SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Yeni Yasama Yılı Başladı

A- A+ PAYLAŞ

Meclis'in 23. dönem 5. Yasama Yılı başladı. TBMM bahçesinde yapılan törenin ardından TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin Meclis'te konuşma yaptı. İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından Cumhurbaşkanı Abdullah Gül konuşmasını yapmak üzere kürsüye geldi. Cumhurbaşkanı Gül'ün Genel Kurul salonuna girişi sırasında eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ve bir grup CHP'linin ayağa kalkmaması dikkat çekti. İşte Gül'ün konuşmasından satır başları:

FİİLİ MAHKUMİYETE DÖNÜŞMEMELİ

Geride bıraktığımız sürece baktığımızda en sert tartışmalar yargının bağımsız ve tarafsız olması konusunda oldu

Tarafsızlığını ve adalet konusundaki titizliğini beyanlarıyla göstermek zorunda kalan yargı mensuplarından bekleniyor. Yargı mensupları hukukun üstünlüğüne olan inançlarını yeniden kuşanarak işlerini yapacaklardır

Vatandaşlarımızın yargı sistemlerinin işleyişi ile ilgili olarak sorunlarına da değinmek gerekiyor

Adaletin tecellisinin gecikmesi tutukluluğu fiili bir mahkumiyet durumuna dönüştürmemesi gerekir. Gerekli yasal düzenlemeler en kısa sürede hayata geçirilmeli

ÇÖZMEZSEK YARINA MİRAS KALACAK

Tutukluluk bir cezalandırılma haline dönüşmemeli. Adaletin gecikmemesi için önlemler alınmalı. Sorunları bugün çözemezsek bunlar yarına da miras kalacak

Bu sorunların cesaretle çözülmesi yerine siyaseten kullanılmasının ilerde bize daha büyük bir sorun haline döneceğini hatırlatmak isterim

KÜRT SORUNU

Demokratik standartlarımızın yetersizliğinden kaynaklanan Kürt sorununu bölücü terörden ayrıştırarak çözmek gerekir

Bu sorun bugün terörle iç içe geçmiş vaziyette

Yaşanan onca acıya rağmen milletimizin bir bütün olarak sağduyusu sayesinde yine de büyük mesafeler kaydetmiş durumdayız

AMAÇLARINA ULAŞAMAYACAKLAR

Terörle mücadele olayın yegane boyutu olarak görülmemektedir. Terörde ısrar edenler hiçbir zaman amaçlarına ulaşamayacaklardır

ÇARE DAHA FAZLA DEMOKRASİ

Daha fazla demokrasi, daha fazla çoğulculuk siyasi sorunların çözüm yöntemidir. Devletin birliği ve bütünlüğü temel siyasi perspektifimiz ve tartışmaya açık olmayan ilkemizdir. Çare etnik odaklı siyaset dili değil, daha fazla demokrasidir.

ORTAK ANLAYIŞ GEREKLİ

Ülke gündeminin ilk sıralarında yer alan kimlik tartışmaları, demokratik standartların yükseltilmesi, yeni anayasa yapılması, din devlet ve toplum ilişkisine yönelik tartışmalar, iktidar olsun muhalefet olsun tüm tarafların, Meclis dışındaki siyasi partiler ve sivil toplumun tüm unsurlarının da katılımını ve ortak bir anlayışa varmasını gerektirmektedir.

HERKESİN BORCUDUR

Cumhuriyetin ilanı ve onu takip eden reformlar bu Meclis eliyle gerçekleşti.

Milletimizin feraseti Meclisimizin varlığında vücut bulmuştur. Şu parti ya da bu parti, şu dönem ya da bu dönemi kastetmiyorum

BÜTÜN PARTİLERİN SORUMLULUĞU

Meclisin varlığını kastediyorum. Bugün farklı sebeplerden dolayı burada olamayanların da tercihlerine yer verme yükümlülüğümüz bulunmaktadır

Tarihin bu Meclis’e yüklediği misyona bağlı olmak herkesin borcudur. Demokrasi Cumhuriyet'in değişmez niteliğidir

Milletin dile gelmesidir demokrasi. Demokrasiyi her düzeyde geliştirmek iktidarın olduğu kadar bütün partilerin sorumluluğudur

Seçimler bu sürecin başladığı, kesintiye uğratılmaksızın devam etmesi gereken yegane yöntemdir. Modern, temsili demokrasiler hiç kuşkusuz seçmen çoğunluğunun tercih ettiği siyasi partilerin yönetimde olmasıdır

HALKIMIZ GEREĞİNİ YAPTI

Halkımız temsilin görevini yapması için gereğini yapmıştır seçimlerde

TBMM’de siyasi temsilin derinleştirilmesi ve çeşitlendirilmesi sağlanmalı. Ülkenin tüm siyasi akımları temsil edilmeli

YENİ SİYASET DİLİ GEREKLİ

STK’lar aracılığıyla toplumun tamamı siyasi süreçlere katılmalı. Kimlik tartışmaları, demokratik standartların ükseltilmesi, yeni anayasa yapılması tüm tarafların ve STK’ların katılımını da gerektirir

Bugün geldiğimiz noktada demokratik sistemin kendini yenilemesi için siyasetçilere düşen önemli bir görev var. Siyaset dili yenilenmeli.

Eski siyaset dilinin yeni, dinamik, hoşgörülü bir siyaset diliyle yer değiştirmeli. Siyaset dilinin mahiyeti sonuçları belirliyor. Siyasetin aktörleri tercih ettikleri dilk ile ayrıştırıcı da olabilirler

HALKIN TERCİHLERİNE SAYGI DUYMAK GEREKİR

Tüm vekiller bu yeni siyaset diline katkıda bulunmalı. Yakın bir zaman önce yapılan referandum halkın bizzat gerçekleştirdiği katılımın somut bir örneğidir

Her demokratik ülkede yapılan seçimlerde olduğu gibi ülkemizde de farklı seçimler mevcuttur. Bu farklılıklar dışlama, kültürel bölünme değil demokratik zenginliğin bir göstergesidir

Sivil veya resmi bütün kurumların hassasiyetle üzerinde durması gereken bir sorumluluktur. Olgun demokrasiler kültürleriyle birlikte gelir

Demokrasi bir şekil meselesi olduğu kadar bir içerik meselesidir aynı zamanda. Demokratik süreç halkın tercihlerine saygı duymakla başlar

DAHA ÇOK MESAFEMİZ VAR

Bu yolda kat edilecek çok mesafemiz var. Referandumun en önemli kazanımı değişikliğin millet tarafından bizzat onaylanmasıdır

SİVİL İRADE HAZIRLAMALI

Yeni bir Anayasa'nın sivil bir irade tarafından hazırlanması ihtiyaçtır. Milletin bu çatı altındaki temsilcileri milletin tercihler konusunda çok dikkatli olmalıdır

Hükümetin siyasi sorumluluğu altında oluşturulan ekonomi politikalarının tartışmalara konu olması çok doğaldır

Tüm komşularımız olmak üzere yakın çevremizle ilişkilerimizi geliştirmek dış politikanın temel noktasıdır

AB İLE İLİŞKİLER

Ülkemizin Batıya yönelimi nesiller üstü bir politikadır

AB ile ilişkilerde yaşanan sıkıntılar konusunda düşündüklerimi bir çok kez dile getirdim

AB katılım süreci çerçevesinde öncelikle çıkarılması gereken yasaların diğer yasalardan ayrılarak el birliğiyle süratle Meclis’ten geçirilmelidir

ORTADOĞU’DA BARIŞ ÇABALARI

Yakın bölgemizde cereyan eden önemli gelişmelere kayıtsız kalamayız

Milletimizin samimi beklentisi bu geniş coğrafyada aktif politikalar izlememizi zorunlu kılar. Ortadoğu’da kalıcı barışın tesisi dünyada barış içinde istikrarlı bir geleceğin sağlanmasının teminatıdır

Ortadoğu’da kalıcı barış için her türlü çabayı destekliyoruz. İran’ın nükleer programı konusunun antlaşmalara uygun çözülmesini bekliyoruz

Irak’ta yaşanan olayların ülkemiz için getirdiği maliyeti hatırda tutuyoruz. Ülkemiz Irak’tan Afganistan’a kadar bağları bulunan geniş coğrafyada refaha katkıda bulunmaya çalışmaktadır

KİMLER KATILDI?

Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan, Genelkurmay Başkanı Org. Işık Koşaner, kuvvet komutanları, Sayıştay Başkanı, MHP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ekici, BDP’liler, Büyükelçiler törende yerlerini aldı.

TBMM BAŞKANI ŞAHİN: GÜVEN KAYNAĞI OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ

Törene, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcıları Bülent Arınç ile Cemil Çiçek, TBMM Başkanlık Divanı üyeleri, grup başkanvekilleri, milletvekilleri yanı sıra Meclis bürokratları katıldı.

Meclis'te açılış konuşmasını yapan Meclis Başkanı Şahin şunları söyledi:

"90 yıldır milletimizi gururla temsil eden yüce Meclisimizin yeni yasama yılını açıyoruz. Demokrasimizin kalbi açıldığından beri yaptığı verimli çalışmalarla halkımızın her zaman umudu olmuştur. Meclisimiz yapacağı çalışmalarla güven kaynağı olmaya devam edecektir. Yüce meclisimiz son 2 dönemdir 5. yasama yılında da çalışabilmektedir.Türkiye daha önceki çoğu dönemlerde 5. yasama yıllarında alınan erken seçim kararlarıyla hiç çalışamamış ya da kısa süre çalışmıştır.

Artık seçimler zamanında yapılıyor. Bu da ülkedeki siyasi istikrarın en önemli göstergesidir Milletimizin demokratik olgunluğunun gücüdür bu. 23. dönemin son yasama yılına başlarken gündemimiz yoğun. Genel kurul gündemimizde bekleyen 135 kanun teklifi var. 2011 bütçesi bu ayın ortalarında Meclis Başkanlığı’na sunulacak" dedi.

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız