Yargıtay, telefon dinleme tutanakları ve teknik takip kararları konusunda tarihi bir karara imza attı. 10. Ceza Dairesi tarafından alınan karara göre bundan sonra telefon dinleme tutanakları ve kamera kayıtları sanıklar tarafından görülecek. Eğer kayıtlar sanıklara gösterilemezse, bu durum davanın bozulmasına neden teşkil edecek.
Önce, Ergenekon davasının sanıklarına ait telefon kayıtları hemen hemen bütün ulusal yayın organlarında yer aldı.
Ardından İstanbul ve Ankara Cumhuriyet Başsavcılarının telefonlarının dinlendiği ve teknik takibe alındıkları ortaya çıktı.
Henüz Ergenekon davası ile ilgili karar çıkmamışken, Yargıtay 10. Ceza Dairesi, uyuşturucu ticareti suçundan mahkum olan bir sanık hakkındaki dosyaya ilişkin, emsal teşkil edecek bir karara imza attı.
Mahkeme heyeti, telefon kayıtları ve teknik takip görüntüleri ile verilen mahkumiyet kararını bozdu.
Alınan kararın gerekçesinde, telefon dinleme tutanaklarının ve gizli kamera kayıtlarının sanığa okunması ve izlettirilmesi gerektiğinin altı çiziliyor.
Karara göre, mahkemelerin, ses ve görüntü kayıtlarını delil olarak kullanabilmesi için bizzat sanığın kendisine kayıtların içeriğinin dinlettirilip, konuya ilişkin sorgulanması gerekiyor. Nihai kararın da ancak bu sorgunun ardından elde edilen veriler doğrultusunda alınması gerekiyor.
Yargıtay 10. Ceza Dairesinin vermiş olduğu bu hükümle, benzer şekilde verilmiş pek çok karar bozulabilecek. Yargıtay'ın verdiği bu kararın ardından tüm sanıklara telefon kayıtlarının dinletilmesi ve kamera görüntülerinin izletilmesi gerekecek.
