdi.

"MISIR'DAKİ TÜRKLERLE İRTİBAT KURULMUŞTUR"

Arınç, Mısır'da yaşayan Türklerin tahliye edilip edilmeyeceği, durumlarının ne olduğuna ilişkin bir soruya da şöyle cevap verdi:

"Mısır ile ilgili bütün detayları görüştük. Bizim bilebildiğimiz kadarıyla büyükelçiliğimize ve konsolosluklarımıza kayıtlı vatandaşlarımızın sayısı 7 bin 98. Konsolosluğa kendisini bildirmeyen çeşitli amaçlarla Mısır’da bulunan vatandaşlarımız da vardır. Bunların 5 bin 500’ü Kahire’de yaşamaktadır. Diğerleri İskenderiye ve muhtelif şehirlerde. Ayrıca Arapça kurs amacıyla 400 öğrencinin de Mısır’da bulunduğunu biliyoruz.

Hepsi ile irtibat kurulmuştur. Fevkalade gelişme olur da yurttaşlarımızın tahliyesi söz konusu olursa süratle tahliye olabilecek noktadadır. Bununla ilgili bir endişe yaşamıyoruz. Ayrıca şirketlerimiz var, yatırımları var. Bu şirketlerimizin Mısır’ın istihdamına 50 bin kişilik katkısı var. Şüphesiz bunlara karşı bir hareket yönelirse en büyük zararı görecek Mısır ekonomisidir. Bun konuda akıllı olduklarını düşünüyoruz. Ne Türk vatandaşlarına karşı ne de Türk işverenlerine ve onların yatırımlarına karşı herhangi bir olumsuzluğun söz konusu olmadığına inanıyoruz. Farklı bir gelişme olursa da herkesin nerede olduğu biliniyor ve süratle tahliye edilebilecek bir durumda."

"ANAYASA MAHKEMESİ'NİN KARARI SORUNA ÇÖZÜM GETİRMEYE YÖNELİKTİR"

Bülent Arınç, Anayasa Mahkemesi'nin uzun tutukluluk süreleriyle ilgili verdiği kararı da değerlendirdi. Arınç, Anayasa Mahkemesi'nin henüz gerekçeli kararı yayımlamadığını, kısa kararın yayımlandığını hatırlatarak, düzenleme için verilen 1 yıllık sürenin ise gerekçeli kararın yayımlanmasının ardından söz konusu olabileceğini anlattı. "Anayasa Mahkemesi'nin kararına karşı da saygı duyuyoruz" diyen Arınç, "Ben zannediyorum ki Anayasa Mahkemesi'nin bu kararı bu soruna çözüm getirmeye yöneliktir" dedi.

REFAH SINIR KAPISI'NIN KAPATILMASI

Arınç, Mısır'daki darbenin ardından Refah Sınır Kapısı'nın kapatılmasını ve Suriye'nin Kahire Büyükelçiliği'nin yeniden açılmasını da değerlendirdi. Arınç, "Darbe yoluyla bir hükümet devrilmişse, gazetelerin yazdığına göre Sayın Mursi'nin en büyük kabahatlerinin birisi olarak zaten Gazze'nin açılmış olması ve burayla Gazze-Filistin arasında bir irtibatın geçmişe göre daha kolay hale gelmesi. Bu ideolojik bir bakış açısıdır. Doğrudur veya yanlıştır deme noktasında değilim. Bunun mukabilinde de bildiğiniz gibi başka yaptırımlar da söz konusuydu. Onlar lehine de; bazı ülkeleri kastederek söylüyorum, adımlar atılmış olabilir. Bunların hiç birisi kalıcı değildir. Ancak Mursi'nin gitmiş olmasından ve ona karşı bir darbe yoluyla ellerinden bütün yetkilerin alınmış olmasından memnun olan ülkelere baktığımız zaman, özellikle Mısır'a komşu olan ülkeler başta olmak üzere bunun altında yatan sebepleri tek tek görmek mümkün. Bunları siz yazın, biz okuyalım. Ama Hükümet Sözcüsü olarak bunların üzerine müsaade edin ben bir şey söylemeyeyim" dedi.

Başbakan Yardımcısı Arınç, açıklamalarının ardından vatandaşların Ramazan-ı Şerif'ini tebrik ederek, bu ayın huzur, sağlık ve mutluluk içinde geçmesini temenni etti.

"TÜRKİYE TUTUMUNU SÜRDÜRECEK"

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, Mısır'daki darbe karşısında sadece Türkiye'nin sesini yükseltmesiyle ilgili olarak, "Bizi bir açıdan yalnız kaldığımız için üzüyor ama hakikatleri söyleyen sadece Türkiye'nin olması da bize gurur veriyor. Türkiye bu onur verici tutumunu bundan sonra da sürdürmeye devam edecektir" dedi.

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Bakanlar Kurulu toplantısının ardından açıklamalarda bulundu. TBMM'de yaşanan kavgaya değinen Arınç, bu olayın üzücü bir olay olduğunu belirterek, bu tür tartışmaların fiili saldırılara dönüşmemesi gerektiğini söyledi. TBMM'de muhalefetin çalışmaları engelleme gayreti içinde olduğunu ifade eden Arınç, "Müsaade ederseniz huzurlarınızda kınıyorum ve muhalefetin bu tutumunu milletimize şikayet ediyorum" diye konuştu.

CHP milletvekillerinin Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ'ın üzerine yürüdüğünü söyleyen Arınç, konuyla ilgili olarak şu değerlendirmelerde bulundu:

"Evvelsi gün yaşanan olaylarda Mahmut Tanal CHP İstanbul Milletvekili ve Sakarya Milletvekili Engin Özkoç ve arkadaşları, Sayın Başbakan Yardımcısına fiili saldırıda bulunmak masasına gelmişlerdir. O sırada AK Partili milletvekilleri bunu önlemek için ortaya çıktıklarını ama tartışmalar sırasında bir sayın milletvekilimizin kaşının yaralandığını gözünün zedelendiğinin ve başka arkadaşlarımızın bundan zarar gördüğünü biliyoruz. Maalesef bu isimleri sayılanlarla birlikte birkaç kişi daha özellikle bu tartışmalarda vurucu kişiler olarak rol oynamakta, birileri bunları meydana getirmek suretiyle adeta meclisi kavga alanı şekline dönüştürmektedirler. Sayın Genel Başkanları, bu milletvekilleri hakkında kendi iç bünyelerinde mutlaka disiplin soruşturması yapması; kavgaya karıyan milletvekillerini, tartışmalarını saldırıya götüren milletvekillerini en azından cezalandırması ve onların mecliste elbette bu görevlerin verilmemesi gerekir.

Değerli arkadaşımız konuyu yargıya taşıdığına göre mutlaka bunun gereği yapılacaktır. Ancak bilelim ki bu isimler gibi pek çok isimler daha önce Silivri'de mahkemeyi de basmışlardır. Dışarıda cereyan eden pek çok olaylara karışmışlardır. Yine meclisin pek çok oturumlarında kavga çıkaran, hakaret eden pek çok isimlerden birileri olmuşlardır. Bu meclise yakışmıyor. Milletvekilliğine yakışmıyor. Milletimizin de tasvip ettiği bir olay değildir. Yaşadığımız bu olaydan dolayı tekrar üzüntülerimizi ifade etmek istiyorum."

"HAKİKATLERİ SÖYLEYEN SADECE TÜRKİYE'NİN OLMASI BİZE GURUR VERİYOR"

Arınç, daha sonra ise Mısır'daki durumu değerlendirdi. Mısır'da bu sabah meydana gelen ve ordunun namaz kılan vatandaşların üzerine ateş açtığını hatırlatan Arınç, "Bu gösterilere karşı silah kullanılması kendi halkına yöneltilen bu silahların ölümlere yol açması darbe yoluyla iktidara geldiğini düşünenlere bence büyük bir ibret olmalıdır. Halkıyla savaşan, halkına silah doğrultan ve bu sebeple meşru hükümetleri, Cumhurbaşkanı'nı devirerek yetkileri bir başkasının eline veren bir anlayışı şiddetle kınıyoruz" şeklinde konuştu.

Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'nin ilkeli ve kararlı tavrını sürdürmeye devam edeceğini belirten Arınç, "Daha önceki açıklamalarımızda demokrasiye taraf olan, demokrasiyi ortak paydamız olarak kabul eden bütün anlayışları içerisine alacak bir şekilde tek ülke olarak Türkiye, tek hükümet olarak AK Parti'nin varlığını görmek bizi bir açıdan yalnız kaldığımız için üzüyor ama hakikatleri söyleyen sadece Türkiye'nin olması da bize gurur veriyor. Türkiye bu onur verici tutumunu bundan sonra da sürdürmeye devam edecektir" diye konuştu.

"TÜRKİYE'NİN AÇIK VE NET TAVRI AYNEN DEVAM EDECEKTİR"

Arınç, Mısır'daki durum ile ilgili olarak, "Siyasal amaçlarla tutuklamaların, gözaltıların olmaması, halkın üzerine silah açılmaması, şiddetten uzak durulması, bir an önce meşru seçimlere gidilmesi, tutuklu ve gözaltında olanların hemen serbest bırakılması ve ülkede yaşanabilecek olumsuz olaylara karşı da hiçbir zaman silahla ve şiddetle karşılık verilmemesi taleplerimizi karşılayacağız. Türkiye olarak bunu elbette sürdürmeye devam edeceğiz" dedi.

"Türkiye’nin açık ve net tavrı bu açıklamalarımızdan sonra da aynen devam edecektir. Biz bu tavrımızı ilkesel ve ahlaki olarak sürdürmekte kararlıyız" diyen Arınç konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Şüphesiz uluslararası baskıların artırılması amacıyla Türkiye olarak çalışmalar yapıyoruz. ABD başta olmak üzere AB ülkeleri ve Arap Birliği'ne üye olan ülkelerle İslam Konferansı Teşkilatı üyeleri ile Mısır'da yaşanan olaylara karşı elbette demokrasiyi önceleyen insan hakları ihlallerini süratle yok etmeyi amaçlayan çalışmalar yapıyoruz. Bugün İsveç Dışişleri Bakanı Carl Bildt'in açıklamaları ve buna destek olacak başka ülkelerdeki dışişleri bakanları ve hükümetler düzeyindeki açıklamaları umarım yarından itibaren çok daha bütünleşmiş olarak göreceğiz. Çünkü Sayın Başbakanımız bir taraftan, Dışişleri Bakanımız bir taraftan ilgili ülkelerin başbakanları ve dışişleri bakanları ile sürekli bir iletişim içerisindedir.

Arap ülkeleri bağlamında da temaslar devam etmektedir. Şüphesiz bütün liderlerin serbest bırakılması hemen erken seçime gidilmesi ve herkesin erken seçime katılabilmesi için ortak bir hükümetin kurulması Mursi'nin cumhurbaşkanlığına geri dönmesi gibi taleplerimizi bütün ülkelerle tekrar paylaşmaya devam edeceğiz."

DÖVİZLE ASKERLİK..

Arınç, dövizli askerlik bedelini Bakanlar Kurulu'nda görüştüklerini belirterek, "Dövizli askerlik bedeli 10 bin Euro'dan 6 bin Euro'ya düşürüldü. Bu herhalde yarın veya diğer günlerde yayımlanacak" dedi. 

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu sona erdi. Toplantının ardından kameraların karşısına geçen Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, toplantıya ilişkin açıklamalarda bulundu. Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz'ın yüksek öğretim kurumları araştırma merkezlerinin kurulması ve işleyişi hakkında kurula bilgi verdiğini söyleyen Arınç, yükseköğretim kurumlarındaki araştırma merkezlerinin önümüzdeki dönemde kalkınma planında desteklenmesi gerektiğini anlattı. AB Bakanı Egemen Bağış'ın bilgilendirmeleri olduğunu belirten Arınç, ayrıca Mısır'daki durumun da toplantıda değerlendirildiğini söyledi.

Bakanlar Kurulu'nda dövizli askerlik konusunun da karara bağlandığını belirten Arınç, "Dövizli askerlik bedeli 10 bin Euro'dan 6 bin Euro'ya düşürüldü. Bu herhalde yarın veya diğer günlerde yayımlanacak" dedi.

TBMM'de yaşanan kavgaya da değinen Bülent Arınç, "Çok üzüntü verici bir olaydır" diyerek, olaya karışan CHP milletvekilleri için, "Bu milletvekilleri hakkında yargısal sürecin biran önce başlamasını ve sonuçlanmasını temenni ediyoruz" diye konuştu.

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız