SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"Tuzakları Parçalayacağız"

0
Güncellendi - 2015-12-28 00:05:38
A- A+ PAYLAŞ

Başbakan Prof.Dr. Ahmet Davutoğlu, Malatya'da Yeni Devlet Hastanesi ile birlikte toplam 44 tesisin açılışını yaptığı törendeki konuşmasında, "Bu topraklarda vatanımızın, milletimizin ve bayrağımızın bütünlüğüne el uzatılmasına izin vermeyeceğiz." dedi. Davutoğlu, Malatya'nın sergilediği duruşu da överek, "Taahhüt ediyorum Malatya hakettiği her türlü hizmeti alacak. Malatya mademki milli iradeye sahip çıkmış, dimdik durmuştur, hakettiği bütün hizmeti alacak."diye konuştu.

Ankara'dan uçakla Malatya'ya gelen, Eskimalatya Ulu Cami'de Cuma namazını kılan ve daha sonra annesinin vefatı dolayısıyla AKP Genel Başkan Yardımcısı ve Malatya Milletvekili Öznur Çalık'ı Villakent'te ziyaret ederek başsağlığı dileklerini ileten Davutoğlu, ardından toplu açılışların yapılacağı Yeni Devlet Hastanesi'ne geldi.

BAŞBAKANDAN ÖNCE KONUŞTULAR..

Buradaki toplu açılış törenine, Davutoğlu'nun yanı sıra Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, Sağlık Bakanı Dr. Mehmet Müezzinoğlu, AKP Genel Başkan Yardımcıları Süleyman Soylu ve Prof.Dr. Yasin Aktay, AKP Grup Başkan Vekili Belma Satır, Malatya'nın yanı sıra bazı illerin milletvekilleri, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakan Yardımcısı Kutbettin Arzu, Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Orhan Erdem, TOKİ Başkanı Mehmet Ergün Turan ile Malatya il yöneticileri ile vatandaşlar katıldılar.

Törende ilk konuşmayı yapan Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Çakır, "Köylüsüyle, şehirlisiyle, kadınıyla erkeğiyle, genciyle yaşlısıyla genel başkanımızı karşılamak üzere buraya gelen hemşehrilerime teşekkür ediyorum. AK Parti kurulduğu günden bu güne kadar Malatya istikrara omuz vermiştir. 13 yıl öncesine göre hastane çilelerinin bittiğine herkes şahit. Malatya bu yıllar içinde çok büyük hizmetler aldı, daha da alacak"derken, Vali Süleyman Kamçı "5 bin yıllık geçmiş tarihinde birçok medeniyetin iz bıraktığı anadolu'nun anayurt olmasında katkısı olan Malatya'da sizleri ağırlamaktan duyduğum memnuniyeti belirtmek istiyorum. Anadolunun kavşak noktasında yer alan Malatya tarımda ekonomide sanayide dengeli büyüme içinde olup sosyal ve kültürel gelişimini de bu yönde sürdürmektedir. Malatya'ya kazandırılan yatırımlar nedeniyle Cumhurbaşkanımıza, 62. hükümete, milletvekillerimize teşekkür ediyorum." diye konuştu.

Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu yaptığı konuşmada, "İstikrarı bozmak isteyenler dengemizi bozmaya çalışsalar da milli birlik ve beraberliğimiz, birbirimize olan sevgimiz, bütün bu sorunların üstesinden gelmeyi bize nasip edecektir. Mertler cömertler diyarı ve girişimciliğiyle öne çıkmış Malatya’mızda, başta 800 yataklı ileri teknoloji ile yapılmış donatılmış Malatya Devlet Hastanesi’nin açılışında sizlerle birlikte olmak ayrı bir onur ve gurur. Malatya’ya ve Malatyalı hemşehrilerimize hayırlı uğurlu olsun. Burada 237 uzman, 33 pratisyen hekim, 975 ebe ve hemşire, 531 yardımcı personelle hizmet veriyoruz.

Sağlıkta devrimi gerçekleştirip, dünyaya sağlık hizmeti sunacak noktaya geldik. 32 bin yatak kapasiteli inşaatı devam eden hastanelerimizin tamamı 2016’ya kadar hizmete girmiş olacaktır. Şu anda ihalesi bitmiş 56 bin yataklı hastane inşaatları devam etmekte olan bir ülkeyiz. 2002’de ambulans sayımız 634 idi. Bugün 4 binden fazla ambulansımız var. 700 ambulans ihale sürecindeyiz. İnönü Üniversitesi'nin tıp alanında önemli dinamikleri var. Organ naklinde çok önemli bir sağlık merkezi.  Rektörümüzden, hocalarımıza, gerekse sağlık camiamızdaki hekimlere ve sağlık çalışanlarına bu başarı dolayısıyla teşekkür, onur gurur duyuyorum.

Son zamanlarda hekimlere hemşirelere çalışanlara şiddet uygulama gibi bir yanlışlığı zaman zaman yaşıyoruz. Hekimlerimiz, hemşirelerimiz canımız ciğerimiz, merhamet ve şefkat kucağımız. Onlara yanlış yapmak bu milletin fıtratına yakışmıyor."dedi.

Başbakan Yardımcısı Arınç da, konuşmasında özetle şunları söyledi:

"Başbakanımızla birlikte çok sevdiğimiz Malatyayı ziyaret etmekten mutluluk duyuyorum. 30 Mart öncesi gelmiştik yüz binler toplanmıştı, Cumhurbaşkanlığı öncesinde muhteşem bir miting yapmıştınız. Güzel insanları gördükçe geleceğe olan ümidimiz artıyor. Ülkemizi, bayrağımızı daha çok seviyor, birlik ve beraberliği daha çok kutluyoruz.

Başbakanımız o da çok Malatya’yı seviyor. Yurt içi seyahatlerinden ilkini değilse ikincisini üçüncüsünü Malatya’ya yapmak istiyordu.

Çok geç saatte geldik. Cuma namazını kılmak için ayrıldım Karşıma Özal köyü çıktı. Cemaatimiz çok büyüktü. Yarısı köyün insanı, yarısı da çevredeki işyerlerinden gelmiş işçilerdi. Hepsi vakur, aslan gibi ibadetini yaptı. Hocamız çok güzel bir hutbe okudu. Ülkemizi karıştırmak isteyen eşkıya grubu kötülükler yapıyor. Ve hoca efendi çok güzel hutbe ile ülkeyi, birbirimizi sevmenin, Kur'an ve hadislerle önemini anlattı. Özal köyünü düşünürken aklıma Malatya geldi. Malatya’nın küçük bir örneği Özal köyü. Malatya inancıyla, tahihiyle, imanıyla çok güçlü bir şehir. Malatya’da her görüş var, kimse birbirini yok etmeye çalışmıyor, insan gibi konuşuyor, gerekirse tartışıyor. Türkiye’deki fikir hareketlerinin en münbit olduğu bölge Malatya bölgesidir. Ne güzel şairler, mütefekkirler çıkmlıştır. Günümüze bakıyoruz, işadamlarımız, müteşebbislerimiz çıkmış. Malatyalılar Türkiye’nin neresinde olursa olsun birbirlerini seiyorlar, bağlılıkları var. Hayırseverleri çok. Okullar yaptırıyor, fabrikalar yaptırdıkları gibi hastaneler, aşevleri yaptırıyorlar. Hayırseverlerin sayısı Türkiye’nin toplamı kadar Malatya’da var. Malatya bir huzur kenti, kavga yok. Onun için başka ilde olan kavganın Malatya’da olacağını kimse düşünmesin. Burası huzur, kardeşlik beldesi. Burası vatanını, bayrağını, milletini sevenlerin memleketi. İnanıyorum ki Malatya gibi sükunet, güvenlik, çalışkanlık, dürüstlük, namusa değer veren bir Türkiye olacağız, inşallah. 

2002-2014, 12 yıldır hükümetteyiz. Malatya’nın karnesi hepisi yıldızlı pekiyi. 10 üzerinden 11 almışsınız. Her seçimdeki oy oranınız Türkiye ortalamasının üzerinde. Bu muhteşem bir başarı. Hepinizin payı var. Hepinizi tebrik ediyor, alnınızdan öpüyorum. Sizlerle iftihar ediyoruz. Allah bin kere razı olsun. İnşallah bugün Başbakanımızın vereceği güzel hedef ve örneklerle burada çok güzel mesajlar göndereceksiniz. 3-5 çapulcuya meydanı bırakacak değiliz. Yapılanların hesabını Allah’ın izniyle soracağız, bu memleketi çapulcunun eline bırakmayacağız. Bizim size borcumuz var, bu borcumuzu da ödeyeceğiz. Malatyalı bizden ne isterse sonuna kadar yapacağız, sözümüzü yerine getireceğiz."

"MALATYA'YA TEŞEKKÜR EDİYORUZ.."

Açılış töreninde daha sonra Başbakan Davutoğlu kürsüye geldi ve özetle şunları söyledi:

"Alemlere rahmet olarak gelen Hz. Peygamber, ashab döneminde barış dini, selam dini islamla şereflenen, Malazgirt’ten 14 yıl önce bu toprakları vatan kılan Malatya’nın yiğit insanları, Kahraman Malatyalılar, hepinizi saygıyla muhabbetle selamlıyorum.

Başbakanlık görevini alır almaz yaptığımız planlamada, ilk ziyaretlerimden birini Malatya'ya yapmak istiyorum dedim. Konya’yı, İstanbul’u, Söğüt'ü, Kırşehir’i ziyaretten sonra Malatya’ya geldik. Birçok sebebi var gelişimin. Malatya bize, milli iradeye her zaman sahip çıktı, AK partinin milli irade bayrağını yükseltti. Allah Malatya ve Malatyalılardan razı olsun. Malatya bizim için sadece aziz şehir değildir. Malatya bizim destan şehrimizdir, destanımızın yazıldığı, destanlaşan şahsiyetlerin şehridir. Malatya’nın cesaretinden, o derin bilgisinden istifade etmek istedim. Malatya neden destan şehir biliyor musunuz? Daha  Hicri 40. yılda islamla sereflendi. Barış dininin yayılmasının odak merkezi olmuş.  Malazgirt’ten daha önce fetihle şereflenmiş. Battalgazi'nin cesaretiyle anılmış Malatya. Bu topraklarda yazdığımız destanın şehridir Malatya. Ben şimdiye kadar çok Malatyalı dostum, öğrencim oldu. Kader birliği yaptığım arkadaşım oldu. Tek bir Malatyalı görmedim ki, öne çıkmasın, önderlik etmesin. Neme lazımçı, zulüm varken sessiz kalmış bir tek Malatyalı tanımadım. Malatyalı cesurdur, boyun eğmez. Biz Malatya’yı 28 Şubat’tan biliriz. Nasıl dik durdu, milli iradeye sahip çıktı biliriz. Malatya irfanımızın, Somuncu Baba'nın, Karabaş Veli'nin, Sadettin Konevi'nin, Selçuklu'nun şehzade şehri olarak Konya’nın kardeşidir. Bu anlamda ben de Malatyalıyım… Malatya seyyitlerle, Horasan erenlerinin buluştuğu, bu topraklara imanın irfanın tohumunun atıldığı şehirdir. Hem seyyit soyu, hem Horasan erenleri burada buluştu, yeni bir medeniyetin nüvvesini oluşturdu. Büyük insanların, öncü insanların, boyun eğmeyen Hamido’nun, Türkiye’de ilk sivil cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın şehridir. Boyun eğmeyen Malatya’ya teşekkür ediyoruz.

Malatya yiğit ve öncü insanların sehridir.  Türkiye'deki ilk sivil Cumhurbaskanı Özal'ın sehridir.   Recai Kutan Bey Malatyalıdır. Sait Hocalar Malatyalıdır.. Boyun eğmeyen Sanatcı Ahmet Kaya Malatyalıdır.. Hangi düşünce ve kanaati beslerse beslerse beslesin Malatya izzetin, irfanın, ilmin, vakarın şehri olmuştur. Çünkü bugün buna her zamankinden çok ihtiyacı vardır.

Bugün 44 eseri size takdim etmeye geldik. 268 milyon liralık bu eserden de bugün Malatya’da yep yepi bir çığır açıyoruz, 10 okul, 3 hasztane, birçok gençlik ve spor tesisi, Valilik, belediyemizin, Tarım bakanlığımızın tesisleri var. Son 10 yılda 9 milyar liralık, yani 9 katrilyonluk yatırım yapıldı. Taahhüt ediyorum Malatya hakettiği her türlü hizmeti alacak. Malatya mademki milli iradeye sahip çıkmış, dimdik durmuştur, hakettiği bütün hizmeti alacak."

Malatya'ya gelmeden önce Bingöl'deki saldırıda yaralanan ve Ankara'da tedavi gören Emniyet Müdürünü ziyaret ettiklerini belirten Davutoğlu, "Malatya’ya gelirken bir kahramanı ziyaret ederek geldim. Dün bingöl’de saldırıya uğrayan emniyet müdürümüzü ziyaret ettim, Atalay beyi. Bakınız Kurban Bayramını kardeşlik içinde eda ederken birden provakatörler, Türkiye’yi karıştırmak isteyen ajan provakatörler sahneye çıktılar, 31 vatandaşımızı katlettiler, 2 polisimizi şehit ettiler. Bütün Emniyet görevlilerimizi alnından öpüyor, kahramanlıklarını Malatya’ya takdim ediyorum. Bu emniyet müdürü kardeşimiz, Bingöl’deki esnafı ziyaret ediyor. Herkesin evine çekildiği sırada halkla kucaklaşmak için çıktığı vaddede alçakça pusu kuruldu, onu yaralayıp, 2 kardeşimi şehit ettiler. Ama bu olaylar olurken, böyle bir provakasyona girenlerin pheşi bırakılmayacak, hesap sorulacak talimatı vernmiştik. Bingöl Valimizi ve Emniyet görevlilerimizi tepbir ediyorum. Bu alçakları 2 saat içerisinde bulup onalara yaptıklarının bedelini ödettiler.

Kobane’deki, Suriye’deki olayları bahane ederek milletimiz arasına fitne tohumu ekmek istiyorlar. Bizim bu olaylar esnasında 3 temel ilkemiz oldu. Birincisi milletimizin kardeşliği, toplumun beraberliği. Hiçbir şeyi buna değişmedik. Türkiye topraklarının her santimetrekaresi azizdir, şehit kanıyla sulanmıştır, sahip çıkmak asli görevimizdir. Etnik kimliği ne olursa olsun, bu ülkenin vatandaşı olması itibarıyla azizdir, saygıya layıktır, ebedi bir kardeşlik bütünün parçasıdır. Kim ne provakasyon yaparsa yapsın, bunlar üzerinde kardeş kanının akıtılmasına izin vermeyeceiz. Bizim çözüm sürecinden anladığımız budur. Biz bu demokrasiyi yaşatıp, özgürlükleri koruyacağız. 

Bu topraklara vatanımızın, milletimizin ve bayrağımızın bütünlüğüne el uzatılmasına izin vermeyeceğiz. Devletimizin, milletimizin, bayrağımızın, ülkemizin birliğinin teminatı da biziz. Çözüm süreci hiçbir şekilde kamu düzenine alternatif değildir, hiçbir şekilde kamu düzenini bozmak isteyenlerin değildir. Eşkiyalığın, vandallığın her türlüsünü yapanlara sesleniyorum. Bu milletin beraberliğini yokedeceğinizin rüyasını kurmlayın. Bu millet ortak kaderi paylaşmışlar, ortak temsilcisi olmuşlardır. Bu birlik ve beraberliğe el uzatılmasına izin vermeyeceğiz.

Bu saldırılara maruz kalmış, mağdur edilmiş kardeşlerimize sesleniyorum. Bunların eşkıyaların yaptığının hesabı sorulacak. Ayrıca bilinsin ki, Türkiye Cumhuriyeti kudretli bir devlettir, bütün yaraları saracağız. Yıkılan binaların daha iyisini, daha büyüğünü yapacağız, araçların daha iyisini getireceğiz, daha güçlü bir şekilde yatırım yapacağız. O şehirleri gerekirse yeniden inşa ederiz. Biz yaparız, onlar yıkmaya kalkışırlar, onlar yıkmaya çalışırlar. Bilsinler ki ne bu devlet acizdir, ne güçsüzdür.

Geçen sene Gezi diye sokağa çıkanların hangi amaçla çıktıklarını bu millet bildi daha da güçlü arkamızda durdu. Şimdi de Kobane arkasına sığınarak milli birliğimizi, dirliğimizi huzurumuzu hedef edinenlerin birinci gayesi, 2015 seçimlerine giderken istikrarsızlığa yol açmaktır. Kahraman milletimiz ve Malatyalılar buna izin vermez.

Şahit olun.. Tuzak kuranların tuzaklarını başlarında parçalayacağız. Bu kutlu yürüyüşü durdurmaya kimsenin gücü yetmez.

Türkiye her zaman zalimlerin, diktatörlerin, teröristlerin karşısında oldu. Şimdi hesap sorma zamanı. Suriye’de son 3 yıl içinde Katil Esad’ın bombaları yağarken Kobani diye sokağa çıkanlar neredeydi, yoktular. Çünkü onların meselesi vicdan meselesi değil, onlar sadece istismar ederler. Bizim kapımıza gelene, sığınana hiçbir zaman etkin kökeni, mezhebi sormadık, kucak açtık. Kobane’deki kardeşlerime ve gelen kardeşlerime söylüyorum, bu provakatörler ne yaparsa yapsınlar Anadolu insanı sizi bağrına basacaktır. Bütün Suriyelileri bağrımıza basacak kadar yüreğimiz geniş. Bizim için insan olması önemli. Allah milletimize ve devletiize zeval vermesin. Bizim ülkemiz emniyet ülkesidir. Bu provakatörler bunu bozmak isteseler de milletimiz buna sahip çıkacaktır."

CHP ve HDP'nin son olaylar karşısındaki tutumuna tepki gösteren Kılıçdaroğlu, Hem HDP hem CHP tarafından IŞİD'e yardım etmekle suçlandıklarını belirterek, "Bu müfterilere sesleniyorum, elinizde belge varsa çıkın ortaya koyun. Yoksa, bu ülkeye ihanet etmeyin. Türkiye hiçbir zaman hiçbir zalimin ve terör yapılanmasının yanında olmadı, olmayacak. Şimdi halkı sokağa döken, vefat eden vatandaşların vebalini omuzlarında taşıyan, onlara destek veren CHP genel başkan yardımcısına, Kılıçdaroğlu’na soruyorum. Zalim Esed’e de, terör örgütlerine, IŞİD’e de karşıyız. Siz Esed’in zulmüne karşı çıktık diyabilir misiniz? Diyemezler. 3.5 yıl içerisinde siz bizi anlarsınız, Malatyalılar hiçbir zaman pasif, sessiz olmaz. Soruyorum. Bize şahitlik eder misiniz? 12 yıldır dünyanın neresinde olursa olsun dinine, mezhebine, etnisitesine bakmadan mazlumlara sahip çıktığımıza şahitlik eder misiniz? Hem HDP hem CHP kobanide müdahıl olmasını isteyen, bütün Suriye için çıkardığımız tezkereye hayır,  dedi.  300 bin suriyeli katledildi. Senin milletvekllerin ellerini pöptüğü besar esadın bombalarıyla katledildiğinde neden sustun ses çıkarmadın? Esad'ı hedef alıyor diye cıktın ve tezkereye hayır dedin. Kapımıza gelen herkese kapımız açıktır. 3.5 yıldır bizi eleştirenler, şimdi sadece Kobane’ye yardım edelim diyorlar. Peki IŞİD Türkmen kasabasına saldırdığında neredeydin HDP, nerdeydin CHP? 

Daha düne kadar Esad’la işbirliği yapan, IŞİD’le yan yana PYD bir anda mağduriyet edebiyatı içinde Türkiye’yi suçluyor. Kılıçdaroğlu’nun rüyasının eriştiği yere bizim gücümüz an itibarıyla erişmiştir, erişecektir. TC gücünü ve şefkatini göstereye devam edecektir.

Çevre vilayetlerde olurken, Malatya tam bir barış içinde karşıladı. Bu provakatörlere izin vermedi. Allah Malatyalılardan ve Malatya’dan razı olsun. Malatya her zaman bizim yanımızda durdu, durmaya devam edecek mesajını ben aldım. Milletimiz arasındaki birlik ve beraberliği tesis etmek için, çözüm sürecini sürdürmeye devam edeceğiz. Onların korkusu barış sürecinin sağlanması. Kararlılıkla kamu düzenini koruyacağız."dedi.

Polis tespitlerine göre, yaklaşık 13 bin 500 vatandaşın da izlediği belirtilen törende konuşmaların ardından toplu açılış gerçekleşti.

Bu arada Başbakanın Malatya programına, Hac dönüsü rahatsızlanan ve tedavi gören AKP Malatya Milletvekili Ömer Faruk Öz katılamadı.

HABER-FOTO: Levent BARIŞ, Burhan KARADUMAN, Güler HAZAR, Yeni Malatya Gazetesi- malatyahaber.com

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız