"Zirve Dosyası" İstanbul'a

 
Hrant Dink cinayetine ilişkin davada , İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi 17 Ocak'ta verdiği kararında tüm sanıkların "örgüt" suçundan beraatine karar vermesinin ardından, Dink Davası Savcısı Hikmet Usta'nın Malatya'daki Zirve Yayınevi cinayetlerine ilişkin istediği dosyaların İstanbul'a gönderildiği bildirdi.
 
Tüm sanıkların "örgüt" suçundan beraatine karar vermesi üzerine, davaya bakan Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Hikmet Usta, Trabzon Ağır Ceza Mahkemesi'nden Rahip Santaro cinayetine ilişkin dosyayı ve Malatya Özel Yetkili 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nden Malatya Zirve Yayınevi olayına ilişkin dosyayı istemişti. Cumhuriyet Savcısı Hikmet Usta'nın Malatya Özel Yetkili 3. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderdiği yazı da, "Hrant Dink Cinayeti dosyası ile ilgili hem yürütülen soruşturma, hem de Yargıtay'a yapılacak temyiz başvurusunda incelenmeye esas olmak üzere Malatya'da 18 Nisan 2007 tarihinde Zirve Yayınevi'nde biri Alman uyruklu üç kişinin öldürülmesi olayı ile ilgili mahkemenizce yapılan yargılama dosyasının dijital olarak taranmış bir örneğini" istediği kaydedildi. 
 
Malatya Özel Yetkili 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nin ise, Dink Davası Savcısı Hikmet Usta'nın talebine 2 gün içinde cevap vererek, Zirve Yayınevi Dosyası'nın DVD ortamına aktarılarak gönderildiğini belirtti. Gönderilen cevap yazısında, söz konusu Zirve Yayınevi olayın da azmettiriciler ve örgüt boyutu ile ilgili olarak ise halen bir soruşturmanın yürütülmekte olduğu kaydedildi. Savcı Usta'ya söz konusu soruşturma dosyasının Malatya Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan istenebileceği bildirildi. 
 
Bu arada Malatya'da 3 kişinin öldürüldüğü davanın görüldüğü Zirve Yayınevi Davası'nın beklenen ikinci iddianameyle birlikte derin yapılanma ve Ergenekon bağlantısı iddiaları da ortaya çıkmış olacak. Ergenekon soruşturması kapsamında incelenen Zirve Yayınevi olayı ile ilgili olarak İstanbul Özel Yetkili Cumhuriyet Savcılığınca 17 Mart 2011 tarihinde başlatılan soruşturmada aralarında eski Malatya İl Jandarma Komutanı Emekli Kurmay Albay Mehmet Ülger ile birlikte toplam 7 kişi tutuklanmıştı. Soruşturma sonrasında dosya İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Malatya Özel Yetkili Cumhuriyet Savcılığı'na gönderilmişti. Tutuklu 7 sanıkla ilgili dosya üzerindeki Malatya Özel Yetkili Cumhuriyet Savcılığı'nın çalışmasını yürüttüğü ve Şubat ayı ya da Mart ayı içerisinde iddianameyi Malatya Özel Yetkili 3. Ağır Ceza Mahkemesi'ne sunması bekleniyor. 
 
MAHKEMEYİ RED İSTEMİNE RED..
 
Bu arada, Malatya'da biri Alman uyruklu 3 kişinin öldürüldüğü Zirve yayınevi cinayetleri davasında azmettirici sanık sıfatıyla tutuklu yargılanan Bülent Varol Aral'ın davaya bakan Malatya Özel Yetkili 3. Ağır Ceza Mahkemesi Heyeti hakkındaki red talebi kabul edilmedi. 
 
Zirve Yayınevi davasında "Silahlı terör örgütü yöneticisi olmak, terör örgütünün faaliyeti çerçevesinde birden fazla adam öldürmeye, kişiyi hürriyetinden yoksun bırakmaya ve nitelikli yağmaya teşebbüs suçlarına azmettirme" suçlarından sanık olarak yargılanan Vural Bülent Aral'ın 17 Ocak 2012 tarihli dilekçesi ile "Mahkeme heyetinin şahsına karşı keyfi davrandığını, yine açık husumetleri olduğunu, mahkeme heyetini defalarca HSYK'ya şikayet ettiğini, dolayısıyla mahkeme heyetiyle arasında husumet oluştuğunu, bu üç sebepten dolayı mahkeme heyetini reddettiğini" ileri sürdü. Cumhuriyet Savcısı'nın verdiği mütalaasında, sanığın somut olgu ve olaylara dayanmayan başvuruda bulunduğu, mahkeme heyetinin reddine ilişkin talebin usul ve yasaya uygun olmadığı ve bu nedenle talebin reddine karar verilmesini istedi. 
 
Malatya Özel Yetkili 3. Ağır Ceza Mahkemesi Heyeti'nin ise verdiği kararında, "Mahkemenin topluca reddinin mümkün bulunduğu gibi, hakimlerin tarafsız ve objektif tutumundan kuşku duymasını haklı kılan olguların hakimler bakımından tek tek açıklanmadığı gibi, buna ilişkin maddi ve somut delillerin belirtilmediği, belgelenmediği gerekçeleriyle" talebin reddine karar verdi.