SON DAKİKA
SON DEPREMLER

'Ulusoycular' ve 'Ulusoy Muhalifleri'.!

A- A+ PAYLAŞ

Fanatik Gazetesi yazarı 2. Lig uzmanı Tunç Kayacı’nın yorumuyla Türk Telekom Lig A’da, 23. hafta maçlarının değerlendirmesi.

-Tunç Kayacı: İşte Eseriniz!-

Bu hafta neler olmadı, neler... Aslında perşembenin gelişi çarşambadan belliydi. Ligin ikinci yarısı başlarken uyarılarımızı yapmıştık, ilgili makamlara... Ama onların çok daha önemli işleri vardı!

Bir taraf “federasyonu değiştireceğim” diye tutturuyor, diğeri de “alabiliyorsanız alın” diye inat ediyor. Sonuçta güme giden Türk Futbolu...

Şu an ligler “Haluk Ulusoycu” ve “Ulusoycu olmayanlar” diye ikiye ayrılmış durumda... İşte bu zihniyet içinde çıkılan maçlarda alınan sonuçlara göre herkes yorumunu yapıyor.

Baksanıza Mardinspor-Uşakspor maçı sonrası, ev sahibi kulübün başkanı Süleyman Bölünmez’in sözlerine... Başkan hem itham ediyor, hem suçluyor, hem de eleştirisini ortaya koyuyor açık açık. Ve de son sözü kongrede söyleyeceklerini belirtiyor.

Ardından Kasımpaşa maçı sonrası genel menacer Süha Sidal geliyor ekranlara... Sidal üzerlerine gelindiğini belirtirken, iç hesaplaşmaların kurbanı olduklarını ve Kasımpaşa’nın hedef alındığını ima ediyor.

Daha sonra zincir büyüyor...

D Spor’daki programımız Lig A Plus’ta maç sonrası verilen demeçler ve görüntüler, hemen hemen aynı. Şimdi ister istemez kafalarda soru işaretleri beliriyor. Acaba Ulusoy kendini devirmek isteyen Bakan Şahin ve hükümete karşı, görevden gidene kadar savaş mı açtı? Karşı safta olanlar cezalandırılıyor mu? Çünkü Bölünmez ve Sidal’ın sözlerinden bu anlam rahatlıkla çıkartılabilir. Üstelik Kasımpaşa, “Başbakan’ın takımı” olarak biliniyor ve stadın ismi bile Recep Tayyip Erdoğan...

Bütün bu tablodan çıkacak sonuç; kocaman bir kaostur, gözyaşıdır, şaibedir... Açıkçası kimse başka bir şey çıkmasını beklemesin. Ancak Lig A’nın ikinci yarısındaki tablo beni fazlasıyla endişeye sevk etti. Sanki, hesaplaşmanın doruğa çıktığı bir arena. Özellikle genç hakemlerin yaptığı fahiş hatalar, yenir yutulur cinsten değildi. Bunları tek tek irdelemek istemiyorum, ama görüntüleri MHK Başkanı Mustafa Çulcu’nun hassasiyetle izlemesini isterim. Bir daha söylüyorum; bu kategorinin hakem pişirme yeri olmadığını bilmeli... Sonuçta bizler üzülürüz, ama sorumluluğu olan bir kişi olarak Çulcu, çok daha fazla üzülür.

Ayrıca maç içinde ve sonrası olaylardaki cezalandırmalarda çifte standart uygulandığını düşünüyorum. Bütün bunların futbolumuzu idare eden ve yön veren kişilerce, duygusallıktan uzak bir şekilde değerlendirilmesini bekliyorum. Bugün Ulusoy’un karşı cephesinde olan bir çok insanın kongrede onu omuzlarında taşıdığını da biliyoruz ve o resimler hâlâ gözlerimizin önünde... Küçük hesaplar değil, doğru hesaplar yapmalıyız. Kulübümüzü ve kendi menfaatlerimizi, değil Türk Futbolu’nu düşünmek zorundayız. Bu yıl genel seçimler var. Ülkemizin siyasi bir gerginlik içinde olacağı kesin. Şu da bir gerçek ki, bugün kulüplerimiz fazlasıyla siyasetin elinde. O nedenle, kendi siyasi hesaplarına hiç bir kulüp başkanı, takımlarını alet etmemeli.

Bu konuların özellikle altını çizdikten sonra, gelelim haftanın maçlarına;

A.Sebatspor-G.B.Oftaş

Lig lideri Oftaş, son sırada yer alan Akçaabat Sebatspor karşısında rahat bir galibiyet aldı. Her geçen hafta Süper Lig’e bir adım daha yaklaşan Başkent temsilcisi, Trabzon’da son 20 dakikayı 10 kişi oynamasına rağmen sahadan 3 puanla ayrılmasını bildi. Metin Diyadin ve öğrencileri, sessiz ve derinden yürüyüşlerini sürdürüyor. Sebat ise, ligde kalmak için bir an önce toparlanmak zorunda...

İstanbul Bld.-Karşıyaka

Atatürk Olimpiyat Stadı’ndaki maçın son yarım saatinde muhteşem bir futbol ortaya koydu İstanbul ekibi ... Turuncu-Mavililer, pazartesi gecesini birbirinden güzel gollerle renklendirdi, 4-1’lik galibiyetle yeniden ikinci sıraya yükseldi. Karşıyaka’nın ise dış saha fobisi sürüyor. İzmir temsilcisi, evindeki başarısını deplasmanlara yansıtamayınca, Play-Off da onlara uzak gözüküyor.

İstanbul-Malatyaspor

Maçtan daha çok, saha dışında yaşanan sıkıntıları dile getirmek istiyorum... Yenibosna’daki Özel İdare Sahası’na bir Lig A maçının verilmesi bu işin ne kadar ciddiyetsiz bir şekilde yapıldığını gösteriyor. Dar sokakların ortasına yapılmış, tek tribüne sahip, kapasitesi düşük, zemini bozuk bir statta, böylesine önemli bir maçın oynanmasını eleştirmemek elde değil. Karşılaşmaya gelince... Malatyaspor bu haftaki puan kaybıyla ikinci sıradaki yerini kaybetti, Boğalar ise ilk 6 için avantaj sağladı.

Altay-Samsunspor

Sahasında Samsun’u konuk eden Altay, çok önemli bir galibiyete imza attı. Siyah-Beyazlılar, bu maçı kaybetse rakibiyle aynı puana sahip olacaktı... Ancak İzmir temsilcisi 90 dakikadan mutlu ayrılıp puan farkını 6’ya çıkardı.

Kasımpaşa-Elazığspor
Kasımpaşa maçında hakem Mustafa Sağlam, çok kötü bir yönetim sergiledi. Nitekim maç sonrasında olaylar da çıktı. Ancak bu yaşananları tasvip ettiğim anlamına gelmesin. Kasımpaşa, son yıllarda değişen yüzüyle övgüyle bahsettiğimiz bir kulüp. Ancak, bu hafta yaşananlar onlara hiç yakışmadı.

Diyarbakır-Kocaeli
Diyarbakırspor, Kocaeli karşısında son dakikalarda usta isim Mohamed Ali’nin penaltı golüyle güldü... Güneydoğu ekibi için 5 haftalık aradan sonra gelen bu 3 puan altın değerindeydi.

T.Telekom-G.Antep Bld.
Suat Kaya yönetiminde çıktığı son 8 maçtan 4 galibiyet, 4 beraberlikle ayrılan Gaziantep Belediyespor, Türk Telekom deplasmanında uzatmalarda yıkıldı... Lacivert-Beyazlılar’ın yıldızı Serdar Özbayraktar, bu haftayı da boş geçmeyip 2 golle yıldızlaştı.

Orduspor-Eskişehir
Orduspor, beklenen patlamayı Eskişehirspor karşısında yaptı. İki sezon önce yaşanan olaylar anlaşılan unutulmuş. Bu sevindirici bir gelişme. Ordu’da çok büyük bir gerginlik çıkmaması, sağduyunun göstergesiydi. Mor-Beyazlılar, 9 haftalık aradan sonra muhteşem bir şekilde geri döndü, biraz olsun nefes aldı.

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız