SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"Türkmenler 'El' Olmuş!."

0
Güncellendi - 2015-12-28 00:32:37
A- A+ PAYLAŞ

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Malatya Milletvekili Veli Ağbaba başkanlığında, Kerkük'e yapılan ziyarette Türkmenlerle görüşmede ifade edilen sorunları içeren rapor açıklandı. 

10 Kasım günü yapılan ziyaretle ilgili olarak hazırlanan raporda çarpıcı tespitler yeraldı.

CHP'nin Kerkük Raporu şöyle:

"IRAK TÜRKMENLERİ “EL” OLMUŞ

CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba başkanlığındaki CHP heyeti, 10 Kasım 2014 tarihinde IŞİD zulmünde kaçan Türkmenlerin bulunduğu Kerkük’ü ziyaret etti. 

Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, Bursa Milletvekili Sena Kaleli, Amasya Milletvekili Ramis Topal, Kocaeli Milletvekili Mehmet Hilal Kaplan, Afyon Milletvekili Ahmet Toptaş, Hatay Milletvekili Mevlüt Dudu ve CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Hilal Dokuzcan’dan oluşan CHP Heyeti 10 Kasım sabaha karşı uçakla Erbil Havaalanına indi. Heyetimiz, Erbil-Kerkük arasındaki kontrol noktasında Kerkük’ten gelen polisler ve Türkmen Cephesinin özel güvenlik birimi tarafından karşılandı. Heyet, yaklaşık 2 saat süren 80 kilometrelik karayolu yolculuğunun ardından Kerkük'e geldi. Can güvenliği gerekçesiyle bir otelde konaklamak yerine daha güvenli olan Türkmeneli İşbirliği Vakfı'nın Misafirhanesi'nde konaklayan Heyetimiz; 1 günlük yoğun bir programı ile Kerkük’te incelemelerde bulundu.

Irak Türkmenlerinin durumu ile ilgili de temaslarda bulunan Heyetimiz, özellikle Telafer bölgesinden göçe zorlanan Türkmenlerin kaldığı kampı yerinde inceledi. Heyetimiz ayrıca Kadıköy, Maltepe, Ataşehir, Beşiktaş, Büyükçekmece, Şişli, Bakırköy Belediyelerimizin hazırladığı 7 Tırlık yardım konvoyunun teslimini gerçekleştirdi. Türkmenlere teslim edilen tırların içersinde kışlık çadır, battaniye, yatak, kuru gıda, konserve ve kışlık giyecek, ayakkabı, çocuk bezi, kadın pedi, temizlik malzemesi, kilim ve yolluk, su, bebek maması, oyuncak, elektrikli soba, yastık gibi insani yardım malzemeleri bulunmaktaydı. Ayrıca 1 adet engelli arabası da bulunmaktaydı.

CHP Heyeti olarak hazırladığımız raporda, Kerkük’ün genel durumu, Irak Türkmenlerinin ve Türkmen göçmenlerin sıkıntılarına yer verdik. Raporda ayrıca Heyetimizin yapmış olduğu görüşmelerde edindiği ve milletvekillerimize aktarılan bilgileri paylaşıyoruz. Heyetimizin ortak izlenimi; Irak Türkmenleri sahipsiz bırakılmış ve kaderlerine terk edilmiş durumda. Ne Türkiye’den ne de Irak hükümetinden gerekli yardım ve ilgiyi görmüyorlar. Yani Irak Türkmenleri “el” olmuş. Bugüne kadar gördüğümüz gayri insani koşullara sahip en dramatik kampın gerçekleriyle yüzleştik.

KERKÜK’TE GENEL DURUM

“PETROLÜN ÜSTÜNDE YAŞIYORUZ AMA ENERJİ SIKINTISI ÇEKİYORUZ”

Kerkük’te savaşın izleri her yerde. Merkezi hükümet bütçesinden Kerkük eyaletine ayrılan payın çok düşük olduğu söyleniyor. Büyük kapsamlı altyapı yatırımlarına ihtiyaç var. Çok ciddi elektrik sıkıntısı yaşanıyor. Her sokakta jeneratör bulunuyor. Erbil-Kerkük arası karayolu, Kerkük içindeki sokaklar karanlığa mahkûm. Sokak lambaları elektrik sıkıntısı yüzünden çalışmıyor. Sanayi gelişmemiş. Valilik bütçesinin %80’i maaşları ayrılmış durumda. Kerkük’ün %’80'i Irak Devleti’nin, %20'si IŞİD'in elinde. 

“PETROLÜN KOKUSU VAR, KENDİSİ YOK”

Petrol sıkıntısı bulunuyor. Petrol fiyatları şuan düşüyor olsa da Kerkük’te çok yükseldi. Türkmenler “petrolün üstünde yaşıyoruz ama enerji sıkıntısı çekiyoruz” diyorlar. Kerkük’ün hiçbir yerinde petrol istasyonu bulunmuyor. Cadde üzerlerindeki tek tek konuşlanmış pompalar ile benzin-mazot satışı yapılıyor. Benzin-mazot kalitesi çok düşük. Otomobil ve arabalara zarar veriyor.

“KÜRTLER, ARAPLAR VE TÜRKMENLER ARASI GERİLİM MEVCUT”

Gözle görülmese bile Kürtler, Araplar ve Türkmenler arası gerilim sürüyor. Farklı mahallelerde yaşıyorlar.

“HZ. ALİ’NİN BAYRAKLARI HER YERDE”

Muharrem Ayı ve Aşura Matemi nedeniyle Kerkük’teki tüm ana cadde ve ara sokaklar Hz. Ali’nin bayrakları ile donatılmış durumda.

“ORDU YOK SADECE POLİS GÜCÜ BULUNUYOR” 

Kerkük’te Irak Ordusunun herhangi bir unsuru bulunmuyor. Halk ordudan hazzetmiyor, güvenlikte müşküle var diyorlar. IŞİD saldırıları olduğunda 16.000 kişilik Irak Ordusu şehri terk etmiş. Şuan güvenlik polis gücü ile sağlanıyor. Polis gücü 12.000 kişilik ve hepsi Kerkük halkından. Eşit oranlarda Kürt, Türkmen ve Arap’tan oluşuyor. Ayrıca polis gücü içinde %8 oranında Hıristiyanlar bulunuyor

“IŞİD YÜZÜNDEN HERKES TEYAKKUZ HALİNDE”

30.000 bin nüfuslu Tuzhurmatu’ya 1 km mesafede IŞİD ile savaş hala devam ediyor.  Kerkük’teki tüm devlet kurumları yüksek beton bariyerler ile çevrili ve silahlı birlikler tarafından korunuyor.

“KERKÜK POLİSİNİN AĞIR SİLAHLARI YOK”

Herhangi bir IŞİD saldırısına karşı kenti savunacak tek güç polis. Bu polis gücünün hepsinin Kerkük halkından oluşması IŞİD karşı ellerindeki tek avantaj olarak görülüyor. Polis gücünün bu nedenle yurt savunması yapacağına ve kaçmayacağına inanılıyor.

“KERKÜK-ERBİL ARASI PEŞMERGE KONTROLÜNDE”

Giriş-çıkışlarda kontrol noktası bulunuyor. Erbil’e Kerkük’ten girişlerde peşmerge aşırı bir güvenlik kontrolü uyguluyor. Metrelerce araç konvoyları oluşuyor.

“EĞİTİM VE SAĞLIK İMKÂNLARI YETERSİZ”

Kerkük genelinde eğitim ve sağlık imkânları yetersiz. Eğitim kadroları gerekenden az. Kerkük genelinde 100 öğretmenin maaşı Irak Devleti tarafından karşılanırken, sadece Türkmeneli Vakfı tarafından sözleşmeli olarak 300 öğretmene maaş sağlanıyor. Örneğin, Kerkük ilkokulunda eğitim araç ve gereçlerinden yoksun bir şekilde çocuklar okuma yazma öğrenmeye çalışıyor.

Örneğin, Türkmeneli Vakfı’na bağlı Şifa Sağlık Merkezi “hastane” olarak gerekli sağlık hizmetini verecek donanıma sahip değil. İmkânsızlıklar içinde halka sağlık hizmeti vermeye çalışan sağlık çalışanlarının elinde gerekli tıbbi müdahale yapacak imkânlar bulunmuyor.

“ERBİL’E ARAPLARIN GİRMESİ YASAK”

Erbil’e Arap girişi yasaklanmış durumda. Akraba ziyaretleri dışında bir Arap’ın Erbil’e girmesi yasak.

“KERKÜK’TE TÜRKMEN KİMLİĞİ ÖN PLANDA”

Türkmenler arasında Sünni-Şii farklılığı ön planda değil. Türkmen kimliği mezhepsel farklılığın önünde tutuluyor.

“KERKÜK’TE IŞİD’E KARŞI ORTAK TAVIR VAR”

Kerkük’te, saldırıların artması ve tehlikenin yaklaşmasıyla birlikte herkes IŞİD’e karşı çok net tavra sahip. Herkes IŞİD’i lanetliyor.

CHP HEYETİNİN YAPMIŞ OLDUĞU GÖRÜŞMELERDE AKTARILANLAR

Kerkük’te halktan kişiler ile yapılan görüşmelerde Heyetimize iletilenler ve anlatılanlar şu şekilde: 

“CHP’NİN BURAYA GELMESİ BİLE BİZİM İÇİN ÇOK BÜYÜK BİR DESTEK”

 “Türkiye’den ilk defa böyle bir milletvekili Heyeti Türkmenleri ziyaret etti.” 

“KERKÜK KERKÜK OLALI BÖYLE HEYET GÖRMEDİ”

Türkiye’den hiçbir siyasi partiden daha önce bu kadar milletvekilinin olduğu bir Heyet buraya gelmemişti. Kendimizi sahipsiz hissederken, normal insanlar Kerkük’e gelmekten korkarken CHP’nin bu ziyareti bizler için çok anlamlı.”

“SAHİPSİZ VE YALNIZ HİSSEDİYORUZ”

Türkmenler olarak burada sahipsiziz. Bir başımıza bırakıldık. Kaderimize terk edildik. 2003 yılına kadar, Türkiye’den her türlü desteği alırdık. Ama 2003 yılı sonrası, bu yardımlar hiçbir surette yeterli olmayan bir noktaya geldi.

“BAZI SÜNNİ TÜRKMENLER IŞİD’E DESTEK VERDİ”

Irak’ta bulunan Sünni Türkmen köylerinden IŞİD’e destek verildiği iddia ediliyor. Telafer’de Sünnilerin bir kısmının IŞİD ile işbirliği yaptığı söyleniyor. Ayrıca Kerkük’e bağlı Yengice köyünden 800 gencin IŞİD’e katıldığı ifade edilmekte. Bununla birilikte Kürt nüfusundan da IŞİD’e katılanların olduğu hatta komutan seviyesinde Kürtlerin olduğu ifade edilmekte.

“40’IN ÜZERİNDE CENAZE SOKAKTA BIRAKILDI”

“Şuan Beşir köyü tamamen boşaltılmış durumda. Şuan IŞİD kontrolüne geçen Beşir Köyü’nde katledilen 40 kişinin cenazesi sokak ortasında bırakıldı.”

“KIZ ÇOCUKLARINA ÖNCE TECAVÜZ, SONRA İDAM”

“Beşir köyünde birçok kız çocuğu; IŞİD tarafından tecavüz edildikten sonra kesildi ve idam edildi. Bu kız çocuklarından bazılarının anneleri de kaçırıldı.”

“TÜRKMEN KADINLAR IŞİD TARAFINDAN KAÇIRILDI AMA DUYURMADIK”

“IŞİD saldırdığı bölgelerde Türkmen kadınları kaçırdı. Bizlerin aşiret yapısını bulunduğu için gelenek-göreneklerimiz sebebiyle, bu durumun bilinmesi ayıp olduğu için duyurmadık.”

BİR TÜRKMEN GENCİ: “AKP BİZİ PETROLE SATTI, TÜRKMENELİ’NİN DÜŞMANI”

“AKP hükümeti Kerkük’ü kurban etti. Kürdistan bölgesinde petrol çıkınca AKP yüzünü Erbil’e döndü, Kerkük’ü kurban verdi.”

“AKP MEZHEPÇİ OLDUĞU İÇİN TÜRKMENLERİ GÖRMÜYOR”

“AKP mezhepçi bir politika yürüttüğü için Türkmenleri görmezden geliyor. Bu nedenle bizlere sahip çıkmıyor.”

“TÜRKİYE’NİN ATTIĞI HER ADIMIN BEDELİNİ BURADA BİZ ÖDÜYORUZ”

“Türkiye’nin Irak’ta bölgede kiminle arası bozuluyorsa bunun bedelini burada Irak Türkmenleri olarak biz ödüyoruz.”

“TÜRKMENLER ARASINDA OKUMUŞ ÇOK AMA BİR YERLERE GELEMİYORLAR”

Türkmenler arasında okuyan, doktor ve mühendis olan çok fazla. Ancak Türkmen kimlikleri devlet içinde bir yerlere gelmeleri mümkün olmuyor. Erbil’deki Türkmenler kendini Iraklı olarak tanıtıyor. 

CHP HEYETİNİN YAPMIŞ OLDUĞU RESMİ ZİYARETLERDE AKTARILANLAR

1- KERKÜK VALİSİ NECMETTİN KERİM İLE YAPILAN GÖRÜŞME

VALİ KERİM:“SİYASİ İTİLAFLAR VAR AMA HALKLAR ARASI İLİŞKİLER İYİ”

Heyetimiz ile görüşen Sayın Kerim’in Kerkük hakkında verdiği bilgiler şu şekilde:

“Kerkük, küçük bir Irak. Kürt, Türk, Arap var. Siyasi itilaflar var ancak halkımız arasında iyi ilişkiler var, ilişkilerimiz iyi, işlerimiz ortak, evlilikler var aramızda. Kobani'ye ve Ezidilere yaptığınız yardımlar için teşekkür ediyoruz.”

KERİM: “KERKÜK MECLİSİ’NDE 41 MİLLETVEKİLİNİN 26’SI KÜRT, 9’U TÜRKMEN 6’SI ARAP”

“2005'te seçim oldu. 41 üyeli meclisimizin 26'sı Birleşik Kürt listesinden oluşuyor, ayrıca 9 Türkmen ve 6 Arap var meclisimizde. 41 üyemizin 13'ü kadın.”

KERİM: “KERKÜK’ÜN %80’İNİ BİZ, %20’SİNİ IŞİD KONTROL EDİYOR”

“IŞİD, Musul'a geldiğinden beri buradaki durum kötü. Kerkük'ün genelinde yüzde 80'in kontrolü bizde, yüzde 20'sinin kontrolü IŞİD'e ait. Valiliğimizin de bütçesinin %80’i maaşa gidiyor.” 25.000 kişiye 800-900 $ maaş veriyoruz.

KERİM: IŞİD’TEN SONRA KERKÜK’ÜN SORUNLARI ARTTI.

“Kerkük’te güvenlik sorunun yanında ekonomik sorun var. IŞİD’ ten sonra petrol fiyatları çok yükseldi. Şimdi düşüyor ama hala yüksek fiyatı”

KERİM: 62.000 AİLE GELDİ KERKÜK’E

“Son yaşananlardan sonra 62 bin aile Kerkük’e geldi. Gelenlerin çoğu Arap ve Türkmen”

KERİM: “BİZLERİ İÇERDE POLİS, DIŞARDA PEŞMERGE KORUYOR”

“2003'de Saddam'ın devrilmesinin ardından bir eve geri dönüş yaşandı. Ancak bu sefer de Haziran ayında IŞİD geldi. Irak Ordusu kendiliğinden çekildi. Ordu, unsurlarını Kerkük içine sokmadı. Bizleri içeride polis, dışarıda peşmerge koruyor. IŞİD, Kerkük'e de girmek istedi ancak peşmerge engelledi.”

2- IRAK TÜRKMEN CEPHESİ BAŞKANI ERŞAD SALİHİ İLE YAPILAN GÖRÜŞME

SALİHİ: “GELİŞİNİZ İLE BİZE GÜÇ VERDİNİZ”

“Bize güç verdiniz. Bu gibi ziyaretler burada olan halkın yalnız olmadığı anlamına gelir. Getirdikleri insani yardım herkese uzatılmıştır. Türk dünyasının Türk varlığını korumak için herkese ihtiyacımız vardır. Milletvekillerinin buraya gelmesi “Türkmen halkı sahipsiz değildir” mesajını vermiştir. Bizler IŞİD'in yaptıklarının sona ermesini istiyoruz. Çünkü bu katliamlardan en çok zarar gören Türkmenler olmuştur. 2005 yılında Şii Bedir Tugayları, Peşmergeler ve ABD'nin uranyumlu mermilerine de maruz kalan, katliam ve idamları yaşayan hep Türkmenlerdi.”

SALİHİ: “AMERLİ KÖYÜNÜ SAVUNURKEN 60 GENCİMİZ ŞEHİT OLDU”

“Türkmen köyü Emirli’de çoluk-çocuk kadın genç yaşlı 450 kişi IŞİD’e karşı 82 gün tek başına direndi. Ne Irak hükümeti ne de başka bir güç Türkmenler’e yardım etmedi. Türkmen Cephesi olarak 60 gencimizi IŞİD’e karşı mücadele ederken Emirli’de şehit verdik.”

SALİHİ: TELAFER’DEN KAÇANLARIN TÜRKİYE’YE GİTMESİNE BARZANİ ENGELLEDİ

“Telafer’deki IŞİD zulmünden kaçan Türkmenlerin Türkiye’ye yönlendirilmesini istedik. Telafer’den Erbil’e geldiler. Ancak Türkiye’ye gitmelerine Barzani engel oldu.”

SALİHİ: “TUZHURMATU’DA BİNLERCE İNSANIMIZ ÖLDÜ”

“Tuzhurmatu’da 4 yıldan beri patlamalar oluyor evlerimiz yerle bir oldu. Türkmen coğrafyası darmadağın oldu. Binlerce insan öldü.”

SALİHİ: “SİLAH VE PARA GÜÇ DEMEK O DA BİZ DE YOK”

“Irak’ta silah ve para güç demek. Silahınız varsa paranız da varsa güçlüsünüz.” 

SALİHİ: GÜNEY IRAK’A KAÇAN TÜRKMENLER ASİMİLASYON İLE KARŞI KARŞIYA”

IŞİD zulmünden kaçıp, Necef ve Kerbela’ya giden Türkmenler asimile olma tehdidi ile karşı karşıya. Çünkü Türkmen kimlikleri ile değil Şii kimlikleri ile Güney Irak’a gidiyorlar.

SALİHİ: “SADDAM DÖNEMİNE GÖRE DAHA RAHATIZ.”

“Saddam dönemine göre rahatız ama mevcut Irak Hükümetinden bir şey alamıyoruz.”

SALİHİ: “BİZLERİ EN İYİ KÜRTLERİN ANLAMASINI BEKLERDİK”

“Bizler Saddam döneminde Kürtler ile aynı eziyeti yaşadık. O zaman Araplaştırma politikasından her iki halkta aynı derece zarar gördük. Asimilasyon ile karşı karşıya kaldık. Bizleri en iyi Kürtlerin anlamasını beklerdik. Ama olmadı.

2003 yılında 850.000 nüfusu olan Kerkük’te Türkmen ve Kürt nüfusu yarı yarıya idi. Şuan ise 1.600.000 nüfus var ve yarısı Kürt. Kürtler bu bölgeye planlı bir şekilde getirildi. Barzani’nin girişimleri ile demografik yapı çok bozuldu. Açıkça bir Kürtleştirme politikası uygulanıyor. Irak’ta toplam 3 milyon Türkmen var ama Türkmen’im diyebilenlerin sayısı 1,5 milyon.”

SALİHİ: “KORKUMUZ KERKÜK’ÜN ERBİL’E DÖNMESİDİR.”

“1960’larda Erbil Türkmenlerden oluşurdu. Şimdi ise Kürtler çoğunlukta. Şuan en büyük korkumuz Kerkük’ün planlı bir şekilde Erbil’deki demografik yapıya dönüştürülmesi. Saddam herkesi Araplaştırmaya çalıştı. Türkmen ve Kürtleri astı, kesti. Saddam'dan sonra Kerkük'e dönüş oldu. Haziran’da IŞİD saldırısından sonra da Kerkük'e geliş oldu. Gitgide demografik yapı değişiyor. 

Bugün Irak'ın güneyi %100 Şii, ortası Sünni, Kuzeyi Kürtlerden oluşuyor. Türkmen coğrafyası Sünni Arapla, Kürtler arasında sıkışık.”

SALİHİ: “ERBİL’İN DEMOGRAFİK YAPISI ÇOK HIZLI BİR ŞEKİLDE DEĞİŞTİ”

Saddam’ın 4000 köyü yakması sonucunda Kürtler Erbil’e gitmişlerdi. 1974 yılında İran sınırındaki Kürtler Erbil’e gitmişlerdi. Cezayir anlaşması ile İran ile Irak anlaştı. İran Kürtlere desteğini çekti ve Kürtler Erbil’e gittiler. Erbil’de daha öncesinde bir tane Kürt Mahallesi vardı. Şimdi Kürtler çoğunlukta. 

SALİHİ: “YILLARDIR TÜRKİYE YANIMIZDA DURMADI KADERİMİZLE BAŞBAŞA KALDIK.” 

“Osmanlı İmparatorluğundan beri, Türk dünyasının bir parçası olmamıza rağmen kaderimize terk edildik. Tüm hükümetlerin yanlış politikalarının, tezkerelerin, komşularıyla olumsuz ilişkilerinin faturasını biz ödüyoruz. Çok kültürlü hiçbir coğrafyada, bir kimliğin üstünlüğü, baskısı, dayatması, eziyeti, asimilasyon politikaları, tek başına hâkimiyeti olmamalı. Hep birlikte hak ve özgürlüklerimizle yaşamalıyız. Hak ve varlık dengesi korunmalı, gelen yardımları ayrımsız paylaşmalıyız. 

“Irak’la Türkiye’nin arası bozulunca faturayı biz ödedik. Böyle devam ederse Türkmen kalmaz. Yanımızda kimseyi görmüyoruz. Herkesin sahibi var bizim yok. Asimile edilmek istemiyoruz.”

SALİHİ: “BURAYA SİLAH GELDİĞİ SÖYLENİYOR. DOĞRU DEĞİL.”

“Partimize ait bir güvenlik birimimiz var. Silahlanmak istediğimizi hem ABD’ye hem de Irak Başbakanına söyledik. Ancak, buraya silah geldiği söyleniyor bu doğru değil. Orduda az Türkmen askeri var, şuan ki denge çıkacak olan ulusal ordu yasasında ne olacak o da belli değil.”

SALİHİ: “IŞİD EN ÇOK ZARARI TÜRKMENLERE VERDİ”

“IŞİD yüzünden sadece Telafer’den 150 bin kişiye yakın Türkmen aile göçe maruz kaldı. Burası bizim vatanımız; bizim coğrafyamız. IŞİD burada bizim varlığımızı ve coğrafyamızı tehdit ediyor. IŞİD saldırıları yüzünden mevcut Türkmen coğrafyası dağıldı. Çünkü IŞİD hep buraları hedef aldı. 

SALİHİ: “MUSUL’DAN MİLLETVEKİLİ ADAYIMIZ HALA IŞİD’İN ELİNDE”

Son seçimlerde Musul bölgesinden Türkmen Cephesinin kadın bir milletvekili adayı hala IŞİD’in elinde. Akıbetini bilmiyoruz.”

SALİHİ: “TÜRKİYE’NİN TEZKERELERİNİN FATURASINI BİZ ÖDÜYORUZ”

“Biz bu bölgedeyiz. Burası vatanımız. Bizler yaşıyoruz burada. Ama Türkiye’nin imza attığı tezkereler yüzünden bizim buradaki varlığımız zarar görüyor. Türkiye’den Tezkere çıkıyor. Faturasını bu bölgede biz ödüyoruz. Bölge de var olan Türkiye düşmanlığının bedelini Iraklı Türkmenler olarak biz ödüyoruz.”

SALİHİ: “SİLAH TALEP ETTİK”

“Merkezi hükümetten silah istedik. 10 Haziran sonrası merkezi hükümetten silah yardımı yapıldı. Bunun dışında Batılı ülkelerden de resmi olarak silah yardımı istedik.”

SALİHİ: “BURADA KADERİMİZE TERK EDİLDİK”

“Bizler sadece maddi yardıma değil Türkiye’nin manevi desteğine ihtiyaç duyuyoruz.” 

SALİHİ: “TÜRKMEN YASASI’NIN MECLİS’TEN GEÇMESİNE ŞİİLER VE KÜRTLER ENGEL OLDU”

“Türkmenlerin; kimliklerini özgürce yaşayabilmeleri, kültürlerini geliştirebilmeleri, dillerini özgürce konuşabilmeleri, Türkmen olarak kalabilmek için bir Yasa hazırladık. Ancak Yasanın Irak Parlamentosundan geçmesine Şiiler ve Kürtler engel oldu. 2 yıllık çabamız boşa gitti.”

SALİHİ: “TÜRKMEN MİLLETVEKİLLERİ OLARAK ORTAK HAREKET EDİYORUZ.”

“Irak parlamentosunda 9 Türkmen Milletvekili var. Türkmen Cephesi’nden 3 Milletvekili var. Diğerleri Şii-Sünni Blok’undan seçildi. Onlarla beraber hareket ediyoruz.”

3- TÜRKMENELİ İŞBİRLİĞİ VAKFI IRAK SORUMLUSU TALAT ZÜLÂL

ZÜLAL: “CHP’Lİ MİLLETVEKİLİ HEYETİNİN GELMESİ BİZİ GURURLANDIRMIŞTIR”

“Bu gelen insani yardım malzemelerinin kış döneminde çok önemli. Bu işte emeği geçen herkese çok teşekkür ederiz. Irak ve Türkmeneli bölgesinde ilk defa bu kadar kalabalık bir CHP'li milletvekili heyetinin gelmesi bizi gururlandırmıştır. Bizim maneviyata ihtiyacımız var. Gerçekten Irakta durumumuz çok zor. Türkmenler asimile edilmektedir. Lütfen mazlum halkın sesini Türkiye'ye duyurun. Bu sene hakikatken ağır bir darbe yedik özellikle Türkmenler olarak. Gerçekten yardım bekliyoruz. Bu yardımlar son olmasın. Yardımları ayrımsız paylaşan, insani duygularla hareket eden Türkmenler, Güney Irak, Kerbela ve Necef'e yardım göndermekte zorlanıyor. "

4- TÜRKMENELİ İNSAN HAKLARI DERNEĞİ BAŞKAN YARDIMCISI ÖMER KÖPRÜLÜ

KÖPRÜLÜ: “CHP MİLLETVEKİLLERİNİN BURADA OLMASI BÜYÜK BİR OLAY”

“CHP milletvekillerinin burada olması büyük bir olay. Her şeye rağmen Kerkük’e gelmiş olmaları büyük bir olaydır. Bugüne kadar böyle bir heyet Kerkük’ü ziyarete gelememiştir. Bizler bu ziyaretleri çok önemsiyoruz.”

YAHYAVA KAMPI İZLENİMLERİ

Telafer’den kaçmak zorunda kalan Türkmenler, Necef ve Kerbela’dan Kerkük’e geliş yapmış durumdalar. Kerkük’e gelenlerin bir kısmı, Türkmen Cephesi’nin olanakları ile kurulan Yahyava(Yahyaova) Köyü’ndeki kampa yerleştirilmiş durumlar. Heyetimizin kampın durumuna ilişkin izlenimleri şu şekilde:

•Kamp bir Türkmen’in arazisi üzerinde kendi isteğiyle kurulmuş. Çadırlar AFAD ve TİKA tarafından sağlanmış. Kamp alanı düzenlenmiş bir zemin üzerinde kurulu değil. Kamp, Toz ve toprak zemin üzerine kurulmuş çadırlardan oluşuyor. Çadırların üstü naylon hem soğuk hem de yağıştan etkileniyor. İlkel, insanlık dışı şartlarda barınıyorlar.

•Kampta 602 kişi bulunuyor. Bunların 40’ı bebek. Kampta hiçbir güvenlik yok. Kampın güvenliğini Türkmen cephesinin görevlendirdiği silahlı 10 genç sağlıyor. 

•Kampta ciddi elektrik sorunu var. Kent genelinde olduğu gibi kesintiler çokça yaşanıyor. Temizlik çok ciddi sorun. 6 kişilik derme çatma kurulmuş bir tuvalet bulunuyor. 

•Kampta bulunan Türkmenlerin çoğu Türkmence bilmiyor. Ve Arapça konuşuyorlar. Bu durum Saddam Döneminde sürdürülen Araplaştırma politikasını sonucu olarak görülebilir. Bu durum, Türkmenlerin dillerini ve kültürlerini unutmaya başladıkları, Türkmenlerin asimile edildiği anlamını taşımaktadır. 

•Sağlık hizmeti verebilecek yeterli donanımda bir yapı bulunmuyor.

•Çocukların eğitim ihtiyacı karşılanamıyor.

•Yemek ve gıda ihtiyacı gönüllü Türkmenler tarafından karşılanıyor.

•Çocuklar yalın ayak, ayakkabısız bir şekilde dolaşıyor.

•Kadınlar tuvalete giderken dahi tedirgin oluyorlar. IŞİD’ ten bu denli korkuyorlar.

•Kamp alanı geceleri karasal iklimden dolayı çok soğuk ve ayaz oluyor.

YAHYAVA (YAHYAOVA) KAMPI SORUMLUSU ALİ MEHDİ’NİN AKTARDIKLARI

“Burada Türkmen Türkmen’e yardım ediyor. Çünkü bu topraklar da herkes sadece kendi için çalışıyor. Bizlere ne Kerkük Valiliği ne Merkezi Irak hükümeti hiçbir şekilde yardım etmiyor. Bu kampa hiçbir şey göndermediler. Irak Devletinin buraya yardım etmemesi bizleri üzüyor. Sadece bizler yardımları örgütlüyoruz.”

-o-

CHP olarak en kısa sürede Türkmenlerin durumunu incelemek üzere bir Komisyon kurulacak ve aşağıdaki önerilerimizin somutlaşabilmesi adına gerekli çalışmaları başlatacak ve bölgeye yapılacak ek yardımları organize edecek.

CHP HEYETİ’NİN TÜRKMENLERİN KERKÜK’TEKİ DURUMUNA YÖNELİK ÖNERİLERİ

1.Saddam döneminden beri yurtsuzlaştırma, yerlerinden sürülme, kültürlerini yaşayamama durumu ile karşı karşıya kalan Türkmenlerin durumu, IŞİD’in saldırılarıyla daha da kötüleşmiştir. Bölgedeki diğer halklara, ABD ve batılı ülkeler sahip çıkarken Türkmenleri savunması gereken ve yanlarında olması gereken Türkiye ne yazık ki yeterince destek olamamıştır. Türkmenlerin bu yalnızlığı devam ederse asimile olma tehdidi ile karşı karşıya. Türkiye, bir an önce soydaşlarına sahip çıkmalıdır.

2.Başta Yahyava kampı olmak üzere Kerkük ve Erbil yakınlarındaki tüm kampların yaşanılabilir hale getirilebilmesi için Irak Devleti gerekli tedbirleri almalıdır.

3.Bu kampların iyileştirilmesi yönünde Türkiye Devleti de derhal harekete geçmelidir. Nitelikli ve insan hayatına uygun yaşanılabilir kamplar kurulabilmesi adına AFAD ve Kızılay derhal harekete geçmeli. Mutlaka konteynır kent kurulmalıdır. Türkiye Devleti acil olarak insani yardımların bölgeye ulaştırılması noktasında Irak Türkmen Cephesi ve diğer tüm Türkmen partileri ile iletişime geçmelidir.

4.Başbakanlık aracılığıyla daha önce dünyanın dört bir tarafına gönderilmek üzere yürütülen yardım kampanyaları, Kerkük’teki Türkmenler içinde başlatılmalıdır.

5.Telafer’den kaçmak zorunda kalan ve Kerkük’te bulunana tüm Türkmenlerin Türkiye gelmesi ve sınırlarımız içersinde kurulacak kamplarda barınabilmeleri sağlanmalıdır.

6.Kamplarda yaşayanların başta yaşlılar, kadınlar ve çocuklar olmak üzere sağlık hizmetlerinden yaralanabilmelerinin koşulları yaratılmalıdır. İkametgâh sorunu sebebiyle pasaport alamayanlara ayrıcalık tanınmalı, gerekirse sağlık hizmetinden yurtdışında faydalanabilmeleri sağlanmalıdır.

7.Kerkük’ün genelinde, çocukların, gençlerin eğitimine katkı sunacak yatırımların acilen başlatılması, kadınların özgüvenlerini arttıracak, sosyalleşmelerini sağlayacak programların başlatılması gerekiyor.

8.Irak Türkmenleri’nin kendilerini yalnız hissetmemeleri için Türkiye Devleti, 2003 öncesi dönemde sürdürmüş olduğu destek ve yardım politikalarına derhal yeniden başlatmalıdır.

9.Irak Türkmen Cephesi ile Türkiye arasında iletişimi artırmak adına tarafsız bir komisyon kurulmalı ve ilişkilerin güçlenmesi yönünde ciddi ve kurumsal adımlar atılmalı. TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu bölgedeki Türkmenlerin durumunu derhal araştırmak üzere bir alt Komisyon kurmalıdır.

10.Tüm bu olasılıkları, çözüm önerilerini ve diğer adımları belirlemek üzere TBMM harekete geçmeli. Irak Türkmenleri’nin durumu hakkında Meclis’te acilen Genel Görüşme yapılmalı ve derhal acil eylem planı hazırlanmalıdır. 

7 TIRLIK CHP YARDIM KONVOYU İLE KERKÜK’E ULAŞTIRILAN YARDIM MALZEMESİ LİSTESİ

•2.5 TON UN

•150 ADET KIŞLIK ÇADIR

•420 KOLİ GİYSİ

•41 KOLİ AYAKKABI 

•78 KOLİ ÇOCUK BEZİNE EK OLARAK 1700 ADET ÇOCUK BEZİ

•25 KOLİ KADIN PEDİNE EK OLARAK 17 PAKET KADIN BEDİ

•72 KOLİ GIDA

•17 KOLİ TEMİZLİK MALZEMESİ

•300 ADET KÂĞIT HAVLU

•55 ADET BAYAN KABANI

•11 ADET ERKEK TAKIM ELBİSESİ

•1.300 ADET KADIN PANTOLONU

•45 ADET KADIN CEKETİ

•1 KOLİ SABUN

•12 ADET KİLİM VE YOLLUK

•10 ADET PİKE

•2400 ADET 0,5 ML SU

•28 KOLİ BEBEK MAMASI

•9 KOLİ OYUNCAK

•4 ADET ELEKTRİKLİ SOBA

•2 ÇUVAL YASTIK

•1 ADET ENGELLİ ARABASI

•12 TON HAZIR MAKARNA VE 1,5 TON HAZIR KONSERVEYE EK OLARAK 20 TON LUK GIDA (ÇAY, RUZ, MERCİMEK, PİRİNÇ, BULGUR, ŞEKER, SIVI YAĞ, KIRMIZI MERCİMEK, TARHANA, VB. KURU GIDA)

•309 ADET YATAĞA EK OLARAK 12 ÇUVAL YATAK

•5456 BATTANİYEYE EK OLARAK 76 KOLİ BATTANİYE"

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız