SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Ulusal Tıp Öğrenci Kongresi

A- A+ PAYLAŞ

Malatya İnönü Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Cemil Çelik, "Üniversiteler, antitez değil, tez yazan durumuna gelmelidir" dedi.

İnönü Üniversitesi Bilimsel Bilimsel Araştırmalar Topluluğu'nun (İNÜBET) organizesi ile Turgut Özal Konge ve Kültür Merkezi'nde, "1. Ulusal Tıp Öğrenci Kongresi" başladı.

Kongrenin açılış konuşmasını yapan İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cemil Çelik, Türkiye'deki bilimsel araştırmaların azlığından söz edip, "Üniversitelerde bilimsel araştırma yapılacağına, tabelalarla, kılık ve kıyafetlerle uğraşıyorlar. Kılık kıyafetle uğraşılacağına beyin insanlar üniversitelere çekilip, bilimsel çalışmalar arttırılmalıdır. Bilim insanı açığı kapatılmasında üniversitelere büyük görevler düşüyor" ifadelerini kullandı.

Prof.Dr. Çelik, Türkiye üniversitelerinin bilim ve teknoloji adamı yetiştirmekte aciz kaldığını söyledi. Üniversitelerin sadece tabela eğitimi yaptıklarının altını çizen Rektör Çelik, bilim ve teknoloji adamı yetiştirmeyle uğraşılmadığını belirtti. Kendisinin bir öğrencisinin Avrupa ülkelerinin birinde çok sayılı bir bilim adamı olduğunu belirterek; “Geçtiğimiz günlerde görüştüm. Bir anısını anlattı. Siyahî bir lise öğrencisi yanına gitmiş eğitim için. Bir hafta boyunca eğitim verileceği kendisine iletilmiş. Tam eğitime başlayacakken bir konu belirlemiş ve araştır demiş. Ancak o siyahi lise öğrencisi ‘Bunları geç hocam. Bana atomu, daha derin bilimsel olayları anlat demiş. Tabi hoca bunları duyunca beni aradı ve anlattı. Bu demek oluyor ki, gelişmiş ülkeler insanların yaşına, diline, rengine ve diline bakmıyor. Giyimine bakmıyor. Sadece akıl yapısına beynine bakıyor. Bizim de bunu gerçekleştirmemiz lazım. Bilim ve teknoloji adamı yetiştirme konusunda okul öncesine bile inmemiz lazım. Ama ne yazık ki Türkiye Üniversiteleri bunu başaramadı. Antitez yazan üniversiteler değil de, tez yazan üniversiteler olmalıyız” ifadelerini kullandı.

İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ramazan Özdemir ise Tıp Fakültesi'ndeki gelişmeleri anlatıp, radyal ve 'sosyete' anjiyosunda, karaciğer naklinde Türkiye'de bir numara olduklarını belirtti.

Tıp Fakültesi Dekanı Ramazan Özdemir, konuşmasında hastanenin dünü ve bugünü ile ilgili olarak misafirlere bir tanıtım yaptı. Özdemir; “Zamanından beri Ankara’nın doğusunda birinciyiz deyimi kullanılıyor. Ama biz bunu artık kabul etmiyoruz. Çünkü birçok konuda artık Türkiye birincisi ve hatta Avrupa birinci konumundayız. Bu nedenle artık bu deyimin kullanılmamasını istiyoruz. Çünkü biz iddialı bir hastaneyiz. Bunu da her alanda gösteriyoruz. Karaciğer naklinde bir numara olduğumuz gerçek. Helikopter pisti olan yegâne hastanelerden biriyiz. Bu pist bize bir sürü insana yardımda bulunmamıza ve adımızı duyurmamıza yardımcı oldu. Türkiye’de amatör ruhla profesyonel olarak çalışan bir ekip ve hastane yok. Ama biz bunu başardık ve bu doğrultuda çalışıyoruz. Sadece ders olarak değil, maddi ve manevi anlamda da çalışıyoruz. Bu kapsamda durumları iyi olmayan öğrencilerimize yardım elimizi uzatıyoruz. Kendileri çekinmelerine rağmen biz araştırıp bu öğrencilerimize maddi ve manevi anlamda yardım ediyoruz. Arkadaşlarımız maaşlarından feragat ediyorlar. Bu bize iyi bir izlenim ve başarı, azim olarak geri dönüyor. Adıyaman Üniversitesi’ni de bünyemizde barındırıyoruz ve burada uyguladığımız metotları Adıyaman’da da paylaşıyoruz” şeklinde konuştu.

Malatya'nın yetiştirdiği değerler İsmet İnönü ve Turgut Özal'ın İnönü Üniversitesi ile özdeşleştiğine dikkat çeken Özdemir, başarılardan da söz etti.

1. Ulusal Tıp Öğrenci Kongresi Danışman öğretim üyesi Prof. Dr. Selim Doğanay ve kongre başkanı Stajer Doktor Adar Aslan'ın konuşmasından sonra kongreye geçildi.

Kongrenin iki gün süreceği ve 3. gün olan 15 Mayıs'ta ise Nemrut Dağı'na gidileceği kaydedildi.

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız