SON DAKİKA
SON DEPREMLER

'Zamanında Ödeyin'

A- A+ PAYLAŞ

CHP Milletvekili Mevlüt Aslanoğlu, çifçinin elektrik borcunun yapılandırılmasını isterken, dondan zarar gören kayısı üreticisine de bir an önce ödeme yapılmasını istedi.

Aslanoğlu, TBMM'de çiftçinin elektrik borçlarının yanı sıra kayısı üreticisine don zararı nedeniyle dekar başına 150 lira olarak ödeneceği belirtilen devlet desteği ile ilgili konuya değindi.

TBMM tutanaklarına göre Aslanoğlu'nun konuşması şöyle:

"FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinize saygılar sunuyorum.
Değerli milletvekilleri, biraz elektrik borçlarından ve çiftçinin kullandığı elektrikten, tarımsal satış kooperatifi elektrik borçlarından bahsetmek istiyorum.

Değerli arkadaşlarım, tabii, her elektriği kullanan parasını ödemelidir. Bunun altını çiziyorum. Kesinlikle ödemelidir ancak siz mevsimsel ürün alan kooperatiflerden, siz mevsimsel nakit girdisi olan, ürün girdisi olan insanlardan mevsim dışı para isterseniz alamazsınız. Bu nedenle, özellikle, tarım kesimine yönelik elektrik fatura tahsilatlarının mevsimsel özellikleri dikkate alınarak buna göre planlanması lazım. Yani siz daha ürünü ekerken, kullanılan elektrik parasını parası olmayan çiftçiden, tarımsal satış kooperatifinden isterseniz ödeyemez ve çiftçiyi zorla mütemerrid yapıyorsunuz, borcunu ödeyemeyen yapıyorsunuz. Hâlbuki TEDAŞ'la Tarım Bakanlığı arasında imzalanacak bir protokolle özellikle çiftçilerin mevsimsel özelliklerine göre, yöresine göre, hangi ürünü ektiğine göre, onların talebine göre bir şekilde elektrik bedellerinin o aylarda ödenmesinin temin edilmesi lazım arkadaşlar.

Ama ne yapıyor? Çiftçi ekmek zorunda, çiftçi biçmek zorunda. Daha ürününü satmadan elektrik borcundan dolayı haciz geliyor ve öyle zamanlar haciz geliyor ki, ne zaman biliyor musunuz? Ta ürününün hasatını yaparken, gelip, elektrik kesiliyor. Altını çiziyorum, geçen yıl yedi, sekiz yerde çiftçilerin başına geldi, büyük bir tarımsal satış kooperatifi ve elektrikleri kesildi. Bu nedenle, çiftçiye yönelik mevcut elektrik borçlarının… Affedilsin demiyorum, altını çiziyorum, ama çok yüksek oranda uygulanan faizlerin giderilerek bunların ödenebilir bir yapılandırmayla mutlaka bir şekilde yapılandırmalı arkadaşlar. Aksi hâlde çiftçiden 1 kuruş alamazsınız, çiftçi ödeyemez, ödeyecek parası yoktur. Öyle bir faiz birikimi olmuş ki bu faizi çiftçi ödeyemez. Bu nedenle, çiftçilerin elektrik borçlarıyla ilgili, bir, elektrik borçlarının ödemesinde mevsimsel -hangi mevsimde ürün alıyorsa- tahsilata gidilmelidir. Yani ocak ayında siz ağustos ayında çıkacak bir ürünün, hasadın ekiminden dolayı elektrik parası alamazsınız. O çiftçinin elektrik paraları mevsimin belli aylarına bölünüp o ay tahsil edilmeli. Ancak eski borçları da mutlaka mutlaka faizler ödenebilir bir orana indirilerek, temerrüt faizleri silinerek -altını çiziyorum- temerrüt faizi dediğimiz faizler silinerek belli bir, hazine bonosu faizi ve bankaların mevduat faizi ortalamasıyla bulunacak faiz ortalamasıyla bir şekilde, uzun vadede, örneğin, kırk sekiz aya kadar vadeyle yapılandırılıp mutlaka çiftçilere soluk aldırılması lazım. Aksi hâlde hep bu sorunu yaşayacağız.

Değerli milletvekilleri, eğer bir çiftçiye parasını zamanında ödemiyorsanız çiftçi faize boğuluyor, malzeme aldığı yerlerdeki insanlar temerrüt faizi uyguluyor.
Sayın Bakan, bundan üç ay önce Malatya'da bir don olayı olmuştu. "Dekar başı 150 lira vereceğim." dediniz. Dekar başı 150 lirayı tartışırız. "1 dekarda kaç ton kayısı var, bunun bedeli ne kadar?" diye tartışırız. Bu, ne kadar yetiyor, bunu burada tartışmayacağım ama o sadece bir çiftçinin, Malatya çiftçisinin sadece bir cep harçlığı, belki ilaç bedelidir.

TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Diyarbakır) - Maliyeti 208 milyon.

FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Devamla) - Ama zamanında ödeyin, zamanında ödeyin Sayın Bakan. Eğer bir para zamanında ödenmiyorsa o para hiç paradır. Onun için -aradan üç ay geçti, Malatya çiftçisinin mazotçuya, gübreciye borcu çoktur- bir an evvel bunun ödenmesi gerekir."

Milletvekili Aslanoğlu, tahsis edilen hazine arazileri ya da meralarla ilgili istenen ot bedeli konusunu da yine TBMM'de dile getirdi ve bu da tutanaklara şöyle geçti:

"FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) -.Bir başka konu değerli arkadaşlar: Demin bir arkadaşım meradan bahsetti, Sayın Küçük galiba. Size bir hikâye anlatayım mı? Bir meşhur Mera Kanunu var. Bir öğretim kurumuna 200 dönüm arazi hibe edildi. Orada bir öğretim kurumu yapıldı, bir 50 dönümünde. Boş bir yeri vardı, orada da yine bir öğretim kurumu yapılacaktı ama bağışlanan öğretim kurumu değil de başka bir öğretim kurumu. Millî Eğitim Bakanlığı değil de örneğin üniversite diyelim. Ona bağışlanacak ama tapuya gittiğimizde burası mera, bunu bağışlayamazsınız ancak mera kapsamından çıkarmak için ot bedeli ödeyeceksiniz diyor. Şimdi, ilgili kurum diyor ki ben bu parayı… Mal devletin, mal devlete hibe edilmiş birisi tarafından. Devlet devlete hibe edecek, orada bir eğitim kurumu yapılacak. 100 milyar ot bedeli istiyorlar. Kim istiyor? Be kardeşim, hadi bu okulun yapılmasında taahhüt etmek istiyor birileri, ben bu okulu yaptıracağım diyor ama arsayı ver ki yaptırayım diyor. Maalesef 100 milyar yüzünden neredeyse o taahhütçü, o hayırsever yani devlet 100 milyar benden daha mı para istiyor diye belki vazgeçecek.

Arkadaşlar, dikkatlerinize sunuyorum bu konuyu. Eğer devletin devlete bağışlayacağı bir yerde hâlâ Mera Kanunu'nda ot bedeli istiyorsak bilemiyorum.

Başka bir örnek vereceğim. Çok ünlü bir, büyük bir kurum yatırım yapacak, yaklaşık 500 milyon dolar civarında bir yatırım bir yere. Ruhsat alacak, burası mera, arazi kendinin. Sen buraya yatırım yapamazsın kardeşim! Arazi kendinin, tapu kendinin. Siz, bize 15 trilyon ot bedeli ödeyeceksiniz! Dikkatlerinize sunuyorum.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Aslanoğlu, tamamlayınız lütfen, buyurun.

FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Devamla) - Diyoruz ki, aman yatırımcı gel, kurban olayım gel diyoruz ama hâlâ, ilk defa daha ayak basmadan sen benden 15 trilyon ot bedeli istersen, vay o yatırımcının hâline!"

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız