SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Ve Erkal ''Zihniyeti'' Konuştu!..

A- A+ PAYLAŞ

İnönü Üniversitesi ve Turgut Özal Tıp Merkezi'nin kadro kanununu engellemekle suçlanan AKP Milletvekili Münir Erkal, bu konudaki düşüncesini ve gerekçelerini Er TV'de açıkladı, rektör Prof.Dr. Fatih Hilmioğlu'ndan aynı ortamda yanıtını almakta gecikmedi.. Erkal, imza atmadığı tasarının gündeme gelişine ilişkin "garip" değerlendirmeler yaparken, muhatabının "insanlar değil, zihniyetler olduğunu" savundu ve "Sen hangi hakla kadro istiyorsun?" sorusunu yönetti. Rektör ise, "Milletin kendi memnun, vekili değilmiş!.. Biz aslına bakarız" dedikten sonra, Erkal'a "On defa yirmi defa söyledim..Artık anlasın..Bu tasarıyı engelleyenleri de Malatya haini olarak ilan etmek istiyorum." diye yanıt verdi.

Yerel ER TV'nin Salı akşamı yayınlanan ana haber bülteninde, üniversitenin kadro kanun tasarısını engellemekle suçlanan Erkal telefonla konuk olarak açıklama yaptı, daha sonra da rektör Hilmioğlu milletvekilini yanıtladı.

ERKAL'IN SÖZLERİ..
AKP Milletvekili Erkal, şunları söyledi:

“Kanun tasarısının TBMM’de bir süreci vardır. Bu süreç şudur. Nedir? Teklifi yaparsınız, teklifi yaptıktan sonra bu değerlendirmelere alınır, değerlendirme yapıldıktan sonra hükümet tarafından havalesi yapılır, havaleden sonra komisyonlara gelir, komisyonlarda geçer ve sıra sayısı alır. Sıra sayısı aldıktan sonra da bu teklif veya tasarı, bu bir teklif tabi, sıra sayısı aldıktan sonra da meclisin gündemini belirleyen bir kırmızı kitapçık vardır, bunun içine yazılır. Ondan sonra da bu sıra sayısına göre grupların anlaşmasıyla, yani TBMM’de iki grup var, CHP ve AK Parti grubu, bunların anlaşmasıyla veya birilerinin teklifi ve genel kurulda oylanmasıyla bu sıra sayısında yer alan hadise kanunlaşır ve böylece kadro çıkmış olur.

Ve TBMM’nin bu sürecine saygı duyulması lazım. Kimse bu süreci istismar ederek spekülasyon yapmasın. Bulanık suda balık avlamasın. Bu bir. İkincisi, bu teklifle ilgili kanun tasarısı şey teklif, 26.2.2003 tarihinde şeyedilmiş, verilmiş, 12 Mart 2003 tarihinde TBMM Başkanlığına verilmiş, yani yaklaşık iki sene önce verilmiş.

Şimdi ben soruyorum, bu konuyu spekülasyon konusu yapan kimse. Yani benim muhatabım insanlar değil, zihniyetlerdir. Bu iki sene niye beklemiş burada? İki sene beklediği halde bu teklifi verenler niye sesini çıkarmamış? Niye iki sene beklediği halde bu niye bekliyor kardeşim dememiş. Bi kere önce bunun hesabını sormak lazım. İki sene beklemiş beklemiş bu tasarı hiç ses soluk çıkmamış, bu teklif pardon kanun teklifi, hiç ses seda çıkmamış, nedense birden bire birileri bunu bir spekülasyon konusu yaparak ortaya atmış. Şimdi bunun hesabını sormak lazım bu bir.

İkincisi, bu tas.. teklifle ilgili imzası olmayan tek milletvekili benim, bu şeyde, teklifte. Neden yok? Şu an üniversiteyi yöneten zihniyet maalesef başarılı bir şekilde üniversiteyi yönetmemektedir. Bilimsel tarafsızlıktan uzaktır. Üniversitede bize gelen, mesela raporlar var, tabi doğru mu kendisine sormak istiyorum, Tıp Fakültesi'nden bu dönemde ayrılan akademik ve idari personel sayısı 51’dir.. Eğitim, iktisat, mühendislik, ilahiyat fakültesinden toplam 20 civarında.. Toplam 70 civarında üniversiteyle ilgili akademik ve idari personel bu üniversiteden ayrılmıştır. Şimdi sormak lazım. Bi taraftan sen kadro istiyorsun, bi taraftan 70 kişiyi gönderiyorsun? Herşeyden önce sorgulanması gereken olay budur.

Ben bu hususu ısrarla sorguluyorum. Niçin İnönü Üniversitesi’ni daha kaliteli hale getirmiyorsunuz? Özellikle Turgut Özal Tıp Merkezi’ni niçin arzu edilen noktaya getirmiyorsunuz? Bi kere herşeyden önce üniversite yönetiminin bu başarısız tavrının sorgulanması lazım. Bu boyun (beyin) göçünü niçin engellemediğinin sorgulanması lazım.

Sen hangi hakla kadro istiyorsun? Bir insanın kadro istemesi için, önce mevcut kadroları organize etmesi lazım. Turgut Özal Tıp Dergisi’nden Turgut Özal’ı niçin çıkarıyorsun? Bunun hesabının verilmesi lazım. Eğer işte bu küçük işlerle uğraşılırsa, hizmet vermek yerine, bilimsel potansiyeli artırmak yerine, Tıp Merkezi’nin kalitesini yükseltmek yerine, kadroyu zenginleştirmek yerine kalkar küçük işlerle uğraşırsanız, ondan sonra başka hesapların peşine düşerseniz, o zaman insanın kafasında şüpheler uyanmaya başlar.

Bize göre, üzülerek söylüyorum, İnönü Üniversitesi ve maalesef Turgut Özal Tıp Merkezi, Malatya kamuoyunun beklentilerinden uzak bir maalesef çizgidedir..”

REKTÖR'ÜN YANITI..
Erkal'ın açıklamalarının ardından, ER TV'nin haber bültenine rektör bağlandı ve özetle şunları söyledi:

“Çok fazla yalan dolan olunca mecburen cevap vermek zorunda kalıyorsunuz. Aldığım bilgiler daha farklı, parlamentodan aldığım bilgiler. Bunu bir milletvekilimiz de daha önce açıkladı daha önce basında. İmza vermediği için, tek o kaldığı için, ondan dolayı bi şekilde meclis genel kuruluna, gündeme gelemiyor diye.

Şimdi, insanlar bir imzayı atıyorsa da arkasında durabilme dürüstlüğünü gösterebilmesi lazım, imza atmıyorsa da onun hesabını verebilme cesaretini gösterebilmesi lazım. Böyle kadro kanununda var mı şeyiniz diyip de, getirip işi koca kadro kanununu, Turgut Özal Tıp Dergisi’ne falan filan bağlama basiretsizliğini de göstermeye kimsenin hakkı yoktur.

Diyor ki; efendim 70 tane kadro bu üniversiteden uzaklaştırıldı. Önce şunu söyleyeyim. Bunu bilmesi lazım, yani milletvekiliyse bazı şeyleri bilmesi lazım, bilmiyorsa da konuşmaması lazım. Kadrolu olarak çalışan insanları herhangi bir yere gönderme yetkisi yoktur. Bu bir. İki, bu üniversitede 2 bin kişinin üzerinde kadrolu eleman çalışıyor. 3 bin üzerinde 3 bin 300 civarında toplam çalışan eleman var. Bunun aşağı yukarı 1.100-1.200’ü geçici işçi. Ama kadrolu eleman sayısı 2.000-2.100.

Varsayalım ki, verdiği rakamların hepsi doğru. O 70-80. 2 bin tane kadrolu elemanın çalıştığı bir yerde, yani 4.5 yıl içerisinde 70 tane insan, akademik ve idari kadrodaki insan bu üniversiteden ayrılmış. Ayrılabilir. Yani 2 bin-2 bin 200 kadrolu eleman çalıştıracaksınız, 4.5 yıl içerisinde bunların 70 tanesi ayrılacak. Bunu sizin hiçbir şeye gerekçe gösterebilme hakkınız yok. Eğer gerekçeniz varsa, adam gibi gerekçeniz, siz onları gösterirsiniz, bu kadar yüzeysel gerekçeler gösteremezsiniz ki. Üniversite yönetimlerinin kimseyi bir yere gönderme hakkı yoktur. Yoktur böyle bir hak.

Diyor ki, bu üniversite veya Turgut Özal Tıp Merkezi işte istenilen yere gelmedi falan filan, veya beklenen yere gelmedi.. Sayın milletvekili beni duyuyor mu, duymuyor mu, bilmiyor mu ama bunu artık kavramasını istiyorum. Siz burada Turgut Özal Tıp Merkezi isterse 1 milyar dolara malolsun. Burayı siz normal devletin üniversiteler mevzuatı içerisinde tuttuğunuz müddetçe, yani buradaki herhangi bir hekim arkadaş Elazığ, Diyarbakır, Van üniversitesindeki herhangi bir hekim arkadaşla veya İstanbul, Ankara, İzmir’deki üniversitelerdeki herhangi bir hekim arkadaşla aynı parayı aldığı müddetçe, siz buraya dışarıdan hasta filan getiremezsiniz.

Zaten rahmetli Özal bunu bildiği için, bunu yaparken, buraya özgün üniversite olacak, demiş. Şu anda bu üniversite, 200 milyon dolara malolmuştur, 200 milyon değil, eğer 1 milyar dolar da harcasanız, eğer siz farklı bir mevzuat yapmadığınız takdirde, dışarıdan hasta getiremezsiniz. Bunu lütfen milletvekili artık anlasın. On defa, yirmi defa söyledim.

Ama bu hastaneye, sayın milletvekilinin bir zaman, bütün eliyle, koluyla, vücuduyla herşeyiyle desteklediği eski ‘Bana bilim adamı değil, bizden adam lazım’ diyen rektörün yönetimi gibi bir yönetim burada sergilenmiş olsaydı, burası Türkiye’nin en büyük sağlık ocağı olurdu. Kendisinin o desteklediği rektör var ya (Hilmioğlu, Mehmet Yücesoy'u kastediyor), ondan bahsediyorum.

...takdirde Türkiye’de doğu ve güneydoğu anadolunun bölge anlamında bir merkezidir. Bu anlamda merkezi olmuş mudur? Evet olmuştur, bu anlamda. Sayın milletvekili onu da takip etmiyor. Sayın milletvekili, iki şeyi söyleyeyim. Ya orada ne oluyor bitiyor bilmiyor ya da bildiğini doğru bir şekilde de söylemiyor.

Burdaki karaciğer naklini de, kendi hükümetinin Sağlık Bakanlığı’ndan her türlü engellemeye rağmen yaptık. Onu da söyleyeyim. Bakın, kendi hükümetinin Sağlık Bakanlığı’ndaki her türlü engellemeye rağmen karaciğer naklini orada yaptık. Bunu da söyleyeyim.

Sayın milletvekili bu milletin vekili değil mi? E bu millet burada ameliyat oluyor canım!.. Bu millet buraya geliyor. Yılda 150 bin 160 bin tane Malatya’dan insan geliyor burda ameliyat oluyor, ya tedavi oluyor, ya şu oluyor, ya bu oluyor.

Turgut Özal’ın ismi üzerinden de siyaset yapmasın artık sayın milletvekili. Yapıyorsa, Malatya’da taş üstüne taş koysun.”

Rektör, halkın kendisinin sunulan hizmetten memnun olduğunu, ancak "bu vekilin memnun olmadığını söylediğini", kendilerinin bu konuda "halkın aslının görüşüne önem verdiklerini" ifade etti.

Rektör, kadro verilmesi halinde, bunların nasıl doldurulacağının ilgili yasa ve yönetmeliklerde belli olduğunu belirtirken, İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi'nin dergisi bulunduğunu, Turgut Özal Tıp Merkezi'nin bu fakülteye bağlı bir birim olduğunu, bu tür yayınların fakülte tarafından yapıldığını kaydetti.

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız