SON DAKİKA
SON DEPREMLER

'Varlığımız 2.5 Milyar Dolar'

A- A+ PAYLAŞ

Kaynak: Sabah GAZETESİ- Şelale KADAK
 
2010'da yüzde 40 gibi büyük bir büyüme bekleyen Erman Ilıcak, bu yılın ilk 9 ayında Libya'da 2.2 milyar dolarlık müteahhitlik işi aldı. Ilıcak, Rusya'da daralan işlerini Suudi Arabistan ve Libya gibi petrol zengini ülkelerde büyüttü

 
Erman Ilıcak, ODTÜ'de inşaat mühendisliği okurken, Enka'nın Ankara'daki şantiyelerinde staj yaparak yönünü belirlemiş aslında. Staj sonrası Enka'da çalışmaya devam eden ve hemen Libya'daki şantiyelere gönderilen Ilıcak, tam 1.5 yıl bu ülkede kaldıktan sonra bu kez Rusya'daki Enka'nın şantiyelerine gönderildi. 1.5 yıl da Rusya'da çalışan Erman Ilıcak, işi tam anlamıyla öğrendiğine kanaat getirince Enka'dan izin isteyip kendi işini kurdu. Rusya'yı ve Rusçayı öğrenmişti. Bekârdı. 26 yaşındaydı. Her türlü riski alabileceğini düşünüyordu. O cesaratle 1994'te Rusya'da bir inşaat şirketi kuran Erman Ilıcak'ın çok değil sadece 30 bin dolar sermayesi vardı ve yanında çalıştırdığı bir kalfasıyla birlikte 5 de çalışanı... Ilıcak, Rusya'da bir boşluğu görmüş ve ev ve ofislerin küçük tadilat, onarım işlerini almaya başlamıştı. "O zamanlar Rusya'da hep büyük şirketler vardı. Küçük şirket yoktu ama küçük işlere ihtiyaç vardı. Ben işi kurduğum ilk yıl 1 milyon dolarlık ciro yapmıştım bile" diyerek o günleri hatırlayan Erman Ilıcak, önce şirketini, ardından aldığı projeleri hızla büyütmeye başlamış ve bir anda kendini büyük konut projelerinin içinde bulmuş. 1998 yılı ise Ilıcak'ın Rönesans ismiyle kurduğu inşaat şirketi için bir dönüm noktası niteliğinde. Çünkü o yıl krizden etkilenen Alarko, Rusya'dan çıkma kararı vermiş ve Rusya'da yetiştirdiği insan gücü yani yaklaşık 40 mühendis de Rönesans'a geçmişti. Böylece Erman Ilıcak'ın hem aldığı projeler büyümeye başlamış, hem de şirketi Rönesans tanınmış bir inşaat şirketi haline gelmiş. Ilıcak, "1998'de Rönesans 15-20 milyon dolarlık işlerin içinde olan orta çaplı bir şirket konumuna gelmişti" diyor. Erman Ilıcak, müthiş başarı hikayesini sanki başka bir insandan söz ediyormuş gibi sakin ve hızlı bir şekilde özetlediğinde Malatya'daydık.

MEMLEKETİNİ UNUTMADI

Rönesans'ın yapmakta olduğu Malatya Park Alışveriş Merkezi'nin inşaat halindeki katlarından çıkışa doğru ilerliyorduk. Her ne kadar lise ve üniversite öğrenimini Ankara'da tamamlamış olsa da memleketi Malatya idi ve şimdi Ilıcak o gün Malatya için bir şeyler yapmış olmanın mutluluğunu yaşıyordu. Ilıcak'ı zirveye taşıyan öyküsünün devamı ve inşaat sektöründe yönünü neden 2008 sonlarında Rusya'dan Ortadoğu'ya çevirdiği bu röportajda…
Rusya'da birbiri ardına bitirdiğiniz projelerle 2006'da dünyanın en büyük 61'inci inşaat şirketi olmayı başarmışsınız. Türkiye'de Enka'dan sonra ikincilik. Enka'nın patronları sizce bunu nasıl karşıladı?

Enka'dan ayrıldıktan 13 yıl sonra bu sonuçlara ulaştık. Benim aileyle ilişkilerim çok iyidir. Saygılıdır. Her şeyi Enka'da öğrendiğim için orası önemlidir benim için.
Şu anda inşaat sektöründeki yeriniz nedir?

Sanıyorum en büyük beş şirketin içindeyiz. Varlık büyüklüğümüz 2.5 milyar dolar. Varlık büyüklüğünde Türkiye'nin en büyük ikinci inşaat şirketiyiz. Ciromuz da 1.2 milyar dolar seviyesinde. 12 bin çalışanımız var şu anda.
Ağırlıklı Rusya'da mı iş yapıyorsunuz?

İlk başlarda evet öyleydi. 2007'ye kadar öyle devam etti. 2008'de Libya'ya açıldık. Yeni bir strateji geliştirdik ve 9 ülkeye gittik. 2009 başında Suudi Arabistan, Katar ve Bahreyn pazarına girdik. Daha önce Ukrayna'da da vardık. Türkiye'de ise alışveriş merkezleri yapan Rönesans Gayrimenkul Yatırım isminde bir şirketimiz var. İstanbul'da Optimum bize ait mesela.
Türkiye'de alışveriş merkezi yapımında en iddialı şirketlerden biri misiniz?

Evet öyleyiz. Şu anda bitmiş ya da bitmekte olan 11 tane alışveriş merkezi projemiz var.
Krizden dolayı hangi projelerinizi ertelediniz?

İzmir'deki projelerimizi erteledik mesela. Krizden dolayı biraz yavaşlattık zaten projelerimizi. Çünkü önümüzü göremiyorduk. Ama şimdi tekrardan başladık. Önümüzü de biraz daha net bir şekilde görmeye başladık.
Hem inşaatta hem de gayrimenkulde büyüdük.
İki ay kadar önce, Avusturya'nın en büyük ikinci inşaat şirketi Porr ile ortak olduğunuzu anlattınız. Siz mi onları buldunuz ve neden ortaklık istediniz?
Viyana merkezli bir şirket Porr ve Almanya, Polonya. İsviçre gibi ülkelerde çalışıyorlardı. Ama bu ülkelerde artık pazarda bir büyüme yok. Büyüme Türkiye'de, Rusya'da, Libya'da. Biz onları bu pazarlara getirmek istedik. 140 yıllık şirket ve altyapı işlerinde çok iyiler. 14 bin çalışanı var. Avusturya'nın en büyük şirketi. 5 milyar dolar cirosu var. İki şekilde ortaklığa gittik. Hem bu ülkelere birlikte gideceğiz. Hem de ben onların yönetimine girdim. Biz üstyapıda, onlar da altyapı da iyi. İyi bir ortaklık oldu yani. 28 milyon euroya hisselerinden bir kısmını satın aldık.

Hemen iş almayı nasıl başardınız?
Çünkü zaten bizim şirket biliniyordu. Libya'ya girdik bu yıl ve şu anda 2.2 milyar dolarlık işimiz var. Orada da bir Türk şirketinin bütün kadroları bize geçti. Çünkü o firma Libya'da büyümek istemiyordu, çalışanlar ise farklı düşünüyorlardı. Bize
geçtiler o yüzden.

"Rusya'da 2008'de daraldık"
Önce daraldınız, sonra büyümeye mi geçtiniz?

2008 bizim daralma yılımız oldu. Çünkü Rusya'da kriz daha erken oldu. Ama 2009'da tekrardan bir büyüme trendine girdik. 2010'da yüzde 40 büyüyeceğiz.
2008'de neydi durumunuz?

Hiç büyüyemedik. Sıfır büyüme. 2009'da işte bir yüzde 5 büyüme. Ama 2010 yeni pazarlarla bizi büyütecek. Çünkü ancak  bu işler devreye girdi.
Malatya'daki alışveriş merkezine sonradan dahil oldunuz...

Baştan vardı. Malatyalı işadamları bir araya gelip proje yapmışlardı. Ama arazi ile ilgili sorunlar vardı. Onların aşılması beklendi. Sümerbank yerine tekstil fabrikası yapılması düşünülüyordu. Ama sonra şehrin içinde böyle bir fabrikanın şehre bir şey katmayacağı düşünülünce vazgeçildi. Amcamlar da bu projenin içindeydi. Sonra benim de girmem istendi, hisse alarak ortak oldum. Projeleri yaptık ve halka anlattık.
Ne gibi özellikleri var Malatya'daki alışveriş merkezinin?

Bir kere Türkiye'nin en büyük kentsel dönüşüm projelerinden biri oldu. Kentin merkezinde kalmış atıl bir fabrikayı alarak büyük bir alışveriş merkezi, yaşam alanları oluşturduk. Fabrika olarak 600 kişilik bir istihdam yaratacakken, şimdi 1800 kişiyi istihdam edecek. Yanına şimdi bir 5 yıldızlı otel yapılacak.
Bugüne kadar bu alışveriş merkezi için harcanan para ne oldu?

100 milyon lira harcadı ortaklar. Bundan sonra bir 150 milyon lira daha harcayacaklar. Malatyalı 30 işadamının çoğu Malatya dışında yaşıyor aslında. Bu proje için bir araya geldiler.
Türkler ortaklık yapmayı sevmez diye bilinir. Malatyalı işadamları da herhalde ilk kez ortak hareket ediyor?

İlk kez böyle bir ortaklık içine girdim. Başlarken 30 ortakla zor olur diye düşünmüştüm. Ama biri "Öyle düşünme, 30 dostun olacak diye düşün" demişti. Sonuçta gerçekten çok  iyi oldu, dostluklar da öyle.
Libya, inşaat sektöründe yükselişe geçen pazar mı?

Dünyada bu iş gelişmiş ülkelerden gelişmekte olan ülkelere doğru kayıyor. En çok da hızlı gelişmekte olan gazı ve petrolü olan Libya gibi ülkelere doğru gidiyor. Aynı şekilde Suudi Arabistan'da. Suudilerin ikinci ve üçüncü nesli şu anda yönetimdeler ve son derece iyi yetişmiş, ABD'de çok iyi eğitim almışlar.
Ortadoğu için sizin Rusya'dan sonra yeni büyüyeceğiniz pazar diyebilir miyiz?

Yıllarca kadrolarımızı oluşturduk. Büyümeye hazırız. Rusya'daki daralmadan dolayı insanları işten çıkartacaktık ancak kalifiye eleman bulmak çok zordu. Biz yeni pazarlara açılmayı tercih ettik. Bu yüzden Libya'dayız.

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız