SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Zirve'de 5 Sanığa Ceza, 21 Sanığa Beraat İstemi

0
Güncellendi - 2016-04-05 04:40:07
Zirve'de 5 Sanığa Ceza, 21 Sanığa Beraat İstemi
A- A+ PAYLAŞ

  • Zirve Yayınevi davasında, mütalaasını veren savcı 5 sanık için 3'er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis isterken, davaya sonradan eklenen 21 sanık hakkında ise beraat talebinde bulundu.

Biri Alman uyruklu 3 Hıristiyan misyonerin, 18 Nisan 2007 günü Zirve Yayınevi'nde katledilmesiyle ilgili davada, savcılıkça 3. mütalaa verildi. Yargılamanın yapıldığı Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesi'ne sunulan verilen mütalaada TUSHAD adlı örgütün için yeterli delil elde edilemediği belirtilerek, örgüt kapsamında yargılanan sanıklar için beraat istendi. Cumhuriyet Savcısı yeni mütalaada, davaya Ergenekon bağlantısı kurulma amacıyla sonradan ilave edilen 21 sanığın örgüt kapsamında beraati istenirken,  cinayetlerin asli faili olan Emre Günaydın, Hamit Çeker, Cumali Özdemir, Salih Gürler ve Abuzer Yıldırım'ın (yandaki ve en alttaki fotoğraftakiler) bu cinayetlerden dolayı 3’er kez müebbet hapis cezasıyla cezalandırılması talep edildi.  Mütalaada, örgüt suçlamasından beraati istenen askerlerden 2'si hakkında, haberleşmenin gizliliğinin ihlali suçundan ise ceza verilmesi talep edildi. Ayrıca,  bazı hususlarda suç duyurusu yapılması da talep edildi.

111. DURUŞMA ÖNCESİ 27. DURUŞMAYA DÖNÜLDÜ

Şimdiye kadar 110 duruşması yapılan ve yaklaşık 9 yıldan beri devam eden, Hıristiyan misyonerler Alman uyruklu Tilman misyoner, zirveEkkehart Geske ile Necati Aydın ve Uğur Yüksel'in öldürülmelerine ilişkin Zirve Yayınevi davası için Cumhuriyet Savcılığı tarafından dosyaya 3.kez mütalaa verildi. Cumhuriyet Savcısı Burhanettin Olğun tarafından verilen üçüncü mütalaa ile davanın 27. duruşmasında sunulan ilk mütalaa bir birine benzerken, dava dosyasındaki ikinci mütalaadaki talepler ile örgüt iddialarını kapsayan üçüncü iddianamedeki iddialar üçüncü mütalaa da yer almadı.

“BÖYLE BİR ÖRGÜT YOKTUR”

Mütalaada, TUSHAD adlı (Türkiye Ulusal Stratejiler ve Hareket Dairesi) örgütün ve bu örgütün alt yapılanması olan beyaz kuvvetler, siyah kuvvetler ile bu yapılanmaların Malatya hücresine ilişkin olarak , “Soruşturma dosyaları, mahkeme kararları, resmi kurum ve kuruluş yazışmaları ışığında bu örgütün ve alt yapılanmalarının varlığına yönelik somut delil elde edilemediği…” belirtildi.

MİSYONERLİĞİ SADECE JANDARMA TAKİP ETMEMİŞ..

Mütalaada şu ifadelerde yer aldı:

“Mehmet Ülger Malatya iline atanmadan önce de İl Emniyet Komisyonu toplantılarına İl Jandarma Komutanlığı adına katılan görevliler tarafından Malatya ilindeki misyonerlik faaliyetlerine ilişkin istihbarat bilgilerinin toplantı tutanaklarında belirtildiği, Misyonerlik başlığının İl güvenlik toplantı tutanaklarına Sanık Mehmet ÜLGER tarafından açılmadığı, Malatya iline atanmadan önce de bu başlığın yapılan toplantı tutanaklarında mevcut olduğu,ayrıcabu toplantılarda Misyonerlik ile ilgili istihbari bilgilerin İl emniyet Müdürlüğü tarafından da tutanaklara yansıtıldığı…”

21 SANIK İÇİN ÖRGÜT SUÇUNDAN “BERAAT” İSTENDİ

Mütalaada, olaydan hemen sonra cinayet mahallinde yakalanan 5 asli failin dışında, davayla "Ergenekon bağlantısı kurulabilmesi için", dönemin İstanbul özel yetkili savcısı Zekeriya Öz tarafından sonradan dahil edilen Emekli Orgeneral Ahmet Hurşit Tolon, Emekli Albay Mehmet Ülger, Binbaşı Haydar Yeşil, Astsubaylar Murat Göktürk, Abdullah Atılgan, Adıl Akçay, Uzman Çavuşlar Mehmet Çolak ve Adem Gedik, Araştırma Görevlisi Ruhi Abat, İlker Çınar, Levent Ercan Gelegen, Aykut Saka, Varol Bülent Aral, Hüseyin Yelki hakkında, “Ergenekon Silahlı terör örgütünün sözde TUSHAD (Türkiye Ulusal Stratejiler ve Hareket Dairesi) adlı yapılanmasını kurma ve yönetme, Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini cebir ve şiddet kullanarak ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etmek, tasarlayarak ve canavarca hisle veya eziyet çektirerek kasten öldürmeye azmettirme, kişiyi hürriyetinden yoksun kılmaya azmettirme, iş yeri dokunulmazlığını ihlale azmettirme, nitelikli yağmaya teşebbüse azmettirme suçlarını işlediğine dair mahkumiyetine yeterli delil elde edilemediği anlaşıldığından CMK 223/2-e maddesi gereğince beraatine” şeklinde talepde bulunuldu.

Sanıklar Mehmet Gökçe ve Kürşat Kocadağ içinde “Sanık hakkında Ergenekon silahlı terör örgütünün sözde TUSHAD (Türkiye Ulusal Stratejiler ve Hareket Dairesi) adlı yapılanmasının içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım etme suçundan kamu davası açılmış ise de, sanığın üzerine atılı suçu işlediğine dair mahkumiyetine yeterli delil elde edilemediğinden 5271 sayılı CMK'nın 223/2-e maddesi uyarınca beraatine” talebinde bulunuldu.

Mütalaada, cinayetin asıl failleri Emre Günaydın, Hamit Çeker, Cumali Özdemir, Salih Gürler, Abuzer Yıldırım hakkında, “Ergenekon Silahlı Terör Örgütünün sözde TUSHAD (Türkiye Ulusal Stratejiler ve Hareket Dairesi) adlı yapılanmasına Üye olmak, Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini Ortadan Kaldırmaya veya Görevini Yapmasını Engellemeye Teşebbüs Etme suçunu işlediğine dair mahkumiyetine yeterli delil elde edilemediğinden CMK 223/2-e maddesi gereğince beraatine” şeklinde talep de bulunuldu.

5 SANIK İÇİN 3’ER KEZ AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET TALEBİ

Cinayetin asıl failleri Emre Günaydın, Hamit Çeker, Cumali Özdemir, Salih Gürler ve Abuzer Yıldırım hakkında “tasarlayarak ve canavarca hisle veya eziyet çektirerek insan öldürme suçundan” 3’er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep edildi. Aynı sanıklar için “kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan” 3’er kez , “yağmaya teşebbüs etme suçundan” da 3’er kez hapis cezası verilmesi talep edildi.

ÜLGER VE YEŞİL İÇİN “HABERLEŞMENİN İHMALİ” SUÇUNDAN TALEP

Mütalaada, örgüt suçlamasından beraatları istenen dönemin Malatya İl Jandarma Komutanı Emekli Albay Mehmet Ülger ve Binbaşı Haydar Yeşil için, bazı yargıçlar ve şahısları dinleyerek “haberleşmenin gizliliğini ihlal suçunu birden fazla müştekiye yönelik işlediği” gerekçesiyle, her müşteki açısından ayrı ayrı olmak üzere 5237 sayılı TCK'nun 132/1, 137/1-a, 43/1 maddeleri uyarınca cezalandırılmaları talep edildi.

İLKER ÇINAR İÇİN YALAN TANIKLIK VE İFTİRADAN SUÇ DUYURUSU TALEBİ

Mütalaada, davanın gizli tanığı ve aynı zamanda sanığı olan İlker Çınar hakkında iftira suçu gerekçesiyle suç duyurusu yapılması talebinde bulunuldu. Mütalaada, “Sanık İlker Çınar'ın dava dosyasında tanık olarak beyanda bulunması ile dava dosyamızda sanık Ahmet Hurşit TOLON hakkında soruşturma başlatılmasına sebebiyet verdiği bu şekilde iftira suçundan,bu sanık hakkında işlenmeyen bir suçun delil veya emarelerini uydurduğundan suç uydurma suçundan,dava dosyasında tanık olarak verdiği beyanların gerçeği yansıtmadığı anlaşıldığından Yalan tanıklık suçundan sanık hakkında gereğin takdir ve ifası için Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulması…” talebi yeraldı.

EMRE GÜNAYDIN İÇİN DE SUÇ DUYURUSU

Mütalaada, “Sanık Emre Günaydın'ın sanık Varol Bülent Aral ve Hüseyin Yelki tarafından azmettirildiğine ilişkin beyanda bulunduğu daha sonra bu beyanını değiştirerek sanıklara iftira attığını beyan ettiği, bu şekilde Sanık Emre Günaydın'ın iftira suçunu işlediği anlaşıldığından hakkında Cumhuriyet Başsavcılığına gereğinin takdir ve ifası için suç duyurusunda bulunulmasına…” şeklinde talep de yeraldı.

O KALEŞNİKOF İÇİNDE SUÇ DUYURUSU…

Savcının mütalaasında ayrıca şu talepte de bulunuldu:

“Tanık Adıyaman'ın beyanları doğrultusunda yapılan aramada bulunan kalesnikof marka silah ve mermilerinin bulunduğu yere koyan meçhul kişi yada kişiler hakkında C.Başsavcılığına gereğinin taktir ve ifası için suç duyurusunda bulunulmasına, ayrıca Adli emanetin 2014/1909 sırasında kayıtlı 1 adet silahın bırakıldığı naylon poşetin, 1 adet 56" 1 27106587 numaralı 7.62x39 mm. çap ve tipinde fişek atan Çin yapımı kaleşnikof marka tüfeğin, bu tüfeğe ait 1 adet şarjörün, 7 adet fişeğin, suç duyurusu ile birlikte Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine …”

“HİLMİOĞLU SUİKASTİ İDDİASINDA SOMUT DELİL YOKTUR”

Dönemin Malatya İl Jandarma Komutanı olan Emekli Albay Mehmet Ülger’in, "kışkırtma-yanıltma" amacıyla kendisi de Ergenekon Davası'ndan uzun süre tutuklu yargılanan İnönü Üniversitesi eski rektörü Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu’na suikast planladığı iddiası ile ilgili olarak ise mütalaada şu bilgiler yer aldı:

“Sanık Mehmet Ülger'in, 2007 yılı Ekim ayında tanık Adıyaman'ın beyanlarına matuf İnönü Üniversitesi rektörü Fatih Hilmioğlu'na yönelik eylem planlandığına yönelik iddianın somut herhangi bir delil ile tespit edilemediği, tanık Adıyaman'ın beyanları doğrultusunda yapılan aramada elde edilen kalesnikof marka piyade tüfeği ile bu tüfeğe ait 1 adet şarjörün ve şarjöre basılı vaziyette 10 adet merminin ele geçirildiği, ancak tanık Adıyaman'ın beyanında bu tüfeğin 2007 yılında bulunduğu yere gömüldüğü iddiasının hayatın olağan akışına uygun olmadığı, yine il jandarma komutanı olan sanık Mehmet Ülger'in bu tüfeği uzun süre orada bekletmesinin hayatın olağan akışı ile uygun olmadığı, ayrıca silah ile ilgili alınan bilirkişi raporunda silahın çalışır vaziyette olduğu, mermilerin patlatıldığının belirtildiği, uzun süre toprak altında kalan bir silahın çalışmasının teknik olarak mümkün görülmediği,ayrıca bu konuda herhangi bir tespitin de yapılmadığı….”

HTS KAYITLARINDA OYNAMA YAPANLARA DA SUÇ DUYURUSU

Ayrıca, mütalaada “Dava dosyası içerisinde bulunan ve soruşturma safhasında sanıklara ait telefon görüşmelerine ilişkin HTS kayıtları ile ilgili alınan bilirkişi raporunda belirtildiği üzere HTS kayıtları üzerinde yapılan oynama ve eklemeler yapan kişi yada kişiler hakkında C.Başsavcılığına gereğinin taktir ve ifası için suç duyurusunda bulunulması…” talebinde de bulunuldu.

JANDARMA GÖREVLİSİ İÇİNDE SUÇ DUYURUSU

Mütalaada şu talep de yeraldı:

“Dava dosyası içerisinde bulunan ve Malatya il jandarma merkez komutanlığı tarafından değişik tarihlerde müştekilere yönelik iletişimin dinlenmesi, izlenmesi, tespiti, sinyal bilgilerinin değerlendirilmesi ve kayda alınmasına yönelik talep yazılarının il merkez jandarma komutanı sıfatıyla yüzbaşı rütbesinde bulunan İsmet Kartal'ın imzalarının bulunduğu bu şekilde müştekilere yönelik haberleşmenin gizliliğini ihlal suçunu işlediği anlaşılmakla gereğinin taktir ve ifası için İsmet Kartal hakkında Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulmasına….”

Malatya’da 18 Nisan 2007’de Zirve Yayınevi’nde Hıristiyan misyonerler Alman uyruklu Tilman Ekkehart Geske ile Necati Aydın ve Uğur Yüksel adlı şahıslar Salih Gürler, Cuma Özdemir, Hamit Çeker, Abuzer Yıldırım ve Emre Günaydın karıştıkları baskında  bıçaklanarak öldürülmüştü. 5 sanık olaydan hemen sonra polis ekiplerince olay yerinde yakalanmıştı. Zirve Yayınevi cinayetleri nedeniyle 7 yıl tutuklu yargılanan cinayet zanlıları Abuzer Yıldırım, Salih Gürler, Cuma Özdemir, Hamit Çeker ve Emre Günaydın, "Özel Yetkili Mahkemelerin kaldırılması hakkında Terörle Mücadele Kanunu ve Ceza Muhakemeleri Kanunu’nda değişiklikler yapan 6526 sayılı yasa gereğince"  tutukluluk süreleri 5 yılı geçtiğinden 8 Mart 2014 tarihinde tahliye edilmişlerdi. 5 cinayet şüphelisi evlerinde elektronik kelepçe ile adli kontrol altında tutuluyorlar.

Davaya sonradan, "Ergenekon Örgütü bağlantısı kurabilmek için" 2011 yılında İstanbul eski özel yetkili Cumhuriyet Savcı Vekili Zekeriya Öz tarafından dahil edilen, tutuklanarak yargılanmaya başlanan emekli ve muazzaf askerler, üniversite öğretim görevlisi ve diğer bazı sanıklar da cinayetin asıl faillerinden aylar sonra tahliye kararıyla cezaevinden çıkabilmişlerdi.

Burhan KARADUMAN, Yeni Malatya Gazetesi- malatyahaber.com 

zirvesanık

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız

2 yorum yapılmış

  • Serkan (8 yıl önce)
    Avrupada ve daha bircok ülkede milyonlarca Türk müslüman yarim asirdir yasiyor, bunu Türkiye'dekiler dikkate almalilar. Yaptiginiz her yanlisin faturasi disardaki Türkler ödüyor. En güzel örnegi Malatya'daki olaydan sonra Almanya'da yeralti örgütü dokuz Türk vatandasini aralikli zamanla hunharca öldürdü!!!
    0
    0
    Yanıtla
  • By (8 yıl önce)
    misyonerler olduruldugunde universitede ogrnciydim, simdi iki oglum var.
    0
    0
    Yanıtla