SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Yine Aynı Senaryo mu?

A- A+ PAYLAŞ

Malatyaspor'u maça çıkamama durumu ile karşı karşıya getiren "basiretsiz" yönetim anlayışının sonunda gelinen ve mahkemenin atadığı Kayyum Heyeti tarafından yönetimin üstlenilmesinden sonra, daha önceden de uygulamaya konulan senaryolara benzer emareler gözükmeye başladı.

2. Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından, 1 ay süreli olarak "sınırlı" yetkilerle atanan Kayyum Heyeti'nin 11 Kasım'da yapılmak üzere olağanüstü kongre kararı almasının ardından "güven veren" bir yönetim oluşturulması için titizlik gösterilirken, İstanbul'da iş yaptığı belirtilen bir grubun yönetime talip olduğu yolundaki haberler yoğunlaşmaya başladı. Malatyaspor'u bugünkü durumuna getiren eski başkan Haşim Karadağ'ın çokça yararlandığı enformasyon kanallarıyla bu grubun yönetime talip olduğu duyurulurken, adı ortaya atılan kişiyle ilgili yapılan araştırmalar, İstanbul'da bilinen Malatyalı kişi ve kuruluşlarca tanınan birileri olmadığını ortaya koydu. Ortaya çıkan isimle ilgili olarak internet arama motoru "Google"den yapılan araştırmada da herhangi bir bilgiye ulaşılamadı. Yönetime talip olduğunu söyleyen kişinin, bu niyetini Malatya kamuoyuna duyurmakta yararlandığı bir yerel televizyon kanalındaki konuşmasında, birkaç gün önce eski başkanlardan biriyle de bir yerde karşılaştığı, aday olması halinde bu eski başkanın alacağını sileceğini söylediği şeklindeki sözleri de, bu kişinin Haşim Karadağ'a yakın bir isim, görüştüğü eski başkanın da Haşim Karadağ olduğu izlenimini yarattı. Söz konusu kişiyle, Malatyaspor'dan alacaklı olan ve geçtiğimiz günlerde alacağını tümüyle silen eski başkan Hikmet Tanrıverdi'nin görüşmediği gibi, bu kişiyi de tanımadığını ifade ettiği öğrenildi.

Malatyaspor'un yaşadığı idari ve mali kriz sırasında da, mali ve idari sorunların çözümü için "belirli süreler" tüketilinceye kadar hep alternatifler ortaya atılmış, bunlarla kamuoyu ve il yöneticileri oyalanırken, Malatyaspor sonunda kayyum tarafından yönetilen, çekleri karşılıksız çıkan eski yönetim yüzünden maça çıkamama durumuyla karşı karşıya kalmıştı.

Malatyaspor'da, bugünlerde "İstanbul'dan bir grup" diye lanse edilene benzer senaryolar, kısa bir süre önce Haşim Karadağ başkanlığında yeni bir yönetim oluşturulması şeklinde eski yöneticilerden Sabri Özel tarafından seslendirilmeye başlanmış, bu ismin ortaya atılmasıyla olabilecek alternatif başkan adayları çıkmamıştı. İstifaya kalkışan, yeniden görev almayacağını öne süren Karadağ'ın başkanlığında yönetim oluşturulacağı açıklamaları Sabri Özel tarafından sıkca kamuoyuna aktarılırken, kongreden bir gün önce Haşim Karadağ'ın "ortaya çıkan 14.5 trilyonluk borç" yüzünden vazgeçtiği açıklanmış, o kongrede sonuçsuz kalmış, hatta yasadışı bir şekilde "yapılmamış" sayılmıştı. 1.5 yıldır kulübü yöneten birinin "borçlardan son anda haberdar olduğu" gibi inanılmayacak bir gerekçeyle Karadağ'ın adaylıktan vazgeçtiği iddiaları ortaya atıldıktan sonra, Vali Halil İbrahim Daşöz, "oluşacak yeni yönetim için 13 işadamı hazır" diye kendisine bilgi veren Sabri Özel'e de tepki göstermişti. Bu aşamadan sonra da, Karadağ'ın kesinlikle kulübü bırakması yönünde eğilim gelişmiş, bazı milletvekilleri ve valinin de katıldığı toplantıda elinden aday olmayacağına dair kağıt alındıktan sonra yapılan kongrede, bu kez Karadağ'ın başkan vekili olan avukat Şevket Küçükaslan başkan adayı olmuş ve seçilmiş, Karadağ'ın hesaplarının ibra edildiği o kongreden 4 gün sonra istifa etmişti.

Malatyaspor'da kayyum heyetinin sağlam bir yönetim oluşturulması, bu arada "ürkütücü" borç yükünün ortadan kaldırılması için çabalar sürerken "İstanbul'dan tanınmayan, bilinmeyen, duyulmamış" birinin ortaya çıkıp yönetime talip olduğunu açıklaması, daha önce yaşanan senaryolar benzeri bir senaryoya benzetilip, inandırıcı bulunmadı.

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız