SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Yeşil Sahalardan Köşk Adaylığına...

0
Güncellendi - 2015-12-27 22:55:00
Yeşil Sahalardan Köşk Adaylığına...
A- A+ PAYLAŞ

Türkiye tarihinde bir ilk, bu yılın ağustos ayında yaşanacak; Türkiye Cumhurbaşkanı ilk kez halkoyuyla seçilecek. 

Cumhurbaşkanlığı adaylığı için 20 vekilin imzası gerekli olduğundan, gözler TBMM'de grubu bulunan siyasi partilere dönmüştü. CHP ve MHP ortak aday çıkardı; Ekmeleddin İhsanoğlu. 

TBMM'deki en küçük parti, HDP ise Selahattin Demirtaş'ın adaylığını dün resmen açıkladı. 

Adayını son açıklayan parti ise, iktidar partisi, AK Parti oldu; 

Ak Parti, Türkiye'nin halk tarafından seçilecek ilk cumhurbaşkanı için, kurucu genel başkanı, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı resmen aday gösterdi. 

26 Şubat 1954'te, İstanbul'da doğan Erdoğan'ı siyaset önce Ankara'ya taşıdı. Şimdi ise, 11 yıllık Başbakanlık görevinden sonra Erdoğan, şimdi de Türkiye Cumhuriyeti'nin en tepe noktasına, Cumhurbaşkanlığı'na aday. 

Eğitim hayatına Piyale Paşa İlkokulu'nda başlayan Erdoğan, İmam Hatip Lisesi'ni bitirdi. Yüksek Öğrenimini de Marmara Üniversitesi İktisadi ve Ticari Bilimler Fakültesi'nde yaptı. 

HEM SİYASET, HEM FUTBOL 

Gençlik yıllarında iki önemli uğraşı vardı Erdoğan'ın; 

Siyaset ve futbol. Camialtı, İETT ve Erokspor'da 16 yıl futbol oynadı. Siyasetle ise Milli Türk Talebe Birliği'nde ısındı. 1976 yılında da Milli Selamet Partisi Beyoğlu Gençlik Kolu Başkanlığı'na, hemen ardından da MSP İsatnbul İl Başkanlığı'na seçilerek, aktif siyasette ilk kez adını duyurmaya başladı. 

Siyasi hayatı devam ederken, bir yandan da İETT'de görev yaptı. 12 Eylül 1980 darbesinin ardından İETT'den ayrılıp, özel sektörde çalışmaya başladı.

HAYAT ARKADAŞINI KONFERANSTA BULDU 

Erdoğan, hayat arkadaşını ise bir konferansta buldu. 

1977 yılında bir konferansta tanıdığı Emine Hanım'la evlendi. Bu evlilikten iki erkek, iki kız çocuğu oldu; 

Ahmet Burak, Necmeddin Bilal, Esra ve Sümeyye. 

Askerlik görevini, Türkiye'de halen askeri yönetim devam ederken, 1982 yılında yapan Erdoğan, Tuzla'da Yedek Subay olarak görev yaptı.

SİYASETE REFAH PARTİSİ'NDE DEVAM 

1983 yılında yapılan seçimlerle Türkiye'nin askeri yönetimden çıkmasıyla, Erdoğan da siyasete döndü. Kapatılan MSP'nin yerine kurulan Refah Partisi'nde aktif siyasete yeniden başladı. 1984 yılında RP Beyoğlu İlçe Başkanı, 1985 yılında ise İl başkanı ve partinin MKYK üyesi seçildi.

ART ARDA SEÇİMLER... 

1986 yılında ara seçimlerde RP'den milletvekili adayı oldu. Ardından da Beyoğlu ilçesinden belediye başkan adayı oldu. Her ikisinde de seçilemedi. 

Ancak 1989 seçimlerinde RP 2. Parti olunca, Erdoğan'ın da siyasi yükselişi de hızlandı.

VEKİL SEÇİLDİ AMA... 

1991 yılında yeniden RP'den milletvekili adayı oldu. Ancak o seçimlerde uygulanan tercihli oy sistemine takıldı. Seçilecek oyu almasına rağmen ,tercihli oy sistemi nedeniyle Yüksek Seçim Kurulu milletvekilliğini iptal etti. 

İSTANBUL BELEDİYE BAŞKANI 

RP'nin İstanbul il başkanlığı görevine devam eden Erdoğan, 27 Mart 1994 yılında bu kez İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı adayı oldu ve seçildi.

BİR ŞİİR OKUDU VE... 

Ancak 12 Aralık 1997'de, Siirt'te düzenlenen mitingde okuduğu bir şiir, siyasi hayatını sekteye uğrattı; Hakkında dava açıldı. Diyarbakır Devlet Güvenlik Mahkemesi'nde gerçekleşen yargılama sonucunda, TCK'nın 312. maddesinden ceza aldı. 

Daha sonraları, başta TBMM kürsüsü olmak üzere, pekçok yerde yeniden okuyacağı o şiir, 28 Şubat döneminin yaşandığı o yıllarda, mahkeme tarafından "halkı din ve ırk farkı gözeterek, kin ve düşmanlığa sevketmek" olarak yorumlandı. Hapis cezası aldı.

DÖRT AYLIK MAHPUSLUK... 

Dört ay hapis cezasına çarptırılan Erdoğan, bu cezayı 1999 yılında Pınarhisar cezaevinde geçirdi. 24 Temmuz 1999 günü cezasını tamamlayarak, tahliye oldu.

GELENEKÇİLER... YENİLİKÇİLER... 

28 Şubat sürecinde sadece Erdoğan, kişisel olarak etkilenmedi; Mensup olduğu Refah Partisi, ardından da Fazilet Partisi kapatıldı. 

Fazilet Partisi'nin kapatılması ve Genel Başkan Necmettin Erbakan'a siyasi yasak getirilmesi, partinin temelini teşkil eden Milli Görüş hareketinde de bölünmeye neden oldu; 

Yeni parti kurulma sürecinde parti içinde Erbakan'a yakın duran "gelenekçiler" ile, Erdoğan ve Abdullah Gül'ün başını çektiği "yenilikçiler" grupları oluştu. 

Parti içi çekişmeyi "gelenekçi" grup kazandı ve Recai Kutan 20 Temmuz 2001'de yeni kurulan Saadet Partisi'nin genel başkanı oldu.

VE AK PARTİ KURULUYOR... 

Yenilikçi kanat ise, Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde Adalet ve Kalkınma Partisi'ni kurdu. AK Parti, 14 Ağustos 2001'de kuruldu. Erdoğan, partinin kurucu Genel Başkanı oldu. 

Parti kurulduktan çok kısa bir süre Türkiye erken seçime gitti. 

Ve yeni kurulmasına rağmen AK Parti, 3 Kasım 2002'de yapılan genel seçimlerden birinci parti olarak çıktı.

BAŞBAKAN ERDOĞAN 

Siyasi engelin kalkması üzerine, Erdoğan Siirt'de gerçekleşen ara seçimlerde milletvekili seçildi. Böylece Başbakanlık yolu da açılmış oldu. 

Abdullah Gül'ün başbakanlığındaki 58. hükümet istifasını sundu ve AK Parti Genel Başkanı ve Siirt Milletvekili Recep Tayyip Erdoğan, 59. Cumhuriyet hükümetinin Başbakanı oldu.

TÜRKİYE'NİN EN UZUN SÜRE KESİNTİSİZ BAŞBAKANI... 

14 Mart 2003 yılında aldığı Başbakanlık görevini, geçen iki seçimde de kaybetmeyen, partisini seçimlerden iktidar partisi olarak çıkaran Erdoğan, Türkiye Cumhuriyeti'nde en uzun süre kesintisiz Başbakanlık görevini yürüterek tarihe geçti.

ŞİMDİ SIRA ÇANKAYA'DA MI? 

Erdoğan'ın Kasımpaşa'da başlayan hayatında girdiği siyaset, kendisini Ankara'ya taşıdı. 

Bugün ilan edilen adaylığının ardından, seçilmesi halinde Erdoğan Türkiye'nin 11. Cumhurbaşkanı olarak Çankaya Köşkü'ne çıkacak.

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız