SON DAKİKA
SON DEPREMLER

'YÖK ve Gül Sınavda'

A- A+ PAYLAŞ

Hürriyet yazarı Yalçın Bayer, "Yeter Söz Milletin" köşesinde İnönü Üniversitesi ve rektör seçimlerini yazdı..

İşte adaylardan birinin kanun dışı akrabalarının da olduğunu öne süren yazının geniş bir özeti:

***

" YÖK ve Gül Sınavda"

ANKARA’dan bir profesörle konuşurken, Erzurum Atatürk ve Samsun Ondokuz Mayıs rektörlük seçimleri ile ilgili yazılarımızı dikkatle okuduğunu söylüyor. 20 kişilik YÖK Yönetim Kurulu’nun seçiminden sonra üniversite yönetimlerinin kimlerin eline geçeceğine dair esas damgayı, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül vuracak.

Cumhurbaşkanı Gül’ün, Köşk’te üç kişilik bir heyet oluşturarak isimler üzerinde inceleme yaptığı belirtiliyor.

Önümüzdeki hafta başından sonra YÖK’ün her üniversite için belirlediği 3’er isim belli olmaya başlayacak.

Seçimlerde ilginç ve sürpriz isimlerle karşılaşılacak.

İnsanların bir kısmı güçlünün yanında oluyor, çağdaş denilen insanlar bile buna dahil... Son rektör adayları seçiminde bu yaşandı; bireysel çıkar düşüncesi, kurumsal ve ulusal kaygıların önüne geçebiliyor.

ORAL ÇELİK’İN AKRABASI

Bugün Malatya Üniversitesi’nden söz edelim. 409 öğretim üyesinin katıldığı seçimde Prof. Cemil Çelik 183 oy alıyor. Çelik kimdir? Samsun’da doçent ve prof.’luğunu almış; veteriner profesörü...

Cemil Çiçek Adalet Bakanı iken, kendisini Adlı Tıp’ta görevlendiriyor; kadrosu Samsun’da kalmak kaydıyla... Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi Rektörü Prof. R. Ferit Bernay kabul etmeyince kadrosunu Adalet Bakanlığı’na aldırmak zorunda kalıyor. Ardından ’hukuk dışı’ sayılan TÜBİTAK yönetimine ’Başkan Danışmanı’ oluyor. Kartvizindeki tanımı ’TÜBİTAK Bilim İnsanı Destekleme Daire Başkanı’ olarak gözüküyor. Hakkında çok şeyler konuşuluyor Cemil Çelik’in... Geçmişte Abdi İpekçi’nin öldürülmesi ve Papa suikastı girişimlerinde adı geçen Oral Çelik’in yakın akrabası olması...

 

Prof. Cemil Çelik’in, 33 yıllık İnönü Üniversitesi’nde bir tek gün bile görev yapmamasına rağmen -zaten Veterinerlik Fakültesi yok Malatya’da- oylamada en yüksek oyu alması çok ilginç karşılanıyor.

Prof. Çelik, seçim çalışmalarını bir yıldır beri sürdürüyormuş Malatya’da...

ÖĞRETİM ÜYELERİNİ TEHDİT

Öğretim üyesini dinliyoruz:

"Bazı öğretim üyelerini TÜBİTAK’a davet edip vaatlerde bulunmuş. Hatta Malatya Belediyesi’ne ’Eğitim ve bilimin kalkınmadaki yeri; Fransa ve Avrupa örneği’ başlıklı bir panel düzenlettirmiş. Kendisi de Malatyalı olan, Fransa Rouen Üniversitesi Rektörü Prof. Cafer Özkul’u da davet ettirmiş.

İlk konuşmayı yapan Prof. Cemil Çelik, panel konusu ile ilgili konuşma yapmak yerine ’son yıllarda üniversiteler ile siyasi iktidar arasında yaşanan sorunların bir tarafı olarak adeta siyasi iktidarın sözcülüğünü’ yapmış. Malatya İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Fatih Hilmioğlu, iki yardımcısı ve iki dekanla ayrıca Fransa’dan gelen Rektör Özkul’u dinlemeye gelen Afyon Üniversitesi Rektörü Prof. Ali Altuntaş toplantıyı terk etmişler. Üniversite kulislerinde, Prof. Çelik’in "Cumhurbaşkanlığı’ndan, Başbakan’dan ve YÖK Başkanı’ndan icazet alarak geldiğini" geldiğini belirtilerek, "Sizlerin şimdiye kadar yaşadıklarınızın intikamını almaya geliyorum" dediği konuşuluyor.

Yine seçim propagandası sırasında bazı öğretim üyelerinin, ya kendisi ya da kendisini destekleyen kişilerce açıkça tehdit edildiği de biliniyor."

GÜNÜN SÖZÜ

"Hile, oyunu kazandırsa da, kaderi değiştirmez."

(Bir Arap deyişi)

80 Prof. ithal adaylara oy verdi mi

TURGUT Özal Tıp Merkezi, 500 trilyonluk maliyeti ile Türkiye’nin en pahalı sağlık yatırımı olarak bilinir.... Böyle bir merkezi yönetmek üzere bir veterinerin bu üniversitede en yüksek oyu alması, esasında bu işin tamamıyla ideolojik eksende yapıldığının göstergesidir. Biz adaylara devam edelim... Seçimden 170 oyla 2. çıkan aday Prof. Sezai Yılmaz... 10 yıldır Malatya’da görev yapan Yılmaz, iki yıldan beri de Tıp Fakültesi Dekanlığı’nı sürdürüyor. Prof. Yılmaz, üniversiteye bağlı Turgut Özal Tıp Merkezi’ni, karaciğer naklinde Avrupa birinciliğine, dünyada da ikinciliğe taşımış bir tıp adamı...

3. sıradaki aday İstanbul Üniversitesi’nden gelen bir kardiyoloji profesörü İbrahim Keleş, 20 oy alabildi. Bu kişi de öğretim üyelerini dolaşırken, "Ben dini bütün bir Müslümanım... Sizler de muhtemelen benim gibi değilsiniz" diyen bir aday... En acısı, kadrosunda 80 profesör olmasına karşın üniversiteye rektör adaylığı için gelen iki adayın; Prof. Çelik ve Prof. Keleş’in, oyların % 50’sinden fazlası alması, üzerinde düşünülecek bir gelişme... Hocamız diyor ki:

"Bu durum bile Malatya’daki seçimde ideolojik tercihlerin rol oynadığının çok açık bir göstergesidir."

Bir zamanlar oruç tutmadığı için öğrencilerin öldürüldüğü ve her gün öğrenci olaylarının yaşandığı bir üniversiteden, son sekiz yılda bir tek öğrencinin bile burnunun kanamadığı bir üniversite ortamına ulaştı İnönü Üniversitesi... Ayrıca, bir köy görümünde olan üniversiteden yapılan fiziki değişikliklerle Türkiye’nin en güzel kampusu arasına girdi. Bilimsel araştırmalarda da 2006 yılında 53 devlet üniversitesi içinde ODTܒden sonra 2. sıraya yükseldi; karaciğer naklinde de en başarılı üniversitelerden biri oldu."

İdeoloji ve ağzı sulandıran ihaleler

ÖĞRETİM üyesi dostumuza sorduk: "Sadece ideoloji mi var; başka bir şeyler daha olamaz mı, rektörlük için bu kadar talepkár olmanın..."

Yanıtı şöyle oldu:

"İnönü Üniversitesi’nin, bu siyasal iktidar döneminde Cumhuriyet’in temel niteliklerini savunmada göstermiş olduğu ödünsüz tutum ve davranışı dikkate değer bir olgudur. Evet, her yıl ortalama 50 milyon YTL’lik ihale yapılmaktadır. Bu ihaleler tabii ki birtakım kişilerin ağzını sulandırmaktadır."

Fazıl Say’a fahri profesörlük ünvanı verildiği, Türkiye’deki virtüöz sınıfındaki tüm sanatçıların konserler verdiği, konservatuvarı bulunduğu, böylece sanatsal anlamda da sadece bulunduğu ili değil, bölgeyi de etkileyen bir yapıya kavuşan 17.500 öğrencili İnönü Üniversitesi yeniden eski karanlık günlerine dönerse çok yazık olacaktır. "

NOT: Yazının aslı için tıklayınız.. http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/9471150.asp?yazarid=42&gid=61&sz=26755 

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız