SON DAKİKA
SON DEPREMLER
Ertaç Önal

Valilerimiz Anlatıyor (IV)

Valilerimiz Anlatıyor (IV)
A- A+ PAYLAŞ

Yazı- Fotoğraflar: Ertaç ÖNAL- Ankara

Eski Valilerimizden Mustafa Yıldırım’ın önerisi ve Ankara Malatyalılar Derneği’nin organizasyonu ile gerçekleşen “Malatya Valileri Buluşması”nda, Malatya'da görev yapmış Valilerimiz ve Malatyalı olan olan bazı Valilerimizin yanı sıra, Ankara’daki 20’ye yakın Malatya ilçe ve köy derneklerinden de temsilcilerin katıldığını ilk yazımızda belirtmiş, önceki üç yazımızda Valilerimizin konuşmalarına, Malatya anılarına yer vermiştik.

Yazımızın bu son bölümünde de, Malatya Valisi Vasip Şahin, eski Valilerimizden Osman Derya Kadıoğlu ve Ulvi Saran, Malatyalı Valilerimizden Yılmaz Ergun ve Ali Kolat’ın konuşmalarının yanı sıra, organizasyona mazereti nedeniyle katılmayan eski Valilerimizden Manisa Valisi Halil İbrahim Daşöz’ün mesajına yer veriyoruz.

OSMAN DERYA KADIOĞLU; 1952 Adana doğumlu. Çeşitli ilçelerde Kaymakamlık, Mülkiye Başmüfettişliği ve Erzurum Valiliği yaptıktan sonra 2003-2006 yılları arasında Malatya Valiliği görevinde bulundu.

Kadıoğlu da konuşmasında Malatya’ya dair anılarını paylaştı ve şunları söyledi:

“Öncelikle Malatya’da görev yapan bizleri bir araya getiren Ankara Malatyalılar Derneği Başkanı ve ekibine şükranlarımı sunuyorum. Benden önce konuşma yapan değerli ağabeylerim turizm konusunda, kayısı konusunda, organize sanayi konusunda yapılanları anlattılar. Hepsine de katılmamak mümkün değil. Ben üç yıla yakın bir zaman Malatya’da görev yaptım. Malatya’mıza, vatandaşlarımıza en iyi hizmeti vermeye gayret sarf ettim. Tabi bu tür görevlerde takdir vatandaşındır, ayrıldıktan sonra en iyi değerlendirmeyi vatandaşlarımız yapacaktır. Ben şahsım adına Malatya’nın eski valisi olarak bu güzel ilimizde görev yapmış olmamdan dolayı mutluluk ve onur duyuyorum. Bizler birer bürokrat olarak görev yaptığımız yerin fahri hemşerisi sayılırız. Sizleri temin ederim ki, benim kendi memleketimden çok Malatya’da eşim, dostum var. Bu dostluklar hayat boyu devam edecek ve her zaman bundan gurur duyacağım. 

Malatyalılar hep kayısı ile yatar kalkar. Sayın Mustafa Yıldırım ağabeyim güzel bir örnek verdi. Ben de buna benzer bir anımı anlatmak istiyorum. Bir gün vatandaşın birisi bana gelip bir talepte bulundu. ‘Sayın Valim, Malatya’ya 10-15 tane helikopter getirmenizi talep ediyoruz’ dedi. Ne yapacağız bu helikopterlerle, dedim. ‘Görüyorsunuz ki hava sisli kayısılarımız donabilir. Bu helikopterler gece havada uçuş yapsınlar, sisleri dağıtsınlar’ dedi.

Malatya’ya yeni atanmıştım. Daha kimseyi tanımıyorum. İlk Cumartesi günü eşimle birlikte şehri dolaşmaya çıktık. Vilayet Konağı’nın yan tarafında Ziraat Bankası’nın yanındaki girişinde İnönü Kapalı Çarşısı levhasını okuduk. Nasıl bir yer acaba girsek mi girmesek mi diye düşünürken girmeye karar verdik. Ama tam o sırada cep telefonunda eşimi bir yakını aradı. Tabi, telefon aşağıda çeker mi çekmez mi diye emin olamadığımız için inmedik. Konuşmanın bitmesini beklerken yanıma iki genç kız geldi ve bana bir adres sordular. Ne diyeyim, dedim ki, bacım kusura bakma ben de yabancıyım, dedim.

Pütürge ile ilgili bir anımı da anlatmadan geçemiyeceğim. Hani bilirsiniz Kubbe Dağı kışın sık sık kardan dolayı kapanır. Karayolları, ekipler kışın sürekli bu bölgede çalışır. O yıl kış çok şiddetli geçmişti, ekipler sürekli çalıştığı halde 2-3 gün yol açılamadı. Bir vatandaş geldi, ‘Efendim ben Pütürgeliyim, yol kapalı gidemedim mağdur oldum’ dedi. Kalacak yerin mi yok, dedim. ‘Hayır, var’ dedi. Peki, parasız mı kaldın, iaşen mi yok, dedim. ‘Yok,  param da var’ dedi. Peki, neden, hangi konuda mağdur oldun, dedim. ‘Vali bey, benim avrat Pütürge’de kalmıştır, ben burada yalnız kaldım, o nedenle mağdurum’ demez mi?

Ben tekrar bizleri bir araya getiren, buluşturan Başta Malatyalılar Derneği olmak üzere Sayın Müsteşarımıza ve tüm Malatyalılara sevgi ve saygılarımı sunuyorum.”

YILMAZ ERGUN; Aslen Malatya Arapgirli olup, 1932 İstanbul doğumludur. Çeşitli ilçelerde kaymakamlık yaptıktan sonra Bitlis, Trabzon, Edirne ve son olarak 1991-1992 yılları arasında Elazığ Valiliği yaptı. 1992-1993 yılları arasında Emniyet Genel Müdürlüğü görevinde bulunduktan sonra 1994 yılında Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu Üyeliğine atandı. Bu görevde uzun süre bulunduktan sonra Merkez Valisi olarak emekli oldu.

Malatya Valilerinin toplantısında “Malatyalı Vali” olarak konuktu. O da sözaldı ve şunları söyledi.

"Malatya Arapgirli olmama rağmen Malatya’da pek yaşantım olmadı. Bu toplantıyı bizlere öneren Sayın Mustafa Yıldırım kardeşime ve toplantıyı gerçekleştiren Yakup Bey’e ve çalışma arkadaşlarına ben de teşekkür ediyorum.

Malatya ile ilgili önerileri çok değerli Valilerim sundular. Onların hepsine ben de katılıyorum. Benim Malatya ile ilgili bir anımı şöyle arz edeyim; Elazığ Valiliğine atandığım hafta Arapgirlilerin geldiğini söylediler. Buyursunlar dedim. Dediler ki aşağıda 7 kamyon Arapkir üzümü var. Arapgirliler getirmiş. Tabi ben daha yeni gitmişim. Çağırdım gelenleri, üzümleri ne yapacağımızı sordum. ‘Şarap fabrikasına getirdik ama almıyorlar’ dediler.  Şarap Fabrikası yöneticileri bir karar almış, sadece o yörenin üzümü fabrikada işleniyor. Uğraştım, Ankara’dan yetkilileri buldum. Bu 7 kamyon, toplam 70 ton üzümü aldırttım. Üç gün sonra Vilayete geldim, yine kapıda kamyonlar var. Tekrar ısrar,  rica v. s bu birkaç kamyon Arapkir üzümlerini de şarap fabrikasına aldırdım.”

...

ALİ KOLAT; 1951 Malatya Darende de doğdu. 2003-2008 yılları arasında Emniyet Genel Müdürlüğü Teftiş Kurulu Başkanlığı, 2008-2009 yılları arasında Emniyet Genel Müdür Yardımcılığı, 2009-2012 yılları arasında Sivas Valiliği yaptı. Ağustos- 2012 ‘de Kırıkkale Valisi olarak atanmıştır.

Kırıkkale Valisi Ali Kolat da, yine “Malatyalı Vali” olarak toplantıya katılmıştı. Şimdi de Kolat’a kulak verelim

“Aranızda bir Malatyalı olarak bulunmaktan gurur duymamak mümkün değil. Malatya’da görev yapan valilerimizi yakinen tanıyor ve başarılı çalışmalarını da çok iyi bilenlerdenim. Bu duayen Valilerimizin Malatya’mıza çok değerli hizmetleri olmuştur. Malatya’mız Valiler anlamında oldukça şanslı bir ilimiz. Şimdiki Valimiz Vasip Şahin Bey de yakinen tanıdığım çok değerli bir kardeşimdir. Malatya’ya çok güzel hizmetler yapacağına gönülden inanıyorum.

Burada çok güzel anılar anlatıldı. Zevkle dinledik. Bir toplantıda konuşmacıların çokluğu bir yana konuşmalar da uzayınca herkes çekip gitmiş, ama bir kişi sonuna kadar beklemiş. Konuşan kişi konuşmasını bitirip kürsüden inince konuşmasını sonuna kadar dinleyen bu kişiye teşekkür etmiş. O şahıs da ‘Efendim ben son konuşmacıyım’ demiş.

Malatya ile ilgili söylenmesi gerekenleri değerli Valilerim zaten söylediler. Malatya’mızda sanayi son yıllarda ciddi anlamda gelişti. Tarımda da kayısı, kiraz ve üzümün yanında Akçadağ yöremizde yetişen çok güzel bir armut türü vardır, Hocamuz armudu derler. Bu armudun üretimini artırıp tanıtmak gerekir diye düşünüyorum. 

Akçadağ deyince aklıma bir fıkra geldi. Ben Darende doğumluyum ama Akçadağ orijinliyim. Akçadağlılar çok güzel taş atarlar. Attıkları taşları hedefe tam isabet ettirirler. Çok eskiden sıcak bir yaz günü Akçadağlılar tarlada çalışırlarken bayağı yorulmuşlar. Ama günler uzun, güneş bir türlü batmak bilmiyor. Gençler aralarında konuşmuşlar, ‘Güneşi taşlayalım da çabuk batsın’ diye, ha bire güneşe doğru taş atmaya başlamışlar. Yaşlı bir bilge kişi olarak tanınan Halo Dayı gençlere bir süre bakmış sonra ‘ula ne yapıysınız?’ diye sormuş. Gençlerden biri de anlatmış taş atma maksatlarını. Halo Dayı kızmış, ‘ula aptallar ya alt çenesine değip de geriye giderse ne olacak?’ demiş.

Ben de zaman mefhumunu göz önüne alarak kısa kesiyorum, bu organizasyonu gerçekleştirenlere tekrar teşekkür ediyor, hepinize saygılar sunuyorum.”

M.ULVİ SARAN; 1958 Trabzon Çaykara doğumlu, muhtelif ilçelerde kaymakamlık yaptıktan sonra, Kars Vali Yardımcılığı, Mülkiye Baş Müfettişliği, Sağlık Bakanlığı Müsteşar Yardımcılığı görevinin ardından 2009 yılında Malatya Valisi olarak atanmıştır. 2012 yılında Kamu Güvenlik Müsteşarı olarak atanmış olup halen bu görevi yürütmektedir.

Malatya’nın bir önceki Valisi olan Saran da şöyle konuştu:

"Bundan 7 ay kadar önce Malatya Valisi idim, şu anda Malatya eski Valileri grubuna dâhil oldum. Günün en anlamlı değerlendirmelerinden birini değerli büyüğümüz, saygıdeğer Valimiz Kutlu Aktaş ağabeyimiz yaptılar. Malatya, kendisine hizmet veren, bürokratlara vefa ve kadirşinaslık gösteren çok ender yerlerden birisidir, demişti. Gerçekten bunun burada ispatını görüyorum. Sözlerimi uzatarak sizleri sıkmak istemiyorum, biraz sonra herhalde yemek faslı başlayacak. Toplantı başladıktan sonra akiller organizasyonu ve çözüm süreci nedeniyle yoğun bir mesaimiz olduğundan görevim icabı bir süreliğine aranızdan ayrılmak zorunda kalmıştım.  Dolayısıyla Malatya’nın gelecekte çok güzel günler göreceğini, Malatya’nın potansiyeli ile hem Malatya’daki Malatyalılar ile hem de Malatya dışındaki Malatyalılar ile Malatya’nın çok iyi yerlere geleceğini ve büyük kazanımlara sahip olacağını ifade etmek istiyorum. Hepinize en içten selam ve sevgilerimi, sunuyorum.”

… 

VASİP ŞAHİN; 1964 Bayburt doğumlu, ilk, orta ve lise tahsilini Erzincan’da tamamladıktan sonra 1981 yılında girdiği İstanbul Hukuk Fakültesinden 1986 yılında mezun oldu. 186 yılında içişleri Bakanlığına intisap etti ve 1987 yılında Bakanlık tarafından 1 yıllığına İngiltere’ye gönderildi. Sırasıyla Küre, Pütürge, kaymakamlıkları, Muş Vali Yardımcılığı, Mudurnu, Kızılcahamam Kaymakamlıkları ve Düzce Vali Yardımcılıklarından sonra 2003-2005 yılları arasında Bakanlık Hukuk Müşavirliği, Sivil avunma Daire Başkanlığı yaptıktan sonra 2005 yılında İller İdaresi Genel Müdür yardımcılığı yapmış ve 2008 yılında İller İdaresi genel Müdürü olarak atanmıştır. 20010 yılında daha önce Vali Yardımcılığı yaptığı Düzce İl’ine Vali olarak atanmış, son olarak 3.  Ağustos 2012 tarihli kararname ile Malatya Valisi olmuştur.

Toplantıya katılanların en genci, doğal olarak Malatya’mızın mevcut Valisi Vasip Şahin’di. 1990’lı yılların başlarında Pütürge’de de kaymakam olarak görev yapan Şahin, şunları söyledi:

“Ben de en az sizler kadar burada bulunmanın ve Malatya’yı burada yaşamanın onurunu ve mutluluğunu yaşıyorum.

Gerçekten Malatya’da çalışmak bir şans. Çünkü Malatya’nın vefası, kadirşinaslığı buradaki herkes tarafından inanarak ifade edildi. Ama bir başka gerçek daha var. Geriye doğru baktığımda Malatya’ya hep güzel insanlar vali olarak gelmiş, gerçekten meslekte hep temayüz etmiş, yükselmiş, bulundukları görevlerde takdirler kazanmış değerli insanlar hep Malatya’da Valilik yapmışlar. Benim en büyük temennim, bundan sonra da böyle devam etmesi. Benim en büyük dileğim; en az sizler kadar, sizlerin yarısı kadar hatta onda biri kadar hayırla yâd edilmektir. Dolayısıyla ben, Malatya’da görev yapmanın onurunu yaşadığım kadar bunun sorumluluğu ve ağırlığını da omuzlarımda hissediyorum.

Ben, burada, benden önceki Sayın Valilerimizin başlatıp bitirdiği veya başlatıp sonra gelen Valimizin bitirdiği projeleri tek tek saymak istemiyorum. Malatya bu güzel hizmetlere siz değerli valilerimizin liderliğinde ve önderliğinde kavuştu. Tabi, Malatyalıların bu hizmetlerin oluşmasında yaptıkları katkı da her türlü takdirin üzerindedir.

Ben sözlerimi uzatmadan sadece şu iki özel konuyu ifade etmek istiyorum; birincisi benim ilk Kaymakam adaylığına atanmamda hepimizin hocası olan Sayın Müsteşarımızın (Galip Demirel)  imzasının bulunması benim için daima yaşadığım onurum olmuştur. Yine Pütürge Kaymakamlığım sırasında Sayın Saffet Arıkan Bedük Valimle birlikte çalışmış ve o’ndan çok şey öğrenmiş olmak da bir başka onurumdur benim. Ben tekrar bu toplantıyı düzenleyenlere ve fikir babası Sayın Mustafa Yıldırım Valime, dernek daşkanı ve yöneticilerine ve siz değerli katılımcılara çok teşekkür ediyorum. Sizleri kendi memleketiniz Malatya’da ağırlamaktan ve yanınızda bulunmaktan ayrı bir haz duyacağımı ifade etmek istiyorum”

VE NOTLAR.. 

1- İçişleri Bakanlığı Müsteşarı Seyfullah Hacımüftüoğlu gönderdiği çiçek ve telgrafla,  Malatyalı olup, halen Artvin Valisi olan Necmettin Kalkan telgraf ile yine Ankara Valisi Alaattin Yüksel gönderdiği çiçek ile Malatya eski valilerinden olup halen Manisa Valisi olan Halil İbrahim Daşöz de gönderdiği mesir macunları, kutlama telgrafı ve bir anı mesajı ile toplantıya katılım sağladılar.

2-Toplantının açılış konuşmasını yapan hemşehrimiz eski milletvekilimiz ve İçişleri Bakanlığı eski müsteşarlarından Galip Demirel 1930’lu yıllardaki anılarla başlayan konuşmaları ile adeta Malatya tarihinden bir yaprak sundu.

3- Toplantıya katılan konuşmacıların konuşma metinlerindeki ortak payda, Malatya insanının vefa duygusu ve kadirşinaslığı idi. Giderek sayıları oldukça azalan Malatya’daki Malatyalılar, Malatya’da bir Malatyalılar Derneği kurduklarına göre umarız bu övünç dolu payda bozulmaz.

4- Halen Manisa’da görev yapan eski Valimiz Sayın Halil İbrahim Daşöz, Malatya’da bulunduğu sürece ikram olarak kayısı gönderirken, bu kez Manisa’nın meşhur mesir macununu göndermişti. Toplantıya çiçek ile birlikte gönderilen bu mesir macunu davetlilerden ilgi gördü.

5- 1990-1992 yılları arasında Malatya valiliği yapan ve halen Kırıkkale Milletvekili olan OĞUZ KAĞAN KÖKSAL konuşmalar bitip yemek servisi başladıktan sonra toplantıya geldiği için konuşma yapamadı.

6- 2006-2009 tarihleri arasında Malatya Valiliği yapan Sayın HALİL İBRAHİM DAŞÖZ’ün önceden planlanmış bir programı nedeniyle toplantıya katılamadığından oldukça üzgün olduğu gönderdiği uzun mesajdan anlaşılıyordu.

Daşöz’ün mesajı şöyleydi:

“Sayın Başkanım çok arzu etmeme rağmen Manisa’da bulunmamı zorunlu kılan programlardan dolayı Malatyalı ve Malatya’da görev yapan Valiler toplantısına katılamayacağımdan çok üzgünüm. Bu vesile ile tün valilerime, Malatyalı hemşerilerime ve misafirlerinize selam ve saygılarımı arz ediyorum. Bu anlamlı organizasyondan dolayı size ve ekip arkadaşlarınıza teşekkür ve takdirlerimi sunuyorum. En iyi dileklerimle Halil İbrahim Daşöz. Manisa Valisi”

Daşöz, ayrıca şu anısını da paylaştı:

“ŞEFİKA TEYZE’NİN DEV ÖĞRENCİLERİ; Sanıyorum 2007 senesiydi. Özel Kalem Müdürüm içeri girerek ‘Sayın Valim dışarıda yaşlı bir teyze var, adı Şefika’ymış. Yanında da bir yakını var ısrarla sizinle konuşmak istiyor, konu acil ve önemliymiş.’ Hemen içeri almasını söyledim. Yaşlı teyze yanındaki yakınının yardımı ile güçlükle içeri girdi. Biraz dinlendikten sonra ‘Vali Bey oğlum duydum ki, çağalarımıza okul yapıymışsınız.’ Evet, teyze yapıyoruz ,dedim. ‘Çağam benim yaşım 80’i geçti, 90’a yaklaştı. Bir ayağım bu dünyada diğer ayağım öbür dünyada. Babamdan kalan 10 dönüm arazim var. Onu çocukların okulu için bağışlamak istiyorum’ dedi. Aman teyzeciğim çocuklar bağış kabul etmiyor, onlar her şeyi hak etmek istiyorlar, dedim. ‘Evladım beni üzme bu benim son arzum, belki bir daha görüşemeyiz’ dedi. Peki, teyzeciğim, çocuklar okul yaptırmak için kitap bastırıp satıyorlar, sen arazini satıp bu kitaplardan alır, sonra da fakir öğrencilere dağıtırsın, dedim. Kabul etti. Şefika teyze arazisini bir yakını vasıtasıyla satıp -sanıyorum 10 milyar civarı idi- bu parayla kitap alıp fakir öğrencilere dağıtılmasını sağladı.  Bunu üzerine çocukların arzusu ile öğrencilerin öncülüğü ile yapılan 91.000 Dev Öğrenci İlkokulu Projesindeki ana sınıfa Şefika teyzenin adı verildi. Ama ne hazindir ki, okul açılışına birkaç gün kala Şefika Teyze’yi kaybettik. Okul açılışı dönemin Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik’in de katılımıyla büyük bir kalabalıkla gerçekleşti. Çocuklar o gün çok dolu ve gururluydular. Belki hayatlarının en mutlu gününü yaşadılar ve biliyorlardı ki Şefika Teyze’nin ruhu onlarla birlikteydi.

Bu proje kapsamında öğrencilerin öncülüğünde 9 okul yaptırıldı. 3 şehit ailesine 3 daire alınıp verildi. Yüzbinlerce kitap bastırıldı., ulusal gazetelere kayısı reklamları verildi. En önemlisi çocukların yaşamları boyunca daha mutlu ve daha başarılarına katkı sağlayacak hep gururla hatırlayacakları başarı hikayeleri oldu. Onların proje arkadaşı olmak hayatımın en büyük bahtiyarlığı olarak kalacaktır.

Ülkemize her alanda önemli insanlar kazandıran Malatya’da görev yapmak benim için en büyük onur olmuştur.

Malatya’da yaşadıklarım ve Malatya’nın vefalı insanlarının dostlukları kıymetli birer hatıra olarak hep bizimle birlikte yaşayacaktır.

Saygılarımla.. Halil İbrahim Daşöz, Manisa Valisi

7- Konuşmalar, anılar, övgüler sonrasında hep birlikte yenilen Malatya mahalli yemeklerini müteakip, konuklardan birisinin,  bulunan saz ile okuduğu mahalli türküler ve oyun havalarına hemen tüm konuklar iştirak ettiler.

8- Organizasyonun finansörleri; Ankara Malatyalılar Derneği Başkanı Yakup Demir, Koru Hastaneleri sahibi hemşehrimiz Prof. Dr. Hasan Biri, ayrıca hem finansör hem de toplantının moderatörlüğünü yaparken hiçbir aksaklığa meydan vermemek adına azami gayret sarf eden Hacettepe Park Restoran sahibi Hasan Alıcı idi.

(BİTTİ)

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız

Ertaç Önal yazıları