SON DAKİKA
SON DEPREMLER

'Vasiyete Biz Sahip Çıktık'

0
Güncellendi - 2015-12-28 00:52:53
'Vasiyete Biz Sahip Çıktık'
A- A+ PAYLAŞ

AKP Malatya Milletvekili ve TBMM İdare Amiri Ömer Faruk Öz, TBMM Genel Kurulu'nda görüşmeleri süren 2015 Yılı Mali Bütçesi'nin Vakıflar Genel Müdürlüğü bölümü ile ilgili olarak, parti grubu adına konuştu.

"Malatya'da 200'e yakın tarihi eser onarıldı"

Öz'ün genel kuruldaki konuşması şöyle:

"Selçukludan Osmanlıya ve günümüze kadar tarihimiz vakıf medeniyeti noktasında çok zengindir. Özellikle Selçuklu ve Osmanlı döneminde, günümüzde devlet eliyle yürütülen sağlık, eğitim, bayındırlık,  kültürel pek çok işlerin o zamanlar vakıflar eliyle yürütüldüğü aşikardır. Bu çerçevede baktığımızda sayıları 20.000’i aşkın olan tarihi abide eserler mevcuttur. Bunun haricindede 52.000 civarında mazbut vakıf, yine mülhak vakıf ve yeni vakıflar mevcuttur. 

Vakıflar Genel Müdürlüğümüz özel bütçeli bir kurum olması hasabiyle hem ecdat yadigarı bu tarihi eserlerin, tarihi abide eserlerin restorasyon bakım çalışmalarını hem de ecdat yadigarı yerlerin, gayri menkullerin değerlendirilmesi noktasında bir çok önemli görev ifa etmiştir. Özellikle şunu ifade etmek istiyorum. 2013 yılından önce beş yıllık dönem içerinde toplam 46 tarihi eser restore edilmişken 2013 yılına kadar on yıllık süre içerisinde restore edilen tarihi eserlerin sayısı 4.000’e yaklaşmıştır. Bu tarihi eserler cami, medrese, hamam, han, kilise ve bir çok alandan oluşmaktadır. 

Bu sadece ülkemizdeki tarihi eserlerin restorasyonu ile kalmadı. Vakıflar Genel Müdürlüğünün kanundaki bir düzeltmeyle, Makedonya’da, Kosova’da, Saraybosna’da ecdadımızdan yadigar kalan bir çok tarihi eserin restorasyonu tamalanmıştır. Vakıflar Genel Müdürlüğünün geliri 80 kat artmıştır. Yüzde 58 Vakıflar Bankası hissesine sahip olan Vakıflar Genel Müdürlüğü, bizden önceki dönemlerde ne yazık ki her yıl banka görev zararı yapıyordu. Görev zararını karşılamak için Vakıflar Genel Müdürlüğü ecdat yadigarı bir çok tarihi eseri satıp, sermaye arttırımına gidiyordu. Peki bizim dönemimizde ne oldu? Aynı banka kâra geçti.  Heryıl 250-300 milyon lira hatta 400 milyon lira Vakıflar Genel Müdürlüğüne para gönderdi, temeddü gönderdi ve o paralarla da ecdat yadigarı eserlerin bir bir onarımı tamamlandı. 

Aynı şekilde Malatya’da da 200’e yakın tarihi eserin restorasyonu tamamlandı. Şuanda Tenekeli Camii inşallah Ramazan'da ibadete hazır hale gelecek. Aynı zamanda Toptaşı Camii ihalesi yapıldı. İnşaallah 2015 sonunda tamamlanacak. 

Şimdi baktığımızda Atatürk 1931’de dönemin Başbakanı İnönü’ye bir telgraf çekiyor, tarihi eserlerin restore edilmesi noktasında bir talimat, bir vasiyetname gönderiyor. Bir bakıyorsun ki; rahmetli Atatürk’ün vasiyetine sahip çıkmak AK Parti hükümetlerine nasip oluyor. Hatta  1935 yılında çıkarılan bir kanunla satılan bazı cami ve mescitlerin de yeniden kamulaştırıp restore edilmesi Atatürk’ün vasiyeti çerçevesinde AK Parti hükümetlerine nasip oluyor. Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz. Hep beraber görüyoruz. Ecdada sahip çıkmak, vatansever olmak, milliyetçi olmak bu işlerle mümkün oluyor.  

Ben burada şunu belirtiyorum. Bu işte emeği geçen başta eski genel müdürümüz Yusuf Beyazıt mevcut Genel Müdürümüz Adnan Ertem ve değerli çalışma ekibine ve bundan önceki Başbakan Yardımcımız Mehmet Ali Şahin beye ve mevcut Başbakan Yardımcımız Bülent Arınç beye bu konudaki hassasiyetlerinden ötürü kendilerine teşekkür ediyorum. Ve idare amiri olarak şunu rica ediyorum. On gün daha burada bütçe görüşmelerini yapacağız. Aynı fikirleri paylaşmak aynı konuları konuşmak zorunda değiliz ama birbirimize tahammül etmek zorundayız. 

Bu noktada herkesin gerekli hassasiyeti göstereceğini ümit ediyor, yüca heyetinizi saygıyla selamlıyorum."

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız