SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"Üretim Merkezi Oluşturduk"

0
Güncellendi - 2015-12-28 00:25:47
A- A+ PAYLAŞ

AKP Malatya Milletvekili Mücahit Fındıklı, “AK Parti aslında Türk toplumunun zihinsel devrimini gerçekleşmesinde lokomotif olmuştur. Devletin, bürokrasinin, siyasetin, sivil toplum örgütlerinin yeniden yapılanmasını sağlamış ve her şeyden önce topluma ‘3 boyutlu’ bir bakış açısı kazandırmıştır. Daha önce topluma zorla dayatılan ‘at gözlüğü bakışı’ yerine, AK Parti hükümeti ile birlikte ‘3 boyutlu bir bakış’ gelmiştir” dedi. 

Malatya Ticaret ve Sanayi Odası’nın (TSO) yayın organ olan Malatya Oda Dergisi’ne açıklamada bulunan AKP Malatya Milletvekili Mücahit Fındıklı, Malatya ve Türkiye’nin gelişimi ile 12 yıllık AK Parti iktidarına yönelik değerlenmeler yaptı.

“MALATYA KENDİNE ÖZGÜ DİNAMİKLERİ İLE ANLAM KAZANIYOR”

“Yaklaşık 12 yıl boyunca Malatya Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu başkanlığını yaptınız. O günlerden bugüne baktığınızda Malatya’yı nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusuna Milletvekili Fındıklı, “Aslında, bugünden o günlere doğru baktığınızda Malatya’nın fotoğrafını daha net değerlendirebilirsiniz diye düşünüyorum. 1980’li yılların ortalarında sanayi yolculuğu ile tanışan Malatya, hemşerisi Turgut Özal’ın avantajını -çok fazla olmasa da- kullanarak kendisine bir kalkınma rengi belirlemiştir. O dönemlerde sanayi kavramının yeni yeni geliştiği bölgemizde Malatya’da kurulan Organize Sanayi Bölgesi kısmen misyonunu yerine getirse de esas hareketlilik 1995’li yıllarda kendini göstermiştir. İşte o dönem aslında Malatya’nın bir üst lige atlaması açısından önemli bir dönüm noktasıdır. Nitekim biz Malatya Ticaret ve Sanayi Odası başkanlığı görevine geldiğimiz günlerde kentin bir fotoğrafını çekerek kalkınma renklerini oluşturduk. Bugün geriye dönüp baktığınızda Malatya 2. Organize Sanayi Bölgesi, uzun soluklu bir planlama sonucu oluşturulmuştur. O dönemde yaşadıklarımızı bugün yeniden gözden geçirdiğimizde şu gerçeği gördüm; Uzun soluklu bir kalkınma yolculuğunda kısa soluklu tartışmalar anlamını yitiriyor. O dönemde bize yönelik çok kısa soluklu eleştirilerin hükmünü kısa sürede yitirdiğini gördük. Bunun tek sebebi ise, kentimizin kalkınmasında uzun soluklu düşünmemizdendi. Buradan hareketle bir şehrin kalkınma yolculuğunda önemli etkenlerin olduğunu söylemek isterim. Şehir insanlarla anlamlıdır. Üretimiyle anlamlıdır. Büyümesi ile anlamlıdır. Kendine özgü dinamikleri ile anlamlıdır. İçinde yaşadığımız şehri dışarıdan gözlemleyerek hem sorunların tespiti noktasında hem de ileriye dönük yatırımların oluşturulması noktasında o dönem önemli tespitlerde bulunduk. Özellikle kentin sağlıklı sanayileşmesi noktasında o dönemde ortaya konulan tespitler bugün kentin önemli dinamikleri arasına girmeyi başardı” şeklinde cevap verdi.

“2. OSB, MALATYA’YA KÜRESEL DÜŞÜNME YETİSİ SAĞLADI”

Fındıklı şunları belirtti, “Malatya 2000’li yıllara kadar dönemsel sıçramalar gerçekleştirse de ‘Sistemsel’ bir büyümeyi yeterince gerçekleştiremeyen Anadolu kentlerinin başında gelir. Nitekim Özal’lı yıllara baktığımızda her ne kadar sanayi ile tanışmış bir kent gibi gelse de fiziki anlamda yeterince atağa geçememiş ve yerel düzeyde kalkınma modelini benimsemiştir. İşte Malatya 2. Organize Sanayi Bölgesi Malatya’yı ‘Yerel üret yerel düşün’ noktasından, ‘Yerel üret, küresel düşün’ safhasına taşımıştır. Yani daha açık bir ifade ile 2 Organize Sanayi Bölgesi Malatya’ya küresel düşünme yetisi sağlamıştır. Bu açıdan baktığınızda, kentin sanayileşmesini hızlandırması noktasında 2. OSB’nin çok fazla katkı sunduğunu düşünüyorum. Elbette ‘Zihinsel yenilik’ kentin büyümesinde önemli bir etken. Nerede idareci olursanız olun, sürekli kendinizi ‘Zihinsel bir yenilenmeye’ tabi tutuyorsanız, kentinizin de büyümesine katkı sunar ve şehrin sağlıklı şekillenmesine vesile olursunuz. İşte Malatya’nın da kendine özgü dinamikleri ile anlam kazandığı bilinci ile hareket ederek bugün binlerce insanımızın çalıştığı 100’e aşkın fabrikanın üretim yaptığı bir Organize Sanayi Bölgesi oluşturduk. Burada bir noktaya değinmek istiyorum; Hatırlarsanız, O dönemde bugün Cumhurbaşkanımız olan Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı açılışlar için Malatya’ya davet ettiğimizde, bazı kesimler, ’Haksız eleştiriler sergileyerek boş arazide OSB nasıl olacak?” demişlerdi. Oysa kısa sürede orada deyim yerinde ise ‘üretim merkezi’ oluşturduk. Öyle ki, Bugün Dünya’nın önemli ülkelerine ihracat yapan fabrikalarımız o dönemde temeli atılan fabrikalarımızdır. Dolayısıyla buradan şu noktaya gelmek istiyorum, Kalkınma uzun solukludur. Unutmamamız gerekir ki, maratona nasıl başladığımız değil nasıl bitirdiğimiz önemlidir. 2 Organize Sanayi Bölgesi bu açıdan bu maraton koşusundan başarıyla çıkmıştır.”

“AK PARTİ ZİHİNSEL DEVRİMİNİ GERÇEKLEŞMESİNDE LOKOMOTİF OLMUŞTUR”

Fındıklı, “Şu gerçeğin altını çizerek bu konudaki görüşlerimi belirtmek isterim; Bu yüzyılın en temel özelliklerinden biri de, hızlı bir değişim ve dönüşüm yüzyılı olmasıdır. Öyle bir yüzyıl ki, bugün 50 yaşında olan bir insan hem mekanik bir çağı hem de dijital bir çağı görme şansına sahiptir. 2000’lerın başına kadar mekanik yaşayan bir toplumun 2000’den sonra hızla dijitalleştiğini görmek mümkün. Ben bu yüzyılın ‘Değişim ve dönüşüm’ açısından bin yıla bedel bir yüzyıl olduğunu düşünüyorum. Bu olguyu Türkiye’ye uyarladığınızda ise, bu değişimin boyutunu daha net görebiliyorsunuz. Türkiye’nin bu değişim ve dönüşümünde hiç şüphe yok ki, AK Parti hükümetinin büyük bir katkısı vardır. Bu öyle bir katkıdır ki; 12 yılda yüz yıla değer bir büyüme sergilenmesine neden olmuştur. AK Parti aslında Türk toplumunun zihinsel devrimini gerçekleşmesinde lokomotif olmuştur. Devletin, bürokrasinin, siyasetin, sivil toplum örgütlerinin yeniden yapılanmasını sağlamış ve her şeyden önce topluma ‘3 boyutlu’ bir bakış açısı kazandırmıştır. Daha önce topluma zorla dayatılan ‘at gözlüğü bakışı’ yerine, AK Parti hükümeti ile birlikte ‘3 boyutlu bir bakış’ gelmiştir. Gözünüzün alabildiği, zihninizin yorumlayabildiği, özgür düşünümün hayatın her sahasına sirayet ettiği, bilginin ufuk çizgisini görebildiği bir toplum olmaya doğru dönüştük. Türkiye son yüzyılda tarihin hiçbir döneminde ‘Sürekli kalkınabilirlik’ kabiliyetine sahip değilken bu hükümetimiz döneminde mümkün olmuştur. Dünya’nın genel konjonktürüne baktığınızda, ekonomik dalgalanmaların, toplumsal dalgalanmaların, ayrışmaların, çatışmaların yaşadığı bir süreçte, Türkiye’nin emin adımlarla yoluna devam etmesi yüzyılın büyük bir başarısıdır. Şöyle bir hafızanızı yoklayın daha 15 yıl önce, Etrafımız güllük gülistanlık iken, Türkiye batık bir ülkeydi. Geminin kaptanı yoktu. Su alan bir geminin geleceği görünmüyordu. Bugün Türkiye’nin etrafı ateş çemberi iken, ülkemiz Dünya’nın en hızlı büyüyen 3-4 ülkesinin içinde yer alıyor. Buradan hareketle, Türkiye’ye bu yüzyılın en parlak yıllarını yaşatan hükümetimiz olmuştur, diyebiliriz” şeklinde konuştu.

Fındıklı açıklamasını şu şekilde sonlandırdı:

“ Büyük fotoğrafın elbette bir parçası Malatya. Kendi içinde özel yetiye sahip bir kent Malatya. Türkiye’nin son 12 yıllık seyrine paralel, neredeyse tüm ekonomik değerlerini yüzde 200 hatta yüzde 300 artıran bir şehir olmuştur Malatya. 2002 İhracatına baktığınızda 90 milyon dolarlarda olan ihracat bugün 350-400 milyon dolar aralığına kadar çıkmıştır. 2002’deki Malatya ile 2014’teki Malatya arasında çok ciddi kalkınmışlık farkı var. Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 100. Yılında Malatya’nın hem ihracat rakamları hem de üretim rakamları çok daha üst seviyelere gelecektir. Nitekim şu sıralar gündemde olan 3. Organize Sanayi Bölgesi’nin birkaç yıla kadar üretime geçmesi ile birlikte, Malatya tam anlamıyla kalkınmışlık elbisesini giymiş olacaktır. Siyasetçi-Bürokrat ve Sivil Toplum Örgütlerinin sergileyeceği Vizyon Birliği Malatya’yı hak ettiği noktaya getirecektir.”

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız