SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"Yerinde Korunabilir"

A- A+ PAYLAŞ
 
Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ın, dünyanın sekizinci harikası olan Nemrut Dağı’ndaki heykellerin Kâhta’ya taşınması ve yerlerine replikalarının konması yönündeki önerisi arkeoloji dünyasında tartışmaya neden oldu. ODTÜ Kommagene Nemrut Koruma Geliştirme Programı ekibi karara tepki gösterirken arkeologlar destek verdi.
 
KÜLTÜR ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ın Nemrut’taki heykellerin taşınmasına ilişkin açıklaması, bakanlığın bölgedeki eserlerin korunması için protokol imzaladığı 50 kişilik ODTÜ Kommagene Nemrut Koruma Geliştirme Programı ekibini şaşırttı. Ekibin başındaki Prof. Dr. Neriman Şahin Güçhan, şöyle konuştu:
 
“Heykellerin taşınması diye bir şey yok. Birkaç tane stelin taşınması söz konusu. Projemiz tamamlandı ve bakanlığa teslim edildi. Koruma kuruluna girecekti, o bekleniyordu ama kurullar lağvedildi. Tekrar onları kurana kadar görüşülemeyecek. Böyle bir şeyin olması için bilimsel açıdan bir gereklilik yok. Yaptığımız araştırmaların hepsi yerinde korumaya yönelik. Orada 400 tane taş varsa 30 tane stel (mezar taşı) var. Bunun 5’inin taşınmasını öneriyoruz. 
 
Diğer blokları yerinde korumaya yönelik özel karışımlar ürettik. Kireç bazlı heykellere hiç zarar vermeyecek karışımlar üretildi. Bunlar alanda denendi. İyi sonuçlar verdi. Proje Günay’ın emriyle oluşturulan Bilimsel Danışma Kurulu’na sunuldu. Onlar da onayladı, beğeni ve takdirle karşıladı.” 
 
Bakan haberdar edilmemiş
 
“Eksi 40 derece olduğu tamamen uydurma. Biz eksi 18 derece olduğunu ölçümlerimizle bakana verdik. Birileri başka haberler veriyorsa ben onu bilemiyorum. Ama sanırım bakan ODTÜ’nün yaptığı çalışmalardan haberdar edilmemiş. Ekibimizdeki jeoloji mühendislerimiz kum fırtınasının olmadığını söylüyorlar. Bakanın böyle konuşması çok üzücü. Herhalde bilgilendirilmedi veya yanlış bilgilendirildi. Biliyorsunuz bu işte Hollanda’nın ilgisi var. Başka siyasi baskılar var. Sanırım onlar devreye girip Bakanı yanlış bilgilendiriyorlar. Çünkü geçen eylülde Bakana ilk restorasyonla ilgili tavrımızı açıkladığımızda son derece memnun ayrılmıştı. Umarım tekrar öyle bir fırsat olur ve ona anlatırız ve de Türkiye’nin övüneceği bir uygulama olur.”
 
 
Doç. Dr Necmi KARUL (Arkeologlar Derneği İstanbul Şubesi Başkanı): 
Çekiciliği bozulmaz
 
Aslında arkeolojik eserlerin yerinde korunması esastır. Ancak Nemrut’taki heykeller uzun süredir tahrip olmakta. Dış etkenlerden korunmaları için sadece kimyasallar yetmez, büyük bir çatı örtüsüne ihtiyaç var. Ancak heykeller dağınık halde olduğu için bu, doğal çevrenin görüntüsünü bozacaktır. Dolayısıyla, ben de heykellerin taşınması gerektiğini düşünüyorum. Çünkü hakikaten yazık oluyor heykellere. Eserlerin müzeye taşınması durumunda, Nemrut’un çekiciliğinin bozulacağını da düşünmüyorum.” 
 
Nezih BAŞGELEN (Arkeolog, Nemrut Dağı kitaplarının yazarı):
Uzmanlar toplansın
 
“Nemrud Dağı konusunda bugüne kadar yapılmaması gereken ne varsa yaptık. Dünyada bir örneği olmayan eserlerini hoyratça tahrip ettik. Bu açıdan, bakanın Nemrut’un korunmasına yönelik kaygılarını samimi ve gerçekçi buluyorum. Niyet doğru ama nasıl gerçekleştirileceği konusu çok önemli.
Uygulama kararlarının gerçek uzmanların katılacağı bir dizi toplantıda alınması daha akılcı olacaktır Çünkü, burası aynı zamanda bir devlet başkanının, yani Kommagene Kralı Antiokhos I’in (M.Ö. 69-36) anıtkabridir. Kendisi yazılı vasiyetnamesinde buranın korunmasından Cumhurbaşkanı’nı sorumlu tutuyor. II. Ramses’in mumyası tıbbi araştırmalar için Mısır’dan Paris’e götürüldüğünde Fransa’da bir devlet başkanına yakışır şekilde karşılandı ve yine aynı şekilde uğurlandı. Bizim de aynı hassasiyeti Antiokhos I’e göstermemiz lazım.”

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız