SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"Vaatlerimizi Yerine Getireceğiz"

0
Güncellendi - 2015-12-28 05:43:15
A- A+ PAYLAŞ

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Dış İlişkiler Komisyonu Başkanı ve AKP Malatya Milletvekili Taha Özhan, "Rusya'nın aynı anda hem Türkiye ile ilişkilerini hem de Suriye'deki pozisyonunu, muhalefeti hedef alan bir halden çıkarmadığı sürece, önümüzde maalesef çok pozitif bir senaryo bulunmamaktadır" dedi. 

AKP Malatya İl Başkanlığında basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Özhan, Malatya'nın 1 Kasım seçimlerinde AKP'ye önemli bir destek verdiğini ifade etti. 

Üç ay içerisinde söz verdikleri vaatleri yerine getireceklerini kaydeden Özhan, "Biz, 3,6 aylık ve 1 yıllık bir eylem planı hazırladık. Bu eylem planı içerisinde bizim vaatlerimiz var. Bunları inşallah hemen yerine getireceğiz. Üç ay içerisinde söz verdiğimiz bütün vaatleri Allah'ın izniyle yerine getireceğiz. Bu konuda bir gecikme yaşanmaması için elimizden geleni yapacağız. Hatta daha iddialı bir şey bile söylenebilir, inşallah önümüzdeki bir ay içerisinde bunların da büyük bir kısmı hallolacak. Yani çok azı son iki aya kalacak ama her durumda 3 ay içerisinde verdiğimiz bütün bu sözleri yerine getireceğiz" ifadelerini kullandı. 

Özhan, "Rusya'nın aynı anda hem Türkiye ile ilişkilerini hem de Suriye'deki pozisyonunu, muhalefeti hedef alan bir halden çıkarmadığı sürece, önümüzde maalesef çok pozitif bir senaryo bulunmamaktadır" diyerek, şunları söyledi: "Ortadoğu'nun en sorunlu aktörü ülke nüfusunun yarıdan fazlasının ülke içi ve dışında mülteci konumuna düşürülmüş yüz binlerce insanı katletmiş Baas rejimine yoğun bir şekilde destek verdi. Bu da Rusya'yı çıkmaz bir sokağa sürükledi. Rusya'nın son 7-8 yıldır siyasi ve ekonomik verimli ilişkiler kurabildiği anlamlı bir jeopolitik geliştirilebildiği tek ülke Türkiye'ydi. Maalesef görünen o ki Türkiye üzerinden dünyaya açılan bir kapı olarak ilişkileri kodlamak yerine Suriye'deki katliamlara destek vermenin bir neticesi olarak gerçekleştirdiği sınır ihlalleri sonucunda bir uçak düşürülmüş oldu. Buradan da Rusya, Suriye politikasını gözden geçirmek yerine baştan aşağı Türkiye ile ilişkilerini sıkıntılı bir döneme sokma sürecine girdi. Bunun belli ayakları çok sıkıntılı ama belli ayaklarında da pek bir sorun yaşanmıyor. Yani enerji, büyük nükleer yatırımı gibi konularda henüz bir sıkıntı gözükmüyor ama onun dışındaki başlıklarda hem iç kamuoyunu biraz tatmin etmek üzere, hem de o sıkışmışlığın verdiği sıkıntılarla ilişkiler maalesef ciddi anlamda zedelendi. Bundan sonra ne yapılacağı Rusya'nın bir strateji ve siyaset geliştirip geliştiremeyeceğiyle alakalı. Yani Rusya Danimarka'dan Japonya'ya varıncaya kadar sınır ihlali yapmış. Suriye'de bir yeri bombalamak için Manş'ın üzerinden geçip 10-12 ülkenin sınır ihlalini yaparak bunu gerçekleştiriyor. Burada bir şey gösteriyor, bu bir güç gösterisi ama bu stratejik bir şey değil. Ha güç gösterisini yapabilirsiniz. Ki bunu yapıyor ama bundan bir strateji çıkmıyor yani önünüze haritayı alıp sınır ihlali yapılan ülkeleri birleştirirseniz anlamlı bir netice çıkmıyor. Tıpkı Baas rejimine yapılan yatırımın anlamlı bir siyaset üretmemesi gibi. Rusya'da bunda baş at, aktör konumunda. Maalesef Suriye krizinin başından beri Rusya 1990'larda iki kez çok ciddi katliamlar gerçekleştirdiği Çeçenistan tecrübesinin aynısını Baas rejimine tavsiye etmiştir. Bu şekilde işin içinden çıkacağını zannetmiştir ama oysa Çeçenistan tecrübesi Rusya'ya hiçbir şey kazandırmadığı gibi, ciddi anlamda ülkeyi çıkmaza sokmuştur. Türkiye açısından Suriye meselesiyle beraber düşünülen bir sorundur bu. Rusya'nın aynı anda hem Türkiye ile ilişkilerini hem de Suriye'deki pozisyonunu, muhalefeti hedef alan bir halden çıkarmadığı sürece, önümüzde maalesef çok pozitif bir senaryo bulunmamaktadır."

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız