SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"Yargı Bağımsızlığı Temel Koşuldur"

A- A+ PAYLAŞ
Adalet Bakanlığı'nın bütçesiyle ilgili Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu'nda konuşan AKP Malatya Milletvekili Cemal Akın, "Hukuk devleti, tüm bireylerin hukuki güvenliğinin sağlandığı, devletin bütün organlarının, bütün faaliyetlerinin hukuka bağlı olduğu devlettir."dedi. 
 
"Hukuk devleti, en başta insan merkezli, insan onurunu koruyan devlettir." diyen Milletvekili Akın'ın TBMM'de yaptığı konuşma şöyle; 
 
"Hukuk devletinde kanunlar önünde devletin vatandaşa karşı bir üstünlüğü yoktur. Kanun ve kurallara uymayan şahıs da olsa, devlet de olsa yargılanır. Hukuka uymak yalnızca vatandaş için değil, yürütme ve yargı için de bir zorunluluktur.
 
Yargı bağımsızlığı ilkesi, hukuk devleti olmanın temel koşuludur. Ancak bu bağımsızlık, yargıya devlet kurumlarından, her türlü baskı gruplarından ve yargının kendi içerisinden gelebilecek müdahalelere karşı yargıyı korumakla mümkün olabilir; aksi hâlde bir ülkede adil yargılanmadan söz edilemez. Bu sebeple, herkesin yargı bağımsızlığını zedeleyecek tutum ve davranışlardan kaçınması gerekmektedir. 
 
Yargı sisteminin ve adalet mekanizmasının işlerlik kazanması için uzun yıllar ihmal edilmiş olan altyapı çalışmaları üzerinde hükümetlerimiz döneminde ciddi şekilde durulmuş, bu konudaki eksikliklerimiz ikmal edilmiş, ikmal edilmeye de devam edilmektedir.
 
Adalet hizmetlerinin olumsuz şartlarda gerçekleştirilmeye çalışıldığı dönemlere tanıklık ettik. Yargı için özel planlanmamış binalarda, hükümet konaklarının alt katlarında, kiralık iş hanlarında mahkemeler adaleti tevzi etmeye çalışıyordu. Daktilo temininde bile türlü zorluklar yaşanıyordu. Diğer işlerde kullanılan evrakların arka yüzleri mahkeme tutanakları için kullanılıyordu. Geçmişte baro başkanlığı yapmış bir kişi olarak bunları ben yakinen yaşadım. Bu manzaraları ülkemize yaşatmamak için adalet hizmetlerine bütçeden ayrılan payı Hükümetimiz 2 katına çıkartmıştır.
 
2003 yılından bu yana 145 adalet sarayı inşa edilmiş, şu anda hizmet vermektedir. Bunların yanı sıra hâlen 36 adet adalet sarayı inşa edilmekte, 77 adet adalet sarayımız da proje ve ihale aşamasındadır.
 
Bunun dışında yargı sistemimizin personel eksiklikleri de mevcuttur. Hâkim ve savcı sayıları, dosya sayılarını da düşündüğümüzde çağdaş standartlardan uzaktaydı. Gelişmiş ülkelerin hâkim ve savcılarının gördükleri iş sayısının 5 katı iş, hâkim ve savcılarımız tarafından görülmekteydi, görülmeye çalışılıyordu.
 
Hükümetimiz döneminde hâkim ve savcılarımızın mesleki kapasitelerinin artırılması noktasında da önemli çalışmalar yapılmıştır. Hakim ve savcılarımızın eğitimi için 1985 yılında kurulan merkez yeterli bulunmamış, kanunu çıkartılarak 2003 yılında Adalet Akademisi hizmete girmiş, adli personele eğitim vermeye başlamıştır. Bu arada, 5.578 hâkim ve savcı mesleğe kazandırılmıştır.
 
Yargının verimli çalışmasında hâkim ve savcılar kadar yardımcı personel de büyük öneme sahiptir. 2003 yılında 20.255 yardımcı personel varken 2011 yılında yüzde 98,75’lik bir artışla 40.277 yardımcı personel sayısına ulaşılmıştır. Yargı sisteminin altyapı sorunlarının çözümünün işlerlik açısından ne kadar önemli olduğunu biliyoruz. Bunun yanı sıra, zaman içerisinde doğan toplumsal ihtiyaçlar için mevzuatın yenilenmesi gerektiğinin de farkındayız. Özellikle son yıllarda teknolojinin hızla ilerlemesi sonucunda ortaya çıkan problemlere çözüm üretilebilmesi amacıyla mevzuatımız tüm yönleriyle gözden geçirilmiş, yeni müesseselerin ihdası ya da bazı müesseselerin yenilenmesi gibi hususlarda çalışmalar yapılmıştır. Bu mevzuat değişiklikleri yapılırken güçlünün hukuku yerine hukukun gücü anlayışı esas alınmıştır.”

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız