SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"Ülkemize Operasyonlar Yapılmaktadır"

0
Güncellendi - 2017-02-27 01:45:23
A- A+ PAYLAŞ

Türk Ocağı Malatya Şubesi'nde Emekli Kurmay Albay Yusuf Çetinkaya, "Asimetrik Tehdit ve Asimetrik Savaş"ı anlattı.

Şube Başkanı Nadir Günata'nın açılış konuşmasından sonra sözalan Yusuf Çetinkaya, sunumu öncesi Ermeni kuvvetlerinin Azerbaycan'ın Dağlık Karabağ Bölgesi'ndeki Hocalı kasabasında Rusların açık desteği ile 1992 yılında 25 Şubat’ı 26 Şubat'a bağlayan gece  83 çocuk, 106 kadın ve 70'den fazla yaşlı dahil olmak üzere toplam 613 savunmasız sivili katlettiği Hocalı Katliamını ve şehitlerini andı ve "Biz de bu insanlık dışı vahşet olayında hayatını kaybeden soydaşlarımızı bir kere daha rahmetle anıyor ve bu katliamı kınıyoruz." dedi.

Daha sonra "Asimetrik Tehdit ve Asimetrik Savaş" konusunu ve Türkiye'deki uygulanmasını ayrıntılarıyla anlatan Çetinkaya'nın değerlendirme ve iddiaları özetle şöyle:

“İki veya daha çok şey arasında konum, biçim ve belirli bir eksene göre ölçü uygunluğuna simetri adını veriyoruz. Bunun olmayışını da asimetri olarak isimlendiriyoruz. Ateş gücündeki farklılık veya güçlü-zayıf devlet anlamında niceliksel farklılıklar di-simetri olarak isimlendirilir. Örneğin ABD’nin Irak’a saldırması di-simetrik bir savaştır.

Asimetrik savaş kavramına 1990’lı yılların ortalarından itibaren bazı önemli ABD ulusal güvenlik belgelerinde ve bir kaç bilimsel çalışmada rastlanıldı. İnsanoğlunun birbiriyle savaşmaya başlamasından beri var olan asimetrik savaş, kavram olarak özellikle 11 Eylül terör olayları ve Ortadoğu'daki İsrail-Filistin sorunuyla daha çok kullanılmaya başlandı.

Asimetrik tehdit ise bilinmeyen ve tahmin edilemeyen, kim tarafından ne şekilde , ne zaman yönelebileceği belli olmayan bir tehdit türüdür. Yarattığı ani ve hazırlıksız durum nedeni ile ülkelerin sosyal ve ekonomik sistemlerinde istikrarsızlığa neden olan, düşük seviyede kuvvet ve teknoloji kullanarak etkin olmayı hedefleyen bir tehdit şeklidir. Hasmın kuvvetli taraflarından kaçınarak, zayıf taraflarına umulmadık bir tarzda ve örneği olmayan yöntemlerle farklılık yaratacak uygulamalar meydana getirmektir.

Asimetrik tehdit;

-Muhatabı karşısındaki zayıflığına karşılık göreceli biçimde üstünlüğü sağlaması

-Muhatabın zaaflarından yararlanması

-Sivil halkın korkularını kullanarak mevcut yönetime destek veya güvenin azaltılması

-Siyasal ve ekonomik istikrarsızlık yaratılması esasları üzerine oturmaktadır.

Yine asimetrik tehdit;

-Görülmedik ve alışılmamış

-Savaşın genel özellikleri ile uyumsuz

-Yeteneklerin ve planların karşılamadığı

-Askeri ve daha çok sivil varlıklara karşı düzenlenmesi beklenen

-Karşı koymanın zor olduğu

-Bilinmeyen korkusunun hakim olduğu bir tehdit şeklidir.

Asimetrik tehdidi haberleşme, bilgisayar ve uydu teknolojilerine karşı olan, kitle imha silahlarının kullanıldığı, ulaşım, enerji, finans ve hükümet kurumlarına yönelik olanlar olmak üzerine sınıflandırabiliriz. Asimetrik tehdit, ulusal çıkarlar ve milli güç unsurlarını hedef seçer. NBC (nükleer-biyolojik-kimyasal) silahları, terörist unsurları, enformasyon ve siber saldırılar da asimetrik tehdidin kullandığı araçlardır.

Asimetrik tehdidin hedeflerinden olan milli güç unsurlarını;

• Siyasi Güç

• Askeri Güç

• Ekonomik Güç

• Nüfus Gücü

• Coğrafi Güç

• Bilimsel ve

• Teknolojik Güç

• Psiko-sosyal Güç

• Kültürel Güç oluşturmaktadır.

Savaş ise iki ya da daha fazla hasım devletin birbirlerine iradelerinin kabul ettirmek için devletler hukuku kapsamında yaptıkları silahlı mücadeledir. Uluslararası hukuk kapsamında; bir devletin silahlı kuvvetleri ile silahlı fertler arasındaki çatışmalar savaş değildir.

Asimetrik savaş;

• Düşmanın kimliğinin belirsiz olduğu,

• Bulunulan durum gerçek manada bir savaş ortamı olup olmadığının belirsiz oluşu,

• Coğrafi olarak belirli cephenin ve kuralların olmadığı,

• Askeri yapısı ile binlerce insanı öldürecek bir şiddetin olduğu bir savaştır.

Asimetrik savaşta; şiddetin ve terörün her türlüsünün kullanımı, kitle imha silahlarının kullanılması veya kullanılma tehdidi, masum sivil halkın istismarı, sivil itaatsizlik, kitlesel göçe zorlama, uyuşturucu ve silah kaçakçılığını içeren kişi, örgüt ve şebeke gibi devlet dışı aktörlerin devlet veya devletlere karşı mücadeleye girmeleri ihtimal dahilindedir.

Asimetrik savaş daha zayıf bir ordunun veya topluluğun daha güçlü bir orduya karşı yürüttüğü rastgele/belirsiz mücadeledir. Taraflar nicelik bakımdan büyük ölçüde eşitsizdir. Taraflar teknolojik olarak, yani nitelik açısından da eşitsizdir. Taraflardan birinin yeri belliyken, diğerinin yeri belli değildir (cephesi olmayan savaş) ve zayıf tarafın hangi vasıtalarla vuracağı önceden kestirilemez. Taraflardan biri nitelik veya niceliksel eksik olduğu için savaş hukukuna uygun davranılmaz. Kısaca topyekün ve düşük yoğunluklu olarak tanımlanan klasik savaş yöntemlerinin dışındaki bir mücadele türüdür.

Asimetrik savaşta devlet destekli organize veya müstakil terörist gruplar, suç örgütleri, kaçakçılar, kara para aklayanlar, uyuşturucu tüccarları, bölücü örgütler, mezhepler ve radikal dinciler, bilgisayar korsanları ve psikolojik özürlüler araçsallaştırılabilirler.

Asimetrik savaş niteliği itibari ile; hiç bir ahlaki ve insani değere önem vermez, ne tür bir taarruzla karşılaşılacağının tahmini ve tespiti çok zordur. Bu nedenle tedbir almak da güçtür. Çok yüksek maliyetler ile kurulan güvenlik yapılarının çok basit yöntemlerle delinebildiğini rahatlıkla müşahade edebiliriz.

Asimetrik savaş kapsamında karada gerilla tarzı yöntemler kullanılabilir, denizde bomba yüklü deniz vasıtaları kullanılarak deniz yolu ile geçiş yerlerini mayınlama tarzı eylemler ortaya konulabilir, havada 11 eylül saldırısı tarzı eylemler ortaya konulabilir, uzayda yörüngede dolaşan 400 den fazla ticari uyduya yapılacak bir saldırı ile dünya ticaretine etki edilebilir, sanal dünyada ekonomi, iletişim, medya gibi pek çok unsura yönelik eylemlerle çok yıkıcı sonuçlar elde edilebilir. Evinde telefon, tv, bilgisayar olan herkesi eylemlere karşı açık hale gelmektedir.

Asimetrik yapı standart yapıdan şu yönleri ile ayrılmaktadır;

• Askeri ve siyasi varlığının ağırlık merkezinin yeri belli değildir

• Standart bir emir komuta yapısı yoktur

• Kompartımanlar şeklinde örgütlenmiştir. Biri yok edilirse diğerleri faaliyetine devam eder

• Örgüt birimleri genel talimat ile kendi inisiyatifleri ile eylemlerini yaparlar

• Emir komuta yapısı katı olmadığından haberleşmede en basit vasıtaları dahi kullanırlar. Bu nedenle tespitleri güçtür.

ALINMASI GEREKEN TEDBİRLER

Tehdidin ortaya konması için şu sorulara cevap bulmak zorunludur;

• Asimetrik tehdidin tarafları kimlerdir?

• Bu ne tür bir tehdittir ?

• Kapsamı nedir?

• Ne tür araçlar bu tehdidi yöneltir ve hangi araç ve yöntemler bu tehdide karşı savunma yapabilir?

Tedbirleri şu şekilde sıralayabiliriz;

• Şayet tehdit büyük bir askeri yapıdan gelmiyorsa ve farklı çatışma yöntemleri kullanılıyorsa, o zaman yapılması gereken mümkün olan en kısa zamanda güvenlik birimlerinin yeniden düzenlenmesi

• Saldırı ihtimali yüksek hedeflerin çok iyi korunması

• Yeni bir hukuksal yapı ve gerektiğinde özgürlüklerin kontrolü ve kısıtlanması

• Personele bu yönde eğitim verilmesi ve geleneksel olmayan tehditlere karşı alınacak etkin koruma yapısının belirlenmesi

• Alışılanın dışında değerlendirmelere yer veren ve devlet kurumlarının ortaklaşa çalıştığı etkin bir istihbarat sistemi

• Kurumların bu tür durumlara fikren ve fiziken hazır olmasını sağlayacak bir yapı değişikliği

• İhtiyaç duyulan araç-gereçlerin süratle envantere alınması ve etkin kullanılması

• Kurumsal yapıyı en az zarar görecek bir yapıya getirmek

• Asimetrik tehdit ve saldırıyı vurmak için, alternatif sistemler, örgütsel yapılar ve üsler oluşturmak

• Asimetrik yapıya karşı her alanda teknolojinin imkanlarından faydalanacak teşkilatı kurmak ve takviye etmek

• Entegre olmuş ve cephe ötesinden başlayan bir savunma sistemi geliştirerek düşmana karşı koymak

• Modern teknolojinin sağladığı bilgisayar, nükleer, kimyasal ve biyolojik tehditlere başvurabileceği varsayımıyla bunlara karşı önlem almak

Tabii bu meslenin ülkemize dönük tarafı asıl bizim için önemli olan konudur. Bu başlık altında değerlendirilebilecek Cumhuriyet dönemi içerisindeki ayaklanmaları asimetrik tehdit olarak değerlendirebiliriz...

 

...Gül Ve Haç Kardeşliği Örgütü Manevi Cihazlanma Derneği- Morel Rearmanent – Mont Pelerin Society (MPS) (MRA) NATO,Birleşmiş Milletler,Dünya Bankası gibi uluslararası örgütleri kurmuşlardır. Masonlarla, Sion tarikatıyla organik bağları vardır. İllüminati 1790 dan sonra gül ve haçın içine girmiştir. Gökyüzünde kesişen enerji akımları var. Bunlara radyo akımları deniyor. Dünyanın etrafındaki bu radyo dalgalarıyla insan temas kurabilirse bilincin çok yükseğe çıktığına inanıyorlar...

...Bu Gül ve Haç Kardeşliği Örgütü Menderes’e şöyle bir teklifleri olmuştu;

• İstanbul «Dünya Dinler Başkenti» olsun.

• Kariye Camii; Hilafet Merkezi olsun.

• Ayasofya; Ortodoks ibadetine açılsın.

Yine aynı örgütün amaçları doğrultusunda ortaya çıkardıkları dinler arası diyalog kavramı “İbrahimi Dinler Birliği” adıyla 1963 yılında uygulamaya koyulmuştur. Yine sur içinde bir ekümenik patriklik devleti planlarının olduğu aşikardır.

Bu yapıların ülkemizde siyasi güce yönelik STK’lar eliyle, AB unsurları ile, siyasi partilere ve milletvekillerine yönelik operasyonlarla, medya eliyle, terör örgütleri ve yasa dışı yapılanmalar vasıtası ile ve sivil itaatsizlik eylemleri ile operasyonlar yapılmaktadır.

• Askeri gücümüze yönelik STK’lar eliyle, AB unsurları ile, askeri personele yönelik operasyonlarla, gizli belge bilgi sızdırmalarla, medya eliyle, terör örgütleri ve yasa dışı yapılanmalar vasıtası ile ve vatan savunması, şehitlik ve gazilik gibi kutsal kavramlar yıpratılarak operasyonlar düzenlenmektedir.

• Ülkemizin ekonomik gücüne yönelik global sermaye tarafından mali operasyonlar yapılarak, tarımsal üretim sabote edilerek, ihracatın ana kalemleri üzerinde menfi propaganda oluşturarak, tüketim özendirilip tasarruf engellenerek, kaynakların kalkınma sahaları dışında kullanılması için ortamlar yaratılarak operasyonlar düzenlenmektedir.

• Ülkemizin nüfus gücüne yönelik genç nüfusun azalmasını sağlamak, genç nüfusun milli ahlaka, milli yapıya ve milli terbiyeye aykırı şekilde yetişmeleri için ortam yaratmak, eğitimi etkisizleştirmek, çeşitli alanlardaki olumsuzlukları abartarak toplumu kışkırtmak, nüfusun gen haritasıyla oynayarak sağlıklı toplum yapısını bozmak gibi faaliyetlerle operasyonlar düzenlemektedirler.

• Yine coğrafi gücümüze yönelik global sermaye tarafından coğrafi üstünlük sağlayan bölgelerin milli olmaktan çıkarılması, medya vasıtasıyla coğrafi gücün sağladığı imkanların kötülenmesi, terör örgütlerinin kullanılması ve medya vasıtasıyla devlete ve hükümetlere güven sarsılmak suretiyle operasyonlar düzenlenmektedir.

• Bilimsel ve teknolojik yapılanmamıza yönelik olarak bilim adamlarının çeşitli araçlarla hizmet vermelerinin engellenmesi, ARGE çalışmalarının sabote edilmesi, önemli projelerde çalışanlara yönelik suikastlar, gelişmiş teknoloji edinimlerinin engellenmesi, istihbarat araçlarını bu alana yönlendirerek önemli projeleri engellemek, ehliyetsiz kişilerin önemli projelerin ve/veya proje merkezlerinin başına getirilmesini sağlamak gibi yöntemlerle operasyonlar düzenlemektedirler.

• Psiko-sosyal gücümüze yönelik olarak millet olma değerlerinin aşındırılması, medya vasıtasıyla örf-adet ve töreden kaynaklanan değerlerin kötülenmesi, devletin organlarına karşı çeşitli olay ve konular kullanılarak güvensizlik yaratılması, inanç değerlerinin zayıflatılması, terör örgütlerini kullanarak halkın korku içinde olmasını sağlamak ve halka milli bir mutsuzluk yaratacak şekilde ortam yaratmak suretiyle operasyonlar düzenlemektedirler.

• Yine önemli bir gücümüz olan kültürel gücümüze yönelik olarak millet tarihinin ve tarihi olayların/kişilerin yanlış öğretilmesi, kötülenmesi, millet tarihinin tarihi derinliği gerçeğinin kaynaklardan çıkarılması, Türk dilinin ve dil birliğinin bozulmaya çalışılması, milli eğitim sisteminin bozularak yeni nesli kendi değerlerine karşı duyarsız hale getirmek, milli benliğe uymayan diğer kültür sistemlerini daha iyi gösterecek çalışmalar yapmak yollarıyla operasyonlar düzenlenmektedir...

..Washington Instıtute For Near East Polıcy (WINNEP). Türkiye’nin güneydoğusunda bir Kürt devleti kurulmasını sağlamak hedefinde olan bir kuruluş. Üç önemli Yahudi üyesi; Martin Indyk, Richard Haass ve Rıchard Perle. Indyk, Clınton’un ulusal güvenlik konseyinin Ortadoğu masasına atandı. Bu şahıs AIPAC ın (American-Israel Publıc Affaırs Commıtte) de araştırma şube müdürüydü. Bu kuruluşun yaptığı planda Türkiye sadece parçalanmıyor, federasyonlaştırılıyor. Bunun bir adım ötesi dağılmadır. ABD Dışişleri Bakanlığına bağlı uzun vadeli politikalar INR (Bureau Of Intellıgence And Research) (İsth. Analiz Bölümü)’de üretilir. Bunların çok gizli damgalı bir raporu aşırı sağcı Yunan Stohos gazetesinde yayımlandı. Bu raporda; Kürt sorununu çözmek için federasyon öneriliyor, İstanbul bu federasyonun uluslararası kontrole verilen bağımsız bir bölgesi oluyordu...

Telekomu Lübnanlı Saudi Oger aldı. Bunun danışmanı British Telecom Şirketi olup, bu şirket ortadoğudaki tüm iletişim trafiğinin MOSSAD ve MI6 tarafından dinlenilmesini sağlamaktadır...

...Sonuç olarak güvenlik kavramı; en basit deyimi ile tehditlerden uzak bulunma durumudur. Devletlerin tehdit algılamalarında çeşitlenmeler olmuştur. Eylül 1997 yılında Sovyet Generali Aleksandır Lebed; Sovyet Silahlı Kuvvetlerinin elindeki yüzden fazla bavul büyüklüğündeki nükleer silahların nerede olduğunu tespit etmeye çalıştıklarında, 48 tanesine ulaşabildiklerini, diğerlerinin kayıp olduğunu söylemiştir. Bu da gelecekte asimetrik savaşın nükleer boyutunu oluşturacaktır. İnsan bilmediklerinden korkar. Karşınızda bilmediğiniz bir düşman, tanımlayamadığınız bir tehdit ve istihbarat eksikliğiniz var ise, ciddi bir sorununuz vardır. Asimetrik tehdide maruz kalabilecek hedef sayısı çok fazladır. Bunların etkin korunması için gerekli önlemlerin alınması ve mümkün olduğunca sağlıklı ve doğru istihbarat çalışması gerekmektedir. Her türlü ulaşım ve alışveriş ortamının etkili kontrolü, bankacılık, finans ağlarının güvenliği önemlidir. Asimetrik tehdit; ileri teknoloji ürünü silahlarla veya özel operasyon birlikleri ile terörist avlamakla önlenemez. Yüksek maliyetli silah kullanılması sivrisinek öldürmek için balyoz kullanmaya benzer.

Günümüz siyasi gelişmeleri, gelecek yıllarda politik, askeri, ekonomik, ekolojik ve bireysel açılardan hiç de güvenli bir dünyaya işaret etmemektedir. Tehditlerin çok boyutlu olması, güvenliğin de bu kapsamda değişikliğe uğramasını kaçınılmaz kılmıştır. Hiç şüphesiz giderek karmaşıklaşan dünya siyaseti, tek küresel güce karşı tepki koymaya başlayan toplumsal hareketler ve bunlarla ilgili ekonomilerin yaratıp zorladığı koşullar asimetrik tehditleri ve savaşları bundan böyle daha çok gündeme getirecektir.

Devletler arası anlaşmalarla ve insan hakları yasalarıyla, ulus devletlerin asimetrik tehditlere karşı harekat yeteneği bir anlamda sınırlanırken, terör örgütleri bu tür uluslararası anlaşmalara ve etik kurallara bağlı olmamaları nedeniyle, asimetrik savaşı kolay bir seçenek olarak kabul etmektedirler.

Yine günümüzde bazı üçüncü dünya ülkeleri parasal olanakları ve bölgesel ihtiraslarıyla nükleer, biyolojik, kimyasal silahlarla ve bunları taşıyabilecek balistik füze platformu edinme gayretleriyle de başka bir asimetrik güç tehlikesi yaratmaktadırlar. Her iki tür asimetrik tehdit kaynağının yaratacağı tehlikenin zararsız kılınması için bunların önceden algılanması ve bunlara karşı önlemlerin aktif veya pasif anlamda önceden planlanması gerekmektedir. Yine bilişim sektörünün yaygınlaşması ve bunun kötü niyetliler tarafından asimetrik savaşta kullanılması da günümüzde çok büyük bir tehdit potansiyeli taşıması açısından önemli ve acil önlemler gerektiren bir olgudur. Bütün bu saydığımız tehdit unsurlarının özellikle bölgemizde ve yakın çevremizde çok çeşitli nicelik ve nitelik göstermesi, esasen geçmişte asimetrik tehditlerle uzun bir süre bedel ödeyerek uğraşmış olan ülkemizin bu konuya sürekli duyarlı ve hazırlıklı olmasını gerekli kılar."

Bülten

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız

1 yorum yapılmış

  • Hasan ŞEN (7 yıl önce)
    Fevkalade yararlı; ülkemiz ve milletimizin geleceği için çok önemli bigiler edindiğimiz, muhteşem bir konferans idi. Buna imkân tanıyan Türk Ocağı baçkanımız sayın Nadir Günata bey'e, ekibine ve saygı değer komutanımız Yusuf Çetinkaya beye teşekkür ediyor, çalışmalarında başarılar diliyorum.
    0
    0
    Yanıtla