SON DAKİKA
SON DEPREMLER

'Yürüyüşümü Beğenmedin mi?'

A- A+ PAYLAŞ

Malatyaspor'da yaklaşık 1 yıldır başkanlık görevini sürdüren Haşim Karadağ'ın, en son geçtiğimiz hafta sonundaki bir açıklamasında suçlamalar yönelttiği eski yönetimin başkanı Hikmet Tanrıverdi'nin Malatya'da düzenlediği basın toplantısında, kim ne söyledi?

Tanrıverdi'nin basın toplantısına, mevcut başkan Karadağ'ın yanı sıra, Tanrıverdi döneminin başkan vekili İlhan Kavuk ile Karadağ'ın başkan vekili Nadir Alataş da katılmışlardı.

İşte, 6 Haziran Çarşamba günkü basın toplantısında konuşulanlar:

TANRIVERDİ: 5 yıllık süre zarfı içerisinde Malatyaspor Kulüp Başkanlığını onurla ve gururla taşıdım. Geçtiğimiz yıl birazdan değineceğim zaten bazı olaylar yüzünden ayrılmak durumunda kaldım. Biz ayrıldıktan sonra kamuoyunda bazı spekülasyonlar yapıldı. Bu tür sokak aralarında konuşulan Haşim Bey ve benimde rahatsız olduğum birçok söylemler yapıldı. Bugün ben bazı konulara açıklık getirmek için buraya geldim. Dün Haşim Bey ile de konuştuk, birlikte medya önüne çıkalım dedik ve de karşınızdayız. Gelinen son nokta itibariyle bu tür görevler gönül işidir. İnsanlar bu işleri herhangi bir iş için değil, gönül koyarak yaparlar. Biz de bugüne kadar arkadaşlarımızla beraber 5 yıllık süre içerisinde Malatya’ya layık olacak şekilde görev yapmaya çalıştık. Bu son geldiğimiz noktada bir takım rakamlar konuşuldu. Bugünde Başkanla Kulüpte oturduk ve hesaplar üzerine konuştuk. Borç rakamları üzerine çeşitli tereddütler var. Biz genel kurulda hesaplarla ilgili bilgiler vermiştik. Bilânçoda şu anda önümde duruyor.5 trilyon 700 milyar daha doğrusu 7 trilyon borç, 1 trilyon 331 milyar lira kulübün menkul alacaklarına ilişkin rakam düştüğü zaman 5 trilyon 700 milyar lira borç olduğunu Genel Kurulda dile getirmiştik. Fakat daha sonra ikinci genel kurul bildiğim kadarıyla Kulüp Müdür Atilla Kapkıner’inde açıkladığı gibi bu dönem zarfında biz bunu dönemsel borç olarak yapmıştık.2008–2009 dönemine ilişkin vergi borçları vardı, bunlar yazılmamış, hata olmuş, onlarda 1 trilyon 400 milyardı. Bu rakamlar Genel Kurulda konuşulmuştu. Bunun yanı sıra ligden düşmekten dolayı futbolculara verdiğimiz bir takım cezalar vardı. Bu cezaları bazı futbolcular kabul etti, bazıları kabul etmedi. Onlarla da ilgili 500 milyar hesaplara yansıdı. Onları da ekledik. Şimdi bunun haricinde, Başkan ile aramızda sıkıntı olan tek bir konu var: Şimdi biz kulübü bıraktığımız dönemde ki bırakmaya da niyetimiz yoktu ilk başlarda hatırlayacağınız üzere, 10’a yakın transfer yapmış ve takımın başına hoca bile getirmiştik. Pek bırakmaya niyetimiz yoktu, devam edeceğiz diye işlerimizi güncel olarak devam ettiriyorduk. İki Çek futbolcunun ilişkisinin o zaman keserek, hesaplarını kapatarak gönderdik. Senkerik ile ilgili bir durum var. Biz Çek futbolcularımızı devre arasında tahminim 2 milyon Euro ödeyerek almıştık. Kendilerine ödenenlerle birlikte. Kalan 1 milyon 150 bin Euro civarında olması lazım. Michalek ve Masek’i gönderip onların hesabını sıfırladık, Senkerik’le ilgili kalan kısımda 75 bin dolar borç kaldı. Biz menajerleriyle şu şekilde anlaşmıştık: Menajerleri bize: “Biz bu futbolcuyu satarız ama acele etmeyelim “ dediler. Bizde onlarla biz anlaşma yaptık. Anlaşma gereği futbolcu satılacak, futbolcuyu biz göndereceğiz. Bu arada Sözleşme gereği 575 bin dolar üzerine sözleşme yaptık. Bu sözleşmede “Senkerik Malatyaspor’da kaldığı taktirde iddiaya temlik koyabilirler.” Şeklinde madde koyulmuştu. Avukatımız aracılığıyla sözleşmeyi hazırladık ve karşı tarafa teslim edildi. Fakat daha sonra Senkerik için pazarlık süreci yaşanmasına rağmen, o dönemde Denizli olayları ortaya çıktı. Şike iddiaları gündeme gelince bu futbolcunun satışı da olmadı ve akabinde 1 trilyon 152 milyarlık ( 575 bin Euro) bu temlikte yürürlüğe girdi. Ben Kulübü devrettiğim dönemde satıldı diye veya geri verildi diye borç olarak yazmamıştım. Ben bunu hala kabul etmiyorum borç şeklinde çünkü o dönem Senkerik verilebilirdi. Ama Başkan Haşim Bey, “biz tuttuk, borç olarak yazmamız lazım “ dedi. Bunları topladığımız zaman, 9 trilyon 68 milyar yapıyor.1 trilyon 331 milyar lira alacak kısmında var, bunu düşünce 7 trilyon 736 milyar yapıyor kalan borç… Bunun içinde Senkerik olayındaki 1 trilyon 152 milyar lirada yok. Bunu da dahil edersek ben edilmemesini savunuyorum, 8 trilyon 890 milyar civarında para yapıyor. Yani Malatyaspor’un devredilen borcu bu kadardır. Şimdi bugünkü görüşmede bu hesapları da yeniden inceledik. Bizim bıraktığımız dönemden kalan futbolcuların satışından elde edilen gelir var, bu gelirle ilgili yapılan bir takım harcamalar mevcut. Bu borçla ilgili ödemeler var. Bugün arkadaşlarımızın kabataslak çıkardığı hesapla, bu temlikteki vergi borcuda dahil ödenen para 2 trilyon 800 milyardır. Yani Haşim Başkan döneminde benim dönemimle ilgili ödenen borç miktarı 2 trilyon 800 milyardır. Şimdi bunun karşılığında sizinde bildiğiniz Bilal Kısa, Toth Balasz falan bir iki oyuncu vardı, hatırlayamadım şu anda. Benim toparladığım 2 trilyon 500 milyardı, gerçi Haşim Bey getirmiş 4 tane isim var burada kendisi 1 trilyon 788 milyar diye hesap tutmuş ama bu gündüz ki toplantımızda 2.5 trilyon olarak konuşmuştuk. Yani benim hesabıma 2.5 trilyon gelir var, bizimle ilgili kısımda da 2 trilyon 800 milyar ödenmiş. Ben bunu açıklığa kavuşturmak istedim. Bunun yanında benim alacaklarımla ilgili ki ben kulübü bıraktığımda 4 milyon 216 bin dolar alacağım vardı, 2 milyon doları bağışladım. Bunu da genel kurulda söyledim, 3 trilyon 768 milyar lira alacağım var şu anda. Bunla ilgili ayrıca Federasyonda temliğimiz var. Federasyonda olan temliğimizden dolayı da 2.Lig kategorisinde olan takımların yayın gelirlerinden kazandıkları para 270 milyar olması lazım. Bu rakamın sadece 65 milyarını aldım. Onu da bana sormadan yapılan bir ödemeden dolayı Federasyona kızdım, telefon açarak “sizi dava edeceğim” dedim, ondan sonra aldım. Daha sonra Haşim Bey rica etti, bu lisanslarla ilgili geri kalana imza verdim, Malatyaspor’un hesabına geçti. Ben o rakamdan 200 milyar almamış oldum kısacası… Genel ekonomik tablo böyle.

KARADAĞ: Bu toplantı 1 yıl önce yapılması gereken bir toplantıydı. Kızgınlıklar ve kırgınlıklar. Malatyaspor’a zarar verdi. Hem kulübe hem Tanrıverdi ve de bana zarar verdi. Çünkü dedikoduların önüne geçemiyorsun. Bugün başkanımda şahit oldu, şu anda 11 aydır Malatyaspor Kulüp Başkanlığını yapıyorum. Bende bu görevi gurur ve onurla yaptım. Ve bir gün olsun bu kulübün hesaplarına doğru düzgün bakmadık. Ama çarşıda pazarda sürekli dedikodular yapıldı. Şimdi kulübün borçları bugün verilmiş yarın verilmiş. Kulüplerde devamlılık önemlidir. Tanrıverdi döneminde Senkerik ile ilgili temlik verilmişti, biz geldiğimizde isteyenleri vardı, olmadı sonra şike oldu, bu oyuncunun transferi gerçekleşmedi. Sonuçta bunlar kulübün hesaplarına geçti.1 sene önce yapmamız gereken toplantıyı şimdi yapıyoruz ve bu süreçte zarar verdi.

BASIN: Kısa bir süre önce Haşim Bey kulübün borçlarını 4 trilyon biliyorduk ancak daha sonra 12 trilyona çıktı” dedi. Bunu nasıl değerlendireceksiniz?

KARADAĞ: O kulübün defterleri değil, Sportif A.Ş.’nin defterleridir.2003–2004 sezonu defterleriyle ilgili bizden istenilen defterlerdi, Son 1 ayda orda burada arandı, bir tanesini bulduk onunla ilgilide arkadaşlarımızı görevlendirdik. Araştırılıyor.

TANRIVERDİ: “Maliye’ye verilecek”

KARADAĞ: Evet Maliye’ye verilecek. Bu kulübü devir aldığımda 122 milyar gerçi onu saymazsak 10 trilyon 342 milyar borcu vardı. Burada 1 trilyon 300 milyar mesela kulübün demirbaşları bulunuyor. Burada 175 milyar hastane borçlarına karşılık gelir olmuştur.

TANRIVERDİ: Kulüpler birliğinden de iştirak parası var 100 milyar onunda eklenmesi lazım…”

KARADAĞ: “Onun 24 Milyarını aldık”

TANRIVERDİ: Sportif A.Ş.nin hesaplarını bilmiyorum, ürünlerden satılan ne kadar girdi oluştu belli değil. Serkan Özsoy’la 54 milyar’lık mahkemesi sürüyor. O da alınacak bir paradır. Haklıyız daha fazlasını bile alabiliriz.

KARADAĞ: Evet burada Serkan’ın davası devam ediyor. Kira depozitoları var onlar duruyor. Personel avansları, iştirakler zaten 175 milyar dışında duruyor. Sportif A.Ş. hesabında 70–80 milyar civarında satış söz konusu zaten. Bizim futbolcu satışlarından Bilal Kısa’dan 983 milyar, Emrah Eren’den 250 milyar, Taylan Aydoğan’dan 150 milyar, Toth Balazs’tan 405 milyar. Toplam 1 trilyon 788 milyar satıştan gelen para. Geçmişe dönün borç ödemesi, geleceğe yönelik falan Kulüplerde devamlılık esastır. Biz bu futbolcuları satmışız, bunlara karşılık Engin Ekler, Turgay Koyuncu, Hakan Bayraktar, Eray Er, Şenol Yavaş ( 50 Milyar) olmak üzere bonservis ödeyerek almışızdır. Biz geçen sene 4 tane futbolcu sattıysak, 12 tane futbolcuyla mukavele yaptık.

BASIN: Bu hesaplar elinize yeni mi ulaştı Başkan? Geçen toplantıda böyle konuşmamıştınız?

KARADAĞ: Bu hesaplar kulüpte devamlı vardır. Şu anda 10 Trilyon 342 milyar borç var.

TANRIVERDİ: Hayır kabul etmiyorum borç bu kadar değil. Başkan rakam öyle değil…

KARADAĞ: Burada 1 trilyon 300 milyar Senkerik’in parası onu çıktık. Hesapta 150 milyar kredi borcu var onu da eklediğiniz zaman…

BASIN: İkinizde İşadamısınız. Bu olayları geri planda konuşup tartışsanız. Malatyaspor’a zarar vermiyor musunuz bu şekilde?

TANRIVERDİ: Şu anda Malatyaspor’a zarar vermiyoruz hayır. Bu hesapların tamamı geçen Genel Kurul’da eksik olan tamamlandı, zaten söylendi. Sonradan konuşulan, işte Başkan Haşim Bey’in o andaki sinirli haliyle söylediği gibi bıraktığımız borç 4 trilyon değildi, toplam borç 12 trilyon değildi. Orada söylediği bir yanlışlık mevcut. Netice itibariyle durum bu… Şu andaki durum itibariyle mutabıkız. Burada şu bir gerçektir, ne ben ne de Haşim Başkan, aynı şartlarda çalışıyoruz, Malatyaspor’un aleyhine hiçbir şey yapılmamıştır. Eğer böyle bir durum var ise o zaman herkesin bir şey söylemeye hakkı vardır. Bir takım dedikodular üretildi, laflar konuşuldu, Şimdi defterlere gelince, orada Başkana “Defterler niye maliyeden isteniyor. Karşıt hesaptan dolayı “ şeklinde söylemişler. Benim şirketimde sürekli defterler gider gelir Maliye’ye. O arada arkadaşlarımız arasında kopukluktan dolayı 2006 senesine ait defter Yeminli Mali Müşavirimiz Yusuf Aslan’ın kendisindeymiş, diğerleri de kulüp binasında kolinin içindeymiş, arkadaşlarımız aramışlar bulamamışlar, neticede bulundu ve defterler teslim edildi. Defterlerle ilgili gerekli mali müşavirlerimiz gerekeni yaparlar. Biz kulübü bıraktığımız günden beri elimizden geldiği kadarıyla bu kulübe bir aksaklık, en ufak bir aksaklık olmasın diye uzak durmaya çalıştık. Başkanım yardım istediği zaman veya bir şey sorduğu zaman kendisiyle telefonda konuştuk,

KARADAĞ: Başkanım uzak durdukça Basın Sözcülüğüne soyunan insanlar olayları bu noktaya kadar getirdi. Kendi aramızda bir sorun olmuş olsa İstanbul’da hep bir araya geliyoruz şimdi yan yana olmazdık.

TANRIVERDİ: Ben 1 yıldır hepinizin bildiği gibi Malatya’ya gelmiyorum. Sadece bu tür konular, yanlış anlaşılmalar olur, laflar telaffuz edilir, bana bazı laflar mal edilir diye ben bugüne kadar gelmedim. Arada birçok kulağıma gelen dedikodu tarzı şeyler oldu. Aklınıza ne geliyorsa sorun lütfen bugün bana cevaplandırayım. Biz mümkün olduğu kadar takımdan uzak durmaya çalıştık tabiî ki öbür anlamda da elimizden geldiği kadarıyla destek olmaya çalıştık. Biz bu takımın başarılı olmasını, Süper Lige çıkması için elimizden geldiği kadar, bu takımın içinde problem olmaması için elimden geldiği kadarıyla çaba gösterdik. Bunu da “gelmeyerekte, her hangi bir yerde konuşmayarakta” gösterdiğimi söyleyebilirim. Zaman zaman internet köşelerinde yazılıyor “ Haşim Başkanı sen getirdin diye”şimdi Haşim Bey kendi iradesiyle aday olmuştur. Benle gelir konuştun mu Başkan?

KARADAĞ: Yok hayır. Hatta diğer arkadaşımız 4–5 kez sizinle görüşmesine rağmen ben hiç görüşmedim.

TANRIVERDİ: Haşim Bey adaylığını açıkladıktan sonra benimle görüştü. Necip bey sadece gelip “ Başkan ben aday olmak istiyorum “ dedi. Bende kimseyi tutacak halim yoktur, tamam dedim nasıl istiyorsan dedim. Ben bunları o dönemki basın toplantısında da anlatmıştım. Ben niye bıraktım peki. Birileri benim buradan gitmeni istiyordu ve bununla ilgili çaba içerisindeydi,

KARADAĞ: “Başkan o çabayı şimdi ben yaşıyorum”

TANRIVERDİ: Yani bu sürekli yaşandı, Haşim gitsin Ahmet gelsin şeklinde… Ben o dönemki basın toplantısında bir şeyler söylemiştim. Hatta o zaman Muhtarlar Odası Başkanı beni aramıştı. Dedim ki, Malatyaspor Kulübüne 2 tane aday çıktı, ya beni bir muhtar bile aramadı bana “ Ya Başkan devam etmen lazım, kalman lazım, niye bırakıyor musun” diye birisi sormadı. Şimdi o şartlar altında benim burada devam etmemim bir anlamı var mıydı? Ben başında Malatyaspor’u Süper Lige çıkartıp daha sonra görevi bırakma yolunda planlamalar yapmıştım ama gelişen olaylarda bu imkânsız hale gelmişti. Şimdi o zaman Milletvekilleri Haşim Bey ile görüşüyor, ama kimse bana “sen aday olacak mısın veya olmayacak mısın?” diye sormuyor.

KARADAĞ: “Başkanım Milletvekilleriyle her zaman görüşüyoruz sadece o konular değil”

TANRIVERDİ: O dönemlerde ayrıca İstanbul’da birileri devreye giriyor bana yine kimse sormuyor aday olacak mısın diye? Ben ve Celal Birsen, Ankara’da Hilton Otelinde Belediye Başkanımızla görüştük. Bana orda söylediği “ Başkan takım 2.Lige düştü. Ben 500 Milyardan fazla veremem” dedi. Sonrada “Çok zorlarım. Meclisteki arkadaşlar kabul eder etmez bilmem belki rakamı 750 milyara çıkartırız. Ona da söz veremem” dedi. Anlattıklarım böyle arkamda kamuoyu desteği yok, kimse arkamda durmuyor, burada birileri benim altımı kazamaya devam edecek. Ben Şampiyonluğa oynayan bir takım kurmam gerektiği bir zamanda Şehrin kenetlenmesi gerekecek. Hiç bir problem ve sıkıntısı olmaması lazım. Ben devam etseydim ne tür sıkıntılar olacaktı. Ben o yüzden aday olmadım. Haşim Karadağ ile Necip Olgun’da aday oldular, Haşim Bey’de seçimi kazanarak Başkanlığa geldi. Biz bu kulübü 2001 yılında dönemin Belediye Başkanı M.Y aşar Çerçi’den aldık. Ben Yönetime geldiğimde takımın durumu ortadaydı, o gün doğru dürüst muhasebe kayıtları olmamasına rağmen ben sadece Belediye Başkanı Çerçi ile beraber Federasyona giderek, vergi borcuna ilişkin olarak 2.5 Trilyon temlik imzaladık. Benim aldığım Kongrede vergi borcu ile birlikte toplam borç 9 trilyon’du. Bu 5 yıl içerisinde ben elimden geldiği kadarıyla cebimden koyarak takımı bu günlere kadar getirmeye çalıştık. Burada eksik yaptık, fazla yaptık bunun değerlendirmesi tarihe geçecek sizlerde yazacaksınız. Görev yaptığımız dönem içinde Malatyalıların, Malatyasporluların başlarını öne eğmeden, dimdik durarak biz kendi bildiğimiz doğrultuda Malatyaspor’u kurumsal kimlik kazandırarak Malatyaspor’u en iyi şekilde temsil ederek belli bir noktaya kadar getirdik. Son yılda da yaşadığımız olayları herkes biliyor, nelerin döndüğünü birçoğunuz biliyorsunuz. Ben bu işlerle uğraşıyordum. Geçen sezon başında Star Televizyonuna çıkmadan önce Salı günüydü, Başkan Haşim Bey beni aradı ve dedi ki: “ Başkan bu işlerden bir şey çıkmayacak, fazla üstüne gitme sıkıntı olur” dedi. Bende bu yaklaşım sonrasında “”Kulüp zarar görecekse bende hiçbir söylemem. Yalnızca o televizyon kanalına daha önce verdiğim bir söz vardı, benim oraya çıkmam lazım, çıkmasam bu sefer korktu diyecekler” dedim ve yayına katıldım.

KARADAĞ: Başkan ben o zaman dedim ki “Eğer haklı çıkacaksak birlikte savaşalım”benim öyle bir sözüm vardı.

TANRIVERDİ: Sen onu ondan önceki dönemde söyledin. Neticede “Malatyaspor zarar görüyor, bu işi kapatalım, bu işle ilgili konuşmayalım “ dediniz. Bende Star Televizyonundaki yayından sonra hiçbir yerde ne konuştum ne de çalıştım. Orda Ç.Rizespor ve Denizlispor’la ilgili sıkıntılar vardı. Savcılığa ifade verdik.Ondan sonra hiçbir şekilde bir şey çıkmadı, üstüne de gitmedik.Benim görevi bıraktığım günden itibaren Malatyaspor ile işim kalmamıştır.Benim Malatyaspor’a dönmem, gelmem söz konusu değildir, bu kadar yaşanandan sonra.Bu olayla ilgili çok fazla dedikodu yapıldı, bende son noktayı koymak istiyorum.Benim için Malatyaspor defteri kapanmıştır.Ben iyi bir Malatyalım, memleketini seven bir insanım, milliyetçi bir Malatyalıyım, Malatyaspor için ne zaman ne gerekirse elimden ne gelirse yapmaya hazırım.Bununla ilgili kimsenin şüphesi olmasın.Bu sıkıntıları günler içinde bile sorulduğu kadar da yardımcı olmaya çalıştım.Olaylar yaşandıkça kamuoyu her şeyi daha net görecektir.Her zaman her yerde her şey konuşulmuyor, bunları dönem geçtikten sonra geriye dönüp baktığında muhakemesi ve analizi yaptığınızda bazı şeyleri daha rahat anlayacaksınız.Bugünde farklı şeyler var, yarında olacaktır.3 sene sonra geriye dönüp baktığınızda nelerin yaşandığını, nelerin olduğunu hep beraber göreceğiz.Yine söylüyorum, Malatyaspor’da görevi bıraktıktan sonra bu kulüple ilgili hiçbir şeyim yok.Başkan Yönetime devam ediyor bildiğim kadarıyla.Devam ederse bir Malatyalı olarak üstümüze düşen tüm görevleri yapmaya hazırız.Şampiyonluk bu kulübün hedefidir.Bizde Malatyaspor’a başarılar dilemekten başka yapacak hiçbir şeyimiz bulunmuyor, en ufak bir şekilde köstek olan varsa da biz onun karşısında bizde oluruz.

KARADAĞ: “Şampiyonluk kenetlenmeyle olur.”

TANRIVERDİ:” Şimdi camianın kenetlenme zamanıdır.”

KARADAĞ: “Şampiyonluklar birlik ve beraberliklerle olur. Ama bizde bazı arkadaşlar nedense beni içlerine sindiremediler. Bakın, Samsunspor maçında biz kapıları 30 dakika önce açmamıza rağmen stadı o gün dolduramadık. Belki bizimde burada suçumuz vardı, ama sonuçta kamuoyu oluşmadı, oluşturmadık ya da oluşmasına engel oldular. Orduspor maçına gittiğimizde rakip 8 bin taraftarıyla karşımıza geçti. Eskişehirspor maçına gittiğimizde 14 bin taraftarla bize karşı oynadılar. Maalesef burada Samsunspor maçında kapıları açmamıza rağmen stadı dolduramadık. Şampiyon olunacaksa birlik ve beraberlikle bu yol geçer. Benim herkese ricam şu: Bundan sonra Hikmet Tanrıverdi ile ilgili, eski yönetimle ilgili kimse bana soru sormasın. Bu Malatyaspor’un menfaatinedir. “

TANRIVERDİ: “Kimse benim adıma konuşamaz zaten, kimsenin de konuştuğunu zannetmiyorum. Sizlerde biliyorsanız bunları söylerin. Ben ne kimseyi kendime vekil ederim, ne de kendi adıma konuştururum. Bir şey konuşacaksam gelirim, burada aslan gibi kendimi savunurum. Kimse benim vekilim diye konuşamaz.”

KARADAĞ:” Benim bugün İstanbul’da çok önemli bir toplantı yapmam lazımdı, G.Birliği Oftaş’la alakalı. Apar topar dün gece Ankara uçağıyla Malatya’ya geldim. Normalde yapılması gereken işler varken bunlarla uğraşıyoruz. Sezon başında biz bu işlerle uğraştık. Kongre yapıldı Başkan neden kongre yapıldı diye soruldu. Herkes istedi ben yaptım. Bundan sonra Malatyaspor’un menfaati için kenetlenmek gerekecek. Bu benimle ya da başkasıyla olabilir fark etmez. Ben Başkan veya yönetimde değilken de zaten Hikmet Bey Kongrede bunları söylemişti: “ Biz Malatyaspor için ne gerekiyorsa onu yaptık.”Ama ben bu süreçte kimsede bunu görmedim. Desteği az gördüm kösteği çok gördüm, bunu açık söylüyorum. Bakın Samsunspor maçından önce bilet fiyatlarını indirdik “neden indiriyorsunuz” yükseldik “neden yükselttiniz” diye sordular. Kendimizi hiçbir şekilde kabullendiremedik.

BASIN: Hikmet Bey’de burada onun döneminde çok eleştiri yaptık zaman zaman sert tartışmalar oldu. Yanlışlar ve hatalar olduğu zaman konuştuk. Bu zamanda kimse size köstek olmadı. Kimse bunlar açıklayın.

KARADAĞ: “Hatalar insan içindir. Ben köstekler içinde yaşadım ama”

TANRIVERDİ: “Ben konuşmam sırasında bir konuyu atladım, Haşim Bey geçen günkü toplantısında Ali Cengiz’le ilgili bir olay vardı, onu açıklığa kavuşturmak gerekiyor. Ben Hikmet Tanrıverdi olarak Ali Cengiz’in yaptığı her işin altına imzamı atarım ve sezon içerisinde de tüm kamuoyunun önünde bunu söylemiştim. Ali Cengiz’in yaptığı hizmetler tartışılmaz. Başkan Haşim Bey’de o gün Ali Cengiz’in bir yerel televizyonundaki konuşmasından sonra kızgınlık anında söyledi sözlerdir ki Haşim Bey’de programı izlememiş sadece kendisine yanlış aktarmalardan dolayı bazı eleştirileri vardı.”

KARADAĞ: “Başkan sen altına imza atıyorsan olay bitmiştir.”

TANRIVERDİ: “Bundan sonra bu dedikoduları kim yapıyorsa, hangi şerefsizler yapıyorsa sizde teşhir edin ki ortaya çıksın, yani kapı arkasında konuşulanlarla memleket idare edilmez. En büyük tehlikede budur zaten. Bunlar yapılması Malatyaspor’a zarar olarak dönüyor. Eski, yeni yönetim fark etmez herkes zarar görüyor. Şimdide çok şey konuşuluyor, duyuyoruz çok yazık. Hangi şerefsizler bu dedikoduları yapıyorsa çıkartın bunları kamuoyu önüne teşhir edin. Artık basın mensupları bunları ortaya çıkartmak için gizli kameramı, teyp mi alır bilmiyorum ama ortaya çıkartmak gerekiyor. Bunlar bitsin artık. Haşim Bey göreve devam ediyor, Yönetimi değiştirir veya değiştirmez bilemem, ama kim kalıyorsa kafası rahat bir şekilde camianın da kenetlenmesiyle işine bakması gerekiyor. Hesap sorulacaksa toplantı düzenlenir açıklamalar yapılır.”

KARADAĞ: “Kulüple ilgili geniş bir toplantı yapamadık, fırsat bulamadık. O kadar özverinin yanında kendimizi bir türlü beğendiremedik.”

BASIN O olay sizle ilgili değil çevrenizdeki insanların yarattığı bir olaydır…

BASIN Haşim Karadağ geçen günkü toplantısında ısrarla borç 12 trilyon dedi. Şimdi kendisinin özür dilemesi gerekmiyor mu? Sözlerin kızgınlık anında söylediği ifade edildi. Haşim Bey: Ali Cengiz karşıma gelsin “ dedi. Şimdi Ali Bey burada

KARADAĞ: “Biz çözdük”

TANRIVERDİ: “Biz çözdük. Bunları da sizlerle paylaştık. Bu konularla ilgili yarın veya daha sonra farklı olaylar yaşanırsa gelir farklı anlatırız. Kim ne söylerse cevabını veririz. Ben ve Haşim Başkan aynı şeyleri anlatır.”

BASIN: Hikmet Tanrıverdi takımı küme düşürdü, siz Şampiyon olması gereken Malatyaspor’u bu hedefe götüremediniz. Sizler Malatyaspor’un gelirlerine temlik koymuşsunuz. Şu anda toplantıda yanınızda bulunan iki Başkan Vekili bir araya gelsin farklı bir yönetim oluştursun, daha yararlı olur düşüncesindeyim. (Kastedilen isimler: Malatyaspor Başkan Vekili Nadir Alataş ile Eski Yönetimde Başkan Vekili olarak görev yapan İlhan Kavuk )

KARADAĞ: Ben temliğimi yarın sabah kaldıracağım. Bunu da resmi sitemizde yayınlayacağız. Geçen sezonki eksiklerimiz bu sezon artı olacaktır. Bu işin ne okulu var ne de eğitimi. Yaşanmadan bazı olayları göremezsiniz. Biz çok şeyler yaşadık. Şampiyonluklar kolay değildir. Bakın, Mardinspor sezon başı 8 trilyon para harcadı. Biz Yönetim olarak başarısız değil, şansızdık. İçim kan ağlıyor, belki insanların % 10 ağlıyor benim % 100 ağlıyor. Son iki maça kadar ilk 2 için şansımız devam ediyordu, Bunda hemfikir miyiz? Play-Off maçı oynadık. O maçı hatırlayın sadece biz değil tüm Türkiye kahroldu.

BASIN: Hakemlerin performansını zaman zaman eleştirdiniz. Bu ortaya çıkan tablo geçmişten gelen olayların yansıması mıdır?

KARADAĞ: Altay maçından sonra “bu hakemi Allah’a havale ediyorum” dedim. Oradaki sitemim buydu bunları yazın ve gündeme getirin. Bazı şeyleri baskıyla çözersin o maçta bir hakemin bayrağı inmiyordu diğeri kalkmıyordu. Ofsayt kararlarına bakarsanız çıkar bunlar ortaya. Onu geçtik bir top toplayıcı rezaletini yaşadık. Bunları aşmak için en büyük destek sizlerden gelmesi lazım.

(Malatyaspor Eski Başkan Vekili İlhan Kavuk araya girip: Ben o gün maçtaydım. Ankaragücü Başkanı Cemal Aydın’ın yarattığı komple olaylar vardı ben gördüm.)

KARADAĞ: “İsim olarak konuşmamak lazım”

İLHAN KAVUK: “Başkanım ben gördüm yaşananları, gördüklerimi söylerim.”

TANRIVERDİ: Benim dönemimde yaşananlar farklıydı. Sonraki dönemde sıkıntılar ne kadar yaşandı veya yaşanmadı bende yakından bilmiyorum. Aynı şartlar değildi yalnızca…

KARADAĞ: “O maçtaki şansızlığı herkes gördü, eğer bir takım 90 dakika sonrasında bile 3 tane pozisyona giriyorsa kimsenin bu takıma konuşmaya hakkı yoktur. Mehmet araya kafasını koyamıyorsa, Taner topa vuramıyorsa, toplar direkten dönüyorsa. Bunların hepsi 90 dakika sonrasında oluyor dikkatinizi çekerim. Bu takıma diyecek bir şeyimiz olmuyor. Maç sonunda gittim soyunma odasında tüm takımı tebrik ettim. Biz başka takımlar gibi farklı cezalar uygulamadık ceza vermedik, tebrik ettik çocukların parasını verdik tatile yolladık. Çünkü bu futbolcular gelecek senede bize lazım.”

BASIN: Bu sezonki bütçeniz ne kadardır. Transfer çalışmaları hakkında bilgi verir misiniz?

KARADAĞ: Biz transfere başladık.15 güne kadar her şey netleşir.Çünkü geçen sezon olsaydı her şeyi net olarak söyleyebilirdik.Şu anda çalışmalar devam ediyor.Şu bilinsin ne olacaksa Malatyaspor’un menfaatlerine göre yapılacak.Az önce bir arkadaş “Sağına soluna dikkat et Başkan “ dedi.Sağa sola bakıp bazı şeyler karar verilmez, burada yaşanmış tecrübeler var.Bu hatalarımızdan ders çıkartırsak önümüzdeki sezon en güzel hizmeti vermiş olacağız.

BASIN: Hikmet Bey’den yanıt alamadık, alacaklarından vazgeçecek mi?

TANRIVERDİ: Benim kulüpten 7.5 trilyonluk alacağım vardı. Bunun 2 trilyonunu sildim, şimdi 3 trilyon 700 milyar gözüküyor. (Haziran 2006 kongresinde Karadağ yönetimine devredilen bilançoya göre Tanrıverdi'nin toplam alacağı 4 milyon 216 bin 966 dolar, yani o zamanki kurla 7 trilyon 168 milyar 842 milyon TL olarak gözüküyor. Bilançoda, Tanrıverdi'nin bunun o zamanki kurla 3 trilyon 400 milyar tutarında olan 2 milyon dolarını bağışladığı, 2 milyon 216 bin 966 dolar alacağının kaldığı, bunun tutarının da yine o zamanki kurla 3 trilyon 768 milyar 842 milyon TL olduğu yeralıyor.) Beni toplum yakından tanıyor, aptal birisi değilim. Bu takım 3.Lige bile düşse İddaa gelirleri hiç bitmeyecek. Ben bu temlikleri İddaa’ya da çok kolay bir şekilde koyabilirdim. Ben o zaman paramı 2 veya 3 senede alırdım. Biz ne yaptık Federasyona koyduk temliğimizi. O dönemde koyduğumuz temliği de başkaları gelip alacaklarımız temlik koymasın ne olur ne olmaz diye orda tutuyorduk alacaklarımızı, şimdi bizim orda alacağımız karşılığında da bize ne zaman para ödenir, takım Süper lige çıkar o zaman para ödenir. O zamanda kim görevdeyse bakarız o günkü şartlara göre karar veririz. Bende birileri söyledi diye çıkartıp bağışlamam. Ha içimden gelir gönlümden gelir, o günkü arkadaşların oturuşunu, yürüyüşünü beğenirim, yaparım o benim bileceğim bir iştir.

KARADAĞ:” Başkan bizim yürüyüşümüzü beğenmedin mi? ( Gülerek)

TANRIVERDİ: “Ben bu sene 270 milyarın 65 milyarını aldım. Onu da kızdığım için almıştım. Geri kalanı kulübün hesabına girdi.”

KARADAĞ: “Benim Başkandan ricam bu yılınkini almasın, düşük bir rakamdır.”

BANT ÇÖZÜMÜ: Mustafa BULAŞMAZ (TV Malatya Spor Müdürü)

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız