SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"Türkiye Yalnızlaşmadı"

0
Güncellendi - 2015-12-27 18:39:35
A- A+ PAYLAŞ

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin görevini yapmadığını belirterek “BM Güvenlik Konseyi nerdesin ? ne işe yararsın ? neden ? ne için kuruldun ? Kuruluş amacın barış değil mi ? Sen şuanda barışın güvencesi değilsin. 5 daimi ülke dünyanın kaderini belirliyor hele hele 2 tane üye dünyanın kaderini belirliyor ama şunu unutmayın ‘Dünya 5’ten büyüktür’. İnşallah bunun da vakti zamanı geldiğinde dünya halkları hesabını soracaktır. Kardeşlerim, binlerce kilometre öteden gelip Ortadoğu coğrafyasını müdahale edenlere, cetvelle sınır çizenlere, bu coğrafyanın hem kanını hem petrolünü içenlere tek cümle söyleyemeyenler bugün Türkiye’yi eleştiri konusu yapıyorlar. Bunun içinde ülkemiz içindeki gafiller ve cahiller de vardır” dedi.

 

Yaklaşık 2 yıldır Türkiye’nin yanı başında Suriye’de bir insanlık dışı katliamların yaşandığını kaydeden Erdoğan “Yanı başımızda Suriye’de insanlık dışı bir katliam sergileniyor. Şuana kadar 100 binden fazla insan hayatını kaybetti. 2 milyondan fazla Suriyeli komşu ülkelere hicret etti. Sadece Türkiye’de 500 bin Suriyeli kardeşimizi misafir ediyoruz. Suriye’de bir insanlık dramı yaşanırken bu sefer de Mısır’da bir darbe yapıldı. Ardından millete karşı bir katliam sergilenmeye başlandı. Türkiye olarak Suriye’de yaşanan katliama özellikle o yavruların cansız bedenlerini gördük değil mi ? Orada kan yoktu, kurşun izleri yoktu çünkü o yavrular maalesef kimyasal silahlarla şehit edilmişti. Ama ben şuna inanıyorum; bu Beşar Esed’in artık son çırpınışlarıdır. Muttaki olan Allah’a inanıyorum ki bunun hesabını en kısa zamanda ondan soracaktır. Bu yavruların intikamını ondan alacaktır” şeklinde konuştu.

 

“TÜRKİYE YALNIZLAŞMADI”

 

“Kardeşlerim bize birileri diyor ki Türkiye yalnızlaştı” diyen Erdoğan “Yok hayır. Yalnızlaşmadık. Onların tankı topu uçağı ile yavruların üzerine iniyorlarsa bilesiniz ki bizim yanımızda önce hak var, sonra halk var. Biz buraya böyle geldik. Biz medya ile sermaye ile gelmedik. Uzun ince bir yolda halkla yürüdük, hakla yürüdük. Bundan sonra da böyle yürüyeceğiz. Şuanda Türkiye’ye bu tavrından dolayı haksızca, mesnetsizce yüzsüzce eleştirenler var. ‘Türkiye Suriye ile neden bu kadar ilgileniyor?’ diyenler var. ‘Türkiye, Mısır ile Somali ile Afganistan ile Lübnan ile Myanmar ile Ace ile neden bu kadar ilgileniyor’ diyenler var. Soruyorum bir NATO ülkesi olarak dünyanın dört bir yanında görev verilen Türkiye’ye neden Somali’ye, neden Afganistan’a gittin diyen var mı ? neden balkanlara gittin diyen var mı ? Ben şimdi soruyorum; Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi nerdesin ? ne işe yararsın ? neden ? ne için kuruldun ? Kuruluş amacın barış değil mi ? Sen şuanda barışın güvencesi değilsin. 5 daimi ülke dünyanın kaderini belirliyor hele hele 2 tane üye dünyanın kaderini belirliyor ama şunu unutmayın ‘Dünya 5’ten büyüktür’. İnşallah bunun da vakti zamanı geldiğinde dünya halkları hesabını soracaktır. Kardeşlerim binlerce kilometre öteden gelip Ortadoğu coğrafyasını müdahale edenlere, cetvelle sınır çizenlere, bu coğrafyanın hem kanını hem petrolünü içenlere tek cümle söyleyemeyenler bugün Türkiye’yi eleştiri konusu yapıyorlar. Bunun içinde ülkemiz içinde gafiller ve cahiller de vardır” ifadelerini kullandı.

 

“TÜRKİYE SUSTURULAMAYACAK KADAR BÜYÜK BİR ÜLKEDİR”

 

Darbeye darbe diyecek cesareti olmayanların Türkiye’ye saldırarak, vicdanlarının üzerini örtemeye çalıştığını kaydeden Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

 

“Haftalardır Mısır’da Suriye’de çocuklar ölürken, 17 yaşındaki Esma kızımız sniper ile öldürülürken, konuşmayanlar utanmadan burada konuşuyorlar. Türkiye’nin dürüst, mert duruşunu içlerine sindiremiyorlar. Rize’den sesleniyorum hem Türkiye’ye hem dünyaya. Türkiye birilerinin hafsalasına sığmayacak kadar büyük bir ülkedir. Türkiye tarihi bile medeniyeti ile geçmişi ile susmayacak susturulamayacak kadar büyük bir ülkedir. 1071 yılından bu yana bu topraklar üzerinde bu geniş coğrafyada biz sadece hakkı sadece dostluğu ve kardeşliği savunduk. Dikkatinizi çekiyorum, bir yıldır kardeşin kardeşi katlettiği, çatışmaların içinde hiçbir zaman olmadık. Biz hep arabulucu olduk. Hep mazlumun yanında olduk, her zaman sulhu teşvik eden, kardeşi barıştıran bir anlayış içinde olduk. Biz parçalayan değil, toparlayan olduk. Ayrıştıran değil kucaklayan olduk. Birlikten, beraberlikten, dostça, kardeşçe yaşamaktan yana olduk. Selçuklu ve Osmanlı’ya bakın birleştiren bütünleştiren ve güç birliği yapan kader ortaklığı olan bir anlayışı hakim kıldıklarını görürsünüz. Devleti Ali Osmaniye’nin Hint Yarımadası’ndaki zulme, Endonezya ve Açe’ye donama gönderdiğini görürsünüz. Cumhuriyet tarihinde her zaman bölgede barışı savunan bir yaklaşım içinde olduğunu görürsünüz. Afrika’da, Balkanlar’da barıştan dayanışmadan başka arzumuz yok. Biz kan akmasın istiyoruz, biz çocuklar ölmesin istiyoruz. Esmalar, Ayşeler, Fatmalar ölmesin istiyoruz. Biz Ortadoğu’nun çöllerinde, Afrika’nın steplerinde, Kafkasya’nın ve Balkanlar’ın dağlarında insanlık daha fazla can çekişmesin, insanlık kurumasın istiyoruz. Türkiye’nin politikası çok nettir, Rabialar da ölmesi istiyoruz. Biz insani olandan yanayız. Biz insani olanlardan, haktan ve adetten yanayız. Biz huzurlu bir ülke olmak istiyoruz. Biz bunun için komşularımızın kardeşlerimizin huzur içinde olmasını istiyoruz. Refah içinde bir ülke olmak istiyoruz kardeşlerimizin komşularımızın refahına katlı sağlamak istiyoruz.”

"SANA NE?"

İsrail ile ilgili sözlerine ABD’den yanıt geldiğini belirten Erdoğan, Beyaz Saray’a sert çıktı.

 

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Rize’de gerçekleştirilen toplu açılış töreninde konuştu. Mısır’da yaşanan darbenin arkasında İsrail’in olduğu şeklindeki ifadelerine Beyaz Saray’dan yanıt geldiğini anlatan Erdoğan, konuyla ilgili muhatabın ABD olmadığını söyledi. Erdoğan, “İsrail ile ilgili sözlerimize Beyaz Saray yanıt verdi. Oysa muhatap onlar değildi. Beyaz Saray’a ne oluyor da bunu konuşuyor. Eğer bunu konuşması gereken varsa bu da İsraildir. Yakışık almadı” dedi.

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız