SON DAKİKA
SON DEPREMLER

'Zihinleri Bulanık..'

A- A+ PAYLAŞ

MHP il başkanı Ömer Ekici, geçtiğimiz hafta sonunda yapılan AKP İl Danışma toplantısında bu partinin il başkanı Mustafa Şahin'in, 2002'de devraldıkları Türkiye'yi, Osmanlı'nın son dönemine benzetmesine ve ayrıca MHP ile milliyetçilik kıyaslaması yapmasına tepki gösterdi.

Ekici, yaptığı açıklamada şöyle dedi:

"Milliyetçi Hareket Partisi Türk milliyetçiliği fikriyatı üzerinde refah, huzur, kalkınma, güvenlik ve kardeşliği ilke edinerek 1969 da, Türk siyasal hayatına girmiş ülkesi ve milleti için; malı, kanı ve canıyla büyük bedeller ödeyerek önce ülkem ve milletim sonra partim ve ben diyen saygın bir siyaset kurumu ve ekolüdür.

Milliyetçi Hareket’in milliyetçiliği kadar Milliyetçi olduklarını söyleme cüretini gösterenler mazilerine baksın;

Bu millet için ödedikleri hangi bedel vardır?

Milliyetçilikte Milliyetçi Hareketle mukayese aymazlığına AKP zihniyeti asla düşmemelidir.

Özellikle son dönemde yaşanan gelişmeler, merkezinde kanlı terör örgütünün siyasallaşmasının bulunduğu bir senaryonun Türkiye'ye dayatılmasında son aşamaya gelindiğinin işaretlerini vermeye başlamıştır.

Türkiye üzerinde sahnelenmek istenen bu oyunun nihai hedefi, tek millet ve tek devlet esasına dayanan Türkiye Cumhuriyeti'nin milli birlik, bölünmez bütünlük ve milli egemenlik anlayışının yeniden tanımlanması ve çok kimlikli, çok milletli parçalı bir devlet yapısının kabul edilmesidir.

AKP zihniyetinin bu niyeti danışma toplantılarında açıkça ortaya çıkmaktadır. Nitekim dünkü AKP toplantısında 2002 yılına kadar geçen süreyi birinci Cumhuriyet olarak nitelendirmekte bir beis görmemektedir. Aziz şehitlerimizin kanlarıyla kurulmuş ve kıyamete kadar sürdürmeye kararlı olduğumuz Türkiye Cumhuriyetinin sonunu ilan etme cüretini göstermektedir. Türk tarihiyle hesaplaşma yarışına giren yabancı ve yerli odakların içinde sayın İl başkanını da görmek bizim için son derece üzücü ve kaygı vericidir.

Türk tarihi ile hesaplaşma hevesi zihinlerini bulandırmış olmalı ki;

Şehit aileleri ve gazilerin değil, bölücü eşkiyanın polis müdahalesi ile önlendiği ve bölücü terörün sıfır noktasına indiği 2002 yılını Osmanlının son dönemine benzetmektedirler.

Oysa ciddi tarih okumaları Osmanlının son döneminde de işbaşında bugünkü iktidara benzer bir yönetici zihniyetin tıpkı bugünkü gibi yabancı güç odaklarının dayatmalarını şevkle yerine getirdiğini, sonuçta cihan devletinin tarihe gömüldüğünü göstermektedir. Bunu görmek için samimi olmaya bile ihtiyaç yoktur, sadece millete saygı ve ciddiyet yeterlidir.

O günkü iktidar sahipleri de bugünkü AB ve ABD’nin cedlerine boyun eğerek her dayatmaya teslim olmuş, onların taleplerini milletimize kurtuluş ve çözüm reçetesi olarak sunmuşlardı. Devlet-i Âli böyle yıkılmıştı. Ama yüce milletimizin azim ve kararı Türkiye Cumhuriyetini kurarak yok ve esir edilemeyeceğini bir kere daha göstermişti. Bu cumhuriyeti numaralandırarak ikinci cumhuriyet hayali kuranlar hiç şüphesiz milletimizin sillesi ile uyanacaklardır.

AKP zihniyetinin geride kalan yedi uzun yıldaki uygulamaları ve söylemleri, devletimizi ve milletimizi Cumhuriyet tarihinin en büyük problemleri ile karşı karşıya bırakmıştır.

Bunlara ilave olarak yaşanan ağır ekonomik kriz de hükümeti küresel güçlere tam bir teslimiyete itmiş, dayatma listeleri Başbakanın önüne konulmuştur. Direnme imkânını tamamen kaybeden hükümeti fırsat olarak gören, yerli ve yabancı mihraklar milletimiz için sakladıkları ertelenmiş niyetlerini ve taleplerini ardı ardına sıralamaya başlamışlardır.

Bilinmelidirki;
Türk milleti kurgulanan sinsi oyunun farkındadır. Cumhuriyetimizi yıkmaya, sıfatlandırmaya başına numara koymaya hiç kimsenin gücü yetmeyecektir .

Türk milleti bu tuzakları bozacak cesarete ve azme ziyadesiyle sahiptir.son günlerdeki milli heyecan ve uyanış bunun en bariz kanıtıdır."

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız