SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Yuvadan İnşaata İzinle Gittiler!..

A- A+ PAYLAŞ

Malatya Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü'ne bağlı 7-12 Yaş Grubu Çocuk Yuvası'nda kalan 2 kardeş, izinli olarak geldikleri babalarının yanında, boş bir inşaatta kalıyor. Öte yandan, Malatya 0-6 Yaş Çocuk Yuvası'nda yaşanan şiddetle ilgili davanın duruşması da yapıldı.

YUVADAN "İZİNLE" İNŞAATTA KALAN BABANIN YANINA!..
Malatya'da yaklaşık 1 yıl önce annelerinin evi terk ederek ortadan kaybolması sonucu, ekonomik durumu iyi olmayan ve hurdacılık yaparak geçimini sağlayan baba Mikail K. 4 yaşındaki oğlu D.'yi 0-6 Yaş Grubu çocuk Yuvası'na, 11 yaşındaki T. ile 9 yaşındaki C.'yi ise 7-12 Yaş Grubu Çocuk Yuvası'na verdi.

Evinin kirasını ödeyemeyen baba Mikail K., Çavuşoğlu Mahallesi'nde terkedilmiş bir inşaata yerleşerek burada yaşamaya başladı. Çocukların amcası Engin K., okullar tatil olunca yuvadan izin alarak, T. ve C.'yi 1 haftalığına babalarının yanına getirdi. Boş bir inşaatta yaşayan babalarının yanına gelen C. ve T., gün boyunca hurda toplamaya giden babalarını bekliyor.

C., "Evimiz olmadığı için burada kalıyoruz. Babamı çok özlediğim için yanına geldim. Yurtta kaldığım için babamı çok özledim" derken T. ise "Babamı çok özledim ama bu boş inşaatta kalmaktan korkuyorum" dedi. C. ve T., küçük kardeşleri D.'nin ise inşaatta korkar diye getirilmediğini söyledi.

YUVA DAVASI..
Öte yandan Malatya Çocuk Yuvası'ndaki şiddet görüntüleri nedeniyle M.A., Y.G., N.D., E.B., N.T., Ş.S., M.K., İ.Y. ve F.İ. adlı bakıcı kadınların Malatya 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanmasına devam edildi. Duruşmaya, N.D, E.B, Ş.S. adlı bakıcı kadınlar katılmadı. Sosyal Hizmetler Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğü'nün duruşmalarda avukatıyla temsil edilmesi talebinin kabul edildiği mahkemede tanıklar dinlendi.

Duruşmanın ilk bölümünde E.B. adlı sanığı savunmak üzere görevlendirilen Avukat Nuray Aksüt söz alarak, "Biz bu davada E.B. müdafii olarak görevlendirilmiş isek de bu görevi yapmayacağız ve bu davaya girmeyeceğiz, zira çocuk kuruluşları ile ilgili görevler üstlendik." dedi ve duruşma salonunu izinle terketti. Bu istek üzerine dosyada yapılan incelemede E.B.nin avukatının Namık Gören olduğu ve esasen bu sanık için Malatya Baro Başkanlığına avukat görevlendirilmesi konusunda herhangi bir talepte bulunulmadığı da duruşma tutanağında yeraldı.

Tanık olarak dinlenen stajyer öğrencilerin çoğunluğu, stajları esnasında herhangi kötü bir davranışa tanık olmadıklarını iddia ederken, biri çocukların birarada yıkanması, sıcaklığı ayarlanamayan banyo suyu ve bazı şiddet görüntülerine tanık olduğunu öne sürdü.

Yuvada çocuk eğiticisi olarak çalışan A.P. adlı bayan ise, "Ben kurumun çocuk eğiticisiyim. Herhangi bir eziyete tanık olmadım, olsaydı görürdüm. Temizlik firmasının elemanları bizler gibi çocukların günlük ihtiyaçlarıyla ilgileniyordu. Bunlar temizlik elemanı olarak gönderiliyordu, ancak kurumda bizler gibi anne olarak çalıştırılıyordu" ifadelerini kullandı.

Kurumun kadrolu personeli olan F.B. ise, "Ben kurumun kadrolu personeli olarak 0-2 yaş grubunda görevliydim. Çocuklara eziyet yapıldığına dair bir harekete tanık olmadım. Kurumdaki bu hizmetler, temizlik işlerinin özelleştirilmesinden sonra bu hale geldi. Daha önceki zamanlarda, yani temizlik işleri özelleştirilmemişken, hem temizlik işini hem de çocukların bakım ve gözetimini kurum elemanları yapıyordu" dedi.

Mahkeme heyeti, gelmeyen bazı tanıkların zorla getirilmeleri, Sosyal Hizmetler Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğü'nün davaya katılma talebinin kabulu kararıyla duruşmayı 29 Eylül 2006 tarihine erteledi.

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız