SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"Ya Derdimize Derman Ya da.."

0
Güncellendi - 2015-12-27 21:59:09
A- A+ PAYLAŞ

Yazıhan ilçesine bağlı Akyazı Köyü sakinleri, yaklaşık 75 yıldır hayvanları için otlak olarak kullandıkları alanın son yıllarda orman alanı olarak ilan edilip tel örgüyle çevrilmesinin yarattığı sorunlarla boğuşuyor. Köy halkı, 3 yılda bir dikilen, ancak her defasında boyları 30 cm’yi bile bulmadan kuruyan çam fidanlarının dikilmesi bahanesi ile ellerinden alınan otlak alanın sadece hayvanların otlatılmasını engellemediğini, aynı zamanda otlak alana yakın sulaklara da gidemediğini belirterek “Hayvanlarımız otlattığımız bölgeyi tel örgülerle çevirdiler. Bu yüzden henüz yayla vakti gelmeden yaylaya gitmek zorunda kalıyoruz. Ama yayla vakti olmadığı için de hayvanlarımız yağmurdan, kardan, doludan telef oluyor’ şeklindeki sözlerle tepkilerini dile getiriyor. 

Akyazı Köyü Muhtarı Orhan Şatır, Boztepe Recai Kutan Barajı karşısında yer alan Akyazı Köyü’nün temel geçim kaynağının hayvancılık olduğunu ifade ederek, Malatya Orman İşletme Müdürlüğü’nün, 75 yıldır otlak olarak kullandıkları bölgeyi tel örgülerle çevirerek hayvanların otlatılmasını engellemesinin köylüye büyük mağduriyet yaşattığını söyledi. 

Muhtar Orhan Şatır “Hayvanlarımız açlığa ve susuzluğa mahkum edildi”

Akyazı Köyü’ne yaklaşık 500 metre yakınlıkta olan ve Orman Kadastrosu tarafından yapılan düzenlemeye kadar Akyazı Köyü sınırları içinde bulunan otlak alanın, kadastro işlemleri yapılmasından sonra Hekimhan’a bağlı Yeşilpınar sınırlarına dahil edildiğini belirten Akyazı Muhtarı Orhan Şatır yaşadıkları sorunu ve sorunun yarattığı mağduriyeti şöyle anlattı: “Şu an bulunduğumuz bölge 1940 yılından bu yana Akyazı Köyü, Yeşilpınar ve Aksütlü köylerinin küçük ve büyükbaş hayvanlarının yayıldığı yerdi. Hayvanlarımız burada otlanır, daha sonra da buradan aşağıya iner ve derede suyunu içer, sonra da sürü halinde köye dönerdi. 1984 yılında, devlet görevlisi olduğunu söyleyen bazı kişiler buraya geldi ve atadan dededen otlak olarak kullanılagelen bu alanın orman alanı olduğunu söylediler ve etrafını tel örgülerle çevirdiler. Yani bir bakıma hayvanlarımızı açlığa, susuzluğa mahkum ettiler. O günlerde dönemin Tarım – Orman ve Köy İşleri Bakanı hemşehrimiz Hüsnü Doğan Malatya’ya gelmişti. Biz köy halkı olarak Hüsnü Bey’e ulaşma imkânı bulduk, derdimizi anlatan dilekçemizi verdik. Hüsnü bey sağolsun, kısa sürede bu mağduriyetimizi giderdi. Fakat son birkaç yıldır Malatya Orman İşletme Müdürlüğü yeniden geldi ve 75 yıldır hayvanlarımızın otlandığı, suyunu içmek için geçtiği bu bölgeyi orman alanı yapacağız diye yeniden tel örgüyle çevirdi. Bakın çok ilginç bir şey söyleyeceğim size: Buraya 2-3 yılda bir çam fidanları dikiliyor. Sözde orman kuruyorlar. Fakat bu çam fidanları 3 yıl boyunca 30 cm’yi geçmiyor ve kuruyor. Defalarca tekrarladılar. Milyarlarca para harcadılar ama, işte şimdi görüyorsunuz her biri 15-20 cm’lik kurumuş çam fidanlarından başka bir şey yok burada. İşte bu sözde ormanı kurmak iddiasıyla adeta bizi kurban ediyorlar. Köyümüzü adeta karantinaya aldılar. Hayvanlarımızın otlandığı alanı kapattılar, su içmeye bile gidemiyorlar. Su içmeye gitseler bile, hayvan otlanmadan aç karnına nasıl su içsin”. 

‘3 Yılda bir dikilen çamlar 30 cm’yi geçmeden kuruyor, ama devlet orman kurduğunu iddia ederek otlak alanımızı elimizden alıyor’

Akyazı Köyü Muhtarı Orhan Şatır köyün bini aşkın küçükbaş, 300’ü aşkın büyükbaş hayvanı olduğunu belirtiyor ve otlak alanın yıllardır kurulamayan fakat birileri tarafından devlet kasasından para harcama için araç olarak kullanılan otlak alanın tel örgüyle kapatılmasından sonra Akyazı Köyü halkının yayla vakti gelmeden yaylaya gitmek zorunda kaldığını, bu durumun da büyük hayvan telefine yol açtığını vurguladı. Muhtar Orhan Şatır, “Olmayan, yıllardır kurulamayan yani sözde bir orman için bizi mağdur ediyorlar. Bu köyde 1000 civarında küçükbaş hayvan var. Yayılacak alanı elimizden aldıkları için köylü yayla vakti gelmeden yaylaya gitmek zorunda kalıyor. Çünkü bir şekilde hayvanını otlatmak zorunda. Yayla vakti gelmeden hayvanlar yaylaya götürülünce de yağmur, kar, dolu hayvanları telef ediyor. Bizim kendi perişanlığımızı söylemiyoruz. O zaten büyük bir perişanlık. Ama hayvanlarımızın yaşamı için ona da katlanıyoruz. Şimdi devlet yetkililerinden talebimiz bizim 75 yıllık atadan deden kalan ve kadastro girinceye kadar hukuki olarak köyümüzün hudutları içinde olan otlak alanımızın iadesini sağlamalarıdır. Aksi takdirde bir köy tümüyle açlığa, işsizliğe ve yoksulluğa mahkûm edilmiş olacaktır” şeklinde konuştu. 

Akyazı Muhtarı Orhan Şatır, sorunu Malatya Orman İşletme Müdürlüğü, Malatya Valiliği İl İdare Kurulu’na taşıdığını ancak herhangi bir çözüm üretilemediğini belirterek, ‘Umudumuz AK Parti milletvekillerinde ve Malatya Valisi Sayın Vasip Şahin’de. Feryadımızı duysunlar ve bize bir çözüm üretsinler. Beklentimiz ve talebimiz budur. Çünkü biz hukuki, yasal haklarımızın iadesini istiyoruz. Devlet ve hükümet yetkilileri bu konuda duyarlılığını göstermelidir” dedi. 

Yaylacılar ‘Kış günü yaylaya gelmek zorunda bırakıyorlar’ 

Bu arada Akyazı Köyü halkının çıktığı Yama Dağı eteklerindeki Karapınar Yaylası’nda bulunan yaylacılar da Akyazı Köyü otlaklarının olmayan bir orman nedeniyle tel örgüyle çevrilip hayvanların otlamasının yasaklanmasına adeta isyan ediyor. Yaylacılardan Şuayp Şatır, otlak alanın hayvanlara yasaklanması karşısındaki tepkisini “Akyazı’nın yanı başındaki otlak alanın hayvanlara kapatılması nedeniyle 20 Nisan’dan itibaren buraya gelmek zorunda kalıyoruz. 20 Nisan bu bölge için henüz kar, kış, yağmur, çamur, dolu demek. Özellikle küçükbaş hayvanlarımız hastalanıyor, telef oluyor. Kendi perişanlığımız da cabası. Sayın valimize, sayın milletvekillerimize sesleniyoruz: Artık bu mağduriyetimize bir son versinler” sözleriyle dile getiriyor. 

‘Ya derdimize derman, ya katlimize ferman’ 

Bu arada Akyazı Köyü’nün yaşlı bir sakini Orman İşletme Müdürlüğü’nün 75 yıllık otlak alanın, bir türlü kurulamayan ve dikilen her fidan 20-30 cm’yi bulmadan kuruyan sözde orman nedeniyle tel örgülerle çevrilmesini ve hayvanların otlak alandan mahrum bırakılması karşısındaki tepkisini farklı bir tarzda dile getiriyor: “Artık yeter. Hayvanlarımızı otlatacağımız bir karış yer bırakmadılar. Kapattılar. Ne istiyorlar bizden…Bizim bir suçumuz varsa söylesinler. Ya derdimize derman, ya da katlimize ferman demekten başka çaremiz kalmadı. Malatya Milletvekilleri artık sesimizi duysun ve mağduriyetimizi gidersin.” 

Vali Şahin ‘İyi meralara dokunmamak lazım” demişti

Akyazı Köylülerinin bu isyanına karşın Malatya Valisi Vasip Şahin, 9 Nisan 2014 tarihinde kutlanan Orman Haftası nedeniyle Beydağı Ağaçlandırma sahasındaki fidan dikim töreninde yaptığı konuşmada  mera alanlarının orman sahası yapılması noktasında önceliğin köylülerde olduğunu ifade etmişti. 

Vali Vasip Şahin, en kötü mera alanlarının değerlendirilmesi konusunda bile öncelikle köylülere teklif götürüldüğünü belirtip şu açıklamayı yapmıştı: “Malatya'da bazı mera arazilerinin de orman alanı yapıldığını söyleyen Vali Şahin, " Tabi bu konuda çeşitli aşamalar var. Mera arazilerini değerlendirip iyi mera olanlara dokunmuyoruz. Orta durumda olan meralara ıslah çalışması yapıyoruz. İyi durumda olmayan mera arazilerinde ise öncelikle köylülere teklif götürüyoruz. Gelin buralara badem ve ceviz dikin, bizde sizi destekleyelim diyoruz. Bundan da sonuç alamazsak artık ağaçlandırma yapıyoruz." 

HABER-FOTO: Güler HAZAR, yenimalatya.com.tr- malatyahaber.com

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız