SON DAKİKA
SON DEPREMLER

'Vebali Siyasilerde..'

A- A+ PAYLAŞ

Ziraat Mühendisleri Odası Malatya İl Temsilciliği ile Malatya Ziraat Odası tarafından ortaklaşa olarak, bir süre önce merkeze bağlı olan Dilek, Konak, Hanımınçiftliği, Orduzu ve Topsöğüt belde belediyelerinin Malatya Belediyesine bağlanması konusuyla ilgili açıklama yapıldı. Açıklamada, “Malatya il merkezinin gün geçtikçe artan nüfusu karşısında ciddi bir plansız bir şekilde imara açılması sonucu bugün gelişi güzel kontrolsüz bir yerleşim önlenemez hızda devam etmektedir” denildi.

Ziraat Mühendisleri Odası İl Temsilciliğinde yapılan ortak basın açıklamasını İl Temsilcisi Fevzi Çiçek okudu. Ziraat Odası Başkanı Bayram Polatbaş’ın da hazır bulunduğu basın açıklamasında Çiçek, “Malatya İl Merkezinin gün geçtikçe artan nüfusu karşısında ciddi bir plansız bir şekilde imara açılması sonucu bugün gelişi güzel kontrolsüz bir yerleşim önlenemez hızda devam etmektedir. Bu gün özellikle yıllardan ben süregelen karakavak bölgesinde geçmişte sadece bağ evi olarak değerlendirilen yerleşim şimdi maalesef Belediyenin yarını düşünmeden planlı, ileriye dönük çok amaçlı, imar planlamasından uzak sadece kişi veya kişilerin istekleri doğrultusunda kısa süreli çözümler getirecek planlar yapılması neticesinde güzelim tarım arazileri Yeşil Malatya'nın adını aldığı bölge beton yığınına dönmüştür.” dedi.

Fevzi Çiçek açıklamasında Malatya Belediyesine 5 belde belediyesinin bağlanmasının bu bölgelerdeki ağırlıklı olarak tarım alanlarının bulunduğu , 56 bin 099 Dekar alanın 1. Sınıf Tarım arazisi olduğunu belirtti.
Çiçek açıklamasında şunları belirtti:

“ Bu gün geldiğimiz noktada yerleşim alanlarıyla iç içe girmiş birçok belde imarsız, kontrolsüz, kentsel görüntüden uzak devamlılığı ve bütünlüğü bulunmayan mevcut planlarda çarpık kentleşmenin bariz örneğini sergilemektedir. Bu nedenle şehir merkezinde fabrikalar kurulurken beldelerin merkezlerinde benzer işletmelere izin verilmekte olması Organize Sanayi Bölgesi işlevselliğini kaybetmesine neden olmaktadır.

Bütün bu karmaşa içerisinde yakın geçmişte benzer sorunların yaşandığı Malatya Merkez Belediyesi çevresinde bulunan 5 Beldemiz mahalle statüsü alarak Malatya Belediyesine bağlanmış bulunmaktadır.

Bu alanların İdari yapısının Belediye olmasına karşın nüfusun tamamına yakını tarımla geçimini sağlamaktadır. Tarımsal üretimin Tarım ve Hayvancılığın bölge insanı için ne kadar önemli olduğunu biliyoruz.

Neslimizin sağlıklı, dengeli beslenmesi ve gelecek nesillerinde sağlıklı olması çevre ve biyolojik çeşitliliğin korunarak sürdürülebilir bir ekonomik kalkınmanın sağlanması, iç ve dış piyasada rekabet gücü yüksek ürünlerin üretilmesi ile çiftçilerimizin gelirinin artırılması, çevreye zarar vermeden kaynakların rantabl kullanılması ve tarımsal alt yapının iyileştirilmesi için gerekli olan politika araçlarının belirlenerek uygulanması giderek daha fazla önem taşımaktadır.

Malatya İlimiz genel olarak toprak yapısı, iklim özellikleri ve sulanan arazileri itibariyle ülkemizin tarımsal bakımdan şanslı olan İllerindendir. Bitkisel üretimin kayısı başta olmak üzere birçok çeşidi ile birlikte küçükbaş ve büyükbaş hayvancılık için önemli bir potansiyeli bulunmaktadır.

Başta ülkemiz olmak üzere ilimiz için önemi tarımsal üretim alanları ise tamamen kısa vadeli ve sürdürülebilirliği düşünülmeden geri dönüşümsüz olarak amaç dışı kullanılmak istenmektedir. Bu gün İlimizin Merkez İlçede en önemli ve tamamen tarımsal alan olan sahada Kuzey çevre yolu geçirilmek istenmektedir. Bu yolun geçmesiyle ovanın tamamı bir süre sonra tarımsal özelliğini kaybedecek yerleşim ve tarım dışı amaçlar için kullanılmaya mahkum edilecektir. Bizler bu sorunun çözülmesini beklerken şimdi karşımıza benzer ve daha vahim endişeler taşıdığımız başka bir sorun karşımıza çıkmıştır.

Geçtiğimiz günlerde Malatya Belediyesine komşu ve müstakil Belediye olarak faaliyetlerini yürüten Konak, Topsöğüt, Dilek, Orduzu ve Hanımınçiftliği Belde Belediyelerinin Malatya Belediyesine bağlanmasıyla adı geçen belediyeler Mahalle statüsü almışlardır.

Bilindiği üzere bu beldeler, Merkez İlçede en yoğun tarım ve hayvancılık potansiyeli taşıyan beldelerimizdir. Mevcut tarım arazilerinin büyük bölümü I. Sınıf dikili arazilerdir. Kalan tarım arazileri de II- III. sınıf tarım arazileri durumundadır.

Raporumuz ekinde bulunan bölgenin tarım arazileri kullanım kabiliyeti olarak yapılan sınıflandırmadan da anlaşılacağı üzere ciddi oranda tarım alanı bulunmaktadır. Bu alanın büyük kısmı I ve II sınıf tarım arazisi olup halen dikili tarım arazisi durumundadır.

Söz konusu 5 belde de toplam 56.099 Da. I. Sınıf tarım arazisi, 8.330 Da. Alan ise II. Sınıf tarım arazisi olarak her türlü tarımsal faaliyete imkan tanıyacak özelliği sahiptir.

Mevcut arazilerin tarım alanı olarak kullanıldığı yerleşim alanı bu alan içerisinde çok küçük bir yer aldığı bir gerçektir. Bu bölgede toplam 122.411 Dekar alanın 75.885 Dekarı tarım alanı iken bu alan içerisinde sadece 15.826 Dekar'lık kısmı yerleşim alanıdır. Yukarıda dile getirmeye çalıştığımız ve en bariz örneği Karakavak mevkiinde görülen, bu yerleşim yerleri ile mevcut Malatya merkez yerleşim yerlerinde dağınıklığı önleme adına bu kadar tarım alanının tekrara heba edilmesi gerçeği ile yüz yüze gelinecektir.

Hayvan Sağlığı Zabıtası Kanununa göre Şehir merkezlerinde hayvancılık yapılması mümkün değildir. Geldiğimiz noktada ise geçimini hayvancılıkla sağlayan sayıları ciddi rakamda bulunan aileler var. Bu bölgede toplam 1.016 Büyükbaş hayvan işletmesi bulunmakta, bu işletmelerde toplam 5.586 kayıtlı hayvan bulunmaktadır. Bu rakamlara kısa süreli besicilerin hayvan sayıları dahil değildir. Sadece Dilek 'de 375 aile toplam 2331 Büyükbaş hayvan yetiştirerek geçim sağlamaktadır.

Çarpık kentleşmenin önlenmesi için tek plan, tek imar ama ortak akılla sonuca gidilmesi istikbalde yaşanacak sorunları önleyeceğine inanıyoruz.

Bütün bu veriler dahilinde geleceğe yönelik gerek sosyal gerekse de ekonomik boyutta ciddi endişelerimiz bulunan hususları aşağıda maddelersek;

1-Malatya Belediyesinin 5 beldeyle beraber imar şekli ve mücavir alanı ile bu bölgelerdeki hayvancılık faaliyetlerinin akıbeti nasıl olacak?

2-Bu konuda aile iş gücünü değerlendirerek hem ekonomiye hem sosyal yapıya katkı sağlayan ailelerin durumu ne olacak?

3-Malatya Belediyesi sınırları içerisine alman bu bölgelerde 63.835 Dekar dikili tarım arazilerinin akıbeti ne olacak?

4-Bu bölgelerdeki imar planları da geçmişte yapıldığı gibi oldu bittiye getirilerek örnekleri yaşandığı gibi katledilmeye devam edilecek mi?

Ekonominin her geçen gün kötüye gittiği, tarımsal faaliyetlerin her geçen gün zarara ettiği şu günlerde gerek aile ekonomisinin gerek ülke ekonomisine katkı sağlama adına var olma mücadelesini veren bu çiftçilerimiz çiftçi olarak mı kalacaklar yoksa yoksul toplumda kambur halini alan sosyal sorunlu bir topluluk olacak, bu konunun zaman geçirmeden adı konup çözüm yolları aranmalıdır.
Bu konuların gelecekteki muhtemel olacakların bugünden konuşulması planlanması gerekliliği artık zorunluluktur. Bu konuların mesleki sorumluluğumuz gereği faaliyet alanımız hitap ettiğimiz topluluğun esasta ise biz Malatya Halkının ihtiyaçları açısında Malatya Ziraat Mühendisleri Odası ile Malatya Ziraat Odası olarak endişelenmekteyiz.”

POLATBAŞIN DEĞERLENDİRMESİ
Öte yandan Ziraat Odası Başkanı Bayram Polatbaş’ta 5 beldenin Malatya merkeze bağlanmasını eleştirerek kararın masa başında alındığını belirtti. Polatbaş, basın mensuplarının sorusu üzerine şu açıklamada bulundu :

“Bu Malatya’nın kaderi midir bilmiyorum. Yıllardır bu kadar Malatyanın sorunları var iken, bu kadar verimli toprağı var iken güçlü tarımı olan bu beldelerin alt yapısı yapılmadan durumu ne olacak? Nasıl masa başında karar veriliyor. Zabıta kanunu yürürlüğe girdikten sonra çiftçimizin durumu ne olacak? Bu beldelerimiz yarın büyükşehire bağlı olduktan ne olacak? Malatya’nın bu kadar sorunu var iken bu beldeleri buraya bağlayacaksın elinde proje yok. Malatya'nın ufkunu acacak proje yok. Masa başında kararlar veriliyor ama bu halk ne yapacak? Dilek beldesinde 32 bin hektar kayısı alanı var. Kimse bunu düşünmeden görüşmeden kalkıp proje yapmadan buraları merkeze bağlayacaksın. Hükümetimizin AB süreci kapsamında çıkardığı kırsaldan göçü önleme projesi var. Ama sen çiftçinin elinden kayısı, pancarı, tütünü, alırsan bu insanlar ne yapacak? Malatya’da önlemin yok. Siyasiler, vekiler tüm insanların vebali sizin elinizde. Ilk once vekiller asillere bir sormalı. Bu kararın, çiftçinin köylünün vatandaşın karına olmadığını söylüyoruz. Bu karar gözden geçirilmeli”

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız