SON DAKİKA
SON DEPREMLER

'Uygarlıkların İzinde'

A- A+ PAYLAŞ
Oktay EKİNCİ- Cumhuriyet Gazetesi
 
Battalgazi’yle birlikte Harput’u da tarihle iç içe ‘üniversite kenti’ yapalım
 
Anadolu’nun akademileri
 
“Malatya’ya ikinci bir üniversite gerekiyor. Belki Battalgazi ilçemizdeki tarıma yönelik bölümleri üniversiteye dö-nüştürebiliriz.”
 
Bu sözler İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cemil Çiçek’e ait. Önceki Rektör Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu’nun unutulmaz hizmetleriyle gelişen üniversitemizde, “Uluslararası Karaciğer Transplantasyonu Sempozyumu”na katılan Vahap Muhtar, belli ki çok etkilendiği konuşmaları yazarken aktarmış. (Hürriyet, 11 Eylül 2011)
 
Okurken hem sevindim hem düşündüm... Malatya için Battalgazi ne ise, komşusu Elazığ için de Harput odur. Her ikisi de bu kentlerimizin tarihsel geçmişlerini barındırırlar. Hatta “Eski Malatya” da denilen Battalgazi’nin halk arasındaki adı “Aşağı Şeher”, Harput’un ise “Bizim Harput”tur...
 
Acaba, Malatya ve Elazığ, sadece kendilerinin değil, ülkemizin uygarlık merkezleri olan Battalgazi ile Harput’un “üniversite yerleşmeleri” olarak yaşamaları için ortak atılım içine giremezler mi? İnönü Üniversitesi’nin dileği, “Fırat Üniversitesi”nin de hedefi olamaz mı?
 
Dilerseniz önce Malatya’dan başlayalım.
 
‘Melita’dan bugüne
 
Hitit yazıtlarında “bal” anlamındaki “Maldia” denilen Malatya yöresine, Urartular “Melita” demişler. MÖ 50’lerde yaşayan Amasyalı coğrafyacı Strabon’a göre şimdiki Elazığ ile Fırat nehri arasında yer alan bölge, ünlü Asur Kraliçesi Semiramis’in de ülkesidir.
 
Bölgenin ilk çağ yerleşimi Aslantepe’de olmasına karşın, 4 km yakınındaki Battalgazi, MS 1’inci yüzyılda Romalıların “Melitene” adlı karargâh yerleşimlerini kurmasıyla doğar… Kentteki Roma surları da aynı dönemlerin ürünüdür.
 
Arap egemenliğindeyken Horasan göçmenlerinin yerleştirilmesi nedeniyle Selçukluları bir Türk kenti olarak karşılayan Battalgazi, Osmanlı yıllarında da anıtsal ve sivil yapılarla bezenir.
 
1838’de Osmanlı ordusunun kente yerleşerek “kışlama”sı ise şimdiki Malatya’nın doğuş nedenidir. Yerel halk yazın göç ettiği “Aspuzu bağları”na sürekli yerleşerek “yeni” kenti oluşturur. Böylece “terk edilen” Battalgazi, bugün Malatya’nın kültürel geçmişini barındıran ilçesidir.
 
Battalgazi’de geçen aylarda mutlu günler yaşandı. Belediye Başkanı Selahattin Gürkan’ın çabalarıyla restore edilen tarihi bir binada “İnönü Üniversitesi Meslek Yüksekokulu” açıldı. Üniversitenin tanıtımında yüksekokulun hedefi için deniyor ki: “Atatürk ilke ve inkılapları doğrultusunda, ülkesine karşı görev ve sorumluluk bilincine sahip, çağdaş, akılcı, takım çalışmasına yatkın, bilgili ve becerikli teknikerler yetiştirmek.”
 
Battalgazi’nin aynı hedefli bir “üniversite”ye evsahipliği yapması tarihi ilçenin bilim ve kültürle gelişmesine eşsiz katkılar sağlayacak.
 
Elazığ’ın her şeyi
 
Gelelim Harput ve Elazığ’a...
 
Elazığ da Osmanlı ordusunun yine 1830’larda şimdiki kentin bulunduğu mezrada karargâh kurmasıyla doğar. İlk mahalleleri Çarşı ile Sarayatik olan bu yeni kentimiz, Cumhuriyet’in yatırımları ve Keban Barajı’nın sağladığı olanaklarla gelişti.
 
Yanı başında yükselen tepedeki görkemli kalesiyle ünlü Harput ise çağlar boyunca kültür ve ticaret kenti olmuş; Osmanlı’nın sancak merkezi yaptığı, 4 bin yıllık bir yerleşmemiz..
 
Tarih içinde Urartu, Hitit, Roma, İran, Bizans, Arap, Selçuklu, Artuklu, Moğol, Akkoyunlu, Safevi, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerini yaşayan kent, Mezopotamya ile Karadeniz (Giresun) arasındaki ana yolun üzerinde... Kesintisiz uygarlık birikimleriyle 19’uncu yüzyılın en ünlü misyoner okullarına, felsefe ve edebiyat tarihine imza atmış düşünce ve fikir yaşamına, farklı inanç yapılarına evsahipliği yaptı.
 
Elazığ folklorunun, müziğinin ve hemen tüm yerel halk geleneklerinin beşiği olarak zengin mimarisiyle de göz dolduran Harput, Cumhuriyet döneminde Elazığ’a bağlı bir “belediye” olarak yaşatılmasına rağmen, 12 Eylül 1980 darbesinden sonra mahalleye dö-nüştü. Neyse ki Muhtar Feyzi Kahraman’ın çabalarıyla yaşama umudunu yitirmiyor..
 
Son yıllarda, çok sayıda etkinlik ve eski yapılarının restorasyon projeleriyle Harput’un “metruk”luktan kurtarılması için çareler aranıyor. Bunun için “Fırat Üniversitesi”ne bağlı birimlerin burada konumlanmaları da sıkça konuşulan “dilek”ler arasında..
 
Harput’u tarihsel şaheserliğine yakışır çağdaş ve kimlikli bir yaşama yeniden kavuşturabilmek için, komşu ildeki Battalgazi’de başlatılan üniversite seferberliğinin örnek alınmasını diliyorum.
 
Fırat Üniversitesi Devlet Konservatuarı desteğinde Elazığ’ın Harput kökenli müzik zenginliğini yaşatacak; özellikle de edebiyat, felsefe, toplum bilimleri ve Anadolu uygarlıkları alanında Harput’a “akademik” kimlik kazandıracak bir üniversite kenti yaratmak, sadece Elazığlıların değil, hepimizin ulusal dileği olmalıdır.

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız