SON DAKİKA
SON DEPREMLER

YÖK Başkanına Destek Verdi!

A- A+ PAYLAŞ

İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu, Anayasa Mahkemesi'nin türban konusuyla ilgili kararını verdiğini belirterek, "Bu tür açıklamalar nedense hep yurtdışına çıkılırken havaalanlarında yapılıyor" dedi.

İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu, basın mensuplarının soruları üzerine türban ve paralı eğitim konusunda değerlendirmelerde bulundu. Türban konusundaki tartışmaları değerlendiren Prof. Dr. Hilmioğlu, "Türk kültüründe türban diye bir giysi bulunmamaktadır. Ben de Anadolu'da yaşadım ve büyüdüm. Benim zamanımda böyle bir giysi yoktu. Yalnız son 20 yıldır bazı siyasiler tarafından bu konu sürekli gündeme taşınmaktadır. Anayasa Mahkemesi bu konuyla ilgili kararını vermiştir. Eğer ki Türk adaleti ve hukukuna güveniyorsak bu konuyu gündeme taşımanın bir manası yoktur. Tabii Türk hukuku ve adaleti üzerine milletvekili yemini tek ayak üzerinde yapılmamışsa. Türkiye'nin pek çok sorunu varken bu konunun sürekli bazı siyasilerce gündeme taşınmasını yanlış buluyorum. Ayrıca bu tür açıklamalar hep yurtdışına çıkılırken havaalanlarında yapılıyor nedense" dedi.

Prof. Dr. Hilmioğlu, üniversitelerin paralı olması ile ilgili tartışmaları ise şu şekilde değerlendirdi:

"Üniversitelerin paralı olmasıyla ilgili YÖK Başkanı'nın yaptığı açıklamayı ben de destekliyorum. Türkiye'de yaklaşık 2.5 milyon öğrenci var. Üniversiteler zaten paralı. Eğitim pahalı bir konu. Türkiye fakir ve borçlu bir ülke. Son 5 yıl içerisinde borçlar 2 katına çıktı. Bu yüzden eğitime ek kaynak bulunması lazım. Örneğin her öğrenci yılda bin YTL para verse bu 4 yılda 4 bin YTL eder. Öteki taraftan bir öğrencinin bir yıllık dershane masrafı 3 ile 4 bin YTL. Bir öğrenci üniversiteye yılda bin YTL vermiş, çok mu efendim? Versinler. Zaten ailelerin yüzde 20'lik kısmı bu parayı verebilecek durumda. Devlet isteyen öğrencilere bu konuda harcını verecektir. Yani para okumak için engel olmayacaktır."

BEM BİR SEN'DEN HÜKÜMETE DESTEK..
Öte yandan Bem-Bir-Sen Malatya Şube Başkanı ve Malatya Belediyesi İtfaiye Müdürü Hanifi Acar, Başbakan'ın başörtüsü konusunun çözümü yönünde attığı adımı desteklediklerini belirterek, "Siyasi simge denilerek hak ihlalleri üzerinde pazarlık yapılmaya çalışılıyor. Hükümet asla bu adımdan geriye dönmemelidir" dedi.

Acar, sendika binasında düzenlediği basın toplantısında, başörtüsüne "siyasi simge" diyenlerin tamamının çeşitli siyasi simge ve sembollerle halkın önünde olduklarını, kendilerini tanımladıklarını ve oy istediklerini belirterek, "Demokrasi tarihi simgeler üzerine kurulmuştur. CHP'nin altı oku, DP'nin kıratı, ANAP'ın arısı, AK Parti'nin ampulü birer siyasi simge değil midir? Bu partilere sadece başı açık insanlar ya da sadece başı kapalı olanlar mı oy veriyor?

Oluşturulan konsensüsten, toplumsal mutabakattan, açıklanan gerçek kamuoyu araştırmalarından ürkenler, korkanlar, gerilimden beslenenler, Başbakan'ın 'Velev ki siyasi simge olsun. Dünyanın neresinde siyasi simgeler yasak?' sorusunu, maalesef anlamadan veya çarpıtarak 'itiraf' olarak değerlendirmektedir" şeklinde konuştu.

"Başörtüsü üzerinde yıllardan beri sürdürülen kanunsuz, utanç verici yasak, birkaç neslin hem eğitim hem çalışma hakkını elinden almış, toplumun belli bir bölümü üzerinde psikolojik hatta zaman zaman fiziksel rahatsızlıklara neden olmuştur. Onlarca başörtülü hanım yasağa karşı çıktıkları için haksız yere yargılanmış, hapis yatmıştır. Bu konuda en fazla mağdur olan illerin başında Malatyamız gelmektedir" diyen Acar, açıklamasının devamında şu ifadelere yer verdi:

"Başörtüsü yasağı bir insan hakkı ihlalidir. Bunun başka tanımını asla kabul etmiyoruz. Seçim sürecinde hemen hemen her partinin malzeme yaptığı bu yasağı kaldırmak sadece iktidar partisinin değil, parlamentodaki bütün siyasi partilerin boynunun borcudur. Hiçbir başörtülü, devletine, milletine zarar veren eylemlerde bulunmamış, kamu malına zarar vermemiştir. Allah'ın emri olduğuna inandığı için başını örten ve örtmek isteyen vatandaşlarımıza neredeyse yaşam hakkı dahi tanımayacak olan bu yasak yeni Anayasa'da gereği gibi vurgulanmalı ve Türkiye bu ayıptan bir an önce kurtulmalıdır. Başörtüsü yasağının kaldırılması yönündeki adımları sırf muhalefet yapabilmek için samimiyetsiz bulan bazı siyasi parti liderleri ne yazık ki tabanlarını dahi tanımamaktadır. Yasağa çözümü başları açmak suretiyle bulan bu siyasi zihniyetin temsilcilerine en iyi cevabı yine bu halk verecektir."

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız