SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"Ben Malatya'dayken Futbolcular Pavyona Gidip, Sonra.."

0
Güncellendi - 2018-10-25 05:29:29
A- A+ PAYLAŞ

YILMAZ VURAL TV'DE ANLATTI.. 30 yıl önce, bugünkü adı Süper Lig olan 1. Türkiye Ligi'nde mücadele eden Malatyaspor'da önce yardımcı antrenör, sonra da teknik direktör olarak görev yapan Yılmaz Vural, TGRT'de katıldığı bir programda, "futbolcu suistimalleri"ni konuşurken, Malatya'da görev yaptığı yıllarda bu konuda karşılaştığı bazı olayları da anlattı. Vural, "Ben Malatya'dayken, futbolcular pavyona gidip, ertesi gün maça çıkıyorlardı" diye konuştu.

Lig lideri ve Evkur Yeni Malatyaspor'un bu haftaki rakibi Galatasaray'ın, geçtiğimiz hafta Bursaspor'la oynanan karşılaşmada, ilk yarıda 3 futbolcusunun herhangi bir rakip müdahalesi olmadan sakatlanıp oyundan çıkmak zorunda kalmaları, futbolcuların kendilerine iyi bakmadıkları, gece hayatı vs. gibi suistimal iddialarını gündeme taşırken, futboldaki futbolcu suistimalleri futbol konulu yayınlarda konuşuldu. Salı Gecesi TGRT'de Sabri Ugan ve Yılmaz Vural bu konuyu konuşurken, A Spor'da da 90'A programının moderatörü Serkan Çelik ile yorumcuları Hıncal Uluç, Kemal Belgin ve Güven Taner de Galatasaraylı futbolcularla ilgili bu konudaki iddiaları dile getirdiler.

Yılmaz Vural'ın, TGRT'de Sabri Ugan'la söyleştiği programda konuşulanlar da, twetterde paylaşıldı. Vural'ın, Malatyaspor'da iken karşılaştığı futbolcu suistimallerine ilişkin sözleri, olayın, 1986- 1987 sezonunda, Vural o dönem Teknik Direktör olan Özkan Sümer'in yardımcısıyken meydana geldiği anlaşılıyor.

İşte, TGRT'deki programda konuşulanlarla ilgili Panenka Sport hesabından paylaşılan, o diyaloglar:

YILMAZ VURAL'IN MALATYASPOR SERÜVENİ..

Ünlü teknik adam Yılmaz Vural'ın Malatyaspor'daki serüveni, yazarımız Bülent Korkmaz'ın kaleminden, malatyahaber.com'da yayınlanmıştı.

İşte Bülent Korkmaz'ın, 10 Ekim 2012'de (6 yıl önce) malatyahaber.com'da yayınlanan o yazısı:

"Yılmaz Vural kuşkusuz Türk futbolunun ilginç isimlerinden. 59 yaşındaki Yılmaz Vural, 26 yıllık antrenörlük kariyeri boyunca sayısız takım çalıştırdı. 3 kez yılın antrenörü seçilen, 2 kez kupa finali oynayan, bir kez lig üçüncülüğü, birkaç kez takım çıkarma-düşürme yaşayan Vural’ı Türk futbolu Malatyaspor sayesinde tanıdı.

1986-87 sezonuna Romen Teknik Direktör Octavian Popescu ile başlayan Malatyaspor, ilk dört maçta 1 beraberlik 3 yenilgi alınınca bu isimle yollarını ayırdı ve takımın başına Türk futbolunun yakından tanıdığı bir isim olan Özkan Sümer’i getirdi. Sümer’in yardımcısı kimsenin tanımadığı bir isimdi: Yılmaz Vural. Vural, Türkiye 2. liginin muhtelif takımlarında 8 yıl profesyonel futbol oynamış, bu arada Gazi Üniversitesi Beden Eğitimi Bölümünü okumuş, ardından Almanya’ya gidip Köln Spor Akademisinden mezun olmuştu. O yıllarda bu Akademiden mezun olmak her Türk’e nasip olmuyordu. Galatasaray’da çeşitli dönemler yöneticilik yapmış Ergun Gürsoy’un tavsiyesi üzerine Özkan Sümer Vural’ı yardımcısı yapmıştı.

Malatyaspor, Özkan Sümer’le lige iyi bir dönüş yaptı. 4 maç üst üste kazandı ve ligin güçlü takımlarından biri olarak dikkat çekti. Oktay Çevik, Feyzullah Küçük, Feridun Özütok, Levent Numanoğlu, Metin Yıldız gibi efsane isimleri kadrosunda barındıran Malatyaspor bilhassa sahasında korkulu bir ekipti. Nitekim ligin ikinci yarısı Fenerbahçe Feyzullah’ın attığı mükemmel golle mağlup edilip sükse yapmıştı.

Malatyaspor’un ligde iddiası yoktu ama kupayı zorluyordu. Rakiplerini geçip yarı finale kalan Malatyaspor tarihinin o ana kadar ki en büyük başarısını yakalamıştı. Ancak o dönem futbolcularla Özkan Sümer arasında ciddi sorunlar vardı. Futbolcuların bir bölümüyle Ankara’da “otel krizi” yaşandı; kampı terk edenler oldu. Bu atmosferde çıkılan maçta Gençlerbirliği Malatyaspor’u 3-0 yenerek büyük avantaj elde etti. Tarihler 8 Nisan 1987’yi gösteriyordu ve Özkan Sümer Malatya’ya dönmeyip istifa etti.

Ligin bitmesine sayılı haftalar vardı, takımın düşme-kalkma riski yoktu, üst sıralar için herhangi bir iddiası da yoktu. Bu nedenle Turan Çevik yönetimi takımın başına 33 yaşındaki Yılmaz Vural’ı getirdi. Vural ilk atandığında Malatya’daki izlenim “henüz genç, futbolcular da onu seviyormuş, birlikte takım yapıp lige devam edeceklermiş” şeklindeydi.

Vural 12 Nisan 1987 tarihinde Bursaspor maçıyla takımının başında ilk maçına çıktı. Oktay ve Malatyaspor tarihinin emektar isimlerinden Mustafa Taşar’ın golleriyle maç 2-0 galip bitirildi. Maç sonu değerlendirmesinde Yılmaz Vural, futbol kişiliğinin sinyallerini veren bir açıklama yapıyordu ama bu pek dikkat çekmiyordu: “Birkaç gün sonra Gençlerbirliği ile kupa maçı oynayacağız. İlk maçta farklı yenildik ama rakibimizi eleyecek güçteyiz. Taraftarımızdan destek bekliyoruz”. Her ne kadar Malatyaspor Gençlerbirliği ile kupanın rövanşında 1-1 berabere kalıp elendiyse de Vural ta o günden saha kenarındaki heyecanlı karakterini göstermiş, sempati toplamıştı.

Vural, lig için bir “hedef” koydu ve “beşincilik” dedi. Bu nedenle her maçı kazanmak istediklerini söylüyordu sürekli. İlk başta kamuoyu bunu temkinli karşılasa da güçlü kadronun oynadığı futbol başarılı sonuçları beraberinde getirdi.

O sene beşincilik hedefinden kaynaklanan “kabak” Beşiktaş’ın başına patladı. Bir hafta önce başkentte Ankaragücü’nü 3-0’la deviren Vural’ın talebeleri 27 Mayıs 1987’de ağırladığı Beşiktaş’a maç boyu neredeyse top göstermedi, orta sahayı geçirtmedi ve Oktay’ın 76. dakikada attığı muhteşem golle maçı 1-0 kazandı.

İşte bu maçla birlikte “Vural bombası” patlamış; ismi manşetlere taşınmıştı.

Kalan haftalar başarılı futbolunu sürdüren Malatyaspor, beşincilik hedefini son maça bıraktı. Beşincilikteki rakip Fenerbahçe idi. Bu takım bir Cumartesi günü oynadığı Kocaeli maçını kazanınca Pazar günü oynayacak Malatyaspor’un Rizespor’u 5 farklı yenmesi gerekmişti. Oktay Çevik’in 5 golüyle 7-4 kazanılan maç istenen beşinciliği getirmedi ama artık Malatyaspor gelecek için büyük hayaller kuruyordu: Zirve.

1987-88 sezonuna fırtına gibi giren Malatyaspor kazanılan ilk 3 maçın ardından Galatasaray’ın ardından ikinci sıraya oturmuştu. Türk futbolunun parlayan yıldızı Ünal Karaman da katılmıştı sarı-kırmızılı on bire. İlk yarı sahasında Galatasaray’ı 3-1, Fenerbahçe’yi 1-0, Trabzonspor’u deplasmanda 3-2 yenmiş, Beşiktaş’la İstanbul’da 0-0 berabere kalmıştı. Beşiktaş’ı ligin ikinci yarısı 5-3 yenmeyi başaran temsilcimiz “bir sezonda 4 büyükleri yenen ilk takım” olarak tarihe geçecekti.

Bir Bursaspor maçıyla Malatyaspor’un başına gelen Vural bir başka Bursaspor maçında yaşananların sonrası gidecek gibi gözüküyordu.

21 Şubat 1988 günü Malatya’da oynanan Bursaspor maçının mutlak favorisi ev sahibi takımdı. Bu maçın hakemi Serdar Çakman, yardımcıları Metin Tokat ve Bülent Yavuz’du. Malatyaspor, inanılmaz üstün oynuyordu. Maçın görüntüsü “Malatyaspor bir gol atarsa fark yapar” şeklindeydi. 37. dakikaya kadar yaklaşık 10 pozisyon harcanmıştı. Konuk takım sahasından çıkamıyordu. İşte Bursaspor’un bu dakikadaki ani atağında Çetin, kaleci Şener’in müdahalesiyle kendini yerde bulunca Çakman penaltıyı verdi. Penaltıya yoğun bir şekilde itiraz eden Oktay’ı oyundan attı. Penaltıdan önce sinirle topa vuran Feyzullah’a da kırmızı kart gösterdi. Bursaspor, penaltı golüyle 1-0 öne geçerken bu dakikadan sonra tribünler resmen “çıldırdı” ve Malatyaspor tarihi boyunca görülmeyen ölçekte olaylar çıktı. İlk yarı sonuna doğru Ünal’ın da atılması işin tuzu-biberi oldu. Sahaya atılan yabancı maddenin haddi hesabı yoktu. İlk yarı sonunda Çakman, maçı tatil ettiğini belirterek soyunma odasına gitti. Ardından dönemin valisi Kutlu Aktaş hakemlerin soyunma odasına girip hakemi zorla ikna etti ve ikinci yarı başladı. İkinci yarı Bursaspor 10 metre ofsayttan golle maçı 2-0 yaptı ve film tamamen koptu. Açık tribünden yağan taşlar yüzünden Yavuz, kapalı tribün tarafına alındı ve futbol sahalarında ender görülecek şekilde her iki yan hakem aynı hizada görev yaptılar. Yavuz, çizgi üzerinde gidip gelirken iki polis kalkanıyla onu korumaya çalışıyor ve o nereye koşsa onlar da mecburen oraya koşuyorlardı. Yine de olanlar oldu ve DSİ tarafından gelen bir taş Bülent Yavuz’un kafasını kan-revan içinde bıraktı. İşin tuhafı tribünlerin o bölümünden taş gelmiyordu. Peki, bu taş nereden hakemin kafasına gelmişti. “Efsaneye göre” tribünlerin dışında bulunan Akçadağlı bir Tekel işçisi, tribünden verilen “koordinat bilgisiyle” o bölgeye taş atıyordu ve isabet kaydetmişti.

Malum, Malatya’da Akçadağlılar iyi taş atmasıyla ünlenmiştir.

Bu maçta açık tribünden gelen bir taş, taç çizgisi kenarında bulunan Mustafa Taşar’ın gözüne geldi ve yıllarca Malatyaspor formasını giyen bu oyuncunun yüzünde halen görülen bir iz bıraktı.

Tüm bunlar Malatyaspor’a ve Vural’a pahalıya patladı. 1 maç saha kapatma ve 1 maç seyircisiz oynama cezası aldı Malatyaspor. Bugün olsa en az 10 maç seyircisiz oynama cezası çıkabilirdi.

13 Mart 1987 tarihinde Malatyaspor “kapalı kapılar ardında” Adana Demirspor’la karşılaştı. 1 yıl önce Malatyaspor formasını giyen Büyük Metin de Demirspor forması giyenler arasındaydı. Metin’le birlikte Tekin’in çok iyi organize ettiği Demirspor çok üstün oynadı veya Malatyaspor hiç oynayamadı. Doksan dakikanın sonunda tabelada Malatyaspor aleyhine 2-7 yazıyordu. Bu ağır yenilgi sonrası Vural doğal olarak istifa etti.

Malatyaspor yoluna Malatyalı bir teknik adamla, Özkan Akbulut, devam etti. Akbulut, Malatyaspor’da teknik adamlar sezonu tamamlayamadan gittiğinde göreve getirilen bir isimdi. Takım toparlandı, başarılı sonuçlar alındı ve 29 Mayıs 1988’de son maçta Beşiktaş, Oktay’ın 4, Feyzullah’ın 1 golüyle 5-3’le dize getirildi.

Yılmaz Vural’ın büyük payının olduğu 1987-88 sezonunun sonunda Malatyaspor tarihinin en büyük başarısını yakalamıştı: Türkiye üçüncülüğü. Maalesef o yıllardaki statü gereği Avrupa’da fazla maç oynanmıyordu. Malatyaspor, bu nedenle Avrupa kupalarına gidemedi. Onun yerine sonraki sezon “gazozuna düzenlenen” Balkan Kupasında Yunanistan’ın Ofi De Crete takımıyla bir maç oynadı ve 3-2 yenilerek elendi.

Yılmaz Vural’a sonraki yıllar, Malatyaspor 2. Ligde oynarken, 1 defa teknik direktörlük teklifi götürüldü ancak kendisi kabul etmedi."

malatyahaber.com

ARŞİV FOTO: Futbol dünyamızın renkli, heyecanlı, coşkulu, sıra dışı isimlerinden olan Yılmaz Vural, önceki sezon çalıştırdığı Göztepe play-off maçları sonunda Süper Lige yükselince, sevinçten fenalık geçirmişti..

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız

4 yorum yapılmış

  • TURGUT ÖZMÜŞ (5 yıl önce)
    Bırakın bu yılmazı gitsin,güdeme getirmeyin,bundan, TÜRK sporuna hiçbir fayda gelmez,boşta olduğu için, gündem yaratmak için boyundan büyük laflar ediyor !,
    %0
    %100
    Yanıtla
  • Ruşen Demirel (5 yıl önce)
    O zamanlar futbolcuları kafaya almak için kendisi de futbolcular ile birlikte pavyona giderlerdi. Dehada ileri gideyim yedek kulübesinde futbolcuların sigara içmesine izin veriliyordu . Daha sonra Sonra birden futbolcularla ters düştü. Futbolcular Yılmaz Vuralı Malatya spordan göndermek için Seyircisiz Adana Demirspor maçında kendi sahamızda 7-2 mağlup olduk .Bu maç sonrası istifa etti. Şimdi Yılmaz hocanın unuttuğu bir olayı hatırlatmak istiyorum. G. Antep Spor da teknik direktörlük yaparken kendi sahasında Galatasaray ile maç yapıyor. O maktada meşhur Hagi Antep'te ilk maçına çıkıyor. Biliyorsunuz hagi koşmayı sevmez, âmâ iyi bir top cambazı idi. Kendisi dünya çapında efsane bir futbolcu idi. Devre arasında Yılmaz hoca Hagi'yi tutan futbolcuya niye tutmuyorsun bu futbolcuyu diye ağır bir fırça çeker. HAGİYİ TUTAN FUTBOLCUDA HOCASINA ŞU SÖZÜ SÖYLER. HOCAM KOŞMUYORKİ TUTAYIM. DER.BU ANEKDOTU YILMAZ HOCA UNUTTU.KENDİSİNE BU KONUYU HATIRLATMAK İSTEDİM.
    0
    0
    Yanıtla
  • Kuzey Aydınlar (5 yıl önce)
    Malatyasporda hafta içleri antreman dan sonra futbolcularin çoğu nargile içiyor. Yönetime sesleniyorum. Bunların önüne geçin. Disiplin yok. Sen futbolcusun kardeşim nargile içmek nedir ya. Bizlerde size inanıp size destek olmaya geliyoruz. Yonetimin saha disinda futbolcuların kondisyonlarinin neden düştüğünü araştırsin. Erol hoca ne yapsın. Bunları yönetimin engellemesi gerekiyor.
    0
    0
    Yanıtla
  • 44malatya (5 yıl önce)
    Yilmaz.hoca.seni.malatyalilar.unutmadi Hic.bir.zaman.unutmayacak.elbet.bir.gun Yine.malatya.sporu.calistirisin
    %100
    %0
    Yanıtla