Malatya'da 3 kişinin öldürüldüğü Zirve Yayınevi baskınının gizlilik kararı ile yürütülen soruşturması sonrasında hazırlanan iddianamede 7 sanık hakkında ceza talep edildiği, 5 şüpheli hakkında ise takipsizlik kararı verildiği öğrenildi.
Malatya'da 18 Nisan 2007 tarihinde 1'i Alman uyruklu olmak üzere toplam 3 kişinin öldürüldüğü Zirve Yayınevi olayıyla ilgili soruşturma kapsamında 31 adet klasör hazırlandığı ve savcılık iddianamesi ile birlikte terör ve organize suç davalarına bakılan Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi'ne teslim edildiği belirtildi.
İddianamede; Emre G., Hamit Ç., Cuma Ö., Salih G. ve Abuzer Y. hakkında 3'er kez müebbet hapis cezasının verilmesinin talep edildiği, Kürşat K. ve Mehmet G. hakkında ise yardım ve yataklık iddiasıyla ceza verilmesinin istendiği aktarıldı. Soruşturma kapsamında 5 şüpheli hakkında ise takipsizlik kararı verildiği öğrenildi.
Olayın kilit ismi olduğu iddia edilen Emre G.'yi savunmak için 2 yeni avukatın daha davaya gireceği bildirildi. Soruşturmadaki gizlilik kararı nedeniyle iddianamenin halen avukatlara verilmediği belirtildi.
Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nin iddianame üzerindeki incelemesinin 5 Ekim gününden beri sürdüğü ve kabul edilmesi durumunda duruşma için tarih belirleneceği kaydedildi.
Bu arada Emre G., Hamit Ç., Cuma Ö., Salih G. ve Abuzer Y.'nin Malatya E Tipi Cezaevi'nde geniş güvenlik önlemleri altında tutuldukları öğrenildi.
Malatya'da Hristiyan Protestan cemaatiyle yakın ilişki içerisinde olduğu belirtilen Zirve Yayıncılık adlı büroda 18 Nisan 2007 tarihinde meydana gelen olayda, Alman uyruklu Tilmann Ekkhart Geske, Necati Aydın ve Uğur Yüksel öldürülmüştü. Emre G., Hamit Ç., Cuma Ö., Salih G. ve Abuzer Y., Terörle Mücadele Yasası kapsamında Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nce tutuklanmıştı.
İDDİANAME HABERİ DE İSTANBUL'DAN!..
Öte yandan, yayınevi cinayetleri ile ilgili iddianame kaynaklı ilk haberler, 15 Ekim Pazartesi günü İstanbul mahreçli olarak ajans bültenlerinde ve internet sitelerinde yeraldı. Bu haberlerden bir gün sonra İHA Malatya'dan iddianameyle ilgili yukarıdaki haberi geçebildi. Gizlilik kararı nedeniyle savunma avukatlarına dahi verilmediği ifade edilen iddianamenin, İstanbul'dan nasıl "servis edildiği" merak konusu oldu. Bilindiği gibi, yayınevi cinayetleri ile ilgili olarak Malatya Cumhuriyet Başsavcılığı ve emniyet, "titiz bir gizlilik" uygulaması yaparken, olaya ilişkin tüm detaylar, İstanbul ve Ankara mahreçli olarak o günlerde basında yeralmış, Malatya'daki basın mensupları da, neredeyse "saat başı" sızdırılan haberlerle kendi memleketlerindeki olayın detayını öğrenebilmişlerdi!..