SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Yerel Seçim Kulisleri

A- A+ PAYLAŞ

Yerel seçimlere 4 ay gibi kısa bir süre kaldı. Gündem fena halde seçim kulislerine teslim olmuş durumda. Seçim kulisleri, hemen her gün hatta her saat yeni gelişmelerle yeni boyutlar kazanıyor. Partilerin genel merkezleri ile yapılan bir telefon görüşmesi, bir milletvekilinden alınan son dakika bilgisi, aday adaylarının kamuoyunda birbirine üstünlük sağlamak için çevrelerine pompaladığı psikolojik savaş amaçlı dezenformatik konuşmalar, dalga dalga yayılıp şehrin bir ucundan diğer ucuna ışık hızıyla yayılıyor.

 

Seçim kulislerinin en hareketli partileri başta iktidar partisi AKP olmak üzere MHP, CHP ve sonradan denkleme giren Saadet Partisi. DSP, DP, ANAVATAN ve seçime girecek diğer partilerden ise henüz kaydadeğer bir aksiyon gözlemlenmiyor.

 

Ayrıca, bundan sonra da "sürpriz" isimlerin ortaya çıkabileceğini gözden uzak tutmamak gerekiyor.

 

İsterseniz sırasıyla gidelim ve partilerde neler oluyor sorusuna cevap arayalım.

 

AKP

 

İktidar partisi, 28 Mart 2004 seçimleri ile kıyaslandığında bir hayli düşük profil aksiyona sahne olsa da yine de en hareketli parti. AKP’nin 3 Kasım 2002, 28 Mart 2004 ve 22 Temmuz 2007 seçimlerinde sürekli yükselen bir grafik çizmesi, Malatya’nın da yükselen bu grafiğe hatırı sayılır bir katkı sağlaması, 4 ay sonraki yerel yönetimler seçiminde de bu partinin kazanmaya en yakın parti olduğu algısını yaratmış durumda. Bu nedenle, en kritik mücadelenin AKP içinde verildiğini söylemek sanırız abartı olmaz.

 

Peki AKP’deki bu kritik mücadelede kim hangi pozisyon ve hangi aşamada ?

 

Hüseyin Cemal Akın : 2004 seçimlerinde aday adaylığı sürecinde hesaba alınmayan, ancak kimilerine küçük dilini yutturacak kadar çarpıcı bir sürprizle AKP Malatya Belediye Başkan Adayı olarak gösterildi ve belediye başkanı seçildi. 5 yıllık icraatı yeniden aday gösterilmesi için yeterli müktesebatı oluşturmadığı için 2004’de olduğu gibi bugün de aday olabilmek yolunda ciddi tavassutlara ihtiyaç duyuyor. En önemli destekçisi olduğunu çevresine yaydığı Dengir Mir Mehmet Fırat’ın AKP Genel Başkan Yardımcılığı görevinden alınması onun sarsılmasına yol açarken, şimdi yeni arayışlar içinde. Konvansiyonel destekçileri Korkut Özal ve Bülent Arınç Akın’ı başarılı bulmasalar da geçmiş yılların hatırına yine Akın’ın yanındalar. Ancak özellikle Korkut Özal’ın artık Başbakan Erdoğan üzerinde 5 yıl önceki kadar etkisi olmadığını da hemen herkes biliyor. Başbakan Erdoğan’ın 2004 seçimleri ile kıyaslandığında bu seçim sürecinde belediye başkan adayının belirlenmesinde o şehrin milletvekillerinin görüş, düşünce ve önerilerine daha fazla değer vereceğine yönelik mesajlar vermesi de Cemal Akın’ı karamsarlığa iten ciddi gelişmelerden biri olarak değerlendiriliyor. Çünkü Sağır Sultan bile biliyor ki AKP’nin 6 milletvekili de Cemal Akın’ın üzerinin çizilmesi için kapalı ya da açık mesai harcıyor.

 

Cemal Akın şimdilerde AKP İl Başkanı Ahmet Çakır’ın istifasının arka planını çözümlemeye çalışıyor. Ahmet Çakır’ın Kızılcahamam Kampı’ndan ve istifalar için belirlenen son günün son saatlerinde aday adayı olmak üzere istifa etmesi ne anlama geliyor ?  İl başkanına istifa etmesi için tepeden işaret verildi mi ?  Ahmet Çakır  milletvekillerinin üzerinde ittifak ettiği isim mi ? İşte bütün bu sorular Cemal Akın’ın zihnini kurcalayan ve cevap aradığı sorular. Çünkü Akın, şu anda Çakır’ın kendi ismi ile değil ama milletvekillerinin ittifak halinde onayı ile başbakana önerilmesi durumunda kendisi için önemli bir engel olabileceğine inanıyor. Akın medyaya aday adaylarının mücadelesi bağlamında centilmenlik mesajları verse, aday adaylığını açıklayan her isimden sonra farklı bir tedirginlik yaşıyor.

 

Akın’ın Ankara seyahatleri ünlüdür. 5 yıl boyunca iki hafta üst üste Malatya’da kaldığı zaman dilimlerinin çok az olduğunu herkes bilir. Buna karşılık aday belirleme sürecinin en ateşli olduğu bu günlerde Malatya’da kalmayı tercih etmesi Akın’ın biraz da kaderine razı bir şekilde, tevekülle bekleme moduna geçtiğini gösteriyor.

 

Tüm bunlara karşın Cemal Akın’ın  mevcut konjonktürü kendi lehine çevirecek bir ilişkiler ağına sahip olduğunu da not etmekte fayda olduğunu düşünüyoruz.

 

Ahmet Çakır : 1 Aralık’ta AKP İl Başkanlığı’ndan istifa etti, ama aday adaylığı başvurusunu bayramdan sonra yapacağı belirtiliyor. İstifası konusunda iki senaryo var : 1 – Ahmet Çakır il yönetimindeki bazı isimlerin ve bazı milletvekillerinin işbirliği ile genel merkez nezdinde başarısız il başkanı olarak lanse edildi ve görevden alınması için kulis yapıldı. Genel Merkez Çakır’ı görevden alma yönünde görüş oluşturmaya başladı, bu yönde bilgi alan Çakır görevden alınan il başkanı pozisyonuna düşmektense 4 bin YTL’yi gözden çıkararak aday adayı pozisyonunda çekilmeyi tercih etti. 2- AKP’nin en az 4-5 milletvekili belediye başkan adaylığı için Ahmet Çakır üzerinde ittifak ederek, bu ismi Başbakan Erdoğan’a empoze etme kararı aldı.

 

Yukarıdaki senaryoların hangisi daha gerçekçi ve hangisi daha rasyonel ? Bu sorunun cevabı AKP Malatya adayını açıkladığında verilmiş olacak. Ancak kamuoyunda bugünden seslendirilen bir tesbit var : Şayet Ahmet Çakır AKP adayı olarak gösterilir ve seçilirse o andan itibaren Malatya Belediyesi’nde çok başlı dolayısıyle otoritenin kimde olduğu belli olmayan bir yönetime hazır olmak gerekiyor. Çünkü kendi birikimi ve kişiliği ile değil, milletvekillerinin onay ve tavassutu ile belediye başkanı olan kişinin milletvekillerinden bağımsız bir yönetim sergilemesini beklemenin saflık olacağı, milletvekillerinin ideal adaydan çok kullanıma açık aday için çaba harcadığı vurgulanıyor. Böyle bir durumda davulun belediye başkanının boynunda, 6 milletvekilinin her birinde de birer davul tokmağı bulunmasının yaratacağı kaos ortamında Malatya hizmet mi görür hezimet mi ? Bu soru üzerinde uzunca düşünmek gerekiyor.

 

Ahmet Çakır’ın istifasının 1 numaralı senaryo bağlamında gerçekleşmiş olması durumunda ise, senaryonun devamı olarak il başkanlığına bir süre sonra yönetim kurulu üyelerinden Mustafa Şahin’in geleceği belirtiliyor. Şu anda il başkanlığına Hacı Bayram Yılmaz vekalet ediyor. Bir süre sonra genel merkezce atama yapılması, atanan yeni il başkanının 2009’da yapılacak il başkanlığı kongresinde seçimle iş başına gelmesi yönünde planlama yapıldığı kaydediliyor.

 

Yaşar Köksal : Son birkaç aya kadar adaylığı garantilemedikçe aday adayı olmayacağı yönünde kamuoyunu enforme etti. Bu yazının yazıldığı 4 Aralık  günü, ertesi günü aday adaylığı için başvuruda bulunacağını açıkladı. Peki adaylığı garantilediği için mi aday adayı olacağını açıkladı ? Bunu şimdilik bilmiyoruz elbette. Köksal, teknik anlamda şu ana kadar ortaya çıkan aday adayları ile karşılaştırıldığında daha avantajlı bir isim. Ancak Münir Erkal döneminden bugüne uzanan imajı insan ilişkilerinde sorunlu olduğu şeklinde bir algı yaratmış durumda. Köksal’ın  cemaatin desteğini arkasında bulması konusunda sorun yaşamayacağı belirtiliyor. Belediye başkan yardımcılığı döneminde imar uygulamaları konusunda tartışmalı icraatların içinde bulunması konusunda eleştirilere muhatap olan Köksal’ın en önemli dezavantajı Başbakan Erdoğan tarafından dışlanan eski belediye başkanı ve milletvekili A. Münir Erkal ile ikiz kardeşmiş gibi bir imaja sahip olması olarak görülüyor.  Gerçi 2004 seçimlerinde de AKP’den aday adayı olan Köksal’ın, o dönemde milletvekili olan Erkal’ın kendisine yeterince destek vermediği düşüncesinde olduğu ve buna gönül koyduğu da biliniyor.

 

Cemaat demişken Cemal Akın’ı bir anda panikleten tek satırlık bir haberi de burada anmak gerekiyor : Nur Cemaati’ne yakın iki gazete Sabah ve Bugün’de geçtiğimiz günlerde Başbakan Erdoğan’ın  mevcut bazı belediye başkanlarının üzerini çizdiği ve 29 Mart için bu isimleri aday göstermeyeceğine dair bir haber yayınladı. Bu haberde üstü çizildiği belirtilen isimlerden biri de Cemal Akın’dı. Habere göre, Başbakan Cemal Akın’ın hizmet edemediğini düşünüyormuş ve bir daha aday yapmama kararı almış. Bu haberi yayınlayan Sabah Gazetesi’nin Ahmet Çalık’a ait olduğunu da hatırlatalım.

 

Naci Şavata : AKP’de başvuru yapması beklenen bir başka isim ise eski belediye başkanı Naci Şavata. Naci Şavata deneyimli, çevresi tarafından sevilen ve düzenli olarak Türkiye ve dünya sorunlarına yönelik okumalar yapan bir isim. Milli Görüş geleneğine uzun yıllar hizmet etti ama, bu hizmetin karşılığı olarak o değil tepeden inme isimler meclise taşındı. AKP serüveni onun kaderini değiştirecek mi ? Yaşayıp göreceğiz.  

 

AKP’de şu ana kadar başvuruda bulunan diğer isimler ise İşletmeci Haluk Önal ve Dilek Belediyesi gibi belediyesini kapattırmamak için mücadeleyi seçmek yerine kaderine razı olan Orduzu Belediye Başkanı Mustafa Karaman. Haluk Önal bir yıl önce çalışmaya başladı. Bugüne kadar yaklaşık 30 bin kartvizit dağıttı, kendisini anlatmaya çalıştı. Bir başka isim, yine Erkal’ın çok yakın çalışma arkadaşlarından olan, belediye başkan yardımcılığına kadar getirdiği, belediyede iken eleştirilen imar uygulamalarının bir diğer uygulayıcısı mimar Mustafa Bingöl de aday adayı oldu. Geçen dönemde de aday adayı idi.

 

MHP

 

Mehmet Yaşar Çerçi : MHP il teşkilatı Çerçi isminin partinin önüne geçmesinden rahatsızlık duysa da, Mehmet Yaşar Çerçi ismi siyasette marka ve fenomen kavramlarına karşılık gelen bir müktesebata sahip. Hemen her kesimden oy alma potansiyelini elinde tutan bir isim. AKP 2004seçimlerinde MHP’den çok Çerçi ile yarıştı. Edindiğimiz istihbarata göre MHP seçimi kaybetmek pahasına da olsa  Çerçi’siz seçimlere girmek yönünde bir görüş oluşturmuş durumda. MHP böylelikle isimlerin partinin üzerinde olamayacağını, hiç kimsenin vazgeçilmez olmadığını, esas olanın kişiler değil parti ve ideoloji olduğunu göstermek istiyor. MHP’nin muhtemel bu tutumu ne kazandırır ne kaybettirir? Bu soru birkaç değişken belli olduğunda cevap bulabilir. Bu değişkenlerin başında da Çerçi yerine gösterecekleri adayın Malatya halkında bulacağı karşılık ve AKP’nin göstereceği adayın kim olacağı geliyor.

 

Cumali Ünaldı : Ziraat Mühendisi, şair. Başbakanlık Müşaviri görevinden istifa ederek MHP’den aday adayı oldu. Malatya Topraksu Bölge Müdürlüğü’nde çalıştı. Mehmet Altınsoy’un Ankara Belediye Başkanlığı döneminde Ankara Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürlüğü yaptı. Yusuf Bozkurt Özal ile yakın çalıştı. İki defa AKP’den milletvekili aday adayı oldu, aday gösterilmedi. 1. AKP Hükümeti’nin tarım programının oluşturulmasına katkıda bulundu. Geçen yıl yayınladığı Türkiye Tarımı adlı kitabı ile  Türk tarımının ekonomi-politiğini yazdı. MHP’den aday adayı olması sürpriz olarak nitelendirilse de geniş bir yelpazdeki ilişkileri bu geçişin mümkünlüğünü haberdar ediyordu onu tanıyanlara. Çerçi yerine tercih edilmesi durumunda en önemli dezavantajı Çerçi’ye gönül verenlerin MHP’ye tepki duyarak partiden kopması olacaktır. Ayrıca Çerçi kadar tanınıyor ve biliniyor olmaması geniş kitlelere ulaşmak konusunda bazı sıkıntılar yaratacaktır.

 

Avukat Suat Taner, Mimar Mehmet Güldaş, Mühendis Abuzer Aslan, bürokrat Cafer Uzunpınar MHP’nin diğer aday adayları.

 

CHP

 

Cumhuriyet Halk Partisi, 2004 seçim sonuçlarına göre Malatya’da 3. büyük parti. CHP İl Başkanı Celal Berktaş, 2004 seçimlerinde yaşanan sorunların yeniden yaşanmaması için çalışmaları sessiz ve derinden yürütüyor. Kimi ilçe belediye başkan aday adayları ve belediye / il genel meclisi için başvuruda bulunan bazı isimler açıklandı, ancak belediye başkan aday adaylığı konusunda somut bir açıklama yapılmadı. İl Başkanı Celal Berkdaş yaklaşık 1 ay önce TV Malatya’da katıldığı bir programda en az 7-8 isim üzerinde çalıştıklarını ve çok iyi bir adayla seçime gireceklerini açıkladı. CHP’de bugüne kadar dillendirilen tek isim eski Köy Hizmetleri Genel Müdürü ve 19. Dönem ANAP Malatya Milletvekili Gazi Barut. İnşaat Yüksek Mühendisi Gazi Barut, milletvekili seçildiği dönemde, 7'inci sırada olmasına rağmen tercihle TBMM'ye gitmişti..

 

 SP

 

2004 seçimlerinde 1800 oy almasına karşın Prof. Dr. Numan Kurtulmuş’un genel başkanlığa seçilmesi ile birlikte 29 Mart seçimlerinin sürpriz aktörü olma iddiasındaki Saadet Partisi Malatya’da hedefini büyük tutuyor. SP Malatya İl Başkanı Mehmet Asiltürk Belediye Başkanı H. Cemal Akın’ın 5 yıllık dönemini çok sert eleştiriyor ve belediyeciliğin Milli Görüş’ün işi olduğunu savunuyor. AKP’den milletvekili aday adayı olan ancak aday gösterilmeyen Malatya Müftü Yardımcısı Mahmut Karatepe SP’de belediye başkan aday adayı olarak başvuruda bulunan ilk isim oldu. Mahmut Karatepe’nin aday adaylığı SP’yi Malatya’da  siyasi denkleme dahil ederken, bu durumdan en çok AKP’nin rahatsız olduğu gözleniyor. 22 Temmuz 2007’de Mahmut Karatepe’nin bağımsız milletvekili adaylığını el öperek engelleyen AKP, SP’nin Karatepe’yi aday göstermesi halinde kitlesel oy kopuşlarından endişe ediyor. SP’de aday adaylığı konuşulan ancak bugüne kadar bu yönde somut girişimde bulunmayan isimlerden biri de, Malatya Eski Belediye Başkanı A. Münir Erkal. Erkal’in zemin yokladığı, ancak kaybetme riskini göze alamadığı için adaylık başvurusunda bulunmadığı belirtiliyor. SP’de AKP ve MHP’nin adayların açıklamasından sonra, bu partilerde aday gösterilmeyen bazı sürpriz isimlerin son şans ve AKP’ye ders verme amaçlı olarak SP’de aday adaylığı başvurusu yapabileceği ileri sürülüyor. SP seçimi belki kazanmayacak ama, bugünkü heyecanını 29 Mart’a kadar yayabilirse seçimi kimin kazanacağını tayin etme pozisyonunda olabileceği ifade ediliyor.

 

Öte yandan SP’de Dr. Zeynal Kayan’ın aday adaylığı için başvuruda bulunmayı planladığı, Kayan’ın daha sonra çeşitli nedenlerle SP tercihinden vazgeçtiği ve AKP’de kendini garanti aday gören bazı isimlerle Adıyamanlı seçmen desteğini AKP’ye kanalize etmek için görüşmeler yaptığı, bunun karşılığında da belediye meclisinde belirli bir kontenjanın ayrılmasına yönelik bir çalışma yapıldığı ileri sürülüyor.

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız