SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Zaferin 95. Yılı Kutlanıyor

A- A+ PAYLAŞ

1'inci Dünya Savaşı'nda karşı karşıya gelen askerlerin torunları, kanlı çatışmalara sahne olan Çanakkale'de, 95 yıl sonra bir araya geldi. Törenlere Başbakan Erdoğan, bakanlar ve KKTC'nin eski Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş da katıldı.Törende bir konuşma yapan Erdoğan, tüm dünyaya sözde Ermeni soykırım tasarısı ile ilgili olarak önemli mesajlar verdi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Çanakkale Deniz Zaferi'nin 95. yıldönümü nedeniyle 18 Mart Stadyumu'nda düzenlenen törende konuştu.

Başbakan Erdoğan, 1915 olaylarıyla ilgili Ermeni iddiaları konusunda, “Biz, Çanakkale ruhunu kendimize rehber edinmiş bir milletiz. Altını çizerek ifade ediyorum, bu ülkenin Mehmetçiği nasıl tarihe sığmayacak kadar büyükse bu ülkenin tarihi de parlamentolarca çarpıtılamayacak kadar temizdir, azizdir, şanlıdır, güneş gibi parlak bir hakikattir” dedi.

Biz mazlum ve mağdur halklar için sesimizi cesaretle yükselttik. Gürcistan için Darfur, Afganistan Lübnan için nasıl barış adalet istiyorsak, aynı şekilde Gazze için Kudüs için Karabağ için de barış adalet ve huzur istiyoruz. Çünkü biz yüreğimizde şehitlerimizin emanetlerini taşıyoruz. Biz Çanakkale ruhunu kendimize rehber edilmiş bir milletiz.

ÇANAKKALE'DE BÜYÜK BULUŞMA

TÜRK Kültür Vakfı ile öğrenci değişim kuruluşu AFS'nin Kültürlerarası Eğitim Programları kapsamında, 1'inci Dünya Savaşı'nda karşı karşıya gelen askerlerin torunları, kanlı çatışmalara sahne olan Çanakkale'de, 95 yıl sonra bir araya geldi.

Türk Kültür Vakfı'nın AFS Kültürlerarası Eğitim Programları kapsamında geçen yıl ikincisini düzenlediği kompozisyon yarışmasını şehit ve gazi hikayeleri konusunda yaptı. Yarışmaya Türkiye'den Çanakkale Milli Piyango Anadolu Lisesi öğrencisi 16 yaşındaki Aytuna Yalçın ile Yeni Zelandalı 16 yaşındaki Davon Francis da katıldı.

Yalçın yarışmada, Çanakkale Savaşları'ndan ağır yaralı olarak eve dönen büyük dedesi Halil İbrahim'in, yaşamının son günlerinde kızı Fatma'ya hatıra olarak yaptığı ve bugün İstanbul Oyuncak Müzesi'nde sergilenen tahta sandık ile ilgili düşüncelerini kaleme aldığı kompozizyonla katıldı. Yeni Zelandalı Francis ise, kompozisyonunda Gelibolu'ya 25 Nisan 1915 yılında gelen ilk Yeni Zelandalı ve 4 sahil çıkarma subayından biri olan büyük dedesi Yüzbaşı Lieutenant Colonel Edmund Bowler’ın anılarını kalema aldı. Her iki öğrenci de yarışmada birinci oldu.

Dedelerinden kalan anıları kompozisyonla güncelleştirerek anlatan Francis ve Yalçın, ödül olarak, 6 haftalığına karşılıklı olarak birbirlerinin ülkelerine gitme fırsatı kazandı. Yalçın, 20 Mart-3 Mayıs'ta Yeni Zelanda'da, Francis ise 13 Mart-27 Nisan tarihleri arasında Türkiye'de birbirlerinin aileleri yanında kalacak ve gittikleri ülkenin okullarına devam edecek. Projeyle öğrenciler, hem karşılıklı olarak ülkelerinin kültürlerin tanıma ve tanıtma fırsatı bulacak, hem de Çanakkale Savaşları'nın yıldönümü etkinlikleri kapsamında ülkelerini temsil edecek.

İYİ Kİ BARIŞ VAR

Proje kapsamında ilk olarak Çanakkale'ye gelen Davon Francis, atalarının savaştığı topraklarda yarışmanın diğer birincisi Aytuna Yalçın ile biraraya geldi. Francis, “95 yıl önce cehennemi andıran Gelibolu'yu bugün barış içinde bir bölge olarak tanımanın mutluluğunu yaşıyorum. Burası bir cennet köşesi. Büyük dedemin, savaşa geldiği bu topraklarda, sıcak kanlı Türklerle tanışıyorum. İyi ki barış var. İyi ki savaşlar geride kalmış. Savaşılan bu topraklardan şimdi barış fışkırıyor” diyerek, duygularını ifade etti.

Büyük dedesinden geriye kalan oyuncak sandığın ailesi için önemini anlatan Aytuna Yalçın, “Savaştan, acının, kanın, top ve tüfeğin içinden evine dönebilen büyük dedem, minicik kızı için hayalini kurduğu bir hediyeyi hazırlamış. Ve ailem için son derece önemli bu hediye de, 95 yıl sonra bana, dedemin belki de karşılıklı savaştığı bir askerin torunu ile buluşmamı sağladı” dedi.

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız