SON DAKİKA
SON DEPREMLER

''Yeşil''in Katilleri Aranıyor!

A- A+ PAYLAŞ

“ YEŞİL “İN KATİLİ YA DA KATİLLERİ ARANIYOR

14. 10. 2010 tarihinde Malatya Belediyesi Basın ve Halkla İlişkiler Müdürü Cemal ASLAN’dan elektronik posta yoluyla bir ileti aldım. Beni bilgilendirmek üzere belediyeye davet ediyorlar. Tabi ağaçlar konusunda bilgilendirmek istediklerini de açıklıyorlar. Bir önceki gün, yerel basında, Malatya Belediyesi’nin Malatya caddelerindeki ağaçları kestiğini yazmıştım. Kesilen ağaçlardan geriye kalan kütüklerin fotoğraflarını sunmuştum. Sayın Cemal ASLAN’dan gelen iletiyi, değerli okuyucularla aynen paylaşmakta bir sakınca görmüyorum. Ben söyleyeceklerimi, kamuoyuna açık bir şekilde basın yoluyla söylüyorum. Aynı şeffaflığı, Malatya Belediyesi Basın ve Halkla İlişkiler biriminden de bekliyorum. Değerli açıklamalarını, bir basın toplantısıyla tüm kamuoyuna duyururlarsa daha iyi olur kanısındayım. Önemli olan, sadece benim aydınlanmam değil, halkın aydınlanmasıdır. Ayrıca, nazik davetlerinden dolayı da kamuoyu huzurunda kendilerine teşekkür ediyorum.

"Sultan hanım merhaba,

Ben Cemal Aslan Malatya Belediyesi Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Müdürü.

Özellikle ağaç konusundaki duyarlılığınızdan dolayı konuşmak ve bilgilendirmek adına sizleri belediyeye
davet ediyorum."

***

Bugün yine Malatya caddelerinde dolaştım. Yine ağaçları saydım. Cengiz Topel Caddesi’ne Turan Emeksiz Kavşağı’ndan girdim. Caddenin sol yanı, kaldırım çalışmalarına hazır. Bir yolun, sağına ağaç diken insanlar, yolun soluna da dikerler, doğalı budur. Sol tarafta, ta Kernek Meydanı’na kadar olan uzun bir yolda, iki tane ağaç kalmış. Onlar da binalara iyice yapıştıklarından, kesilmekten kurtulmuşlar. Geçen yıl, o caddede yürürken, aniden yağmur bastırmıştı. İki koca çınar vardı solda. Çınarların altına sığınmıştım. Yağmur, çok hızlı yağıyordu; aşırı ıslanmaktan kurtulmuştum. Beni koruyan o ağaçları, iyi tanıyordum, yerlerini biliyordum. Onları da göremedim. Başka pek çok güzel ağaç vardı, onları da göremedim. Cengiz Topel Caddesi’nin Turan Emeksiz Kavşağı’ndan Kernek Meydanı’na giderkenki sol kaldırımını, Malatya Belediyesi, tertemiz(!) etmiş. Ağaçlar yok artık.

Her geçen gün, İnönü Caddesi’ndeki ve Sıtmapınarı civarındaki ağaçların azaldığını görüyorum. Kaldırımlarda ya boşluklar oluşmuş ya ağaçların yerleri parkelerle kapatılmış ya da ağaç göletletinde, kesilmiş ağaçların kütükleri var. Önceleri, asırlık ağaçları kesiyorlardı. Bugün, bebek ağaçların da kesilmiş olduğunu gördüm ve fotoğraflarını çektim. Çapları 10- 15 santim olan fidanları kesmişler. Kesilirken fidandan gözyaşı gibi dökülen talaşlar, göletteydi henüz. Nedense fidanların gözyaşlarına, fidanların kanlarına benzettim; gövdelerinden arta kalan talaşları.

Tekelin önünde zaten ağaç kalmamış gibi. O civardaki bir esnafla sohbet ettim. Kapınızın önü, eskiden beri ağaçsız değildi sanırım, dedim. Bir dokundum, bin ah işittim esnaftan: “ Yoh abla, gapımızın ögünde goca goca çınarlar vardı. Belediye, galdırımı genişletmek için dört beş tenesini kesince beyle cılbah oldu tükanımızın ögü. Bah, vitrine perde asdım, içeri güneş düşmesin, diye. Ağaçlar varken, perde çekmiydim, vitrinimi herkes görüydü. Ağaçlar, kölge ediyidi. Guşlar çığrışıydı. Şimdi eyle mi, çöle döndü buralar. “ Esnafa: “ Bana yakınacağınıza, ağaçların kesimine karşı çıksaydınız ya! Ağaçları kesenlere, kestirenlere karşı dursaydınız ya!” diye sitem ettim. “ Nasıl garşı çıhah? Belediye daha. Tükânımı mı gapattıracahsın? Sahın ha, foturafımı neyim çekmeyesin !” dedi.

Halkımız, ya çok kurnaz, bu tutumunda benim anlayamadığım bir hinlik var ya da çok korkak.

Baksanıza, kendi seçtiği yetkiliden korkuyor, eğer korkuysa bu. Bana, korktuğu için sesini çıkaramadığını söyleyen Malatya esnafı. Müstehaktır size, diyeceğim; ama yine de dilim varmıyor. Sait Faik Abasıyanık’ın “ Son Kuşlar “ adlı o güzel öyküsü geliyor aklıma. Son Kuşlar’ı : “ Çocuklar, biz kuşları gördük de sizler göremeyeceksiniz. Yazık olacak sizlere. “ diye bitiriyordu.

Evet, Malatya Belediyesi’nin bu, göz yaşartan ağaç sevgisi (!) devam ederse; yazık olacak çocuklara. Ah, bir de tabelalar koymuşlar ki adım başı. “ Malatya Halkı En Güzeline Layık “ “ Belediye Çalışıyor, Malatya Güzelleşiyor “ Malatya’nın Geleceğine Yatırım Yapıyoruz “ “Önce Çevre ve İnsan Sağlığı “ Tüm tabelalarda, bu özlü incilerin altında, Ahmet ÇAKIR – Malatya Belediye Başkanı yazıyor. Ne mutlu bize… Nankör müyüm ne? Ağaç neyimize bizim? Kütükler neyimize yetmiyor? Ha, belki de Teze Cami’nin önündeki asırlık çınarları kesip bunların yerlerine demir gövdeli, naylon yaprak ve naylon çiçekli sözümona ağaç (!) diktiler ya. Teze Cami’nin asırlık çınarları da bundan önceki Belediye Başkanı H. Cemal Akın zamanında katledilmişti. Cengiz Topel Caddesi’ne, İnönü Caddesi’ne Sıtmapınarı’na ve İstasyon Caddesi’ne de demir ve naylondan yapılmış sahte ağaçları dikerler. Biz kanarız belki de kuşlar kanar mı, bilmem. Malatya halkı, ağaçların katillerini, sizler aramazsanız kuşlar arayacak, haberiniz olsun.

YAZI-FOTOĞRAFLAR: Sultan KILIÇ

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız