SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"Üç Beş Tane Çapulcu Köşe Yazarı..."

0
Güncellendi - 2015-12-27 17:23:14
A- A+ PAYLAŞ

Başbakan Erdoğan'dan sert açıklamalar...

Başbakan Tayyip Erdoğan, AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda konuştu.

"AK PARTİ TÜRKİYE PARTİSİDİR"

Hepimiz tıpatıp birbirimize benzemiyoruz. Farklı görüşleri olan arkadaşlarıımız olabiliyor. Fakat biz farklılığı ahenge dönüştürmüş bir partiyiz.

AK Parti bir Türkiye partisidir, Türkiye'nin özeti, aynadaki yansımasıdır. Bu ülkede 76 milyon, nasıl ahenk ve uyum içinde yaşıyor, ortak bir kaderi paylaşıyorsa; işte AK Parti de bu kadim kültürün ve yapının bire bir yansımasıdır.

Biz koalisyon partisi değiliz. Geçici olarak bir araya gelmiş bir güruh hiç değiliz. Biz çıkar birliği yapmış bir topluluk değiliz. AK Parti milletinn kurduğu, sahibi ve yöneticisinin millet olduğu bir partidir.

Biz sadece belli etnik ve inanç gruplarının, belli kümeleşmelerin partisi değiliz. Biz herkesi kucaklayan, herkesi anlamaya çalışan, herkesi temsil etmenin gayreti içindeki bir partiyiz. Biz bu ülkede ilklerinn partisiyiz. Şu anda da bunu ortaya koyan bir partiyiz.

İftira doğrudan, yalan gerçekten daha hızlı yayılır. Biz AK Parti olarak, hükümet olarak daha en başıbnda kolay olana değil, zora talip olduğumuzu beyan ettik. Daha en başında Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi'nde başlarken bunun zorlu bir yol olduğunu söylemiştik. Muhalefet kolay olanı biz ise zor olanı yapıyoruz. Onlar dağıtmanın, bozmanın, çatışmanın mücadelesini biz ise toparlamanın, tamir etmenin, barışın mücadelesini veriyoruz.

'AKİL İNSANLAR'A YÖNELİK TEPKİLER

İşte dün bir ilimizde akil insanlar ekibine karşı çıkıyor malum yavru muhalefetin il başkanı da içinde olmak üzere, orada kalkıp tehdit ve hakaretlerde bulunuyor, Türk Bayrağı açıyor, İstiklal Marşı söylüyor. Yahu oraya gelenlerin hangisi bayrağa, İstiklal Marşı'na karşı. Bu nedir? Dert nedir?

Onlar yalanla, iftirayla, tehrik ve hakaretle hareket ederken biz doğrularla, kardeşlikle hareket ediyoruz. İşte bu akil insanlar dün Yüksekova'ya gittiler. Salon tıklım tıklım doldu, yetmedi. Biz bunun arzusundayız.

Ana muhalefet diyor ki; biz barış istiyoruz. Bir taraftan barışı istiyoruz diyeceksin, öte yandan karşısında duracaksın. Bal, bal demekle ağız tatlanmaz; bal yemekle ağız tatlanır.

"CHP, MHP VE BDP POLİTİKA DEĞİŞTİRSİN, TERÖR BİTER"

Tabiatta her şey zıttıyla varlık gösterir. Varlık olduğu için yokluk, beyaz olduğu için siyah, kuzey olduğu için güney vardır. İşte Türkiye'nin 30 yıldır devam eden terör meselesinde de bunu görürsünüz. Statüko olduğu için terör; terör olduğu için statüko vardır. CHP, BDP ve MHP mevcut politikalarını değiştirsinler; bu ülkede terör biter. O zaman bu üç parti de kalmaz. Bunlar 30 yıl boyunca birbirleri sayesinde ayakta kaldılar. Bu ülkenin gündeminden terörü çıkardığımızda CHP, MHP ve BDP'nin bu yöneticilerle ve bu politikalarla asla tutunamayacaklar, ayakta kalamayacaklar.

"TERÖR BİTTİĞİNDE MHP'DEN GERİYE NE KALACAK?"

Aziz milletime çok açık bir soru sormak istiyorum; terörü bitirdiğimizde MHP'den geriye ne kalacak. Ekonomi politikaları, iç politikalar, sosyal politikalar mı kalacak? Onların bu ülkede açtıkları gedikleri bu ülke unutmadı. Onların 3.5 yılda bu ülkeye yüklediği faturaları ödememiz 10 yıl sürdü. İnanın sadece 3.5 yıl iktidarda kaldılar ama ülkede 35 yıllık fatura çıkardılar.

"BAHÇELİ'NİN KAYIŞI KOPTU"

Sayın Bahçeli'nin zihniyle dili arasındaki kayış koptu. 1999'da MHP ile koalisyonu içime sindiremiyorum diyen hanımefendiyle gidip tıpış tıpış ortak olan, o gün kuzu kesilen Bahçeli, bugün bize karşı aslan olmuş. Bugün bize karşı savurduğu hakaretleri o dönem o hanımefendiye karşı savuramadı. Biz Sayın Bahçeli'nin 99'da nasıl kuzu kuzu gidip koalisyon ortağı olduğunu, 28 Şuubat politikalarını nasıl kuzu kuzu uyguladığını unutmadık. Bu millete en ağır bedelleri ödetmiş birinin bugün çıkıp milliyetçilik pozu takınması tirajiktir.

Devlet Bahçeli şunu iyi bilsin. Kim ki, 80 öncesi manzarayı bugüne taşımaya kalkarsa bedelini hukuk karşısıında öder. Dağdaki terör biterken şehirde eşkiyalaşma oluşmasına göz yummayız. Valilerimiz ve emniyet teşkilatı mensuplarımız da buna karşı daha dikkatli olsunlar.

"BİR AVUÇ ÇAPULCU"

Çözüm süreci bir umut yolculuğu şeklinde devam ediyor. Akil insanlar heyetleri MHP ve CHP'nin kışkırtmalarına ve tahriklerine rağmen şehirlerde coşkuyla, hatta kimi zaman sevinç gözyaşlarıyla karşılanıyorlar. Kayseri'deki bir avuç çapulcunun çirkin gösterilerine rağmen, Kayseri halkı bu heyeti çok iyi karşılamıştır.

"3-5 TANE ÇAPULCU KÖŞE YAZARI"

Sorulan iki soru var. Birincisi, nasıl çözeceksiniz? İkincisi, terör bittikten sonra ne olacak? Bunlarla milletin zihnini bulandırmaya çalışıyorlar. Sürecin hassasiyeti ve özellikle sabotajlara açık olması bakımından, nasıl çözdüğümüz konusunda detaya girmedik. Nasıl çözdüğümüz konusunda kırmızı çizgilerimizi tekrar tekrar vurguladık ve bu çizgilerinn asla aşılmayacağınıı defalarca anlattık. Hiçbir pazarlığın içinde değiliz, olmayız. 3-5 tane çapulcu köşe yazarının yazısı, benim milletimin beklentisi olmamalı. Biz ne diyorsak milletimiz ona baksın, ona inansın. Onların derdi çözüm sürecine bariyer oluşturmaktır. Onlar hiçbir zaman bu ülkede barışı istemediler, ister göründüler.

Milletin fertleri arasına zafer gibi, yenilgi gibi fitne sokmaya çalışanlar hainlerdir. Türkiye Cumhuriyeti'nin hiçbir şekilde dize getirilemeyecğini herkes bilmelidir.

"TERÖR BİTİNCE GÜZEL OLACAK"

İkinci soru ise terör bittikten sonra ne olacağıdır. Çok net, çok basit, çok öz söylüyorum. Terör bittikten sonra güzell olacak. Güzellik olacak, mutluluk olacak. Terörün olduğu yerde sağlıklı bir siyaset olamaz. İşte bu Bahçeli hiçbir zaman bu ülkeyi yöneten siyasilere görüşme için randevu vermiyorsa bu onun zihniyetini ortaya koyar. 3 defa ben istedim, ana muhalefet lideri de istedi ama görüşmedi. Çünkü bunlar masada oturup konuşamaz. Terör bittiktenn sonra sağlıklı bir istişare zemini olacak. Daha fazla refah ve istikrar olacak. İşsizlik azalacak, gelir uçurumu azalacak ve demokrasi güçlenecek.

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız