SON DAKİKA
SON DEPREMLER

TÜSİAD'ın Malatyalıları

A- A+ PAYLAŞ

Arzuhan Doğan Yalçındağ'ın TÜSİAD'daki başkanlık dönemi son buldu. Yeni başkan "tek aday" olan Ümit Boyner oldu. Malatyalı işadamları Acıbadem Sağlık Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Aydınlar (soldaki) ile Malatya Park Alışveriş Merkezi'nin ortaklarından Rönesans İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Erman Ilıcak (sağdaki) da yeni yönetimde görev aldılar.

Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneğinin (TÜSİAD) yeni yönetim kurulu seçimi tamamlandı.

TÜSİAD 40. genel kurulunda gerçekleştirilen seçimlerde 200 üye oy kullanırken, 2 geçersiz oya karşılık 198 üyenin oyuyla, Ümit Boyner, Lucien Arkas, Mehmet Ali Aydınlar, Cansen Başaran Symes, Tayfun Bayazıt, Haluk Dinçer, Erman Ilıcak, Ali Kibar, Volkan Vural ve Muharrem Yılmaz'dan oluşan yeni yönetim kurulu seçildi.

Genel kurulun divan başkanı Sedat Aloğlu, seçim sonuçlarını duyurduğu konuşmasında, "Yönetim Kurulu, zaten 2 aylık bir süreç içerisinde oluştu. Bu dönem içerisinde kendi aralarındaki görev bölümlerini de önceden bir anlamda oluşturmuşlardı. Bu görev bölümü ve başkan seçme konusu en kısa şekilde halloldu. Kendi aralarında yaptılar ve bu şekilde önümüzdeki 2 yıl TÜSİAD'a ülkeye, hizmet verecek olan Yönetim Kurulu belirlenmiş oldu" ifadelerini kullandı.

Koç: "Baskılar uygulandı"

Toplantıda, geçirdiği deniz kazası nedeniyle genel kurula gelemeyen TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi (YİK) Başkanı Mustafa Koç'un konuşması banttan yayınlandı.

Koç, konuşmasında, bugün yalnızca TÜSİAD hakkında konuşmak istediğini ifade etti.

TÜSİAD'ın bu yıl 39'uncu yılını geride bırakacağını söyleyen Koç, 39 yılın bir ülkenin tarihinde uzun bir süre olmadığını, buna karşılık Türkiye'de bağımsız sivil ve gönüllü iş dünyası kuruluşları açısından benzeri olmayan bir sürekliliğin ve kararlılığın göstergesi olduğunu belirtti.

TÜSİAD'ı 39 yıl ayakta tutan zenginliğin, farklılıkların birliği olduğuna işaret eden Koç, "Her kritik rapordan sonra TÜSİAD'ın çatladığını ileri sürmeye hevesli çevreler ortaya çıkmıştır, ama TÜSİAD güçlenerek yoluna devam etmiştir" dedi.

Koç, "39 yıldır TÜSİAD'ın partiler üstü kalmasını, ekonomide, siyasette, sosyal konularda taraf olup taraftar olmamasını sağlayan da bu yapıdır. Hemen her hükümet, övgü ve takdirlerimizi memnuniyetle karşılarken, gerektiği zaman yönelttiğimiz eleştirilerimizden ise fazlasıyla rahatsız olmuş, hatta zaman zaman konuşmamızı engellemek için demokrasilerde olmaması gereken tarzda polemikler yaratmış, baskılar uygulamıştır. Ön cephede genellikle derneğin başkanı gözüktüğü için, kimi başkanlarımız kişisel olarak da hedef tahtasına oturtulmuştur" dedi.

Yalçındağ: "Toplumsal ve siyasal huzura kavuşmuş değiliz"

Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ da, konuşmasına, 3 yıl önce başladığı TÜSİAD Başkanlığı görevinden bugün ayrılacağını, son kez bu sıfatla üyelerin huzurunda olmaktan mutluluk duyduğunu belirterek başladı.

Geçtiğimiz 3 yılın, Türkiye'de köklü siyasi değişikliklerin yaşandığı, dünya ekonomisinin derin bir kriz yaşadığı döneme denk geldiğini belirten Yalçındağ, sıkıntıların ya da yaşanan çalkantıların sona erdiğini söylemenin mümkün olmadığını ifade etti.

Ancak bu çalkantılardan sonra ortaya çıkacak tablonun herkes açısından sağlıklı ve ümit verici olacağından şüphe etmediğini dile getiren Yalçındağ, dünyanın ekonomik ve siyasal olarak, benzeri ancak büyük yapısal dönüşüm dönemlerinde görülen bir değişimden geçtiğini, 1930'lardan bu yana yaşanan en derin ekonomik krizin ortaya çıkardığı tabloda küresel ekonomik gücün sanayileşmiş batı dünyasından BRIC ülkelerine doğru kaydığını anlattı.

Ekonomide tanık olunan bu güç kaymasının bir sonucu olarak kalkınmakta olan ülkelerin dünya siyasetinde daha fazla söz sahibi olmak istediğini belirten Yalçındağ, "Dünyada yeni bir güç dağılımı ve dengesi şekillenirken BM'nin örgüt yapısının da daha katılımcı ve demokratik bir yönde bugünün gerçeklerine uyacak şekilde yeniden düzenlenmesi gündemde... Türkiye bu tablo içinde öne çıkan bir ülkedir. G20 üyesi ve bölgesel bir güç olarak profili yükselen bir devlettir. Merkezinde bulunduğu hepsi de sorunlu, çevre bölgelerin ekonomik dinamosu konumundadır. Batı'ya açık, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olmasından dolayı Türkiye'nin yumuşak gücüyle etrafını etkileyebilen bir ülke haline geldiğini görüyoruz" dedi.

Yalçındağ, gelecek dönemin uluslararası dinamikleri, enerjinin jeopolitiği ve ekonomisinin Türkiye'yi, uluslararası sistemde daha öne çıkaran bir rol oynamaya neredeyse ittiğini, ancak bu potansiyelin hayata geçirilmesi için gereken toplumsal ve siyasal huzur, mutabakat zemini ve dayanışma ruhuna henüz ulaşılmadığını kaydetti.

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız