SON DAKİKA
SON DEPREMLER

'Yadırgıyorum..'

A- A+ PAYLAŞ

Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanı Nimet Çubukçu, televizyonlardaki evlendirme programlarını sağlıklı bulmadığını belirterek, "Aşık olarak evlenen çiftler bile boşanıyor. Bu insanlar ise birbirini hiç tanımıyor. Bu programlar vasıtasıyla evlenenlerin mutlu olup olmayacağını merak ediyorum" dedi.

Çubukçu, Aile ve Sosyal Araştırmalar Genel Müdürlüğü'nün boşanma nedenlerine ilişkin yaptığı araştırma sonuçlarını düzenlediği basın toplantısıyla kamuoyuna açıkladı. Adana, Ankara, Balıkesir, Bursa, Erzurum, Gaziantep, İstanbul, İzmir, Kayseri, Malatya, Samsun ve Trabzon olmak üzere toplam 12 ilde, 657'si kadın 543'ü erkek 2000 yılından sonra boşanmış insanlar üzerinde yapılan araştırmada 'şiddetli geçimsizlik' olarak tabir hukuki gerekçenin altındaki asıl faktörler ortaya konuldu. Araştırmada boşananların yüzde 40'ının lise ve dengi düzeydeki öğrenim durumuna sahip oldukları, üniversite düzeyindeki boşanmaların ise ilkokul mezunlarından daha düşük olduğu tespit edildi. Araştırmada boşanmış kişilerin cinsiyeti ile eğitim durumu arasında belirgin bir fark olmadığı saptandı. Boşanan kişilerin yüzde 90'ı şehirlerde yaşarken köylerde bu oran yüzde 1.50'de kaldı.

Araştırmaya göre boşanmaların çoğunun ilk 5 yıl içerisinde gerçekleşirken, 2007 yılında bu oranın yüzde 41.8 olduğu kaydedildi. Araştırmaya katılanların yüzde 36.7'lik gibi büyük bölümü tanıştırılma ve bir süre flört ederek eşleri ile evlendiklerini söylerken, görücü usulü ile evlenip boşananların oranı yüzde 20.5 olarak belirlendi.

Araştırmada erkeklerin yüzde 92.9'un kadınların ise yüzde 88.9'unun eşleriyle kendi istekleriyle evlendiklerini söylerken, evlenme sebebi olarak hem kadınlar hem erkekler
birinci neden olarak 'aşık olmak' ikinci neden olarak huyunu gösterdi. Boşanan kadınların yüzde 29.4'ü ailesinin bu evliliğine karşı çıktığını belirtirken erkeklerde bu oran daha düşük oldu.

Boşanılan eşin aile tarafından uygun bulunmama oranı kadınların ailesinde yüzde 49.5 iken erkeklerin ailesinde ise bu oran yüzde 37.9 oldu. Boşanan kadın ve erkeklerin her ikisi de evlilik ilişkilerinde eşlerinin ailelerinin müdahalesi olduğunu belirtirken, özellikle karşı tarafın ailesinin müdahalesinin daha yüksek olması dikkat çekti.

Yine boşanan hem kadınların hem erkeklerin eşinin ailesinin kendilerine en çok ekonomik konular ve evin düzenine ilişkin müdahale ettiği belirtildi. Boşanmış kadınların yüzde 54.9'u kendi aileleri ile eski eşlerin ailesi arasındaki anlaşmazlık olduğunu söylerken, erkeklerde bu oran yüzde 43.6 oldu. Kadınların yüzde 40.1 erkeklerin yüzde 32.8'i eşlerinin ailelerinin yanında kendine farklı davrandığını belirtirken, kadınların yüzde 36.5'i erkeklerin ise yüzde 25.5'i eşlerinin ailesinin yanında kendisini küçük düşürücü davranışlarda bulunduklarını belirtti. Kadınların yüzde 61'i evlenmeden önce eşinde bulunan olumsuz özellikleri gördüğü halde değişir diyerek evlendiğini belirtirken erkeklerde ise bu oran yüzde 47.1 oldu.

Boşanılan eşte en beğenilmeyen özellik olarak kadınların yüzde 50.4'ü kocalarının sorumsuz olmasını gösterirken, erkeklerin yüzde 40.6'sı eşlerinin ailesine aşırı düşkünlüğünü gösterdi. Evlilik içinde bir sorun olduğunda boşanmış kadınlar eşlerinden şiddet gösterdiğini belirtirken, erkekler ise eşinin sesini yükselttiğini belirtti.

Yapılan araştırmada boşanan çiftler sık sık tartışma yaşadıklarını belirtirken, erkeklerin yüzde 63'ü kadınların ise yüzde 51'i tartışmalarda karşı tarafın hep kendisini haklı gösterdiğini söyledi. Eşler arasında ilk boşanma düşüncesinin evliliğin ilk 6 ayında başladığını ortaya koyan araştırmada, ilk 5 yılda boşanma oranının yüzde 50 civarında olduğu belirlendi. Araştırmaya katılanların önemli bir oranı daha önce boşanmak istemelerine rağmen çocuk nedeniyle boşanamadığın belirtirken, kadınlarda ekonomik faktörler dul kalma kaygısı diğer nedenler arasında yer aldı. Araştırmada boşanma sonrası kadınların çalışma hayatına katılımın arttığı belirlendi. Kadınların yüzde 40.3'ü erkeklerin yüzde 28.9'u kredi kartı nedeniyle eşiyle tartıştığını söyledi.

Evliliğin kurtarılması için kadınların yüzde 40.1 erkeklerin yüzde 37.5 konuyu zamana bırakmayı, kadınların yüzde 34.3 erkeklerin yüzde 30.5'i aile büyüklerinden kadınların yüzde 16'sı erkeklerin yüzde 13'ü akraba ve arkadaşlarından yardım istediği, hem kadın hem erkeklerin yüzde 13.9'u evliliğe aracı olanlardan, kadınların yüzde 12. 9'u erkeklerin yüzde 6,4'ünün ise muhtar, müftü, imam, öğretmen gibi arabuluculara başvurduğunu söyledi. Araştırmaya katılanların önemli bir oranı içinde bulundukları duruma baktıklarında yine boşanmak istediklerini belirtti.

Kadınlardın yüzde 57.6'sı yeniden evliliğe sıcak bakmazken erkeklerin yüzde 64'ü evliliğe sıcak baktığını belirtti. Kadınların yüzde 33.6' sı erkeklerin ise yüzde 14.6'sı çocukları olduğu için evlenmeyi düşünmezken kadınların büyük çoğunluğu maddi gücü olmadığı için evlenmek zorunda olduğunu ifade etti.

Araştırma sonuçlarını açıklayan Bakan Çubukçu daha sonra gazetecilerin sorularını cevaplandırdı. Evlenecek çiftlerin birbirini iyi tanıması konusunda uyarıda bulunan Çubukçu, evliliğe karşı çıkan ailelerin çocukları evlendikten sonra evliliğe destek vermelerini istedi. Bir gazetecinin 'Televizyonlardaki evlilik programlarını sağlıklı buluyor musunuz? yönündeki sorusu üzerine Çubukçu, "Ben tabii ki sağlıklı olduğunu düşünmüyorum. Böyle bir ortamda eş seçme böyle bir ortamda eş tanımak zor. Yadırgıyorum. Bakın birbirine tanıyarak aşık olarak evlenen çiftlerimiz bile boşanıyor. Bu insanlar ise birbirini hiç tanımıyor. Bu programlar vasıtasıyla evlenenlerin mutlu olup olmayacağını merak ediyorum" dedi.
Çubukçu, ayrıca programların biraz şova yönelik olduğunu söyledi.

Başka bir gazetecinin 'Yaşanan ekonomik krizden dolayı boşanmada artış yaşandı mı? yönündeki sorusu üzerine Çubukçu, araştırmayı 2008 yılında yaptıklarını henüz bunun yansımalarının tespit edilmesinin mümkün olmadığını söyledi. Çubukçu ekonomik krizin yansımasının ileriki yıllarda görülebileceğini belirtti.

Bir soru üzerine Türkiye'deki boşanma oranları hakkında bilgi veren Çubukçu, Türkiye'deki boşanma oranının binde 1.4 olduğunu ifade etti. Çubukçu, 2001 yılında 91 bin 904, 2002 yılında 95 bin 323, 2003 yılında 92 bin 637, 2004 yılında 91 bin 22, 2005 yılında 95 bin 895, 2006 yılında 93 bin 489 boşanma yaşandığını söyledi.

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız