SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"Yüklenmeyin, Hafif Yiyecekler Yiyin"

0
Güncellendi - 2017-06-12 00:45:06
A- A+ PAYLAŞ

  • Kardiyolog Prof.Dr. Özdemir'den Ramazan ayında kalp sağlığı açısından oruç, beslenme, ilaç kullanımı konularında açıklamalar..

İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Turgut Özal Tıp Merkezi'nde yaklaşık 27 yıl çalışıp emekliye ayrıldıktan sonra İstanbul Bezmialem Vakıf Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde Kardiyoloji Bölüm Başkanı olarak mesleğini sürdüren hemşehrimiz Prof.Dr. Ramazan Özdemir, aynı zamanda Malatya Fatih Lisesi'nden sınıf arkadaşı olan TRTHaber TV sunucusu Fuat Kozluklu'nun konuğu oldu ve içerisinde bulunduğumuz Ramazan ayında, oruç ve beslenme düzenine ilişkin açıklamalar yaptı.

"ORGANLAR BİR NEVİ DİNLENMİŞ OLUYOR.."

Kozluklu'nun sunduğu "Gece Bakışı" programına katılan Prof.Dr. Özdemir'in oruç ve sağlıklı beslenme ile ilgili olarak, "17 saat kalp için, vücut için uzun bir süre. Organlar aslında Ramazan’da bir tatil yapıyor diyebiliriz. Ramazan ayının bir yandan manevi arınma ayı olmasının yanında, birde arınma olayı var. Yani 1 yıl süreyle çalışan organlar bir nevi dinlenmiş oluyor. Bunun içerisine bütün hepsini katabiliriz. Bağırsaklar, kalp, karaciğer, bütün vücut sistemini bunun içerisine koyabiliriz. Karaciğer gerçekten de vücudunun bir fabrikası. Bütün metabolizma orada oluyor. Böbrek derseniz öyle. Kalpte öyle. Ramazan ayında bir nevi bütün organlar dinlenmiş oluyor. Ramazan ayın manevi olarak insanları bir kere rahatlatmanın yanında, maddi olarak da rahatlatıyor. İnsan vücudunu normal bir makineye benzetebilirsiniz gerçektende. Nasıl makine hiç durmadan bir yıl boyunca çalışıp yoruluyorsa kalpte öyle. 17 saat uzun bir süre. Yemeğe, içmeye dikkat edeceğiz. Vücuda fazla yüklenmeyeceğiz. İftarı ve sahuru dengeli bir şekilde yapacağız. Ağır yemeklerden, ağır tatlılardan uzak kalınacak. Hamur işinden uzak kalınacak. Sıvı gıdalar, yeşil sebze-meyve olabilir veya protein ağırlıklı, yumurta, peynir gibi gıdalara daha önem verilmeli." önerisini dile getirdi.

İLAÇ KULLANAN KALP HASTALARI..

Kalp rahatsızlığı olan ve kalpte operasyon geçirmiş olanların Ramazan ayında dikkat edecekleri noktalara işaret eden Prof. Dr. Ramazan Özdemir, “Kalpteki hastalıkları ayrı ayrı değerlendirmek lazım. Stent takılan hastalar veya by-pass olmuş hastalar oruç tutabilirler mi? Eğer ek bir hastalıkları yoksa tutabilirler. Yüksek tansiyonlu hastalar da tutabilir, ama yüksek tansiyonda eğer iki ilaçla kontrol altın alınabiliyorsa, çok ileri derece hipertansiyonu yoksa, 180’lerde, 190’larda seyrediyorsa, iki ilaçla düşmüyor, çok daha ilaç gerektiriyorsa o zaman tabiî ki hasta için tehlikeli olabilir. Yoksa stent taktıktan sonra, biz normal hastalarımıza söyleriz, 10 gün sonra, 2 hafta sonra oruçlarını tutabilirler, ilaçlarını ikiye bölmek şartıyla. Bir kısmını sahurda alacak, bir kısmını iftarda alacak. Yine bol su içmeleri şartıyla oruçlarını tutabilirler. Şeker hastalıkları yoksa, özellikle de insüline bağlı şeker hastalığı değil ise, şeker ilacı kullanıyorsa bunlarda oruç tutabilirler. Özellikle kalp yetmezliği hastaları var. Örneğin kalp yetmezliği var, siz stent koymuşsunuz o zaman sıkıntılı olabilir bu hastalar için. Ama stent takan hasta oruç tutabilir mi, tutabilir. İlaçlarını kullanacak. Hipertansiyon hastaları oruç tutabilir mi, tutabilir. İlaçlarını sahur ve iftarda almak şartıyla ve tuzsuz bol sıvı almak şartıyla tutabilir tabi. Hafif kalp yetmezlikli hastalar oruç tutabilir mi, bunlarda tutabilir. Ama ağır kalp yetmezliği dediğimiz, yani kendi işini zor görebiliyorsa evde, yoğun idrar söktürücü ilaçlar kullanıyorsa, su kaybedici ilaçlar kullanıyorsa bunlar tutamaz. Ritim bozukluğu olan hastalar tutabilir mi, bunlar da tutabilir. İlaçlarını sahurda ve iftarda almak şartıyla. Pil takılan hastalar oruç tutabilir mi, tutabilir, yine ek ilaçlar varsa kullanmak şartıyla. By-pass olmuş hastalar için en az bir ayın geçmiş olması lazım. Ramazan ayı içerisinde by-pass olmuş hastaların oruç tutması biraz sıkıntılı olabilir. Çünkü daha yaraları bile iyileşmemiştir, en az bir 3 ay geçmesi lazım."dedi.

Fuat Kozluklu’nun domatesin kalp hastaları için sıkıntılı olduğu yolundaki iddialar hakkında sorusuna ise Prof. Dr. Ramazan Özdemir, “Domates riskli değil de, domatesin kabuğu ile ilgili bir sıkıntı var. Mesela sahurda çok yenildiğinde gerçektende mideyi rahatsız edici özelliği var. Yani reflü dediğimiz olay, örneğin sahurda fazla yemek yediyse veya kabuklu şeyleri çok fazla yediyse, asitli içecekleri fazla aldıysa tabi sahurda o reflü dediğimiz, boğaza doğru yanma ya da midede şiddetli yanma şeklinde his olabilir, bu kişiyi de uyutmaz. Kalp spazmını taklit edebilir. Yiyip üzerine yattığınızda çok daha sıkıntıya neden olabilir."yanıtını verdi.

"YÜKLENMEYİN HAFİF YİYECEKLER YİYİN.."

Prof.Dr. Özdemir, "Ramazanın ilk günlerde şöyle iftarlarda tıka basa yemeler olur. O sıkıntı yapabiliyor. Kalple ilgili değil de daha çok mide, bağırsak hastalıkları ile ilgili olarak acile gelen hastalarda artış oluyor. Onun için biz deriz, ‘Yüklenmeyin, hafif yiyecekler yiyin. İftarları basit bir çorbayla açın. Hurmayla açın. Sıvı gıdalar alın. Hemen üzerine yüklenmeyin. Ağır tatlılar yemeyin.’ Bizim kültürümüzde vardır, her şeyi masaya koyarlar, hızlı bir şekilde karnınızı doyurursunuz, ondan sonra sıkıntı başlar. Ama iftara hafiften başlayıp ondan sonra yavaş yavaş yenilecekse yemekler yenilmeli. Yaz dönemine girdik. Yaz döneminde de kavun, karpuz gibi vücudumuzun şeker ihtiyacını karşılayacak yiyecekler yenilmeli."önerisinde bulundu

Kozluklu’nun “Ramazan ayında kalbin üzerindeki baskı artıyor mu, azalıyor mu?” sorusuna karşılık Prof. Dr. Özdemir şunları söyledi:

"Tabi ki kalbin üzerindeki baskı azalır. Çünkü kalp rahatlıyor. Vücuda almış olduğunuz yiyecekler azalınca kalbin çalışması ve yükü azalıyor. Dolayısıyla kalp daha rahat ediyor.

Yaşlılar için sadece kalbi düşünmemek lazım. Çünkü vücudu Ramazan ayına cevap veremeyebilir. Dolayısıyla 80’li, 75’li yaşlardaki insanların sadece kalbi değil, başka hastalıklarda eşlik edebiliyor. Şeker oluyor, tansiyon oluyor, KOAH dediğimiz sıkıntılar olabiliyor, genel bir vücut düşkünlüğü olabiliyor. Böbreklerin az çalışması olabiliyor. Bu hastalar tutamayabilir. Bu hastalar ısrarla tutmak isterler, ama tutacaklarsa da bol su içmelerini öneririz. Bol su dediğimiz en az 2.5, 3 litre.

Kalp rahatsızlığı olanlar iftara hafif gıdalarla başlamalı. İşte çorba veya sıvı gıdalarla alıştırdıktan sonra hemen yüklenmeden bir yürümelerini, bir hareket etmelerini isteriz. Bir yarım saat yürümelerini tavsiye ederiz. Yiyip hemen üzerine yatınca da sıkıntı var. Kalp hastaları sahurda yiyip yatmamaları lazım. Mideyi de çok doldurmamak lazım. Sahurda hafif bir kahvaltı olabilir. Tansiyon hastalarımızın zeytine de dikkat etmesi lazım. Çok zeytin yiyip, tansiyonu da arttırmamaları lazım. Tuzlu peynire dikkat etmeleri lazım.

Ramazan ayında kilo alımı da çok fazla oluyor. İnsanlar buna da dikkat etsinler. ‘Aç kalıyoruz. Kilo veriyoruz’ diyorlar, ama iftarda ve sahurda yedikleri yemekler üzerlerinde kalabiliyor. Çünkü Ramazan ayında çok harekette etmiyorsunuz. İftar ile sahur arası çok kısa. Dolayısıyla insanlar, kilo durumuna da dikkat etsinler. Yemekleri azaltmaları açısından söylüyorum. "

SİGARA UYARISI..

Prof. Dr. Özdemir, “Sigarayı bırakmak için Ramazan güzel bir ay. Gündüz aç kalıyor, bahane de olabilir. Sigaranın direkt kalp krizini tetikleyici özelliğini olduğunu biliyoruz. İftardan sonra direk olarak yüklenme olursa kalp spazmı dediğimiz olayı çok görüyoruz. İftardan sonra acile bir yemekten, ikinci olarak da aşırı sigara tüketiminden dolayı yoğunluk oluyor. Ramazan ayın sigarayı bırakmak için en güzel bir dönem."diye konuştu.

malatyahaber.com

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız

3 yorum yapılmış

  • Bahattin (6 yıl önce)
    Ramazan hocamızdan Allah razı olsun.Malatyamız için büyük bir değerdir.
    0
    0
    Yanıtla
  • Özgur (6 yıl önce)
    MALATYALİ DEĞERLERİMİZİN KARŞILIKLI SOHBETLERİ ÇOK GÜZELDİ.
    0
    0
    Yanıtla
  • Muhammed (6 yıl önce)
    Hocam Allah size rahmet eylesin işinizi gücünüzü kolay eylesin her daim. Razı olduğu kullarindan eylesin.
    0
    0
    Yanıtla