SON DAKİKA
SON DEPREMLER

..'Yeni Yıla Girerken'...

A- A+ PAYLAŞ

Malatya Haber dostları bir süredir mailleri ile başta Bülent Korkmaz olmak üzere şahsıma ‘neden yazmıyorsunuz ?’ diye sitem ediyordu.. Şahsım adına bu serzenişlere yanıtım kısa ve net “tembellik” … Özür diliyor ve erkenden bir yeni yıl yazısını sizlerle paylaşmak istiyorum..

...

Düşünüyorum taşınıyorum," Yeni Yıl benim için ne ifade ediyor? Biraz geçmişe; 80’li yılların başına, Malatya yıllarıma dönüyorum ve ‘Yılbaşı Günleri’nin çocukluğumda benim için özel olduğunu hatırlıyorum…

Duvarlara Saatli Maarif Takvimi asılan, radyoda `arkası yarın` dinlenip hayal kurulan, "Müsaitseniz, annemler size gelecek" diye ev ziyaretlerine gidilen masum günlerdi o günler...

Benim çocukluğumda ‘Yılbaşı Gecesi’ konu-komşunun biraraya gelmesine vesile olurdu. Çerezler yenir, oyunlar oynanır, niyetler ve dilekler dile getirilirdi. Televizyon öncesinde `tombala` oynanırdı sözgelimi; iki kez "Çinko", sonuncuda da "Tombala" diye bağırılarak...

Hayatımızda yalnızca TRT varken, ülkenin bütün komedyenleri yılbaşı geceleri için özel hazırlanan skeçlerle ekrana gelirlerdi. İki-üç şarkı arasında çıkıp kahkahalarla karşılanan esprilerini yaparlardı. Basit bir dekor önünde, daha çok sözcüklere ve esprilere ağırlık verilen skeçlerdi onlar... O dönem için bir anlam veremesem de hatıralarımda yer edinmiş bir olgu var ki o da, merakla beklenen ve TRT’li dönemlerin en unutulmazı, geceyarısı çıkan dansöz…!

Benim çocukluğumun yılbaşı anılarında bunlar yer edinmiş ama umarım Necati Güngör abimiz Malatya’nın eski yılbaşılarını bizler için yazar… (Çocukluğumu şimdilerde neden dile getiriyorum bilmiyorum ama sanırım, ‘yaşlanıyorum’...)

…

Herşeye rağmen hayat devam ediyor, biz istesekte istemesekte dünya o kadar hızlı bir şekilde dönüyor ki, yakalamanın mümkünü yok. Bu gibi durumlarda insan ister istemez geçen yılların muhasebesini yapmak durumunda kalıyor, "içerisinde bulunduğumuz yılda ya da daha önceki yıllarda ne yaptık, kârdamıyız zarardamıyız?.."şeklinde düşüncelere daldığımızda, kazanımlarımız ne olursa olsun kaybettiğimiz ve geri gelmeyecek tek hadisenin ‘ömür’ olduğunun farkına kolayca varabiliyoruz.

Bizim bu yazdıklarımız ve belirttiğimiz hususlar elbette ki karamsarlık değildir, ancak bizden önce bu dünyada yaşayan milyarlarca insanın da yaşadıkları süre boyunca bizim gibi düşündüklerinden eminiz. Zaman geçipte belli bir yaşa gelindiğinde ve geçen yılların hesabını yaptığımızda kalan ömrümüzü daha iyi ve daha dolu dolu yaşamak istememizde galiba bundandır.

O halde hayatınızda iyi şeylerin olmasını istiyorsanız, iyi şeyler düşünmeniz gerektiği çok açıktır. Elbette hayat sadece, "düşün ve istediğini elde et" kadar da basit değildir. Ancak neye inanırsak, onu gerçek kıldığımız ve sonuçta onun kendi doğrumuz olduğu da bir gerçektir.

Yeni yılda her şey gönlünüzce olsun diyor ve şair Ömer Osman Avcı’nın bir şiirini sizlerle paylaşarak şimdiden “Mutlu ve Sağlık Dolu” bir yıl geçirmenizi temenni ediyorum…

Yeni Yıl Gelmiş

hiç boşuna uğraşma;
yeni de olsan,
açmam sana kapımı.
sizleri iyi tanırım,
daha fazla ağartmam
saçlarımı....

davetsiz misafirsin bende.
karşılamıyorum,
alkışlamıyorum seni.

ne çamları katlediyorum,
ne gelişine mumlar yakıyorum,
ne de;
şerefine havai fişekler atıyorum...

bir feleğe,
bir kendime,
bir de;
senden öncekilere çatıyorum...

senden öncekiler de yeniydiler,
şimdi onlar da eskidiler.
hep ben istemiştim;
ama onlar benden götürdüler...

vermek yazmaz kitabınızda,
sizler hep alansınız.
sizler hep çalansınız,
sizler hırsızsınız,
hırsız! ...

şikayetçiyim sizlerden
zalim yıllar.
haydi cevap verin:
çocukluğumu,gençliğimi
nereye sakladınız?
n'olur söyleyin bana
onlara ne yaptınız?
hayallerimi,ümitlerimi
üç kuruşa kimlere sattınız? ...

yeni yıl da olsanız,
eski yıl da
benim için;
birbirinizden farksızsınız...
Ömer Osman Avcı

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız