SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Tutuklama Kararına Tepki

0
Güncellendi - 2015-12-28 02:43:16
Tutuklama Kararına Tepki
A- A+ PAYLAŞ

Aralarında Malatya'nın da bulunduğu 7 Baro tarafından yapılan ortak açıklamada, Adalet Bakanlığı'nda hakimlik için mülakata giren Avukat Umut Kılıç'ın (fotoğraftaki), Cumhurbaşkanına hakaret ettiği gerekçesiyle tutuklanmasına tepki gösterildi.

Adana Baro Başkanı Avukat Gazi Mengücek Çıtırık, Gaziantep Baro Başkanı Avukat Bektaş Şarklı, Hatay Baro Başkanı Avukat Ekrem Dönmez, Kilis Baro Başkanı Avukat Muammer Fazlıağaoğlu, Malatya Baro Başkanı Avukat Enver Han, Mersin Baro Başkanı Avukat Alpay Antmen ve Osmaniye Baro Başkanı Avukat Dilem Aksoy imzasıyla yapılan ortak açıklama şöyle:

"Dün Adalet Bakanlığı’nda hakimlik mesleği için mülakata giren Av. Umut Kılıç Cumhurbaşkanı’na hakaret ve kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret suçlamasıyla Ankara 4. Sulh Ceza Hakimliği tarafından  CMK.m.100 gereğince Kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren somut delillerin ve bir tutuklama nedeninin bulunması halinde, şüpheli veya sanık hakkında tutuklama kararı verilebilir hükmüne dayanılarak tutuklanmıştır. Aynı hükmün aynı fıkrasının devamı “İşin önemi, verilmesi beklenen ceza veya güvenlik tedbiri ile ölçülü olmaması halinde, tutuklama kararı verilemez” amir hükmü bilinçli olarak nazara alınmamıştır.

Burada kişinin Avukat olması bir yana sade vatandaş dahi olsa kişinin üzerine atılı suçun vasfı  , kaçma şüphesi ve bu yönde somut olguların olmaması ,  Delilleri yok etme, gizleme veya değiştirme ihtimalinin bulunmaması , tanık, mağdur veya başkaları üzerinde baskı yapılması girişiminde bulunma durumunun söz konusu bile olamaması nedenleri ile verilen tutuklama kararı açıkça hukuka , Anayasa ile güvence altına alınan kişi hak ve özgürlüklerine ve Ülkemizin taraf olduğu başta Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi olmak üzere Uluslar arası Antlaşmalara uygun değildir.

Kaldı ki , Umut Kılıç’ın üzerine atılı Cumhurbaşkanına hakaret suçu sübut bulsa dahi TCK.m.299 gereğince kendisi hakkında uygulanabilecek cezanın alt sınırı 1 yıldır ; Kurul halinde görevli memura hakaret suçu da sübut bulsa dahi TCK.m.125 gereğince kendisi hakkında uygulanabilecek cezanın yine alt sınırı 1 yıldır.Bu anlamda verilen tutuklama kararı tedbir değil cezalandırma amacına hizmet etmektedir.

Hukuki mülahazalar bir yana sorun artık Hukukun üstünlüğü ,insan hakları ve adalet ilkelerinin bu ülkede devam etmesini isteyip istemediğimiz noktasına gelmiştir. 

Defalarca kamuoyu ile paylaşıyoruz , defalarca kamuoyunu bilinçlendirmeye çalışıyoruz , defalarca hukuk ve hukuk devletine vurgu yapıyoruz… Umarım ki bir gün güzel ülkemizde tam ve gerçek demokrasi hâkim olduğunda bize söyleyecek söz kalmayacak  diyoruz , ama artık umutlarımız da tükenmektedir. 

Evrensel hukuk normları , Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve AİHM kararlarına aykırı bu ve benzeri tutuklamalarla siyasetin yargıyı etkilemesine bir son verilmesi gerekmektedir.

Yapılan bu ve benzeri hak ihlalleri ülkemiz ve hukuk sistemimiz için , zaten eksik olan hukuk devleti uygulamalarından daha çok uzaklaşmaya neden olmaktadır

Hep siyasetçileri eleştirdik ama bu kez siyasetten etkilenen Yargı hakkında söz söylemek bizi son derece üzmüş ve umutlarımızı karartmıştır.

Avukatlık Kanunu’nun 76. ve 95. maddelerinden doğan hukukun üstünlüğü ve insan haklarını korumak görevinin bilinci ile Yurttaşlarımızı haklarına sahip çıkmaya çağırıyoruz."

“AVUKATLARA YÖNELİK BU SALDIRI KABUL EDİLEMEZ”

Bu arada Malatya Çağdaş Avukatlar Derneği Başkanı Avukat Yusuf Sürücü de, Afyonkarahisar Barosu'na kayıtlı Avukat Umut Kılıç’ın tutuklanması nedeniyle Malatya Adliyesi önünde basın açıklaması yaptı. 

Yaşanılanların hukuka aykırı olduğunu ifade eden Malatya Çağdaş Avukatlar Derneği (ÇAVDER) Başkanı Avukat Yusuf Sürücü, “Afyonkarahisar Barosu'na kayıtlı meslektaşımız Avukat Umut Kılıç, 21 Nisan 2015 tarihinde Adalet Bakanlığı'nda girdiği hâkimlik mülakat sınavında yaşanan tartışma sonrasında Cumhurbaşkanına ve murul halinde çalışan kamu görevlilerine hakaret ettiği gerekçesiyle tutuklanarak, cezaevine konulmuştur. Bilindiği gibi CMK m.100’de tutuklama nedenleri arasında katalog suçlar içerisinde hakaret suçuna ya da nitelikli haline yer verilmemiştir. Kaldı ki hakkında tutuklama kararı verilen ve kamu görevi ifa eden meslektaşımızın avukatlık mesleğini ifa ettiği ve kaçma şüphesinin olmadığı bir gerçektir. Ayrıca olayın tek delilinin bir tutanak olarak belirtildiği bu kararda delilleri karartma durumunun mümkün olmadığı açıktır. O halde verilen tutuklama kararı kanuna açıkça aykırıdır. Tutuklama kararının hiçbir gerekçe içermemesi ise ayrı bir hukuka aykırılıktır” dedi.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarını hatırlatan Başkan Sürücü, “Türk Ceza Kanunumuzda Cumhurbaşkanına hakaret suçunun ayrıca ve ağırlaştırılmış olarak düzenlenmesini de hukuka aykırı bulmaktayız. Cumhurbaşkanı artık halkoyu ile seçildiği için siyasilerin tabi olduğu AİHM ölçütlerindeki tahammül sınırına çekilmeli ve Türkiye’ye yakışmayan bu madde derhal değiştirilmelidir. Literatürde gerek AİHS, gerek ulusal mevzuat ve içtihadımızda siyasetçilerin ve kamuya mal olmuş kişilerin normal insanlara nazaran daha fazla ve daha ağır şekilde eleştirilebileceği, bu durumun eleştiri sınırlarında dâhil olacağı, hakaret eylemine girmeyeceği kabul edilmiştir. Hatta AİHM kararlarında siyasetçilere karşı kullanılan çok daha ağır sözler, eleştiri sınırlarına dâhil edilmiş ve yıllarca Türkiye aleyhine tazminat kararları verilmiştir. Kaldı ki, tutuklanan meslektaşımız hakkında iddia edilen hakaret eyleminin sabit olup olmadığı hususu dahi yargılama sonunda belli olacaktır” diye konuştu.

Sürücü, şunları kaydetti:

“Malatya Çağdaş Avukatlar Derneği olarak öncelikle haksız ve gerekçesiz tutuklanan meslektaşımızın derhal serbest bırakılmasını talep ediyoruz. Avukatlık mesleğine son zamanlarda ilgisiz nedenlerle yapılan saldırılar ve karalamalar, özünde hukuk devletine, yargı bağımsızlığına, demokrasiye ve insan haklarına yapılan saldırılardır. Avukat yargı sistemi içerisinde vatandaşı, onun hak ve hukukunu savunandır. Bu nedenle avukatlara yönelik bu uygulama ve kararları özü itibariyle halka yapılmış saldırılar olarak kabul ediyoruz. Hiçbir haklı gerekçe göstermeden tutuklanan meslektaşımıza bu uygulamayı yapan ve karar veren kişinin yargıç makamında olması, yapılan haksızlığın bağımsız yargıya yapıldığı gerçeğini ortadan kaldırmaz. Verilen karar siyasidir, hukuk dışıdır, kabul edilemez niteliktedir. Tüm hukuksuzluklara karşı, mesleğimizin verdiği onurla her zaman mücadele edeceğiz.”

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız