SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Yerel Seçim ve Mesajları

A- A+ PAYLAŞ

Niyazi DOĞAN

dogannd@gmail.com

 

Türkiye uzun ve yorucu bir seçim kampanyasının ardından 29 Mart’ta sandık başına gitti ve Türkiye Cumhuriyeti’nin 13. yerel yönetim seçimleri gerçekleşmiş oldu.

 

Seçimlerin üzerinden yaklaşık bir hafta geçti. Birkaç ilçede ve beldede seçimler çeşitli nedenlerle iptal edilirken, Adana dışındaki illerin hemen hepsinde kazanan adaylar mazbatalarını alarak görevlerine başladı.

 

Bu seçimin temel karakteristiğini ise, 2001’de kurulan ve kurulduktan sonra girdiği ilk seçimde tek başına iktidar olan, 2004 yerel ve 2007 milletvekili genel seçimlerinde istikrarlı biçimde büyüyen AKP’nin ilk defa tökezlemesi ve ‘’AKP’nin yükselişi durdu, gerilemeye başladı’’ yorumlarına hak verecek düzeyde oy kaybetmesi oluşturdu.

 

Seçimi kazanmak yolunda iktidar ve hükümet olmanın tüm olanaklarını değerlendiren, sosyal yardımları kimi şehirlerde seçim kazanma enstrümanı olarak kullanan AKP, tüm bu çabalarına karşın birçok ilde belediye başkanlığını kaybetti, milletvekili genel seçimi için baz olarak alınan il genel meclisi kategorisinde de 8 puanlık gerileme ile Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın deyimi ile ‘’Tatmin edici olmayan’’ bir sonuçla yüzleşmek zorunda kaldı.

 

AKP’nin Türkiye manzarası böyle iken, il genelinde geçerli 382.117 oyun % 86,5’ini sağda yer alan partilerin topladığı Malatya’da durum, AKP açısından kısmen farklıydı.  

                                                                  

AKP, Malatya belediye başkanlığı kategorisinde seçime katılma oranındaki hatırı sayılır yükselişe paralel olarak sayısal bazda oyunu 40 bin arttırarak seçimin galibi olurken, partilerin muhtemel milletvekilliği sayısının hesaplanmasında baz alınan il genel meclisi oyunda ise ciddi bir gerileme yaşadı. AKP 22 Temmuz 2007 milletvekili genel seçimlerinde Malatya genelinde geçerli 362.407 oyun 243.525’ini alarak % 66’lık önemli bir başarı sağlarken, 29 Mart 2009 seçimlerinde il genel meclisi kategorisinde geçerli 382.117 oyun 195.451’ni alarak ancak % 51.5 oranına ulaşabildi.

 

AKP açısından Malatya manzarasının özeti şudur: AKP Malatya belediye başkanlığını 2004’e göre + 2 puan, sayısal olarak da + 40 bin oyla kazanmış, ancak il genel meclisi kategorisinde en az 1 milletvekilliği kaybettirecek düzeyde oy yitirmiştir. AKP Malatya İl Örgütü ve AKP Malatya milletvekilleri, Malatya belediye başkanlığını kazanmanın verdiği rehavet ile seçimden sonraki ilk haftada bu şok düşüşü irdelediğini gösteren herhangi bir işaret ortaya koymamış, gerilemeyi gizlemeyi tercih etmiştir. Malatya belediye başkanlığı seçimini kazanmak bir bakıma AKP Malatya İl Örgütü’ne il genel meclisi oylarındaki başarısızlığı perdeleme olanağı sunmuştur.

 

Bu arada, bazı AKP milletvekillerinin ve CHP Milletvekili Mevlüt Aslanoğlu’nun kendi ilçelerinde seçimi kazanamadıklarını da not etmekte fayda var. Ömer Faruk Öz ve Öznur Çalık’ın yüzde 50’lik kayıpları olduğunu söylemeliyiz. Bu iki milletvekilinin ortak yöreleri olan Doğanyol’da AKP kazandı. Ancak bu iki milletvekili bir diğer ilçeleri diyebileceğimiz Pütürge’de, Mehmet Şahin Hekimhan’da, Mevlüt Aslanoğlu da Arapgir’de başarılı olamadı. Pütürge ve Hekimhan’da CHP, Arapgir’de ise AKP kazandı.

 

AKP dışında, Saadet Partisi, CHP ve MHP’nin 29 Mart 2009 manzarasını irdelemek için ayrı bir değerlendirme yapmak gerekiyor. Bu yüzden, bu partilerin aldıkları sonuçlara genel hatları ile değinip, yeniden AKP’ye özellikle de Malatya Belediyesi’ne döneceğiz.

 

SP: Başarının ölçüsü bir önceki seçime göre oy arttırmak ise, Saadet Partisi bu seçimin en başarılısıdır. SP 2004 Malatya belediye başkanlığı seçiminde sadece 1865 oya sahipken, 2009’da bu rakamı defalarca katlayarak 56.540 oya ulaşmış, %.1.5 olan oy oranını % 30’a çıkarma başarısını göstermiştir. SP, il genel meclisi oylarını da 2004’e göre 3 katına çıkarmıştır.

 

Kuşkusuz, SP’deki bu olağanüstü yükselişin izahı ancak Mehmet Yaşar Çerçi’nin bu partiden aday olması ve SP Genel Başkanı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş’un Türk siyaset hayatına yaptığı pozitif katkının seçimlere yansıması ile izah edilebilir. Prof. Dr. Numan Kurtulmuş’un SP genel başkanlığına seçildiği 26 Ekim 2008’den bu yana siyaset arenasında yarattığı rüzgârın SP’nin Malatya’daki yükselişinde etkili olduğu yadsınamaz.

 

Mehmet Yaşar Çerçi, kazanamamasına karşın SP’ye çok önemli bir katkı yapmış, özellikle önceki partisi MHP’nin tabanını mobilize ederek SP’ye taşıma başarısını göstermiştir.

 

CHP: 2004 yerel seçimleri sürecinde belediye başkan adayını belirleme konusunda kaos yaşayan ve bu nedenle kamuoyunda güvenilirlik sorunu yaşayan CHP, 2009 yerel seçimleri ile Türkiye genelinde olduğu gibi Malatya’da da toparlanma sürecine girdi. İl genel meclisi kategorisinde Malatya’daki oy oranı Türkiye ortalamasının 7 puan gerisinde kalsa da, Malatya Milletvekili Mevlüt Aslanoğlu, İl Başkanı Celal Berktaş ve Belediye Başkanı Ömer Şarapnal’ın uyumlu ve iddialı çalışması ile CHP, 29 Mart’ta seçime katılım oranındaki kaydedeğer artışın da katkısıyla iyi bir çıkış yakaladı ve 26.600 oy ile % 13.8’e ulaştı. 2004’de belediye başkanlığı seçiminde 12.706 oy alabilen CHP, böylelikle bir önceki yerel seçimdeki oy miktarının 2 katından daha fazlasını alarak geleceğe yönelik umutlarını tazelemiş oldu.

 

MHP: Sözün bittiği yerdeyiz. MHP 2004 Mehmet Yaşar Çerçi ile 40 binden fazla oy alarak AKP’nin ardından 2. büyük parti ünvanını kazanırken, 29 Mart Malatya belediye başkanlığı kategorisinde parti tabanının SP’den aday olan Mehmet Yaşar Çerçi’yi takip etmesi ile trajik bir düşüş yaşadı. 29 Mart’ta aldığı oy sadece 3.576 yani % 1.9. MHP’nin il genel meclisi kategorisinde ise oyunu koruduğu gözleniyor. 22 Temmuz 2007 milletvekili seçiminde 27.579 (% 7.5) oya sahip olan MHP, 29 Mart il genel meclisi kategorisinde de 27.802 (% 7.2) oy alarak milletvekili genel seçimi alanındaki büyüklüğünü muhafaza ettiğini gösterdi.

 

Ara Not: İl Seçim Kurulu ve YSK seçimlerin üzerinden bir hafta geçmesine karşın İl Genel Meclisi’nde resmi sonuçları henüz yayınlamadı. Yukarıda kullandığımız rakamların İHA kaynaklı olduğunu belirtelim.

 

SP, CHP ve MHP’ye dair geniş bir değerlendirmeyi bir başka zamana erteleyerek, yeniden AKP’ye ve Ahmet Çakır’ın devraldığı Malatya Belediyesi’ne dönelim isterseniz.

 

Önce Bazı Öngörüler:  

 

1- AKP Malatya İl Örgütü ile Malatya Belediyesi artık birbirini bütünleyen iki organizasyon pozisyonuna gelmiştir. Cemal Akın’ın kendi ekibini konuşlandırdığı Malatya Belediyesi bundan böyle AKP il örgütünün doğal egemenlik alanı olarak görülecektir.

 

2- Fuat Ölmeztoprak’ın çekimser tavrına karşılık diğer 5 milletvekili tarafından başbakana önerilen ve ismi açıklanıncaya kadar tam saha presle desteklenen Ahmet Çakır, belediye başkanlığı yetkilerini en az 2 yıl milletvekilleri ile paylaşma riski ile karşı karşıyadır. Reel politik bu riski dayatmaktadır. 

 

3- Ahmet Çakır’ın milletvekilleri ve parti il örgütünden bağımsız olarak yürüteceği, yönetime kendi damgasını vuracağı süreç en iyi ihtimalle 3. yıldan itibaren başlayacaktır.

 

3- Ahmet Çakır’ın bağımsızlığını ilan edeceği süreye kadar, belediye yönetimi, başkan-parti-milletvekilleri üçlüsü arasında iktidar çatışmalarına sahne olacak, belediyeyi kimin yönettiği sorusu hep gündemde olacaktır.

 

4- AKP Belediye Meclis Grubu, parti aygıtı ile başkan arasındaki ilişkilerin en kritik noktasını oluşturacaktır. Belediye meclisinde görüşülecek ve karara bağlanacak kimi konular önce AKP il örgütündeki grup toplantılarında karara bağlanacak, ardından belediye meclisinde resmileştirilecektir.

 

5- Başkan Ahmet Çakır ile parti ve milletvekilleri arasındaki ilişkinin en tartışmalı ve mayın tarlası niteliğindeki unsuru ise, Malatya Belediyesi’ndeki personel hareketleri oluşturacaktır. Çok iddialı olacaktır ama, söylemekte fayda var yine de: Ahmet Çakır, Malatya Belediyesi ve bağlı şirketlerin kritik pozisyonlarına atayacağı isimleri tek başına değil, parti, daha da önemlisi milletvekillerinin onayını aldıktan sonra atayacaktır. Milletvekillerinin muhalefet şerhi koyacağı herhangi bir ismin belediye ve şirketlerin tepe pozisyonlarına gelmesi mümkün görünmemektedir.

 

6- Başkan Ahmet Çakır’ın ilk 2 yıldaki performansı milletvekillerinin siyasi kaderini doğrudan ilgilendirmektedir. Çakır’ın 2 yıllık çalışmaları kamuoyunda başarılı bulunur ve takdir edilirse 2 yıl sonraki milletvekili seçimlerinde yeniden aday gösterilme şansı artacaktır. Belki abartı olarak nitelendirilecektir ama, bir anlamda Ahmet Çakır, AKP Malatya milletvekillerinin kaderini elinde tutmaktadır. Bu nedenle, AKP milletvekillerinin defacto olarak Malatya Belediyesi yönetiminde söz sahibi olmak konusunda ısrarcı olacaklarını, karar alma süreçlerinde etkin olacaklarını öngörmek şaşırtıcı olmamalı.

 

7- Malatya Belediyesi’nin büyük ihaleleri bazı AKP milletvekilleri ve kimi parti çevrelerinin yakın markaj ve ilgi alanı içinde olacaktır.

 

Ve Bazı Tespitler:

 

1- Ahmet Çakır’ın özgün bir yerel yönetim modeli oluşturması, belediyecilikte Malatya Modeli anlamına gelecek, insan-şehir ilişkisinde kalite düzeyini yükseltmesi, insan-şehir ilişkisine yeni, ama çelişkileri giderecek yönetsel ve felsefi yorum getirmesi Malatya şehir kimliğinin yeniden inşa edilmesi için bir zorunluluktur. Ancak, mevcut insan kaynakları, seçim kampanyası, kampanya konuşmaları, 50 rakamına ulaşan ama birçoğu soyut yönetim anlayışını anlatan başlıklardan oluşan projeleri ve ilk haftanın refleksleri Ahmet Çakır’ın bu yolda bir hayli zorlanacağına işaret etmektedir.

 

2- Ahmet Çakır’ın Malatya Belediye Başkanı olması ile birlikte, AKP İl Örgütü – Malatya Belediyesi – TSO – Memur Sen - MÜSİAD zinciri bağlamında Malatya’da geniş çaplı monolitik bir yapı oluşmuştur.  Toplumsal ve ekonomik kategorileşme bu monolitik yapıya dahil olanlar ve olmayanlar şeklinde formalaşmaya başlamıştır.

 

3- 1980 öncesi siyaseti tağuti eylem olarak addedenler bugün Malatya siyasetinde aktör olarak yerel siyaseti kontrol etmenin derdine düşmüşlerdir. Bu yapıya 28 Şubat Sonrası Dünyeviliği Keşfedenler ünvanı da verilebilir.

                                                                                               

4- Ahmet Çakır’ın belediye başkanlığı ile birlikte Cemal Akın döneminde belediye çevresinde formalaşan ilişkiler ağı formatlanacak ve farklı siyasi akım ve cemaatleri kapsayacak şekilde bu ağ yeniden kurulacaktır.

 

5- AKP’nin bu seçimi kazanmasında etkili olduğu düşünen kimi organize grupların, finansal yapıların ve iş dünyasının Ahmet Çakır’ın önüne zaman zaman bazı faturaları koyacağı da şaşırtıcı olmayacaktır. Bu faturalar bazen belediye meclisinde çıkacak bir karar, bazen bir üst düzey yöneticinin ataması, bazen de bir ihale için adrese teslim şartname hazırlanması talebi olabilir.

 

Cemal Akın’ın Ahmet Çakır’a Bıraktığı Miras ve Kamu Yararına Ödevler

 

Şunu iddia ediyorum: Cemal Akın, Ahmet Çakır yönetimine son derece kötü bir miras bırakmıştır. Çakır’a bırakılan mirasın finansal yapısı, mali portesi, gelir kaynakları Malatya Belediyesi’nin hizmet üretme yeteneğini yok edecek düzey ve niteliktedir. Belediyenin insan kaynakları piramidi liyakat esasına göre değil, kişisel ilişkiler ağına göre kurgulanmıştır.

 

Son 5 yılda belediye şirketleri, kuralsızca ve verimsiz yönetilmiş, şirket yöneticileri Malatya Belediyesi’nden aldıkları ihaleler ile vergi rekortmeni olmayı marifet saymıştır. Belediye şirketleri rakamlarla oynanarak karlı gösterilmiş ya da ‘Kamu hizmetinde kârlılık hedeflenmez’ kamuflajı ile şirketlerin trilyonluk zararları meşrulaştırılmaya çalışılmıştır.

 

Cemal Akın’ın Ahmet Çakır’a bıraktığı bu miras bağlamında;

 

1- Başkan Ahmet Çakır, Malatya’nın, Malatya halkının çıkarlarını korumak konusunda üstlendiği büyük sorumluluğun ilk ve en önemli adımı olarak geriye dönük Malatya Belediyesi ve bağlı şirketlerinin ekonomik ve mali portesini çıkararak kamuoyuna duyurmalıdır. Malatya Belediyesi ve şirketlerinin borçları – alacakları ve finansal ve ekonomik sürdürülebilirlik pozisyonları tespit edilmelidir.

 

2- Hemen her alanda geriye dönük ve mevcut durum tespiti yapılmalı, hiç kimseye haksızlık yapmadan, sadece gerçeklerin ortaya çıkarılması için, bağımsız denetim şirketlerince veya zaten belediye bünyesinde var olan fakat Cemal Akın döneminde etkisizleştirilen maliye kökenli denetim elemanlarınca Malatya Belediyesi’nin, bağlı şirketlerinin, spor kulüplerinin, ilgili kuruluşlarının 5 yıllık hesapları ciddi bir incelemenin konusu olmalıdır. Böyle bir incelemenin gerçekleştirilmesi Ahmet Çakır yönetiminin dürüstlük ve cesaretini de ortaya koyacaktır. Bununla, geçmiş yönetimden hesap sorabilen bir yönetimin kendi yönetimine olan özgüveni ilan edilmiş olacaktır. Geçmiş dönemin defterlerinin kapatılma yoluna gidilmesi ise, Çakır yönetiminin dürüst siyaset yürütme iddialarına ciddi bir gölge düşürecektir.

 

3- Devr-i Sabık kavramı Türk siyasetinde hoş olmayan bir algıya sahiptir ancak, Malatya’nın çıkarları, temiz siyaset, temiz toplum, hesap verebilir, denetlenebilir yönetim anlayışının güçlendirilmesi ve Ahmet Çakır’ın partisinden olsa bile kamu yararı için gereken herkesten hesap sorabileceğini ve yanlış yapanı adalete havale edebileceğini göstermesi açısından devr-i sabıkı da gündemine almalıdır. İhaleler mercek altına alınmalı, varsa usulsüzlükler kayıtlanmalıdır.

                                                                                       

4- Başkan Ahmet Çakır, geriye dönük bir durum tespiti ve hesap incelemesi yapacaksa, Malatya Belediyesi ile Derme Sulama Birliği ilişkilerine ayrı bir sayfa ayırmalı ve özel bir önem vermelidir. Malatya Belediyesi’nden Derme Suluma Birliği’ne aktarılan paralar varsa, bu aktarımın yasallığı sorgulanmalı, birliğin belediyeye araç kiralamasındaki şaibeler irdelenmelidir.

 

5- Malatya Belediyesi’nin ve şirketlerinin İller Bankası’ndan, bankalardan ve katılım bankalarından kredi alıp almadığı, kredi alınmışsa ne kadar alındığı, bu kredilerin amaçları doğrultusunda kullanılıp kullanılmadığı belirlenmelidir.

 

6- Geçmişe dönük en önemli sayfalardan birisi ise, Malatya Belediyesi ile şirketleri arasındaki ilişkilerde hukukiliğe, yasallığa ve Malatya Belediyesi’nin çıkarlarının korunmasına ne kadar uyulduğunun ortaya çıkarılmasına ayrılmalıdır.

 

7- Malatya Belediye Başkanı H. Cemal Akın göreve başlarken yasal prosedür gereği ilgili makamlara mal beyanını sundu. Yeni Başkan Ahmet Çakır, temiz topluma katkı bağlamında eski başkan Akın’ı, kimi başkan yardımcılarını, bazı meclis üyelerini ve belediye şirketlerinin üst düzey yöneticilerini, kendilerinin ve 1. derece yakınlarının mal varlıklarını açıklamaya davet etmelidir.

 

Sonsöz: Ahmet Çakır, 100 binin üzerindeki insanın oyu ile Malatya Belediye Başkanı seçildi. İnsanlar ister Başbakan Erdoğan, ister AKP sevgisi hangi saikle oy kulanmış olursa olsun sonuçta Ahmet Çakır belediye başkanlığı makamına oturdu. Şimdi önemli olan Malatya’nın ve Malatya halkının çıkarlarını koruyarak, bu şehri ileriye taşımaktır.

 

Malatya’yı ileriye taşıyacak unsurları harekete geçirmek, gelenek ve modern çelişkisini sinerjiye dönüştürerek sözde kalmayan yaşam kalitesi yüksek bir şehircilik politikası üretmek artık Ahmet Çakır ve ekibinin omuzlarındaki en büyük görev ve sorumluluktur. Malatya’yı yönetmek gurur verici bir sorumluluktur. Bu gurur ise planlı gelişen, çarpık yapılaşmayı gideren, şehir psikolojisi pozitif, insanları mutlu her açıdan sağlıklı bir şehir kurarak taçlandırılabilir.

 

Başkan Ahmet Çakır, özgün bir şehircilik politikası üreten, katılımcı, şeffaf, hesap verebilir, emanet-ehliyet ilişkisine önem veren, şehircilik kavramlarını sloganik düzeyde değil uygulama alanında kullanan, dürüst ve ilkeli bir yönetim gösterdiği takdirde hem Malatya hem partisi hem de kendisi kazanacaktır.

 

Başkan Çakır’ın doğrularına doğru diyeceğiz ve Malatya için destekleyeceğiz. Yanlışlarına yanlış diyeceğiz ve Malatya için eleştireceğiz. Eleştirilerimizin kaynağında politik argümanlar değil sadece Malatya’nın kamu yararları olacaktır.

 

Kendisini kutluyor ve başarılar diliyoruz.

 

FOTOĞRAF: Malatya Belediye Başkanlığı makam koltuğu (Selahattin GÖKATALAY)

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız