SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"Yasal Düzenlemeye Rağmen.."

0
Güncellendi - 2015-12-27 15:42:49
A- A+ PAYLAŞ

Malatya Barosu Kadın Hakları Komisyonu Başkanı Tuba Karabağ, "25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü" nedeniyle, Baro Kadın Hakları Komisyonu üyeleriyle birlikte basın açıklaması yaptı. 

Komisyon Başkanı Tuba Karabağ baroda yaptığı açıklamada, "Bilindiği üzere dünyada ve Türkiye'de yaygın bir sorun olan kadınların özel alanda ve kamusal alanda şiddete maruz kalmaları, kadınların psikolojik ve fiziksel sağlık sorunları yaşamalarına, sakat kalmalarına ve hatta yaşamlarını yitirmelerine yol açmakta, ayrıca toplumsal yasamda yerlerini alma haklarını sınırlandırmakta ve toplumun da kadınların sağlayacağı katkılardan mahrum kalmasına neden olmaktadır. Kadına yönelik şiddet, sadece fiziksel şiddet olarak algılanmamalı, basta psikolojik, ekonomik, sosyal ve cinsel şiddet olmak üzere birçok görünüm şekli olduğu bilinmelidir. Dolayısıyla şiddete maruz kalan kadının maddi ve manevi bütünlüğü, vücut dokunulmazlığı, yasam, eğitim ve çalışma hakkı, kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkı ve ifade özgürlüğü ihlal edilmiş olmaktadır" şeklinde konuştu.

"Kadına yönelik her türlü şiddetin; acı, ızdırap veren, yaşam hakkını ihlal eden temel bir insan hakkı ihlali olduğunu, toplumu derinden yaralayıp zayıflattığını, aynı zamanda aile bireylerini zedeleyerek anne-çocuk sağlığını bozan son derece önemli bir halk sorunu olduğu gözden kaçırılmamalıdır. Ülkemizde son dönemde yapılan önemli birçok yasal düzenlemeye rağmen, kadına yönelik şiddetin önlenmesinde istenilen noktaya gelinmediği görülmektedir. Özellikle kadınların sosyal hayatta maruz kaldıkları cinsiyet ayrımcılığı ve eşitsizliğinin kadına yönelik şiddete temel hazırladığı dikkatten kaçmamalıdır. Kadına yönelik şiddet, töre, gelenek gibi hiçbir gerekçe ile meşrulaştırılamaz. Haklı şiddet yoktur. Kadına yönelik şiddet insanlık dışıdır. Asla kadına yönelik şiddetin ortağı olunmamalı, şiddete seyirci kalınmamalıdır. Kadına yönelik şiddetin son bulması amacıyla devletin her türlü kadına yönelik şiddeti kınaması, kadına yönelik şiddet uygulayanların caydırıcı şekilde cezalandırılması, şiddete maruz kalan kadınları koruması ve rehabilitasyonunu sağlaması, kadınların ekonomik ve siyasal alanda var olmasını sağlaması, toplumsal cinsiyet ayrımcılığı ile mücadele politikası oluşturması ve özellikle erkeği bu konularda eğitmesi gerekmektedir" ifadelerini kullanan Karabağ, açıklamasını şöyle tamamladı:

"Sivil toplum kuruluşlarının ve kadın örgütlenmelerinin sorunun çözümünde dışlanması mümkün değildir. Bu nedenle devlet-sivil toplum el ele mücadele etmelidir. Kadın hakları savunucuları olarak bizler kadına yönelik şiddet son bulana kadar kadın haklarının temel insan hakkı olduğunu hatırlatmaya devam edeceğiz. Şiddetin son bulduğu günlere ulaşmak dileğiyle..."

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız